Kalp, insan vücudunun en hayati organlarından biridir. Çeşitli rahatsızlıklarımız kalp sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebilir. Bu olumsuzluklardan bir tanesi kalp kası-duvarı kalınlaşmasıdır. Peki, kalp kası-duvarı kalınlaşması nedir, teşhis ve tedavi yöntemleri nelerdir?
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Kardiyoloji Bölümünden, Doç. Dr. Mustafa Yolcu ‘kalp kası-duvarı kalınlaşması’ ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu
Kalp duvarı kalınlaşmasından korunmak için tansiyon ilaçlarınızı düzenli kullanın
Kalp duvarı kalınlaşması, kalp kasının yapısındaki anormal değişiklikleri ifade eden bir durumdur. Bu patolojik durum kalp kasının normal işleyişini bozarak, ritmik çalışma ve verimli kan pompalama gibi temel işlevleri etkileyebilir. Kalp duvarı kalınlaşmasının en sık görüldüğü durumlar hipertansiyon ve kardiyomiyopatilerdir. Kontrolsüz hipertansiyon kalp duvarının kalınlaşmasına ve ilerleyen zamanda kalp yetmezliğine yol açar. Bu nedenle tansiyon yüksekliğinin olumsuz etkisinden korunmak için mutlaka tansiyon ilacı düzenli kullanılmalı ve tansiyon yükselmesine izin verilmemelidir.
Kalp duvarı kalınlaşması nedir?
Kardiyomiyopati, kalp kasının yapısal ve işlevsel bozuklukları ile ilişkili bir hastalık grubunu ifade eder. Bu durum, özellikle kalp duvarlarının kalınlaşmasıyla karakterize edilir ve genellikle kalp kasının yapısını ve fonksiyonlarını olumsuz yönde etkiler. Kalp duvarının kalınlaşması, kalbin kanı etkili bir şekilde pompalamasını zorlaştırabilir ve böylece kardiyovasküler sistem üzerinde ciddi etkiler yaratabilir.
Kardiyomiyopati tipleri ve özellikleri nelerdir?
Dünya Sağlık Örgütü, kardiyomiyopatileri 5 ana tip altında sınıflandırır:
1. Dilate Kardiyomiyopati: Dilate kardiyomiyopati, kalp karıncıklarının genişlemesi ve kasılma performansında azalma ile karakterizedir.
2. Hipertrofik Kardiyomiyopati: Bu tip, kalp duvarının asimetrik bir şekilde kalınlaşması ile tanımlanır ve genetik faktörlere bağlı olabilir.
3. Restriktif Kardiyomiyopati: Restriktif kardiyomiyopati de kasılma performansının normal olmasına rağmen kalp kasının gevşemesinde bozukluğun olduğu durumdur.
4. Aritmojenik Sağ Ventrikül Displazisi: Aritmojenik Sağ Ventrikül Displazisi, sağ karıncığın kas dokusunun yapısının değişmesidir.
5. Diğer Tipler: Kazanılmış veya genetik anormalliklere bağlı çeşitli tiplerdir.
Hipertrofik kardiyomiyopatinin tanı ve teşhisi nasıl yapılır?
Hipertrofik kardiyomiyopati, en sık rastlanan tip olup genellikle genetik mutasyonlarla ilişkilidir. Tanı süreci, hastanın semptomlarına ve ekokardiyografi sonuçlarına dayanır. Bu test, kalp duvarının kalınlığını ve kalınlığın derecesini belirlemek için kullanılır. Semptomlar genellikle belirgin olmayabilir ve tanı bazen tesadüfi olarak konulabilir.
Tedavi yöntemleri nelerdir?
Kalp duvarının kalınlaşmasının tedavisi, semptomların ve ilişkili durumların yönetilmesine odaklanır. İlaç tedavisi, özellikle beta blokörler kalp yetersizliği ve ritim bozukluklarına karşı etkilidir. Cerrahi tedavi ve alkol ablasyonu gibi yöntemler, kalp duvarı kalınlaşmasını azaltmaya yöneliktir. Bazı durumlarda kalp pili takılması gerekebilir, bu da ritim bozukluğunu tespit ettiğinde müdahale ederek ani can kaybını engelleyebilir.
Kalp sağlığınızı önemseyin
Bu hastalık, uygun tedavi ve izlem ile yönetilebilir bir durumdur. Kalp sağlığına yönelik herhangi bir endişe durumunda, bir kardiyoloji uzmanına başvurmak en doğru yaklaşımdır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın