Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından Türkiye’de ikinci kez düzenlenen ‘Uluslararası 2.Yeni Plastik Ekonomisi Konferansı’nda plastik atık azaltılması masaya yatırıldı
Markaların Hedefi : Yeni Plastik Ekonomisi Dönüşümünü Hızlandırmak İçin işbirlikleri
Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından Türkiye’de ikinci kez düzenlenen Uluslararası Yeni Plastik Ekonomisi Konferansı “Döngüsel Ekonomiye Doğru” temasında yoğun ve öğrenici içerikle gerçekleşti. Özel sektörden kamuya, akademiden sivil toplum kuruluşlarına kadar değişimde kilit rol oynayan tüm paydaşların yoğun katılımı ile “Her şeyi yeniden tasarlayabilseydiniz?” sorusuna cevap aradı. Tüm paydaşların döngüsel ekonomi vizyonu ile bir araya geldiği konferansta plastik ekonomisinin dönüştürülmesi tüm yönleriyle ele alındı.
Türkiye’de ikinci kez döngüsel ekonomiyi derinlemesine ele alarak, ‘plastik kirliliğinin yaşanmadığı bir dünyanın mümkün olup olmadığına değil, bunu gerçekleştirmek ve sorumlu üretim-tüketim için birlikte neler yapılabileceğine odaklanan Yeni Plastik Ekonomisi Konferansı ‘Döngüsel Ekonomiye Doğru’ alt başlığıyla 23 Şubat’ta çevrimiçi olarak gerçekleşti. Yurtdışından da pek çok önemli konuşmacının katıldığı konferansta, katılımcılar döngüsel ekonomiye doğru hızla ilerlerken plastik atıklar, plastiğin dönüştürülmesi, geri kazanımı, döngüye kazandırılması konusunda deneyimlerini paylaştılar.
2023 Unilever için dönüşüm yılı: Depozito iade sistemiyle ekonomiye yılda 1,4 milyar TL katkı
Unilever NAMETRUB Dış İlişkiler ve Kurumsal İletişim Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Şenel Erim, Unilever olarak ‘daha az plastik, daha iyi plastik ve sıfır plastik’ yaklaşımıyla Türkiye’de plastik kullanımını azaltmak için, geliştirdikleri modelde plastiğin ekonomik değeri üzerinde durduklarını açıkladı. Ebru Şenel Erim, lineer modelden döngüsel hedefe geçmenin önemini vurgulayarak Unilever olarak plastik atıkları azaltmak için gerçekleştirdikleri inovatif uygulamalarından örnekler verdi. “Daha az plastik başlığı için konsantre ürünlerimizin ambalajlarında 25 daha az plastik kullanıyoruz. Daha iyi plastik başlığında ise geri dönüştürülmüş şişelerimiz önemli bir adım. Sıfır plastik de ise bunlardan bir adım ötesi cama geçilmesi ve tüketim sonrası geri dönüştürülmüş plastik…Cifkaparlarla topladığımız plastiklerden ürettiğimiz ürünleri buna iyi bir örnek.” Ambalajlarda kullanılan geri dönüştürülen plastik oranı 93 olduğunu belirten Ebru Şenel Erim, ülkemizdeki PCR alt yapısını desteklediklerini de belirtti. Döngüsel ekonomiye geçişte iş birliklerinin, tüketici bilincini ve geri dönüşüm alt yapısının bir sac ayağı oluşturduğunu vurgulayan Ebru Şenel Erim, 2023’ün de dönüşüm yılı olacağını söyledi. Ebru Şenel Erim, “Dönüşüm yılı olarak ilan ettiğimiz 2023’ün iki ana amacı var. Birincisi sıfır atık hedefleri için ulusal döngüsel Ekonomi Eylem Planı; ikincisi de depozito iade sistemiyle ekonomiye yılda 1,4 milyar TL katkı. Ayrıca Unilever olarak Plastik Taahhütleri Raporu imzaladık. Hedef 43 bin ton plastik atık azaltımı” dedi.
Pepsico Türkiye 2025’te tüm portföyünü 100 geri dönüştürmeyi hedefliyor
Pepsico Türkiye, İçecek Kategorisi Pazarlama Direktörü Aslı Önder, Editmedya Kurucusu Cüneyt Toros’un sorularını yanıtlayarak sürdürülebilir bir gelecek için pozitif bir vizyon sundu. Pepsico’nun sürdürülebilirlik alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olduğunu belirten Önder “Bu vizyonu ilerletme konusunda önemli bir oyuncusuyuz. Bildiğiniz gibi alt başlıklarını ‘Pozitif tarım, pozitif değer zinciri, pozitif seçenekler’ olarak gruplandırdığımız ‘Pozitif sürdürülebilir bir gıda sistemi’ oluşturduk. Böylece uçtan uca bir değişim oluşturmak istiyoruz” diyerek sözlerine şöyle devam etti.
“Küresel operasyonlarımızda porsiyon başına geri dönüştürülmemiş plastiği 50 azaltmayı, şişelerimiz de 100 geri dönüştürmeyi hedefliyoruz. Gazlı içecek ürün kategorisinde, 1 lt’lik pet şişelerimizin 100’ü geri dönüşümden üretiliyor. Bu anlamda Türkiye’de ilk firmayız. Önümüzdeki dönemde de bu çalışmaları hızlandırarak 2025’te Pepsico olarak tüm portföyümüzde 100 geri dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bütün bunların yanı sıra farkındalığı yaratmak da çok önemli. ÇEVKO ve TSYD ile iş birliği yaparak genç sporcularımıza geri dönüşüm eğitimleri verdik ve 2 bin 500 kg pet topladık. Katılan sporculara geri dönüşüm iplikleriyle ürettiğimiz formalar verdik.”
Plastik atıkların ekonomik döngüye kazandırılmasının da altını çizen Aslı Önder, bu konuda iş, kamu ve bireyler olarak ilk adımın bu vizyonu benimsemekle başlayacağını vurguladı. “Kullanım sonucunda atıkları geri dönüştürmek ve ekonominin içinde tutmak gerekiyor. Ambalaj döngüsünde ambalajların atık olmaması gibi bir hedefimiz var. Kullandığımız tüm paketlerin döngüsel ekonomiye girmesi Pepsico olarak hedefimiz. Fosil yakıt bazlı kaynakları araştırıyoruz, 100 dönüştürülebilir kağıt şişesini oluşturmaya çalışıyoruz.”
David Newman: “Aslında işe döngüselden önce tüketimimizi azaltarak başlamalıyız”
Washington DC’den konferansa katılan BBIA Genel Müdürü ve aynı zamanda sürdürülebilir ambalaj dönüşümünde öncü çevre aktivisti David Newman, “Sürdürülebilirliğin Algısı” başlıklı ufuk açıcı bir sunum gerçekleştirdi. Günümüzde her şeyin yolunda gittiğini söylemenin zor olduğunu belirterek sözlerine başlayan Newman, atıklardan kaynaklanan kirliliğin arttığını vurguladı ve özellikle toprağın kirlenmesinden çok endişeli olduğunu söyledi: “Çünkü gıdanın 95’i topraktan geliyor. Gıda atığı ve kaybı çok yüksek. Aynı zamanda toprak erozyonu da önemli bir mesele. Bu gidişle 9 milyon insanı topraksız besleyebilmek çok zor olacak. Bunun yanı sıra nehirler ve su kaynakları üzerinde yapılan tartışmalardan suların azaldığını da görüyoruz. Ancak tamamen umutsuz da değilim.” 2050’de sera gazı emisyonunu sıfıra indirileceğini hatırlatan Newman “Ama başaracağımızı zannetmiyorum. İklim değişikliğini de göz önüne alarak anlaşmalara bu konuda yeni maddeler eklenebilecek mi? Gıda atıklarını da 2030 yılında 50 azaltmak istiyoruz bu atıkları işleyebilirsek ancak o zaman sürdürülebilir olacak. Aslında döngüselden önce tüketimimizi azaltarak başlamalıyız işe. Bu kolay değil ama toplumsal olarak atığı azaltmamız lazım. Bu noktada tekrar kullanım modellerine bakabiliriz. Mesela eskiden şişelerden depozito alınırdı. Neden şimdi böyle yapmıyoruz? Böylece onları geri dönüşüme sokabiliriz. Şimdi, bu şişelerin ancak 14’ü geri dönüşüme sokulabiliyor
Alina Marm: “Döngüsel ekonomide bütüncül düşünmeliyiz”
Siegwerk ,Küresel Sürdürülebilirlik ve Döngüsel Ekonomi Başkanı Alina Marm; Döngüsel iş modelleri ve daha yeşil değer zincirleri konusunda bir konuşma yaptı. Siegwerk’in iş stratejisinde döngüsel ekonominin yer aldığını belirten Marm, şirketlerin yeşil değer zincirinde kalmaları gerektiğinin altını çizdi. Marm “İklim değişikliğinde negatife etkileri yönetmemiz lazım. Ancak şimdi olduğu gibi bu doğrusal hatta kaldığımız sürece hedefe ulaşmayacağız. Döngüsel modele geçerek kullandığımız ürünlerin tekrar kullanılması gerekiyor. Yeşil değer zincirini takip edersek plastik atık kirliliğini minimuma indirebiliriz” dedi. Akdeniz çevresindeki ülkelerin bir plastik tuzağı olduğunu, plastik atıkların başka bir yere gidemediklerini ve bu yüzden Akdeniz’de kaldıklarından söz eden Marm “Okyanuslardaki plastik etkisi de geometrik olarak artıyor ve biyo çeşitliliği de kaybediyoruz. İş alanlarımızda paketleme sistemini gündemimize getirmek gerektiğini ve bu konuda geri dönüşümün, inovasyonun ve yatırımların devreye girmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani döngüselde bütüncül düşünmeliyiz, zaten işin en güç kısmı da bu. Farklı aktarımları, farklı değerleri bir arada düşünmek lazım. Önemli olan hem paydaşlarla iş birliği yapmak hem de sistemi bir bütün olarak düşünmek.”
Elif Global’de “Yaşam için sürdürülebilir ambalaj” Elif Global Sürdürülebilirlik ve İş Geliştirme Direktörü Dr. Betül Türel Erbay 2030 yılına kadar karbon nötr ve geri dönüşüme uygun olarak üretim yapmaya kararlı olduklarını belirterek bu bağlamda “Yaşam için ambalaj” şeklindeki mottolarını “Yaşam için sürdürülebilir ambalaj” olarak değiştirdiklerini vurguladı. Dr. Betül Türel Erbay lineer ekonomiden “azalt, dönüştür ve yeniden kullan” dediğimiz döngüsel ekonomiye dönmemiz gerektiğini söyleyerek “Plastik ambalajların geri dönüştürülebilir veya kompostlanmış olması için tekrar kullanım modellerine geçmemiz lazım. Bunun için de ilk aşamada bakış açımızı ve bununla beraber ürün ve iş modellerimizi değiştirmeliyiz. Bütün mesele aslında kaynak verimliliği ve geri dönüşüm ve iş planında yenilenemeyen kaynakların kullanımını azaltmakla ilgili. Bizim iş planımızın 91’lik kısmı geri dönüştürülen yapılardan oluşuyor. Amacımız daha saf malzeme kullanmak” diyerek döngüsel ekonomi çerçevesinde çapraz biçimde çalışmayı önerdi.
Döngüsel ekonomiye geçişte küresel kararlılık
Ellen Macarthur Vakfı’ndan New Plastic Economy Analisti Mael Arribas konferanstaki konuşmasına, döngüsel ekonomiye geçiş konusunda küresel kararlılığın çok önemli olduğunu belirterek sözlerine başladı. Ellen Macarthur’da hedeflerinin döngüsel ekonomi modeline geçmek olduğunu belirten Arribas “İşe önce plastiklerle başlayarak var olan sistemde bir değişiklik yapmak istedik. Şu anda plastiğin geleceğini yeniden tasarlıyoruz. Plastik paketlemede 78 milyon adet sisteme giriyor. Ürünün kullanım ömrü sonunda 40’ı geri dönüşüme, 40’ı çöpe, 20’si de okyanuslara gidiyor. Geri dönüşümde bu 40’ın ancak 10’u geri dönüşüme 8’i başka bir ürün mesela saksıya dönüştürülüyor ve gerçekten de bir daha plastik pakete dönüşmüyor. Bu sistemi değiştirmek için ihtiyacımız olmayan plastikten kurtulmalıyız, komposta geçmeliyiz ve döngünün içine katarak sisteme kazandırmalıyız” dedi.
Arribas, Global Compact’te bu konuda pek çok imza bulunduğunu ve 2025’te plastik azaltımı konusunda küresel kararlılık hedeflerini de şöyle sıraladı: Sanayi tarafından benimsenmesi, tek kullanımlık ürünleri tekrar kullanmaya dönüştürmek, ürünlerin kompost edilebilir olması, geri dönüşüme dair bir içerik belirlemek, tam plastik azaltma hedefine erişmek. Arribas “Küresel kararlılığa imza atanlar sanayinin 20’si. Bu ne kadar artarsa o zaman ilerleme sağlayabiliriz. Bu konuda çok daha fazlasını hedefliyoruz. Ama iyi olan çok sayıda işletme ve ülkenin kürsel anlaşmaya imza atmak istemesi” dedi.
Atık Yalnızca Boşa Harcadığımızda Atıktır
Priestman Goode Strateji Direktör Yardımcısı Jo Rowan ve Orhan Irmak Tasarım’ın Yaratıcı Yönetmeni Dr. Orhan Irmak “Atık Yalnızca Boşa Harcadığımızda Atıktır” başlıklı birer sunum gerçekleştirdiler. Jo Rowan 5 milyon ton plastiğin okyanusları kirlettiği gerçeğini gözlere önüne sererek başladığı konuşmasında ürünlerin döngüsel tasarımının hayati bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Rowan “İyi bir tasarım insanlar ve gelecek için yapılır ve Priestman Goode olarak felsefemiz yeşil tasarımda her küçük katkının kıymetli olduğudur” diyerek sunumunu bitirdi.
Dr. Orhan Irmak ise “Ambalaj sadece bir malzemeye indirgenemeyecek kadar fazla katmanlı bir iş. Lineer bakış açısıyla çözmek kolay değil. Problemi sadece malzemenin kendisinde görmek ve değiştirince problemin çözüleceğini düşünmek sığ bir bakış açısıdır. Ürünün kendisini sergilemesini, lojistiğini her şeyi göz önünde tutmak lazım. Biz ‘5 sene sonra nasıl bir ürüne sahip olalım ki daha az ambalajlı olsun’ konusuna odaklanarak tasarımlarımızı yapıyoruz” dedi.
İyilik için kirlenmek güzeldir
Unilever Ev Bakım Pazarlama Direktörü Mine Mavi Arıkan konferansta katıldığı panelde, konuyu tüketici nezdinde değerlendirerek, tüketiciye hem performans hem fiyatı iyi ürünler tasarlayarak ulaşmaya çalıştıklarını söyledi. Mine Mavi Arıkan şu görüşleri paylaştı: “Formülleri tekrar değerlendirerek yeniden tasarladık. Plastik ya da sentetik içerikler yerine farklı maddeler ve doğada çözünür materyaller kullandık. Doğru ürüne yönlendirmek, doğru inovasyonlar markaların en çok ihtiyacı olan konu. İkincisi ise erişim ve bu erişimi doğru kullanabilmek. Kirlenmek güzeldir şeklindeki sloganımızı bu dönemde ‘İyilik için kirlenmek güzeldir diye değiştirdik. Çocukları bilinçlendirmek çok önemli ve bu konuyu hassas bir şekilde ele alıyoruz. Doğanın kıymetini bilmeleri için dışarıya teşvik ediyoruz. Geri dönüşüm yapılan bir dünya nasıl olur dedik ve çocuklar bir enstalasyon yaptık. Bile yerine geçen geri dönüşümlü plastik ambalajla Oyuncak Müzesi’ne gidiyorlar. Bu da çocukları bilinçlendirmek için çok güzel bir proje. Kısacası İnsanlar için direkt kazancı ortaya koymalıyız şeklinde düşünerek projelerimizi üretiyoruz.”
Enerjisa 890 bin ton karbon emisyonu önledi, 115 bin enerji verimliliği sağladı
Enerjisa Dağıtık Üretim ve Elektromobilite Grup Müdürü, Mustafa Daldal konferansta katıldığı panelde şunları söyledi: “Sürdürebilirlik artık iklim kriziyle mücadelede temel unsur. Bu, sektörler üzeri bir gereklilik. Enerjisa olarak ‘İşimin Enerjisi’ programını inşa ettik. Bu program yenilenebilir tesislerinin kurulumu, yeşil enerji sertifikasyonu, elektrikli şarj istasyonları gibi işlerin yer aldığı oluşumun çatısı. Bu programı oluşturmamızın nedeni dünyada konseptin değişiyor olması. Artık hem tüketen hem de üreten unsurları bir araya getiren durumlar söz konusu var. Biz de yenilenebilir enerji kurulumu çözümlerimizi sunuyoruz. Bu santrallerle hem enerji üretirken aynı zamanda da tüketiliyor. Bu bir sanayi kuruluşu da olabilir, hastane de olabilir, fabrika da olabilir. Amacımız tüketimi de en verimli hale getirmek. İklimlendirme, aydınlatma alanlarında da verimlilik sağlamaya çalışıyoruz.” Daldal 2021 senesinde yenilenebilir enerji santralleri konusunda çalışmalar yaptıklarını vurguladı. Daldal Adana’da da raylı sistemlerde güneş enerjisi sitemi kurduklarını belirterek işin verimlilik tarafında da basketbol salonu verimli projesi yaptıklarını böylece karbon emisyonunun 60 düştüğünü söyledi. Daldal yaptıkları çalışmalarla 890 bin ton karbon emisyonu önlediklerini ve 115 bin ton da enerji verimliliği sağladıklarını sözlerine ekledi.
World Economic Forum Küresel Plastik Eylem Ortaklığı Direktör Kristin Hughes, döngüsel plastik ekonomisinin hızlandırılması konusunda yaptıkları çalışmaları anlattı. Kurulalı henüz 3 yıl olduğunu belirten Hughes, plastik atık ve kirlilik konusunu uluslararası boyutta ele aldıklarını söyledi. Şu anda sadece pilot ülkeler Endenozya, Vietnam ve Gana’da çalışmalar yürüttüklerini ancak 2025 ‘te 25 ülkeyi desteklemek istediklerini belirten Hughes sözlerine şöyle devam etti: “2019’dan bu yana strateji oluşturuyoruz.. Her şeyde olduğu gibi burada da iş, iletişim kurmakla başlıyor. Küresel Plastik Eylem Ortaklığı olarak ulusal ve ulus altı (şehirler, belediyeler, eyaletler) düzeyde bilgi toplayarak bunları hükümetlerle paylaşıyoruz ve buna göre yol haritası oluşturuyoruz. Bu konudaki araştırmaları destekliyor ve fon oluşturuyoruz. Amacımız yerelde sahiplenilen eylemleri destekleyerek plastik atık ve kirliliği konusunda ortak hareket etmek. Bu konuda üç alanda ilerlemek çok önemli. Her şey öncelikle bu konudaki politikalardan geçiyor. Plastik atık konusundaki politikalarda değişiklik yapmadan döngüsel ekonomiye geçiş olmaz. İkincisi inovasyon, yenilikçi girişimleri, fkirleri devreye sokarak harekete geçirmeye çalışıyoruz. Üçüncüsü de davranış değişimi. Bu değişimleri döngüsel ekonomiye sokmak için davranışa dönüştürmemiz gerekiyor.”
Konferansın stratejik çözüm ortağı Unilever ,ana sponsorları Pepsi, Korozo ve Siegwerk ,platin sponsoru Elif Plastik, altın sponsoru EnerjiSA oldu.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın