Tekfen Holding, Ulus Yerleşkesi’nin Arnavutköy yokuşu üzerindeki atıl kalan yamacını, bir meyve-sebze bahçesine dönüştürdü. İstanbul’un merkezinde, Tekfen Holding’in yönetim merkezinin sınırları dahilinde kalan sarp bir yamaçta oluşturulan “Tekfen Arka Bahçe” projesiyle, şimdi Osmanlı çileğinden çeri domatese, sarımsaktan bezelyeye, brokoliye kadar pek çok çeşit doğal ve nefis sebze-meyve yetişiyor.
Tekfen Holding çalışanları toprağa elini değdirerek stresini atıyor
Tekfen Holding çalışanlarının gönüllü olarak sahiplendiği, çalışanlara ellerini toprağa değdirerek yüzlerinin gülmesine aracı olan Tekfen Arka Bahçe aynı zamanda çevresel ve sosyal bir faydaya da hizmet ediyor. Bahçede yetiştirilen endemik bir meyve olan Arnavutköy (Osmanlı) çileğinden üretilen reçelin satışından elde edilen gelirle Ziraat Bölümü’nde okuyan bir kız öğrenciye burs verildi.
Arnavutköy’e özel endemik Osmanlı çileği Tekfen’e emanet
Konuyu değerlendiren Tekfen Holding Kurumsal İletişim, Sürdürülebilirlik Grup Şirketler Direktörü Dori Kiss Kalafat şunları söyledi: “Pandeminin birçok süregelen çalışmaya ket vurması, insanın aklına gelmeyecek ya da aklına gelip de yapmaya vakit bulamadığı fikirleri hayata geçirmesine olanak tanıdı. Hepimizin dünya görüşünün sınandığı bu süreçte doğayla olan ilişkimizi de; bireyler, kurumlar ve toplumlar olarak da gözden geçirmemiz gerektiğinin ayırdına vardık. Küçük, büyük fark etmeksizin “bir şey yapma” dürtüsüyle biz eyleme kendi bahçemizden başladık! Holding merkezimizdeki atıl, sarp bir yamacımızı ıslah ederek, bir bağa dönüştürdük ve bağımızın bakımını gönüllü Tekfenlilere emanet edip, mevsimine göre önce kışlık sonra yazlık sebzeler ekerek mahsulleri yemekhanemizde afiyetle tükettik. En güneşli yamacımıza ektiğimiz çileklerden yaptığımız reçelleri yine şirket içinde en yüksek teklif verenlere Tekfen Vakfı’na bağış karşılığı verdik. Bu bağışlarla hali hazırda Tekfen Vakfı’nın sayısı 500’ü aşan bursiyere ilave bir de “çilek bursu” ziraat okuyan genç bir kız öğrenci eklendi. Her yanı iyilikle dolu bu girişim sayesinde bahçemizde hangi sebzeden daha iyi verim aldığımızı, hangisinin güneş sevip, hangisinin yaprağını salyangozların yediğini şehirliler olarak öğrendik. Daha çok verim alıp, bir burs daha verebilmek için, önümüzdeki mevsime şimdiden hazırız. Bu süreçte elimizden tutan Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi uzmanlarına ve Hishtil-Toros Fidecilik grup şirketimize de teşekkür borçluyuz. Bir sonraki amacımız, mahallemiz Arnavutköy’e özel endemik Osmanlı çileğine de bahçemizde yer açıp, bulunduğumuz yerin biyoçeşitliliğini korumak ve yaşatmak olacak.”
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın