ŞİRKETLERİN %80’İ GELECEK 1,5 YIL İÇERİSİNDE
SİBER GÜVENLİK HARCAMALARINI ARTIRMAYI PLANLIYOR!
Her geçen gün artan siber saldırılar karşısında verilerini güvence altına almak isteyen kurumlar, siber güvenliğini artırma ihtiyacı hissediyor. Kurumların %80'inin önümüzdeki 18 ay içerisinde siber güvenlik harcamalarını artırmayı planladığını aktaran Komtera Teknoloji Kanal Satış Direktörü Gürsel Tursun’a göre, bu yatırımları yaparken dikkat edilmesi gereken 10 siber güvenlik açığı bulunuyor.
Şirketler için önemi son derece yüksek olan verilere yönelik düzenlenen siber saldırılar durmak bilmiyor. En değerli varlıklarına karşı savunmalarını artırma ihtiyacı duyan kurumların ise güçlü adımlar atmaya hazır olduğu görülüyor. Öyle ki yapılan son araştırmalar, kurumların %80'inin önümüzdeki 1,5 yıl içerisinde siber güvenlik harcamalarını artırmayı planladığını raporluyor. Büyük ve küçük ölçekli tüm şirketlerin, bu yatırımları yapmadan önce titizlikle hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Komtera Teknoloji Kanal Satış Direktörü Gürsel Tursun, çoğu şirketin gözden kaçırdığı 10 siber güvenlik açığını sıralıyor.
1.Hazırlıklı olmamak. Ülkemizde ve dünya çapında sürekli artan siber saldırılar karşısında şirketlerin bu saldırılara karşı hazırlıklı olması artık son derece önem arz ediyor. Şirketler, bir ihlal meydana gelmeden önce savunmalarını test etmeli ve gerektiğinde yanıt vermeye hazır olmalıdır.
2. Bilinmeyen tehditlerin varlığından haberdar olmamak. Potansiyel tehditlerin ne olduğunu bilmek, şirketler için hayati önem taşıyor. Kurumların, düşmanlarını ve mevcut varlıklarını bilmeleri gelecekte yaşanabilecek krizlere karşı güçlü savunmaya sahip olmalarına yardımcı olabiliyor.
3. Aktif tehdit avcılığına sahip olmamak. Çoğu hacker, şirketin ağına sızmak ve güçlü saldırlar için doğru fırsatı kolluyor. Şirketlerin, bu girişimleri ve saldırıları gerçekleşmeden durabilmeleri için aktif tehdit avcılığı yapmaları gerekiyor.
4. Yeterli izlemeyi sağlayamamak. Şirketlerin tehditleri erken tespit edebilmek adına doğru izleme çözümlerine sahip olduklarından emin olmaları son derece önemli. Saldırılara veya sahtekarlığa karşı savunmayı artırmak için ağdaki ve uç noktalardaki anormal davranışların ilk aşmada fark edilmesi gerekiyor.
5. Kötüye kullanımın farkında olmamak. Savunma süreçlerinin çalışanlarla ilişkiyi içermesinden dolayı şirketlerin, sahtekarlığa ve kötüye kullanıma karşı savunmasız olacağını hatırlatmak gerekiyor. Uygun izleme yapılmadan bu iş süreçleri tehlikeye girebilir.
6. Geniş kapsamlı savunma eksikliği yaşamak. Modern organizasyonlarda çalışanlar genellikle ofis dışında çalışıyorlarken, bu durum şirkette uygulanan herhangi bir siber güvenlik önleminin ofisin ötesine genişletilmesi gerektiği anlamına geliyor.
7. Üçüncü taraf tedarikçi risklerini dikkate almamak. Şirketlerin, sistemlerinin ve çalışanlarının yanı sıra birlikte çalıştığı üçüncü tarafların ve satıcılarının da sağlam siber güvenlik önlemlerine ve politikalarına sahip olduklarından emin olması gerekiyor. Şirketlerin, saldırganların şirket ağına erişmek amacıyla bu boşluklardan yararlanmasını önleyebilmesi için iş ortaklarının da güvenlik düzeylerini gözden geçirmesi ve değerlendirmesi gerekiyor.
8. Kriz yönetimi planı bulundurmamak. Olaylar ya da saldırılar meydana geldiğinde, şirketlerin krizi doğru yönetmesi son derece önem arz ediyor. Çalışanların rollerinden ve sorumluluklarından haberdar olmasını sağlamak için ayrıntılı bir kriz müdahale planı hazır olmalı ve sıkça prova edilmeli. Krizin yanlış şekilde ele alınması, çok daha yüksek maliyetlere ve itibar hasarına neden olabilir.
9. IoT cihazlarının güvenliğine dikkat etmemek. Saldırganlar, erişilmesi daha kolay yollarla belirli bir sisteme girmenin yollarını bulabilir. IoT cihazlar da o güvenliksiz seçeneklerden bir tanesidir. Şirketlerin siber güvenlikleri için IoT cihazlarının savunmalarını da güçlendirmesi gerekiyor.
10. Çalışan eğitimlerine yeteri kadar önem vermemek. Çalışanlar, bir kurumun en zayıf halkası ya da en büyük savunması olabiliyor. Kötü niyetli bir personel gizli bilgileri satabiliyor, hatta saldırganların kuruluşun ağına girmesine izin verebiliyor. Siber güvenlik eğitimi almamış bir çalışan farkında olmadan saldırganlara açık kapı bırakabiliyor. Ancak risklerin farkında olan ve bir ihlalde dikkat edilmesi gereken işaretler konusunda eğitim alan bir çalışan, bir kuruluşun ilk savunma hattıdır. Bundan dolayı şirketlerin çalışanlara siber güvenlik eğitimleri vermesi önemlidir.
Yorum Yazın