Tiroit nodülleri ve tiroit kanseri çoğu zaman farklı nedenler için yapılan tetkiklerde rastlantısal olarak saptanıyor. Görüntüleme teknolojilerinin hassasiyet oranlarının artması ve yaygınlaşmasıyla birlikte, tiroit kanserlerinin hem daha sık tanı alması hem de daha erken dönemde tespit edilmesi sağlanabiliyor. Tiroit nodüllerinin yol açabildiği tiroit kanseri ses kısıklığı, yutkunma ve nefes almada güçlük, geçmeyen öksürük gibi belirtilerle kendisini gösterebildiği gibi hiçbir şikayete neden olmadan sessizce de ilerleyebiliyor. Memorial Sağlık Grubu Medstar Antalya Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Uğur Alp Göksu, tiroit nodülleri, tiroit kanseri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Tiroit nodülleri ve tiroit kanseri çoğu zaman farklı nedenler için yapılan tetkiklerde rastlantısal olarak saptanıyor. Görüntüleme teknolojilerinin hassasiyet oranlarının artması ve yaygınlaşmasıyla birlikte, tiroit kanserlerinin hem daha sık tanı alması hem de daha erken dönemde tespit edilmesi sağlanabiliyor. Tiroit nodüllerinin yol açabildiği tiroit kanseri ses kısıklığı, yutkunma ve nefes almada güçlük, geçmeyen öksürük gibi belirtilerle kendisini gösterebildiği gibi hiçbir şikayete neden olmadan sessizce de ilerleyebiliyor. Memorial Sağlık Grubu Medstar Antalya Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Uğur Alp Göksu, tiroit nodülleri, tiroit kanseri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
40 yıl sonra bile görülebiliyor
Tiroit kanseri; ailesinde tiroit kanser öyküsü olanlar, radyasyona maruz kalan kişiler ve 40 yaşın üzerindeki bireylerde daha sık görülmektedir. Ayrıca nükleer kazalar sonrası radyoaktiviteye bağlı olarak tiroit kanseri gelişebilmektedir. Bu kazalardan 40 yıl sonra dahi vakalar bildirilmektedir. Özellikle çocukluk döneminde yüksek doz radyasyona maruz kalmak tiroit kanser riskini artırmaktadır. Bu dönemde diğer kanserler nedeniyle uygulanan tedavi süreçlerinde radyasyona maruz kalma durumu söz konusu ise boyun bölgesini korumak için oldukça dikkatli edilmesi gerekir.
Tiroit kanserinde belirtiler
Tiroit kanserinde erken dönemde herhangi bir belirti vermeyebilir. Çoğu zaman doktorların boyun bölgesinin muayenesinde saptanan nodüllerin incelenmesi sırasında ya da tiroit dışı nedenlerle boyun bölgesine uygulanan görüntüleme yöntemlerinde (boyun ultrasonu, BT, MR, PET CT gibi) rastlantısal olarak saptanabilmektedir. Kanser tanısı konulan nodülün büyümesi çok yavaş olabildiği gibi çok kısa zamanda da olabilmektedir. Bazı kişiler bu büyümeyi görebilmektedir ve bu durum boyunda büyüme hissi olarak ifade edilebilmektedir.
Tiroit kanserinde görülen diğer belirtiler şunlardır;
- Ses kısıklığı veya konuşmada zorluk
- Nefes almada güçlük
- Yutkunma güçlüğü
- Öksürük
Tiroit kanserinin öncelikli tedavisi cerrahidir
Tiroit kanseri tedavisinde evreleme işlemi hastalığın başladığı yerden itibaren tiroit bezi içinde veya bez dışında nerelere yayıldığını gösterir. Tiroit kanserinde güncel, etkin ve doğru tedavi için kanserin tipi, evresi ve varsa eşlik eden hastalıkların belirlenmesi çok önemlidir. Tiroit kanserlerinin tedavisi öncelikle cerrahidir. Cerrahi işlem; tiroit bezinin tamamının veya bir kısmının cerrahi olarak çıkarılmasını içerir. Ayrıca yaygınlığına ve tipine bağlı olarak lenf nodunun alınması gerekebilir. Lenf nodu, ilk cerrahi müdahale sırasında çıkartılabileceği gibi bazen takiplerde sonradan görüldüğünde müdahale edilebilir. 1 cm’den küçük tümörlerde, lenf nodu tutulumu yok ve tek loba sınırlı ise lobektomi denilen tek taraflı cerrahi işlem yapılabilir. Günümüzde bu çok küçük tümörler bulunduğu yere göre cerrahi işlem yapılmadan da uzman tarafından takip edilebilir.
Hedef, kanser hücrelerinin yok edilmesidir
Cerrahi (işlem) sonrası hastalar yaşam boyu tiroit hormon tedavisi alır. Cerrahi tedavinin yeterli olmadığı durumlarda uzmanın yönlendirmesiyle radyoaktif iyot tedavisi alınması gerekebilir.
Cerrahi işlem sonrası, endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanının değerlendirmesi sonrası, radyoaktif tedavinin uygulanması için ilgili bölüme yönlendirilir. Radyoaktif iyot tedavisinde hedef tiroit hücrelerinin yok edilmesidir. Tiroit dışı organlarda yan etki ihtimali azdır ancak bazı hastalarda tükürük bezlerini etkiler ve ağız kuruluğuna neden olabilir. Tekrarlayan yüksek dozlarda diğer kanserlerin gelişmesini düşük oranda artırabilir. Bunun için düşük dozlarda kullanılması bu riski minimuma düşürür. İlerlemiş tiroit kanseri vakalarında yeni ilaçlar kullanılmaya başlamıştır. Ancak bu ilaçlar kanserin büyümesini yavaşlatabilir veya kısmı yanıt oluşturabilir.
Rutin takipler hayati önem taşıyor
Tiroit kanseri tedavisinde, kanser hücrelerini öldüren yüksek dozda X- ışınları kullanılan eksternal radyoterapi ve kemoterapiye başvurulabilir. Tiroit hormon tedavisi; cerrahi veya radyoaktif tedavi sonrası uzman doktor tarafından TSH değeri, ek hastalık olup olmadığı ve evresine göre uygun doz ayarlaması yapılır. Tiroit kanseri başlangıçta başarılı tedavi edilse de bazen bazı hastalarda yıllar sonra tekrarlayabilmektedir. Rutin takiplerde, hastanın fizik muayenesi, kan ve görüntüleme testlerinin incelenmesi çok önemlidir. Düzenli olarak tiroit hormon testleri yapılmalı, tiroit hormon düzeyi endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Tiroit kanseri tekrarlarsa veya yayılırsa tıbbi inceleme sonrası cerrahi müdahale, radyoaktif iyot tedavisi, eksternal ışın tedavisi veya kemoterapi uygulanabilir.
Ayça Çatak / Medya ve İletişim Uz. 0549 314 67 94 [email protected] | Sinemyis İşbaşı/ Memorial Antalya Hastaneleri Medya ve İletişim Md. 0549 314 70 10 [email protected] | Esra Aydemir/ Medya ve İletişim Grup Md. 0549 314 67 41 [email protected] |
Yorum Yazın