Marka misyonu olarak gerçek anlamda bitkisel ve doğal ürünler geliştiren INCIA, üretimin her aşamasında ürün doğallığının korunmasına azami özen gösteriyor. Tüketicilerin doğallık konusunda doğru bilgilendirilmesi, bitkisel ürünler kullanma alışkanlığı kazanması için “doğal kökenli değil gerçekten doğal” ürünleri ve üretim yöntemiyle öne çıkıyor. Hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen günlük kişisel bakım için gerekli olan ürünler, tüketiciler tarafından üretim şartları ve içerik açısından artık daha çok sorgulanıyor. Ancak doğal kökenli, doğal kaynaklı, organik demek maalesef ürünün doğal olduğu anlamına gelmiyor. Bu söylemler bir hammaddenin kimyasal bir işlemden geçerek ürün haline geldiğini ifade ediyor. Aynı zamanda bu tip ürünlerde PEG, EDTA gibi zararlı kimyasallar bulunabiliyor. INCIA tüm ürünlerinin içeriğindeki hammaddelerin yüzde 100 doğal olmasını önemsiyor; benimsediği “Yeşil üretim süreçleri” ile geliştirmelerini yapıyor. Üretim politikasının bir yansıması olarak farklı açılardan alternatif test yöntemleri geliştirme çalışmaları yürütüyor. Ürünlerin yüzde 100 doğallığıyla tüketicinin sağlığını korumasına yardımcı olurken; kullanım sonrası karıştığı sulardaki canlılara, plastik içermeyen geri dönüştürülebilir ambalajları ile doğaya, sürdürülebilir bir gelecek vaat ediyor. “Hayvan dostu marka” anlayışını benimsiyor INCIA’nın önem verdiği konuların başında, ürünlerin hayvanlar üzerinde test edilmemesi geliyor. Bu anlayış ile ürünlerini BioArge Laboratuvarları’ndaki hücre kültürü laboratuvarında test ediyor. Tamamen katkısız ve saf olan doğal içerikleri, patent korumalı buluş ve yöntemlerle içeriğin özüne zarar vermeden kullanıyor. Sağlık, sürdürülebilirlik ve etik nedenlerle ürünlerin, hayvanlar üzerinde test edilmediğine dair cruelty free sertifikası bulunuyor.Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Marka misyonu olarak gerçek anlamda bitkisel ve doğal ürünler geliştiren INCIA, üretimin her aşamasında ürün doğallığının korunmasına azami özen gösteriyor. Tüketicilerin doğallık konusunda doğru bilgilendirilmesi, bitkisel ürünler kullanma alışkanlığı kazanması için “doğal kökenli değil gerçekten doğal” ürünleri ve üretim yöntemiyle öne çıkıyor.
Hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen günlük kişisel bakım için gerekli olan ürünler, tüketiciler tarafından üretim şartları ve içerik açısından artık daha çok sorgulanıyor. Ancak doğal kökenli, doğal kaynaklı, organik demek maalesef ürünün doğal olduğu anlamına gelmiyor. Bu söylemler bir hammaddenin kimyasal bir işlemden geçerek ürün haline geldiğini ifade ediyor. Aynı zamanda bu tip ürünlerde PEG, EDTA gibi zararlı kimyasallar bulunabiliyor.
INCIA tüm ürünlerinin içeriğindeki hammaddelerin yüzde 100 doğal olmasını önemsiyor; benimsediği “Yeşil üretim süreçleri” ile geliştirmelerini yapıyor. Üretim politikasının bir yansıması olarak farklı açılardan alternatif test yöntemleri geliştirme çalışmaları yürütüyor. Ürünlerin yüzde 100 doğallığıyla tüketicinin sağlığını korumasına yardımcı olurken; kullanım sonrası karıştığı sulardaki canlılara, plastik içermeyen geri dönüştürülebilir ambalajları ile doğaya, sürdürülebilir bir gelecek vaat ediyor.
“Hayvan dostu marka” anlayışını benimsiyor
INCIA’nın önem verdiği konuların başında, ürünlerin hayvanlar üzerinde test edilmemesi geliyor. Bu anlayış ile ürünlerini BioArge Laboratuvarları’ndaki hücre kültürü laboratuvarında test ediyor. Tamamen katkısız ve saf olan doğal içerikleri, patent korumalı buluş ve yöntemlerle içeriğin özüne zarar vermeden kullanıyor. Sağlık, sürdürülebilirlik ve etik nedenlerle ürünlerin, hayvanlar üzerinde test edilmediğine dair cruelty free sertifikası bulunuyor.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın