Berlin'de yeni binalarda güneş enerjisi zorunlu olacak. Türkiye'ye göre çok daha az güneş enerjisi potansiyeline sahip Almanya'nın bu adımını değerlendiren GES üreticisi ISOMER'in Müdürü İlgin Eray iki ülkenin potansiyelini kıyasladı. Yenilenebilir enerji en çok güneşten elde ediliyor. Petrolü olmayan ve ihracat için milyarlarca dolar harcayan Türkiye, aydınlanmak, ısınmak ve seyahat etmek için güneş enerji sistemi ‘GES’te onlarca milyarlar TL’lik ekonomik potansiyele sahip. Buna karşın Türkiye’de GES kurmak zorunlu değil gönüllü. Almanya’nın en az güneş alan şehirlerinden Berlin ise ‘güneş şehri’ ilan edildi ve 2023 yılında yeni binalar dâhil tüm çatılara GES kurulması zorunu kılındı. GES alanında önemli yatırımlara imza atan ISOMER Isıtma Soğutma Merkezi Genel Koordinatörü İlgin Eray, Türkiye’nin elindeki potansiyelle büyük bir enerji devi olabileceğini belirtti. Eray, “Türk şehirlerine göre çok daha az güneş alan Berlin’de zorunlu olan GES, günde 8 saat güneş alan Türkiye’de tercihe bırakılmış durumda. Her saniye çatılarımızdan milyonlarca TL değerinde enerji dağılıp gidiyor. Potansiyelimizi harekete geçirirsek, önemli miktarda enerji üretebiliriz. Ülkemizde en az güneş ışığı alan bölgede bile 8 m2 çatı alanında bin 300 kilovat enerji üretilebilir. Ne kadar fazla çatı alanı olursa, üretilen enerji miktarı artar. Sadece İstanbul’da yeniden yapılacak 3.1 milyon bina ve milyonlarca metrekarelik çatı alanı potansiyelimiz var” dedi.İstanbul’da 19 Haziran’da meydana gelen 3.9 büyüklüğündeki deprem, kentsel dönüşümü yeniden gündeme taşıdı. Şehirde yıkılıp yapılması gereken tam 3.1 milyon bina bulunuyor. Bu binalar inşa edildiğinde İstanbul’da on milyonlarca metrekarelik konut ve iş yeri çatı alanı oluşacak. Böylece her çatı, üzerine kurulacak GES ile birlikte birer altın değerli olacak. Sadece hanelerin ve iş yerlerinin elektrik ihtiyacı karşılanmayacak, güneş zengini Türkiye, GES potansiyelini doğru kullanırsa yakın zamanda enerji ihracatçısı konumuna yükselebilecek. Bu potansiyeli şimdiden keşfeden ve harekete geçen ülke ise Türkiye yerine çok daha az güneş ışığı alan Almanya oldu. Güneş ışığını az alan Berlin’de, yeni bina yapımının teşvik edilmesi böylece hepsine güneş enerjisi sistemi kurulması 1 Ocak 2023 tarihi itibariyle zorunlu hale geldi. Berlin, güneş şehri ilan edilirken 530 bin çatıda kentin ihtiyacı olan enerjinin 4’te 1’inin sağlanması hedefleniyor. Milyarlarca TL kazanabilirizGüneş şehri olma amacı için GES’leri zorunlu kılan Berlin’in yıllık güneş enerjisi üretim potansiyeli 1100 kilovat saat. Türkiye’nin kuzeyindeki en az güneş alan bölgesi Karadeniz Bölgesi’nin yıllık güneş enerjisi üretim potansiyeli ise tek başına 1400 kilovat saat. Bu rakam Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne gidildikçe yılda 2.000 kilovat saate yükseliyor. Türkiye’de kurulacak bir GES’in enerji üretme değeri, başka ülkelerdeki GES ile kıyaslanınca kat be kat daha fazla. ISOMER Isıtma Soğutma Merkezi Genel Koordinatörü İlgin Eray, az güneş ışığına sahip ülkelerin ekonomik güçlerini kullanarak GES’e yatırım yaptıklarını belirtti. Türkiye’nin GES için biçilmiş kaftan olduğunu anlatan Eray, “Türkiye gibi bir gerçek güneş ülkesinde GES’ten yeterince faydalandığımızı söylemek zor. Herkes ekonomik sebepleri gerekçe gösteriyor ama önemli olan düşünsel engelleri aşmak. Oysa 8 m2 çatı alanında bin 300 kilovat enerji üretmek mümkün. İstanbul’da kentsel dönüşümle elde edilecek binalarda bile milyarlarca TL’lik ekonomik potansiyel var” dedi. Petrol bitiyor yenilenebilir enerji başlıyorFosil kaynaklı yakıtların sonuna gelindiğini ve bu enerji türünün arkasında küresel ısınmayı bırakarak tarihe karışacağını anlatan Eray şunları söyledi: “Dünya büyük bir hızla temiz yani yenilenebilir enerjiye geçiyor. Almanya gibi yılın ancak 2-3 ayı güneşten tam olarak yararlanan bir ülkede GES zorunlu hale getirilirken, Türkiye gibi bir güneş ülkesinde enerji kaynağımız boşa akıyor. Bizim şu anda çatılarımızı GES’lerle doldurmamız gerek. Bu milli bir davadır. Yarın enerji sorunu yaşamak bir yana, enerji ihraç eden bir ülke olmak için doğa bize her türlü katkıda bulunmuş. Marmara’nın, Karadeniz’in, Doğu Anadolu’nun, Ege’nin Akdeniz’in, İç ve Güneydoğu Anadolu’nun güneşi yakında Avrupa’nın gözdesi haline gelecek. Bu güneş yoksunu coğrafyalar bizim enerjimizle ısınıp, aydınlanıp, üretim yapıp, seyahat etmek isteyecekler. Tabii bizim bu potansiyelimizi görüp, boş bulduğumuz her çatı, her arsa ve tarlaya GES kurarak milyonlarca kilovat saatlik enerjimizi güce dönüştürmemiz gerekiyor.”Ekonomik kazanca dönüşecekGES projelerinin kentsel dönüşümle birlikte ilerleyebileceğini, hâlihazırdaki yapılarda da GES kurularak enerjiye harcanan bütçenin aşağı çekileceğini anlatan İlgin Eray, “Almanya bizden güneşin bir damlasını dahi boşa kullanmamak için GES’i zorunlu hale getiriyor. Türkiye’nin güneşten para kazanma alışkanlığını kum ve deniz olmadan turizm dışındaki alanlara ilişkin değiştirmesi gerekiyor. Hem günde 8 saatten fazla güneş alacaksın, hem de bunu kullanmayacaksın. Eskiler ‘Su akarken testini doldur’ diye boşuna dememişler. Eğer dünyanın ekseni kaymazsa, güneşin düşme açısı değişmezse Türkiye’nin tarih boyunca daima GES potansiyeli olacak. Ama mühim olanı zamanında harekete geçmek ve bunu ekonomik kazanca dönüştürmektir” ifadelerini kullandı. Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Berlin'de yeni binalarda güneş enerjisi zorunlu olacak. Türkiye'ye göre çok daha az güneş enerjisi potansiyeline sahip Almanya'nın bu adımını değerlendiren GES üreticisi ISOMER'in Müdürü İlgin Eray iki ülkenin potansiyelini kıyasladı.
Yenilenebilir enerji en çok güneşten elde ediliyor. Petrolü olmayan ve ihracat için milyarlarca dolar harcayan Türkiye, aydınlanmak, ısınmak ve seyahat etmek için güneş enerji sistemi ‘GES’te onlarca milyarlar TL’lik ekonomik potansiyele sahip. Buna karşın Türkiye’de GES kurmak zorunlu değil gönüllü. Almanya’nın en az güneş alan şehirlerinden Berlin ise ‘güneş şehri’ ilan edildi ve 2023 yılında yeni binalar dâhil tüm çatılara GES kurulması zorunu kılındı. GES alanında önemli yatırımlara imza atan ISOMER Isıtma Soğutma Merkezi Genel Koordinatörü İlgin Eray, Türkiye’nin elindeki potansiyelle büyük bir enerji devi olabileceğini belirtti. Eray, “Türk şehirlerine göre çok daha az güneş alan Berlin’de zorunlu olan GES, günde 8 saat güneş alan Türkiye’de tercihe bırakılmış durumda. Her saniye çatılarımızdan milyonlarca TL değerinde enerji dağılıp gidiyor. Potansiyelimizi harekete geçirirsek, önemli miktarda enerji üretebiliriz. Ülkemizde en az güneş ışığı alan bölgede bile 8 m2 çatı alanında bin 300 kilovat enerji üretilebilir. Ne kadar fazla çatı alanı olursa, üretilen enerji miktarı artar. Sadece İstanbul’da yeniden yapılacak 3.1 milyon bina ve milyonlarca metrekarelik çatı alanı potansiyelimiz var” dedi.
İstanbul’da 19 Haziran’da meydana gelen 3.9 büyüklüğündeki deprem, kentsel dönüşümü yeniden gündeme taşıdı. Şehirde yıkılıp yapılması gereken tam 3.1 milyon bina bulunuyor. Bu binalar inşa edildiğinde İstanbul’da on milyonlarca metrekarelik konut ve iş yeri çatı alanı oluşacak. Böylece her çatı, üzerine kurulacak GES ile birlikte birer altın değerli olacak. Sadece hanelerin ve iş yerlerinin elektrik ihtiyacı karşılanmayacak, güneş zengini Türkiye, GES potansiyelini doğru kullanırsa yakın zamanda enerji ihracatçısı konumuna yükselebilecek. Bu potansiyeli şimdiden keşfeden ve harekete geçen ülke ise Türkiye yerine çok daha az güneş ışığı alan Almanya oldu. Güneş ışığını az alan Berlin’de, yeni bina yapımının teşvik edilmesi böylece hepsine güneş enerjisi sistemi kurulması 1 Ocak 2023 tarihi itibariyle zorunlu hale geldi. Berlin, güneş şehri ilan edilirken 530 bin çatıda kentin ihtiyacı olan enerjinin 4’te 1’inin sağlanması hedefleniyor.
Milyarlarca TL kazanabiliriz
Güneş şehri olma amacı için GES’leri zorunlu kılan Berlin’in yıllık güneş enerjisi üretim potansiyeli 1100 kilovat saat. Türkiye’nin kuzeyindeki en az güneş alan bölgesi Karadeniz Bölgesi’nin yıllık güneş enerjisi üretim potansiyeli ise tek başına 1400 kilovat saat. Bu rakam Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne gidildikçe yılda 2.000 kilovat saate yükseliyor. Türkiye’de kurulacak bir GES’in enerji üretme değeri, başka ülkelerdeki GES ile kıyaslanınca kat be kat daha fazla. ISOMER Isıtma Soğutma Merkezi Genel Koordinatörü İlgin Eray, az güneş ışığına sahip ülkelerin ekonomik güçlerini kullanarak GES’e yatırım yaptıklarını belirtti. Türkiye’nin GES için biçilmiş kaftan olduğunu anlatan Eray, “Türkiye gibi bir gerçek güneş ülkesinde GES’ten yeterince faydalandığımızı söylemek zor. Herkes ekonomik sebepleri gerekçe gösteriyor ama önemli olan düşünsel engelleri aşmak. Oysa 8 m2 çatı alanında bin 300 kilovat enerji üretmek mümkün. İstanbul’da kentsel dönüşümle elde edilecek binalarda bile milyarlarca TL’lik ekonomik potansiyel var” dedi.
Petrol bitiyor yenilenebilir enerji başlıyor
Fosil kaynaklı yakıtların sonuna gelindiğini ve bu enerji türünün arkasında küresel ısınmayı bırakarak tarihe karışacağını anlatan Eray şunları söyledi: “Dünya büyük bir hızla temiz yani yenilenebilir enerjiye geçiyor. Almanya gibi yılın ancak 2-3 ayı güneşten tam olarak yararlanan bir ülkede GES zorunlu hale getirilirken, Türkiye gibi bir güneş ülkesinde enerji kaynağımız boşa akıyor. Bizim şu anda çatılarımızı GES’lerle doldurmamız gerek. Bu milli bir davadır. Yarın enerji sorunu yaşamak bir yana, enerji ihraç eden bir ülke olmak için doğa bize her türlü katkıda bulunmuş. Marmara’nın, Karadeniz’in, Doğu Anadolu’nun, Ege’nin Akdeniz’in, İç ve Güneydoğu Anadolu’nun güneşi yakında Avrupa’nın gözdesi haline gelecek. Bu güneş yoksunu coğrafyalar bizim enerjimizle ısınıp, aydınlanıp, üretim yapıp, seyahat etmek isteyecekler. Tabii bizim bu potansiyelimizi görüp, boş bulduğumuz her çatı, her arsa ve tarlaya GES kurarak milyonlarca kilovat saatlik enerjimizi güce dönüştürmemiz gerekiyor.”
Ekonomik kazanca dönüşecek
GES projelerinin kentsel dönüşümle birlikte ilerleyebileceğini, hâlihazırdaki yapılarda da GES kurularak enerjiye harcanan bütçenin aşağı çekileceğini anlatan İlgin Eray, “Almanya bizden güneşin bir damlasını dahi boşa kullanmamak için GES’i zorunlu hale getiriyor. Türkiye’nin güneşten para kazanma alışkanlığını kum ve deniz olmadan turizm dışındaki alanlara ilişkin değiştirmesi gerekiyor. Hem günde 8 saatten fazla güneş alacaksın, hem de bunu kullanmayacaksın. Eskiler ‘Su akarken testini doldur’ diye boşuna dememişler. Eğer dünyanın ekseni kaymazsa, güneşin düşme açısı değişmezse Türkiye’nin tarih boyunca daima GES potansiyeli olacak. Ama mühim olanı zamanında harekete geçmek ve bunu ekonomik kazanca dönüştürmektir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın