Buzdolabında uygun koşullarda saklanan gıdalar kalitesini uzun süre koruyabilir. Avrupa Gıda Konseyi EUFIC’in 29 Eylül Dünya Gıda İsrafı Günü’ne dikkat çekmek amacıyla paylaştığı verilere göre; buzdolabı maksimum 4 derecede tutulmalı ve fazla doldurmaktan kaçınılmalı. Türkiye’de de Sabri Ülker Vakfı’nın üyesi olduğu kuruluş; gıdaların buzdolabında nasıl saklanması gerektiğine dair öneriler paylaşıyor.
Gıdaları doğru şekilde saklamanın en önemli kuralı, buzdolabını verimli kullanmaktan geçiyor. Buzdolabının maksimum 4°C'de tutulması ve bu sıcaklığı termometre ile düzenli olarak kontrol edilmesi önemli. Bunun yanı sıra buzdolabınızı çok fazla doldurmaktan kaçının. Havanın içeride dolaşabilmesi ve buzdolabının düzgün çalışabilmesi için öğeler arasında boşluk bırakın.
Gıdaları buzdolabında nasıl saklamanız gerekir?
Bazı gıdalar, özellikle çiğ olanlar, hastalıklara neden olabilecek mikroplar taşıyabilir. Neyse ki, bu mikroplar pişirme sırasında yok edilir. Mikrop gelişimi düşük sıcaklıklarda daha yavaş olduğu için, çiğ et, balık ve kümes hayvanı et ürünleri, genellikle buzdolabının en soğuk yeri olduğu için alt rafta ağzı kapalı kaplarda saklanmalıdır. Bunların yanı sıra mikropların buzdolabında yayılmasını önlemek için pişmiş ve yemeye hazır yiyecekleri çiğ yiyeceklerden ayrı tutmak ve dökülen herhangi bir şeyi hemen silmek de önemlidir. Gıdalar saklanırken paketlenmeli veya kapalı kaplarda saklanmalıdır. Buzdolabı sık sık temizlenmelidir.
Buzdolabına sıcak gıda konur mu?
Buzdolabının içindeki sıcaklığı arttıracağından dolayı, sıcak yemekleri doğrudan buzdolabına koymaktan kaçınmak gerekir. Yükselen sıcaklık ve yoğunlaşma mikropların yayılması için iyi bir ortam oluşturur. Sıcak gıdalar oda sıcaklığında soğuyana kadar bekleyin. “2 saat” kuralını unutmayın: eldeki gıda arta kalan yemek, paket servis veya yeni alınmış olsa bile mikropların yayılmasını önlemek için buzdolabına koymadan önce 2 saat kadar oda sıcaklığında soğumasını bekleyin. Gıdayı daha hızlı soğutmak istiyorsanız, bir cam kap içerisinde soğuk su içine koyabilirsiniz. Fazla ısı ve su buharının kolayca dışarı çıkabilmesi için gıdanın üzerinin tamamen kaplanmadığından emin olun. Soğuduğunda ise, hava geçirmez bir kap içinde buzdolabına yerleştirilebilir. Artan yemekleri 2-3 gün içinde yiyin. Bunlara 1 gün içinde yenmesi gereken pirinç yemekleri dahil değildir. Bunun nedeni, pirincin pişirilmesine rağmen hayatta kalan ve yeterince hızlı soğutulup uygun şekilde saklanmaması halinde toksin üreterek sizi hasta edebilecek Bacillus cereus gibi yeni bakterilere dönüşen sporlar içerebilmesidir. Pişirilmiş pirinç ne kadar uzun süre saklanırsa, yeni bakterilerin veya onların toksinlerinin gıdayı güvensiz hale getirme olasılığı da o kadar yüksektir.
Hangi gıda ürünleri buzdolabında saklanmalı?
Bazı gıdalar bakterilerin üreyebilmesi için uygun ortam oluşturur. Bunlar, özellikle 4°C'nin üzerindeki sıcaklıklarda depolanıyorlarsa, nemli, besin açısından zengin ve asit oranı düşük ürünlerdir. Buna et, balık, peynir, süt ürünleri ve yemek artıkları gibi yiyecekler de dahildir. Kuru malzemeler ve gıdalar oda sıcaklığında saklanabilir. “Çürük bir elma sepettekilerin tümünü bozar” sözünü duymuşsunuzdur. Bu doğru bir sözdür, çünkü farklı meyve ve sebzelerin etilen üretimine ve hassasiyetine atıfta bulunur. Elma, kivi, kayısı ve muz gibi bazı meyve ve sebzeler yüksek miktarda etilen gazı üretir. Etilen gazı, meyve ve sebzelerin olgunlaşma süreciyle bağlantılıdır. Lahana, havuç, kuşkonmaz ve kereviz gibi bazı meyve ve sebzeler bu gaza diğerlerinden daha duyarlıdır ve bu nedenle etilene duyarlı olarak kabul edilirler. Etilene duyarlı meyve ve sebzelerin çabuk bozulmaması için etilen üreten meyve ve sebzelerle birlikte depolanmamalıdır.
Sabri Ülker Vakfı hakkında:
Türk gıda sektörünün duayeni Sabri Ülker anısına kurulmuş olan ve misyonunu Sabri Ülker’in hayat felsefesinden derleyen Vakıf, toplumu beslenme ve sağlık alanlarında bilimsel ve güvenilir bilgi ile aydınlatmak üzere faaliyetlerini sürdürüyor. Avrupa Beslenme Vakıfları İletişim Platformu’nun Türkiye’den tek üyesi olan Vakıf, 2009 yılından bu yana topluma sağlıklı yaşam ve beslenme konularında güvenilir bilimsel bilgiyi ulaştırmakta ve dünya genelinde referans kabul edilen kurumlar ile iş birliği içinde Türkiye’nin referans kurumu olma hedefiyle yoluna devam etmektedir.
Yorum Yazın