Bebeğin sağlıklı olarak dünyaya gelmesi annenin de yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için gebelik döneminde beslenme diğer dönemlerdeki beslenmeden çok daha önemlidir. Bebeğin tek besin kaynağının annenin tükettiği besinler olduğunu hatırlatan Diyetisyen ve Fitoterapi Uzmanı Buket Ertaş, söz konusu dönemde yapılan beslenme hatalarına işaret ederek doğru beslenme üzerine önerilerde bulundu.
Gebelik şüphesiz her annenin yaşadığı eşsiz bir dönemdir. “İki canlı” olma içgüdüsü ve annelik dürtüsüyle her istenileni yemenin yanlış bir algı olduğunu dile getiren Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Diyetisyen ve Fitoterapi Uzmanı Buket Ertaş, “Gebeliğin henüz ilk aylarından itibaren anne adayları fazla kalori almaları gerektiğini düşünür. Bebeğinin ihtiyaçlarını karşılayamamaktan korkar. Ancak bu genellikle görülen bir durum değildir. İlk trimester dediğimiz gebeliğin ilk üç ayında annenin ekstra kalori almasına ihtiyaç yoktur. Normalde de sağlıklı ve düzenli beslenen bir anne adayı hayatına aynı şekilde devam edebilir. Bunun yanı sıra tabii ki hekim kontrolünde bebeğin gelişimi izlenmeli, beslenme uzmanından doğru beslenme eğitimi alınmalı ve hekimin verdiği takviyeler düzenli kullanılmalı” diye konuştu.
Annenin ekstra kalori ihtiyacı 4. aydan itibaren başladığı bilgisini veren Buket Ertaş, bebek gelişiminin hızlandığını ve annenin ihtiyaçları artmaya başladığını da vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak bu anne adayının her istediğini yiyebileceği anlamına da gelmez. Kalorinin nereden geldiği çok önemlidir. Esas meselenin doymak değil beslenmek olduğunun farkına varmak gerekir. İkinci trimester yani 4.-6. Aylar arasında annenin kalori ihtiyacı yaklaşık 300-350 kkal artar. Bu da yaklaşık ekstra 1 dilim ekmek, 1 dilim peynir, 1 porsiyon meyve, 1 kâse yoğurt tüketimine denk gelir. Üçüncü trimester yani gebeliğin son 3 ayında ise ekstra kalori ihtiyacı 450 kkal’dir. Bu dönem annenin ve bebeğin en çok kilo aldığı dönemdir. Risk yok ise hafif egzersizler ve sağlıklı gıda seçimlerinin en önemli olduğu dönemdir.”
Gebelikte sağlıklı beslenmek ve gerektiği kadar kilo alınmasını sağlamanın dünyaya gelecek olan bebeğin ileriki hayatında hastalıklarla savaşmasına katkı sunacağına işaret eden Uzm. Dyt. Buket Ertaş, gebelik döneminde yapılan beslenme hataları ve doğru davranış biçimlerinin nasıl olması gerektiği konusunda ise şu bilgileri verdi…
ŞEKERLİ VE PAKETLİ GIDALARIN TÜKETİMİ KESİNLİKLE SIFIRLANMALI
Rafine şeker tüketimi ile annenin kan şekerinde dalgalanmalar ve yükselmeler meydana gelebileceğini söyleyen Ertaş şu bilgileri verdi: “Şeker ve insülin dengesizlikleri bebeğin yüksek kan şekerine maruz kalmasına sebep olabilir. Bu da hem annenin diyabet riskini artırır, hem de bebeğin ileride veya doğumdan hemen sonra diyabete yakalanma riskini artırır.”
MEVSİM SEBZELERİ TÜKETİLMELİ
“Dondurulmuş veya konserve gıdalar bozulma riski açısından tüketirken dikkatli olmalı” diye konuşan Uzm. Dyt. Buket Ertaş, “Özellikle kapağı şişmiş ve hava almış konserveler hemen atılmalı, her kavanoz ayrı ayrı kontrol edilmeli. Ayrıca saklama süresi ve koşulları besin kaybının yaşanmasına neden olabilir. En iyisi mevsiminde sebze ve meyveleri tercih edip riski en aza indirmektir” diye konuştu.
MEYVE MİKTARI KİŞİNİN İHTİYACINA GÖRE PLANLANMALI, FAZLASINDAN KAÇINILMALI
Sağlıklı olsa da meyve demek früktoz (meyve şekeri) demektir. Meyvelerin bol miktarda vitamin barındırdığını ancak aynı zamanda gereğinden fazla tüketildiğinde kan şekeri yüksekliğinin, göbek çevresi yağlanmasının başlıca nedeni olabileceğinin de altını çizen Ertaş, “Aynı zamanda gereksiz früktoz karaciğer yağlanmasının da baş düşmanıdır. Özellikle kan yapması için tüketilen kuru meyveler annenin diyabet riskini yükseltiyor olabilir” dedi.
BİTKİ ÇAYLARI VE İÇERİĞİ BİLİNMEYEN ÇAYLAR TÜKETİLMEMELİ
Uterus hareketlerini hızlandırmasında etkili olan, fitoöstrojenik etki gösteren bitkiler konusunda ekstra dikkatli olunmalıdır. Özellikle düşük tehdidi bulunan anne adaylarının içmek istediği her çayı hekimine danışması gerektiği uyarısında bulunan Uzm. Dyt. Buket Ertaş, açık satılan veya kış çayı gibi farklı bitki karışımlarının tağşiş riski sebebiyle daha fazla risk taşıdığını aktardı.
AZ PİŞMİŞ ET VE İYİ YIKANMAMIŞ YEŞİLLİKLERE DİKKAT!
Patojen bakterilerden korunmak ve enfeksiyon riskinin önüne geçmenin bu dönemde oldukça önemli olduğunu hatırlatan Uzm. Dyt. Buket Ertaş, “Bu risk sadece ette değil yumurta kabuğunda bile vardır. Yumurtaya dokunduktan sonra mutlaka elleri bol su ve sabunla yıkamak gerekir. Dışarda yemek yenilecek ise etin mutlaka iyi pişmiş olmasını söylemek gerekir. Mümkünse salata yerine iyi pişmiş sebze tercih edilmelidir” diye konuştu.
MEYVE SUYU VE HAMUR İŞİ AZ TÜKETİLMELİDİR
Gebelikte hızlı kilo artışının önüne geçilmesi gerektiğini hatırlatan Uzm. Dyt. Buket Ertaş, “fazla kilo almak ve gebelik diyabetinin oluşma riskini minimize edebilmek için evde sıkılmış olsa bile meyve suyunun, hamur işlerinin tüketimi sınırlandırılmalıdır” diye konuştu.
YOĞURT EVDE YAPILIYORSA AÇIK SATILAN SÜT YERİNE PASTÖRİZE EDİLMİŞ SÜT KULLANILMALIDIR
Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerinde brucella başta olmak üzere birçok patojenin barınma riski olduğunu ifade eden Ertaş, çiğ sütü evde kaynatmanın bazı patojenlerin öldürülmesinde etkili olmayabileceği uyarısında bulundu.
RENKLİ VE ÇEŞİTLİ BESLENMEYE ÖZEN GÖSTERİLMELİ
Sağlıklı olan her gıdaya sofrada yer vermenin önemli olduğunu vurgulayan Uzm. Dyt. Buket Ertaş, “Gün içerisindeki öğün dağılımları, haftalık yemek planlaması mutlaka farkındalıkla ve gıda çeşitliliği olacak şekilde yapılmalı. Bu sayede anne ve bebek için gerekli olan bütün vitamin ve minerallere erişilmiş olunacaktır. Tek yönlü beslenmenin malnutrisyona sebep olabileceği unutulmamalı” dedi.
YANLIŞ DİYET BESLENME EKSİKLİĞİNE SEBEP OLABİLİR
Gebelik döneminde doğru bir şekilde diyet yapılması gerektiğini belirten Ertaş, gebelikte yapılabilecek en doğru diyet listesi kişiye özel olmalı uyarısında bulunarak mutlaka bir uzmandan yardım alınması gerektiğini de önemle vurguladı.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın