Türk Telekom Oturum Sponsorluğunda Forum İstanbul’un 28 Mayıs, Cuma saat 14:00’te gerçekleşen son etkinliğinde ise ‘Eğlencenin Dijitalleşmesi: Oyun’ başlıklı oturum yer aldı. ‘2020 yılında 174 milyar dolar olan küresel video oyun pazarının yaklaşık 50’si Asya- Pasifik ülkelerinde bulunuyor. Türkiye bu pastadan daha fazla pay nasıl alabilir?’, ‘Blok zinciri oyun sektöründeki güveni nasıl güçlendirecek?’, E- Spor endüstrisinin gelişini ve büyümesini sürdürülebilir kılmanın reçetesi nedir?’, ‘E-spor yatırımları ve global trendler nelerdir?’, ‘Dünyada ve Türkiye’de satın alma ve birleşme örnekleri’, ‘ Küreselleşmiş bir ürün nasıl yaratılır?’ sorularının cevapları arandı.Galatasaray SK Yönetim Kurulu Üyesi Dorukhan Acar moderatörlüğünde; İstanbul WildCats Espor Takımı ve Yönetim Kurulu Başkanı Orlando Calumeno, Bahçeşehir Üniversitesi Dijital Oyun Tasarım Bölüm Başkanı ve BUG Oyun Laboratuvarı Kurucu Direktörü Dr. Güven Çatak, Blaze Esports Kurucusu ve Riot Games Türkiye eski Ülke Müdürü Bora Koçyiğit katılımıyla gerçekleştirildi. “Türkiye’nin Genç Nüfusu Oyun Sektörü İçin Bulunmaz Bir Nimet”İstanbul WildCats Espor Takımı ve Yönetim Kurulu Başkanı Orlando Calumeno, Espor oyuncu ekosisteminde Türkiye’nin ufak bir formatta olduğunu belirtirken “Bizim amacımız başladığımız günden bu yana farklı oldu. Üç farklılık var: Biri sadece Türk oyuncularla oynamak; 486 kişilik kadronun tamamı hocalar dahil herkes Türk. Türkiye’nin 83 milyon nüfusunun yüzde 51’inin 26 yaş altı olduğunu düşünürsek ciddi anlamda kaliteli, genç, dinamik bir nüfus yaratılıyor. Oyun sektörünün tümünde her türlü aşamada bulunmaz bir nimet. Çünkü bizde ücretler çok ucuz, dünya kriterlerinde baktığımızda en ucuz insan kaynağına sahip ülkeler arasında yer alıyoruz. Bu da bir yandan avantaj sağlıyor. Yaklaşım olarak bakarsak, Türkiye’de Türk oyuncularla oynamak veya Türkiye’de Türk yeteneklerle oyunları geliştirmenin getirdiği ciddi bir finansal avantaj var. Bizim 486 profesyonel oyuncu alabilmemizin altındaki mantık da bu. Kanada ya da İngiltere de bu çapta bir takım kurmak için sadece oyuncular için en az 12 ya da 13 milyon poundluk oyuncu ödemesi olur. Bu da bizi sürdürülebilirlikten çıkarırdı,” dedi ve şöyle devam etti: “Bazı tercihler ekosistemin kendi belirlediği tercihlerdir. Burada da henüz ekosistem olarak baktığınızda dev oyun sektörünün getirdiği ve ön planda pazarlamada kullandığı esporcular, espor takımları, espor kulüpleri özellikle ülkemizde emekleme aşamasında diyebiliriz.” “Espor Sektöründe Birçok Farklı İş Alanı Mevcut”Bahçeşehir Üniversitesi Dijital Oyun Tasarım Bölüm Başkanı ve BUG Oyun Laboratuvarı Kurucu Direktörü Dr. Güven Çatak, espor sektöründe hakemlikten yorumculuğa, kamera arkasına kadar farklı iş alanları mevcut olduğuna işaret ederken, “Biz de 360 derece ele almaya çalışıyoruz. Bu yaklaşımın üniversite tarafında simülasyonunu yaparak eğitimini vermeye çalışıyor, sahaya insan kaynağı sunmaya gayret ediyoruz” dedi. Türkiye’de birçok yatırımcının mobil oyunlara yatırım yaptığına dikkat çeken Çatak, “Bu tek gecede olan bir süreç değildi. 90’lardan bu yana hep bir oyun yapma derdi vardı. Çok oyuncu bir millet olduğumuz söylenir, oyun izlemeyi de seviyoruz ancak oyuna çok para harcamıyoruz. Bu sistem, son 10-15 yılda ücretsiz oyunlarla birlikte Türkiye’deki profilin talebini karşılamaya başladı. Ücretsiz oyun yaklaşımı, özellikle bilgisayar oyunlarına 7’den 70’e kitleleri yaklaştırdı. 2000’lerin başından bu yana teknolojide yaşanan gelişmeler sonucunda, Türkiye’de oyuncu tabanına uygun bir yapı ortaya çıktı; sosyalleştiğimiz, konuştuğumuz, paylaştığımız, oynadığımız ancak bir yandan da para vermediğimiz bir yapıdan bahsediyorum. Özellikle mobil yani küçük oyunların küçük ekiplerle yapılabilmesi sayesinde üretim tarafına hızlı bir giriş yapabildik,” dedi ve şöyle devam etti: “Son 10 yılda toplulukların kurulması ile bu toplulukların birbirini tanıyarak ekipler çıkartması ve bizim gibi üniversitelerde oyun geliştirme ve tasarım bölümlerinin altyapı kurmasıyla birlikte şu an bir döngünün olduğundan bahsedebiliriz. Endüstri olma yolunda giden bir oyun sahnesinden bahsediyoruz. Eğitiminden derneğine, üretime yani tüm alanı kapsayan bir oyun sahnemiz mevcut fakat bazı riskler de mevcut çünkü sadece Türkiye değil, dünya da bu insan kaynağını istiyor. Bu da Türkiye’den bir beyin göçü olma ihtimalini ortaya çıkarıyor.” “Oyun Sektörünün Ekonomisi, Hollywood ve Müzik Sektörünün Toplamından Daha Büyük” Oyun sektörünün dünyada en hızlı büyüyen sektörlerinden biri olduğuna dikkat çeken Blaze Esports Kurucusu ve Riot Games Türkiye eski Ülke Müdürü Bora Koçyiğit, “Özellikle son 2 yıldır hayatımızda olan pandemi, oyun sektörünün gidişatını daha da hızlandırdı. 2020 yılını dünya oyun ekonomisi 174 milyar dolar ile kapattı. Bu büyüklüğü şöyle kıyaslayabiliriz: Dünyada Hollywood ve müzik sektörü birleştiğinde 160 milyar dolar hacme ulaşıyorlar. Türkiye yansımalarına baktığımızda ise oyun sektörü hacmi 1 milyar dolara yaklaştı. Daha da büyüyecek çünkü çok ciddi bir genç nüfus var. Türkiye özellikle mobil oyunda önemli bir yerde,” ifadelerini kullandı.Oyun sektöründe gelişmelerin teknolojideki gelişmeler ile paralel gittiğini söyleyen Koçyiğit, “Oyunlar her geçen gün daha da gelişiyor. Artık film tadında grafiklerin olduğu oyunlar karşımıza çıkmaya başladı. Oyunlara ulaşım sağladığımız araçlar boyut değiştiriyor. Özellikle konsolların görsel düzeydeki yetenekleri, ekran kartları, mobil cihazların gösterim kalitesi ya da oynanabilirlik çok başka boyutlarda. Bu da oyun sektörü yayıncılarının elini çok kuvvetlendiriyor. Dolayısıyla dünyada çok ciddi boyutta birkaç oyun stüdyosu var ki bunlar her yıl önemli oyunları hayata geçiriyor. Geçen sene hayatımızda olmayan Valorant adlı bir oyun bu sene Riot Games tarafından paylaşıldı. Bir anda bütün dengeleri değiştirdi. Birçok kişi oynadığı oyunu bırakıp bu oyunu oynamaya başladı. Bu gibi adımlar ekonomik hareketliliği beraberinde getiriyor. Bu çapta oyun şirketleri Ar-Ge maliyetleri olarak çok büyük paralar harcıyor ancak bu gibi oyunları bütçeler sebebiyle belli stüdyolar hayata geçirebiliyor,” ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti: “Ülkemizde yerleşik PC konsol oyunları üreten stüdyolar da mevcut ancak henüz biri hariç dünyada ses getirmiş bir yapım aklıma gelmiyor. Şunu düşünüyorum, özelikle oyun ekonomisindeki değişkenlikler ve büyüme yatırımcıların gözlerini bu tarafa çevirmelerine vesile oldu. Bu nedenle de Türk oyun stüdyoları kaynak bulma açısından rahatladı. Birkaç sene içerisinde tüm dünyada ses getiren oyunların Türkiye’den de çıkma potansiyeli olduğunu düşünüyorum.” Forum İstanbul’dan Değerlere Başarı ÖdülleriPrograma Yaşam Boyu Başarı Ödülleri ve Ulusal Onurumuzu Uluslararası Boyuta Taşıma Başarısı Gösterenler Ödülleri takdimi ile devam edilirken Forum İstanbul, Aclan Acar’ın kapanış konuşması ile son buldu.20. Forum İstanbul Yaşam Boyu Başarı Ödülleri kapsamında; tüm hayatını eğitime adayan, başta Türk Eğitim sistemi olmak üzere global olarak da eğitim hayatına tüm yaşamı boyunca kattığı değer ve çalışmalar sebebiyle Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı ve Kurucusu Enver Yücel’e ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ takdim edildi.20. Forum İstanbul Ulusal Onurumuzu Uluslararası Boyuta Taşıma Başarısı Gösterenler Ödüllerinden ilkini, dünya çapında artistik jimnastik alanında göstermiş olduğu başarılarından dolayı Milli Sporcu İbrahim Çolak’a takdim edildi.20. Forum İstanbul Ulusal Onurumuzu Uluslararası Boyuta Taşıma Başarısı Gösterenler Ödüllerinden bir diğeri ise bilim, genetik ve biyomühendislik alanına kattığı değerli çalışmalar sebebiyle Standford Üniversitesi Doç. Dr. Gözde Durmuş’a takdim edildi.Ardından kapanış konuşmasına geçilen Forum İstanbul’un Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, Forum İstanbul’da yer alan tüm paydaşlara teşekkür ederken, “Yarını Anlamak” temasıyla gerçekleştirilen bu yılki toplantıların yarının gelmiş olduğunun bir göstergesi olduğunu vurguladı.Aşının yaygınlaşması ile birlikte pandeminin etkisinin azalacağını belirten Acar, “2022 itibariyle dünya daha rahat bir ortama kavuşacak. Bu anlamda Türkiye’de önemli gelişmeler kaydedilecek. Geniş bir aşılama kampanyasının yolda olduğu kamuoyu ile paylaşıldı. Hem bu gelişme hem de pandeminin hayatımıza dahil ettiği yeni çözüm modellerinin sonuçları olarak, önümüzdeki yıl toplantılarımızın 21’incisini, dijital ve fiziksel imkanların harmanı olan hibrit yaklaşımlarla hayata geçirilmesi mümkün olabilir,” dedi.Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Türk Telekom Oturum Sponsorluğunda Forum İstanbul’un 28 Mayıs, Cuma saat 14:00’te gerçekleşen son etkinliğinde ise ‘Eğlencenin Dijitalleşmesi: Oyun’ başlıklı oturum yer aldı.
‘2020 yılında 174 milyar dolar olan küresel video oyun pazarının yaklaşık 50’si Asya- Pasifik ülkelerinde bulunuyor. Türkiye bu pastadan daha fazla pay nasıl alabilir?’, ‘Blok zinciri oyun sektöründeki güveni nasıl güçlendirecek?’, E- Spor endüstrisinin gelişini ve büyümesini sürdürülebilir kılmanın reçetesi nedir?’, ‘E-spor yatırımları ve global trendler nelerdir?’, ‘Dünyada ve Türkiye’de satın alma ve birleşme örnekleri’, ‘ Küreselleşmiş bir ürün nasıl yaratılır?’ sorularının cevapları arandı.
Galatasaray SK Yönetim Kurulu Üyesi Dorukhan Acar moderatörlüğünde; İstanbul WildCats Espor Takımı ve Yönetim Kurulu Başkanı Orlando Calumeno, Bahçeşehir Üniversitesi Dijital Oyun Tasarım Bölüm Başkanı ve BUG Oyun Laboratuvarı Kurucu Direktörü Dr. Güven Çatak, Blaze Esports Kurucusu ve Riot Games Türkiye eski Ülke Müdürü Bora Koçyiğit katılımıyla gerçekleştirildi.
“Türkiye’nin Genç Nüfusu Oyun Sektörü İçin Bulunmaz Bir Nimet”
İstanbul WildCats Espor Takımı ve Yönetim Kurulu Başkanı Orlando Calumeno, Espor oyuncu ekosisteminde Türkiye’nin ufak bir formatta olduğunu belirtirken “Bizim amacımız başladığımız günden bu yana farklı oldu. Üç farklılık var: Biri sadece Türk oyuncularla oynamak; 486 kişilik kadronun tamamı hocalar dahil herkes Türk. Türkiye’nin 83 milyon nüfusunun yüzde 51’inin 26 yaş altı olduğunu düşünürsek ciddi anlamda kaliteli, genç, dinamik bir nüfus yaratılıyor. Oyun sektörünün tümünde her türlü aşamada bulunmaz bir nimet. Çünkü bizde ücretler çok ucuz, dünya kriterlerinde baktığımızda en ucuz insan kaynağına sahip ülkeler arasında yer alıyoruz. Bu da bir yandan avantaj sağlıyor. Yaklaşım olarak bakarsak, Türkiye’de Türk oyuncularla oynamak veya Türkiye’de Türk yeteneklerle oyunları geliştirmenin getirdiği ciddi bir finansal avantaj var. Bizim 486 profesyonel oyuncu alabilmemizin altındaki mantık da bu. Kanada ya da İngiltere de bu çapta bir takım kurmak için sadece oyuncular için en az 12 ya da 13 milyon poundluk oyuncu ödemesi olur. Bu da bizi sürdürülebilirlikten çıkarırdı,” dedi ve şöyle devam etti:
“Bazı tercihler ekosistemin kendi belirlediği tercihlerdir. Burada da henüz ekosistem olarak baktığınızda dev oyun sektörünün getirdiği ve ön planda pazarlamada kullandığı esporcular, espor takımları, espor kulüpleri özellikle ülkemizde emekleme aşamasında diyebiliriz.”
“Espor Sektöründe Birçok Farklı İş Alanı Mevcut”
Bahçeşehir Üniversitesi Dijital Oyun Tasarım Bölüm Başkanı ve BUG Oyun Laboratuvarı Kurucu Direktörü Dr. Güven Çatak, espor sektöründe hakemlikten yorumculuğa, kamera arkasına kadar farklı iş alanları mevcut olduğuna işaret ederken, “Biz de 360 derece ele almaya çalışıyoruz. Bu yaklaşımın üniversite tarafında simülasyonunu yaparak eğitimini vermeye çalışıyor, sahaya insan kaynağı sunmaya gayret ediyoruz” dedi.
Türkiye’de birçok yatırımcının mobil oyunlara yatırım yaptığına dikkat çeken Çatak, “Bu tek gecede olan bir süreç değildi. 90’lardan bu yana hep bir oyun yapma derdi vardı. Çok oyuncu bir millet olduğumuz söylenir, oyun izlemeyi de seviyoruz ancak oyuna çok para harcamıyoruz. Bu sistem, son 10-15 yılda ücretsiz oyunlarla birlikte Türkiye’deki profilin talebini karşılamaya başladı. Ücretsiz oyun yaklaşımı, özellikle bilgisayar oyunlarına 7’den 70’e kitleleri yaklaştırdı. 2000’lerin başından bu yana teknolojide yaşanan gelişmeler sonucunda, Türkiye’de oyuncu tabanına uygun bir yapı ortaya çıktı; sosyalleştiğimiz, konuştuğumuz, paylaştığımız, oynadığımız ancak bir yandan da para vermediğimiz bir yapıdan bahsediyorum. Özellikle mobil yani küçük oyunların küçük ekiplerle yapılabilmesi sayesinde üretim tarafına hızlı bir giriş yapabildik,” dedi ve şöyle devam etti:
“Son 10 yılda toplulukların kurulması ile bu toplulukların birbirini tanıyarak ekipler çıkartması ve bizim gibi üniversitelerde oyun geliştirme ve tasarım bölümlerinin altyapı kurmasıyla birlikte şu an bir döngünün olduğundan bahsedebiliriz. Endüstri olma yolunda giden bir oyun sahnesinden bahsediyoruz. Eğitiminden derneğine, üretime yani tüm alanı kapsayan bir oyun sahnemiz mevcut fakat bazı riskler de mevcut çünkü sadece Türkiye değil, dünya da bu insan kaynağını istiyor. Bu da Türkiye’den bir beyin göçü olma ihtimalini ortaya çıkarıyor.”
“Oyun Sektörünün Ekonomisi, Hollywood ve Müzik Sektörünün Toplamından Daha Büyük” Oyun sektörünün dünyada en hızlı büyüyen sektörlerinden biri olduğuna dikkat çeken Blaze Esports Kurucusu ve Riot Games Türkiye eski Ülke Müdürü Bora Koçyiğit, “Özellikle son 2 yıldır hayatımızda olan pandemi, oyun sektörünün gidişatını daha da hızlandırdı. 2020 yılını dünya oyun ekonomisi 174 milyar dolar ile kapattı. Bu büyüklüğü şöyle kıyaslayabiliriz: Dünyada Hollywood ve müzik sektörü birleştiğinde 160 milyar dolar hacme ulaşıyorlar. Türkiye yansımalarına baktığımızda ise oyun sektörü hacmi 1 milyar dolara yaklaştı. Daha da büyüyecek çünkü çok ciddi bir genç nüfus var. Türkiye özellikle mobil oyunda önemli bir yerde,” ifadelerini kullandı.
Oyun sektöründe gelişmelerin teknolojideki gelişmeler ile paralel gittiğini söyleyen Koçyiğit, “Oyunlar her geçen gün daha da gelişiyor. Artık film tadında grafiklerin olduğu oyunlar karşımıza çıkmaya başladı. Oyunlara ulaşım sağladığımız araçlar boyut değiştiriyor. Özellikle konsolların görsel düzeydeki yetenekleri, ekran kartları, mobil cihazların gösterim kalitesi ya da oynanabilirlik çok başka boyutlarda. Bu da oyun sektörü yayıncılarının elini çok kuvvetlendiriyor. Dolayısıyla dünyada çok ciddi boyutta birkaç oyun stüdyosu var ki bunlar her yıl önemli oyunları hayata geçiriyor. Geçen sene hayatımızda olmayan Valorant adlı bir oyun bu sene Riot Games tarafından paylaşıldı. Bir anda bütün dengeleri değiştirdi. Birçok kişi oynadığı oyunu bırakıp bu oyunu oynamaya başladı. Bu gibi adımlar ekonomik hareketliliği beraberinde getiriyor. Bu çapta oyun şirketleri Ar-Ge maliyetleri olarak çok büyük paralar harcıyor ancak bu gibi oyunları bütçeler sebebiyle belli stüdyolar hayata geçirebiliyor,” ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti:
“Ülkemizde yerleşik PC konsol oyunları üreten stüdyolar da mevcut ancak henüz biri hariç dünyada ses getirmiş bir yapım aklıma gelmiyor. Şunu düşünüyorum, özelikle oyun ekonomisindeki değişkenlikler ve büyüme yatırımcıların gözlerini bu tarafa çevirmelerine vesile oldu. Bu nedenle de Türk oyun stüdyoları kaynak bulma açısından rahatladı. Birkaç sene içerisinde tüm dünyada ses getiren oyunların Türkiye’den de çıkma potansiyeli olduğunu düşünüyorum.”
Forum İstanbul’dan Değerlere Başarı Ödülleri
Programa Yaşam Boyu Başarı Ödülleri ve Ulusal Onurumuzu Uluslararası Boyuta Taşıma Başarısı Gösterenler Ödülleri takdimi ile devam edilirken Forum İstanbul, Aclan Acar’ın kapanış konuşması ile son buldu.
20. Forum İstanbul Yaşam Boyu Başarı Ödülleri kapsamında; tüm hayatını eğitime adayan, başta Türk Eğitim sistemi olmak üzere global olarak da eğitim hayatına tüm yaşamı boyunca kattığı değer ve çalışmalar sebebiyle Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı ve Kurucusu Enver Yücel’e ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ takdim edildi.
20. Forum İstanbul Ulusal Onurumuzu Uluslararası Boyuta Taşıma Başarısı Gösterenler Ödüllerinden ilkini, dünya çapında artistik jimnastik alanında göstermiş olduğu başarılarından dolayı Milli Sporcu İbrahim Çolak’a takdim edildi.
20. Forum İstanbul Ulusal Onurumuzu Uluslararası Boyuta Taşıma Başarısı Gösterenler Ödüllerinden bir diğeri ise bilim, genetik ve biyomühendislik alanına kattığı değerli çalışmalar sebebiyle Standford Üniversitesi Doç. Dr. Gözde Durmuş’a takdim edildi.
Ardından kapanış konuşmasına geçilen Forum İstanbul’un Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, Forum İstanbul’da yer alan tüm paydaşlara teşekkür ederken, “Yarını Anlamak” temasıyla gerçekleştirilen bu yılki toplantıların yarının gelmiş olduğunun bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Aşının yaygınlaşması ile birlikte pandeminin etkisinin azalacağını belirten Acar, “2022 itibariyle dünya daha rahat bir ortama kavuşacak. Bu anlamda Türkiye’de önemli gelişmeler kaydedilecek. Geniş bir aşılama kampanyasının yolda olduğu kamuoyu ile paylaşıldı. Hem bu gelişme hem de pandeminin hayatımıza dahil ettiği yeni çözüm modellerinin sonuçları olarak, önümüzdeki yıl toplantılarımızın 21’incisini, dijital ve fiziksel imkanların harmanı olan hibrit yaklaşımlarla hayata geçirilmesi mümkün olabilir,” dedi.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın