Türkiye gibi deprem bölgesinde yer alan ülkelerde evin dayanıklı ve sağlam olması, oluşabilecek riski azaltan faktörler arasında yer alıyor. 1999 yılından bu yana yaşanan ve büyük tahribat yaratan Gölcük, Van, Elazığ gibi büyük depremlerin ardından evlerin sağlamlığı konusu sıkça gündeme geliyor. Peki, evlerin depreme dayanıklı olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? İpuçları nelerdir? 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle Generali Sigorta, evlerin olası bir depreme karşı dayanıklı olup olmadığını gösteren 7 kriteri paylaştı.Zemin durumuDere yatağı ya da doldurulmuş alanlar doğal afetlere karşı dayanıksız, sert zeminlerdeki yapılar ise daha dayanıklı kabul edilmektedir. Binanın temelinde yer altı suyu olup olmadığı da büyük önem taşır. Bu sular çekilip dışarı atılsalar da, zeminde yeniden su birikmesiyle birlikte temele zarar vermesi söz konusudur.Onaylanmış projeye uygunlukYapı projeleri en uygun şartlar göz önünde bulundurularak onaylanır ve yapılar bu onay alan projelere uygun inşa edilir. İnşa sonrasında da onaylanan projeye sadık kalınması önem taşımaktadır. Binaya sonradan kaçak kat çıkılması, asansör yapılması, tadilat sırasında kolonların kesilmesi gibi projede yer almayan uygulamalar binalara zarar verir ve risk teşkil eder.Taşıyıcı sistem sağlığı ve durumuTaşıyıcı sistemdeki çatlaklar ve kırıklar binanın dayanıklılığı hakkında bilgiler verir. Taşıyıcı sistemlerde herhangi bir çatlak yoksa bu bina dayanıklılığının yüksek olduğu anlamına gelmez. En doğru sonuç deprem dayanıklılık testleri ile öğrenilir.Binanın yaşıBinanın yaşı, yapının hangi deprem yönetmeliğine uygun şekilde yapıldığı bilgisini verir. Daha güncel yönetmeliklere uyularak inşa edilen binaların dayanıklılık konusunda eski yönetmeliklere oranla daha başarılı olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca bina yaş aldıkça yapı malzemelerinin eskimesi binanın dayanıklılığını etkilemektedir.Binanın rutubet durumuRutubet, binanın su yalıtımının iyi yapılmadığı ya da hasar gördüğünü anlamamızı sağlar. Özellikle bodrum kattaki rutubet zamanla binanın taşıyıcı sistemlerine zarar verir. Bundan dolayı herhangi bir rutubet durumunda önlem almak ve su kaçağını onarmakta fayda vardır.Yapıda kullanılan malzemenin kalitesiYapıda kullanılan malzemelerin kalitesi en az zeminin durumu kadar önemlidir. Çünkü sağlam bir zemine dahi kalitesiz malzeme kullanılarak yapılan binanın dayanıklılığı düşüktür. Beton kalitesi ancak inşaat mühendisleri gibi uzmanlar tarafından incelenip değerlendirilebilir.Deprem risk analiziEvlerin depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda daha güvenilir ve kesin sonuçlar görebilmek için binanın deprem risk analizinin yaptırılmasında fayda vardır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylı kurumlara başvurarak deprem risk analizini yaptırılabilir. Bu işlem için binadaki herhangi bir mülk sahibinin ya da bina yöneticisinin talepte bulunması yeterli olacaktır. Deprem risk analizi ile genel olarak evde kullanılan betonun sağlamlığı ve olası deprem anında gösterebileceği dayanıklılık incelenir.Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Türkiye gibi deprem bölgesinde yer alan ülkelerde evin dayanıklı ve sağlam olması, oluşabilecek riski azaltan faktörler arasında yer alıyor. 1999 yılından bu yana yaşanan ve büyük tahribat yaratan Gölcük, Van, Elazığ gibi büyük depremlerin ardından evlerin sağlamlığı konusu sıkça gündeme geliyor. Peki, evlerin depreme dayanıklı olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? İpuçları nelerdir? 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle Generali Sigorta, evlerin olası bir depreme karşı dayanıklı olup olmadığını gösteren 7 kriteri paylaştı.
Zemin durumu
Dere yatağı ya da doldurulmuş alanlar doğal afetlere karşı dayanıksız, sert zeminlerdeki yapılar ise daha dayanıklı kabul edilmektedir. Binanın temelinde yer altı suyu olup olmadığı da büyük önem taşır. Bu sular çekilip dışarı atılsalar da, zeminde yeniden su birikmesiyle birlikte temele zarar vermesi söz konusudur.
Onaylanmış projeye uygunluk
Yapı projeleri en uygun şartlar göz önünde bulundurularak onaylanır ve yapılar bu onay alan projelere uygun inşa edilir. İnşa sonrasında da onaylanan projeye sadık kalınması önem taşımaktadır. Binaya sonradan kaçak kat çıkılması, asansör yapılması, tadilat sırasında kolonların kesilmesi gibi projede yer almayan uygulamalar binalara zarar verir ve risk teşkil eder.
Taşıyıcı sistem sağlığı ve durumu
Taşıyıcı sistemdeki çatlaklar ve kırıklar binanın dayanıklılığı hakkında bilgiler verir. Taşıyıcı sistemlerde herhangi bir çatlak yoksa bu bina dayanıklılığının yüksek olduğu anlamına gelmez. En doğru sonuç deprem dayanıklılık testleri ile öğrenilir.
Binanın yaşı
Binanın yaşı, yapının hangi deprem yönetmeliğine uygun şekilde yapıldığı bilgisini verir. Daha güncel yönetmeliklere uyularak inşa edilen binaların dayanıklılık konusunda eski yönetmeliklere oranla daha başarılı olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca bina yaş aldıkça yapı malzemelerinin eskimesi binanın dayanıklılığını etkilemektedir.
Binanın rutubet durumu
Rutubet, binanın su yalıtımının iyi yapılmadığı ya da hasar gördüğünü anlamamızı sağlar. Özellikle bodrum kattaki rutubet zamanla binanın taşıyıcı sistemlerine zarar verir. Bundan dolayı herhangi bir rutubet durumunda önlem almak ve su kaçağını onarmakta fayda vardır.
Yapıda kullanılan malzemenin kalitesi
Yapıda kullanılan malzemelerin kalitesi en az zeminin durumu kadar önemlidir. Çünkü sağlam bir zemine dahi kalitesiz malzeme kullanılarak yapılan binanın dayanıklılığı düşüktür. Beton kalitesi ancak inşaat mühendisleri gibi uzmanlar tarafından incelenip değerlendirilebilir.
Deprem risk analizi
Evlerin depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda daha güvenilir ve kesin sonuçlar görebilmek için binanın deprem risk analizinin yaptırılmasında fayda vardır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylı kurumlara başvurarak deprem risk analizini yaptırılabilir. Bu işlem için binadaki herhangi bir mülk sahibinin ya da bina yöneticisinin talepte bulunması yeterli olacaktır. Deprem risk analizi ile genel olarak evde kullanılan betonun sağlamlığı ve olası deprem anında gösterebileceği dayanıklılık incelenir.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın