Dünyada yaklaşık 190 milyon kadının endometriozis ve buna bağlı olarak pelvik ağrıyla yaşamak durumunda kaldığını söyleyen Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, bu grup hasta için kullanılmaya başlanan Elektromanyetik Stimülasyon yöntemi hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Attar, dünyada yaklaşık 10 kadından birinde görülebilen endometriozisin kronik pelvik ağrı ve adet ağrılarıyla ortaya çıktığını ancak hastalıkla ilgili toplumsal farkındalığın az olması nedeniyle tanı sürecinde zaman kaybedildiğini anlattı.
Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, endometriozis ve pelvik ağrı tedavisinde ‘Elektromanyetik Stimülasyon’ yöntemiyle ağrı tedavisinde olumlu sonuçlar elde ettiklerini söyledi. Farklı branşlarda kullanılan yöntemin endometriozis tedavisinde kullanımının çok yeni olduğunu söyleyen Prof. Dr. Attar, “Endometriozis odaklarına uygun frekanslarla verilen titreşimle” ağrının giderilmesinin amaçlandığını belirtti. Girişimsel bir yöntem olmadığı için de bu yöntemin kolay ve güvenilir olduğunu da ayrıca vurguladı.
Elektromanyetik stimülasyon tedavisinin infertilite olgularında da yarar sağlayabileceğini söyleyen Prof. Dr. Erkut Attar, “Hastalara belirli oranlarda elektromanyetik uyarı verildiğinde rahim kalınlaşmasında artışlar oldu. Elektromanyetik Stimülasyon tedavisinin bu konudaki ve yumurtalık yetmezliği olgularındaki etkisine yönelik çalışmalar devam ediyor.” diye konuştu.
“KADINLAR HAYAT KALİTESİNİ DÜŞÜREN CİDDİ AĞRILARLA YAŞAMAK DURUMUNDA KALIYOR”
Endometriozin, sıklıkla üreme çağındaki kadınlarda olmakla birlikte menopozda da dahil olmak üzere her dönemde görülebildiğini vurgulayan Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, sözlerine şöyle devam etti: “Bu kadınlar karın-kasık, vajina- vulva, kas-iskelet sisteminde ve idrar torbasında ciddi ağrılar yaşıyor. Hatta bu yaygın ağrı ile çeşitli mide ve bağırsak sorunları da ortaya çıkabiliyor. Kadınların yüzde 30’u kısırlıkla boğuşurken cinsel ilişki sırasında ciddi ağrılar yaşayabiliyor. Bu da doğal olarak sosyal yaşamı hatta evlilik hayatını önemli ölçüde etkiliyor. Hastalıkla beraber anksiyete, depresyon ve uyku bozuklukları da görülebiliyor. Endometriozis hastalarında ağrı tedavisinde aldığımız sonuca göre ilerliyoruz.”
“HASTANIN HEDEF DOKULARINA TİTREŞİM VERME ESASINA DAYANIYOR”
Endometriozis hastalarının ilaçla veya cerrahi olarak tedavi edilse dahi ağrının tekrar geri gelme riskinin yüksek olduğunu ve bu nedenle farklı dönemlerde, farklı tedavi yöntemlerinin kullanılmasının gerekebildiğini belirten Prof. Dr. Erkut Attar, bu alanda yeni kullanılmaya başlayan Elektromanyetik Stimülasyon tedavisinin de güncel tedavi yaklaşımlarından biri olduğunu anlattı.
Bu yöntemin, hastayı da çok fazla uğraştırmayan daha “basit” ama hızlı sonuç alınabilen bir tedavi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Atar, uygulama konusunda şu bilgileri verdi: “Elektromanyetik Stimülasyon tedavisi hastanın hedef dokularına belirli aralıklarla ve belirli bir süre titreşim verme esasına dayanıyor. Bizim kullandığımız elektromanyetik stimülasyon cihazı Seul Üniversitesi’nde yapılan mühendislik ve tıp araştırmalarının bir ürünü. Akupunktur tedavisinde olduğu gibi, doğrudan doğruya hasta üzerinde yapılan bir ameliyat ya da girişimsel uygulama bulunmuyor. Sadece belirli zaman içerisinde, belirli güç aralıklarıyla hastaya elektromanyetik frekans uygulaması yapılıyor. Hasta birçok farklı yakınmayla kliniğe geldiğinde belki de başka branşlara ihtiyaç duymadan bunu uygulayabiliyoruz.”
“HASTANIN ÇOK ZAMANINI ALMADAN UYGULANIYOR”
İstenilen sonuçlara ulaşılabilmesi ve hastanın yaşam kalitesinin artırılması için ilk bir ay içinde 6 ya da 10 seans düzenli olarak uygulama yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Erkut Attar, “Bu tedavide de hastanın zaman ayırması ve düzenli olarak gelmesi önemli. İlk ay sonrasında olumlu sonuç alırsak tedaviyi kesebiliyor ve bir süre sonra tekrarlayabiliyoruz. Zamana yayılan bir tedavi olduğu için de ihtiyaç duyulduğunda tekrarlanabiliyor.”
“ENDOMETRİOZİS İNFERTİLİTEYE NEDEN OLAN EN ÖNEMLİ HASTALIKLARDAN BİRİ”
Türkiye’deki kadınlarda endometriozis tanısının daha çok infertilite yakınması ile beraber konulduğunu vurgulayan Prof. Dr. Attar, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü Türkiye’de kadınlar ağrıya karşı duyarlı değildir ve genellikle çektikleri ağrıların üzerinde durmuyor. ‘Evlenince düzelir, çocuk doğurunca düzelir’ şeklinde yanlış yaklaşımlar var. Ancak endometriozise erkenden tanı konulmaz ve ilerlerse hem sosyal hem de iş gücü yönünden kadını etkiler. Bu da psikolojik sorunlara neden olur. Yaşam kalitesini ciddi oranda düşürür. Kısırlığa neden olan en önemli hastalıklardan biridir. Ancak kronik bir hastalık olduğu için kadının bu durumla yaşamayı öğrenmesi önemlidir.”
“TÜP BEBEK TEDAVİSİ VE YUMURTA YETMEZLİĞİNDE KULLANIMINA YÖNELİK ARAŞTIRMALARIMIZ VAR”
“Bazı endometriozis hastalarında; embriyonun rahim içine yapışmasında ya da yuvalanmasında sıkıntı olabiliyor. Bu olgularda veya rahim duvarının yeterince kalınlaşamadığı tüp bebek hastalıklarında Elektromanyetik Stimülasyon yöntemiyle yarar sağlayabileceğimizi düşünüyoruz” diye konuşan Prof. Dr. Attar, sözlerine şöyle devam etti: “Bunun dışında, erken yumurtalık yetmezliği olgularında da bu tedavinin başarılı olabileceği yönünde gözlemlerimiz var. Eğer bu hastalar bize tüp bebek amacıyla gelirse önce 3-6 seanslık bir tedavi ile başlıyoruz. Ağrı tedavisi için dünya genelinde yeni yeni kullanılmaya başlanan bu yöntem. Özellikle kısırlık (infertilite) alanında kullanımına yönelik araştırmalarımız devam ediyor.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın