Ege Üniversitesi Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ali Ekşi’nin yürütücülüğünü yaptığı “Hastane Öncesi Acil Sağlık Çalışanlarının Saldırgan Hasta ile Başa Çıkma Becerilerinin ve Hastaya Verilecek Acil Tıbbi Bakımın Niteliğinin Artırılması” konulu proje TUBİTAK’tan destek almaya hak kazandı. Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü iş birliği ile yürütülen proje kapsamında geliştirilecek olan “Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetlerinde Saldırgan Hastanın Fiziksel Kısıtlanması Hizmet Protokolü”, 112 Acil Sağlık Hizmetleri çalışanlarına yönelik hizmet standartlarının güncellenmesi ve geliştirilmesinde yararlanılabilecek nitelikte bir bilimsel veri oluşturacak.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Şiddetin, hem ulusal hem de küresel düzeyde gün geçtikçe artan ve tüm toplumu ilgilendiren bir sağlık sorunu haline geldiğini görüyoruz. Şiddetin farklı alanlarda olduğu gibi sağlık alanında da yaşamı tehdit eder bir hal aldığını müşahede ediyoruz. Sağlık sektöründe hizmet etkinliğini bozan, sağlık profesyonellerinde psikolojik ve fizyolojik problemlere neden olan şiddet konusu ile ilgili önemli bir proje hazırlayan Doç. Dr. Ali Ekşi’yi ve ekibini tebrik ediyorum” dedi.
“Sağlık çalışanlarının şiddete maruz kalma riski 35 kat fazla”
Şiddetin sağlık sektöründe hizmet etkinliğini bozan en önemli güncel sorunlardan birisi olduğunu ifade eden Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ali Ekşi “Sağlık çalışanlarının şiddete maruz kalma riski diğer sektörlerden 35 kat daha fazladır. Sağlıkta şiddet, çalışanın mesleki kaygılarını artırır, kendilerini güvensiz hissettirir, çalışma isteği ve mesleki performansını olumsuz etkiler, çalışma motivasyonlarını düşürür. Bunlarla birlikte, hastaların nitelikli sağlık hizmetine ulaşımını da olumsuz etkiler. Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetleri (HÖASH) çalışanlarının yüzde 80’den fazlası yılda bir ile üç defa saldırıya uğramaktadır. HÖASH çalışanları, dünyanın en riskli mesleği olarak kabul edilen itfaiyecilere göre 14 kat daha fazla yaralanmalı şiddet olayına maruz kalmaktadır. Şiddet olaylarının çok önemli bir kısmı, saldırgan hasta ile ilişkilidir. Saldırgan hastaya acil tıbbi müdahale uzun yıllardır tartışılan bir konu olmasına rağmen, henüz konu ile ilgili üzerinde uzlaşılmış çok az mutabakat bulunmaktadır. Saldırgan hastaya acil tıbbi müdahalede en önemli aşamalardan birisi hastanın kısıtlanması yani zapt edilmesidir. Hastanın kendisine ve çevresindekilere zarar vermemesi ve hastaya acil ilaç ve girişimlerin yapılabilmesi için kısıtlama çoğu zaman zorunlu olmaktadır. Bu konuda uygun rol ve sorumlulukları tanımlayan, saldırgan hastanın kısıtlanması ile ilgili bir hizmet protokolünün olması, sözlü gerilimi azaltmaya yönelik tekniklerin daha iyi kullanılması ve HÖASH çalışanının daha iyi eğitilmesi gerekmektedir. Türkiye’de hâlihazırda saldırgan hastanın kısıtlanması ile ilgili bir hizmet protokolü ve HÖASH çalışanlarına yönelik konuya özgü bir eğitim programı bulunmamaktadır. Bu durum, çalışanı rol ve sorumluluklar açısından çoğu zaman ikilemde bırakmakta ve saldırıya daha açık hale getirmektedir” diye konuştu.
“Çalışanlar, saldırgan hastalarla daha kolay başa çıkacak”
Projenin amacının HÖASH çalışanlarının saldırgan hasta ile başa çıkma becerilerini ve hastaya verilecek acil tıbbi bakımın niteliğini artırmak olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ali Ekşi, “Projede 3 aşamalı bir yöntem uygulanacak. Mevcut durum ve sorun alanlarının tespitinde nitel ve nicel yöntemleri içeren karma araştırma yöntemi kullanılacak, saldırgan hastanın kısıtlanması ile ilgili hizmet protokolünün geliştirilmesinde odak grup görüşmesi yapılacak ve elde edilen tüm veriler ışığında HÖASH çalışanlarına yönelik, saldırgan hastaya acil tıbbi müdahale ile ilgili bir eğitim programı geliştirilecek. Acil durumlarda toplumun ihtiyacı olan HÖASH’nin etkinliğini artırmayı hedefleyen bu proje, hedeflerine ulaşması durumunda ülkemizin sağlık hizmeti kapasitesinin gelişimine, özellikle de acil durumlarla başa çıkma konusunda sosyal sermayenin ve kurumsal kapasitenin artırılmasına, bu yolla da toplumun sorun çözme kapasitesinin güçlenmesine katkı sağlayacak. Konu ile ilgili diğer çalışmalardan farklı olarak; davranış bozukluğunun patofizyolojisine ve altta yatan diğer faktörlere de yer verilecek. Konunun etik boyutu da önemli konu başlıklarından birisi olacak. Saldırgan hastanın hastaneye nakil süreci de bu projede literatürdeki diğer çalışmalardan farklı olarak detaylı bir şekilde işlenecek” dedi.
Projenin, Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü iş birliği ile yürütüleceğini vurgulayan Doç. Dr. Ali Ekşi, “Proje kapsamında geliştirilecek olan ‘Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetlerinde Saldırgan Hastanın Fiziksel Kısıtlanması Hizmet Protokolü’, ülkemiz 112 Acil Sağlık Hizmetleri çalışanlarına yönelik hizmet protokollerinin güncellenmesi ve geliştirilmesinde yararlanabilecek nitelikte bir bilimsel veri oluşturacak. Proje kapsamında geliştirilecek olan ‘Hastane Öncesi Acil Bakımda Saldırgan Hastaya Acil Tıbbi Bakım Eğitim Programı’, ülkemiz 112 Acil Sağlık Hizmetleri çalışanlarına yönelik hizmet içi ve mezuniyet sonrası eğitim programlarında yararlanılabilecek nitelikte olacak” dedi.
TUBİTAK ARDEP 3005 - Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Yenilikçi Çözümler Araştırma Projeleri Destekleme Programı kapsamında desteklenen ve Ege Üniversitesi Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ali Ekşi’nin yürütücülüğünü yaptığı projede; Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğretim elemanları; Prof. Dr. Gülseren Keskin, Doç. Dr. Süreyya Gümüşsoy, Öğr. Gör. Dr. Sinem Utanır Altay, Öğr. Gör. Dr. Bektaş Sarı, Öğr. Gör. Sevgi Öztürk, Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serap Tekinsav Sütcü, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Öner Uslu, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Derya Kaylı ve TC Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden Dr.Nilüfer Emen araştırmacı olarak yer alıyor.
Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın