Amalgam dolguların uygun bir şekilde yerleştirildiği ve kullanılmaya devam edildiği sürece, cıva salınımının çok düşük seviyelerde olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Cıva salınımının, özellikle dolguların zarar görmesi ya da aşındırılması durumunda artabileceği düşünülüyor.” dedi. düzenli diş hekimi kontrolleriyle dolguların durumunun izlenmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, amalgam dolguların değiştirilmesi sırasında bazı sağlık riskleri söz konusu olabileceğine, bu nedenle dolgu çıkarma işlemi sırasında özel koruyucu önlemler alınması gerektiğine dikkat çekti.
Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, amalgam dolguların sağlık üzerine etkileri hakkında bilgi verdi ve amalgam dolgusu olanlara önerilerde bulundu.
Uzun süreli cıva maruziyeti hakkında endişeler var!
Amalgam dolguların, genellikle cıva, gümüş, kalay ve bakır içeren bir alaşımdan yapıldığını aktaran Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Cıva bu dolguların en tartışmalı bileşeni çünkü uzun süreli maruziyetin sağlık üzerindeki etkileriyle ilgili bazı endişeler var.” dedi.
Yapılan araştırmalara göre, dişlerdeki amalgam dolguların uygun bir şekilde yerleştirildiği ve kullanılmaya devam edildiği sürece, cıva salınımının çok düşük seviyelerde olduğunu ve sağlığı olumsuz etkilemediğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Ancak bazı insanlarda cıvaya karşı duyarlılık gelişebilir. Cıva salınımının, özellikle dolguların zarar görmesi ya da aşındırılması durumunda artabileceği düşünülüyor.” şeklinde konuştu.
Herhangi bir sorun yoksa amalgam dolguların değiştirilmesi gerekmiyor…
Dişte herhangi bir çürük ilerlemesi ya da ağrı olmadığı durumlarda amalgam dolguların değiştirilmesinin gerekli olmadığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Dolgu ciddi şekilde aşınmış veya kırılmışsa, özellikle ön dişlerde kullanılmış ve estetik kaygıya neden oluyorsa, dişin yapısal bütünlüğünü tehlikeye atan bir sorun oluşmuşsa, dolgunun altında çürük gelişimi ya da kanal tedavisi gereksinimi tespit edildiyse bu durumlarda amalgam dolgular değiştirilebilir. Ancak, estetik kaygı dışında ve herhangi bir sağlık problemi yoksa, dişin korunması amacıyla sadece gerekli olduğunda dolgunun değiştirilmesi önerilir.” açıklamasını yaptı.
Amalgam dolgusu bulunanlar, dolguların durumunu yakından takip etmeli!
Amalgam dolgusu olanlara bazı önerilerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, şunları söyledi:
“Diş hekiminizle düzenli kontrol randevuları yaparak dolguların durumunu izleyin. Zamanla aşınma veya hasar oluşabilir. Dişlerde herhangi bir ağrı, hassasiyet ya da renk değişikliği fark ederseniz hemen diş hekiminizle iletişime geçin. Cıva salınımı riskiyle ilgili endişeleriniz varsa, diş hekiminize alternatif dolgular hakkında konuşun. Eğer amalgam dolgular estetik kaygılara yol açıyorsa, daha doğal görünümlü alternatifler ile değiştirme seçeneğini değerlendirebilirsiniz.”
Amalgam dolguların değiştirilmesi sırasında bazı sağlık riskleri ortaya çıkabilir!
Amalgam dolgularının değiştirilmesi sırasında bazı sağlık riskleri söz konusu olabileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Dolgu çıkarılırken, cıva buharlarının solunması riski vardır. Bu yüzden, dolgu çıkarma işlemi sırasında özel koruyucu önlemler alınması önemlidir.” dedi.
Dolgunun çıkarılması sırasında dişin yapısında hasar oluşabileceğini ve bu durumun enfeksiyon riskini artırabileceğini de sözlerine ekleyen Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Eğer dişin yapısı zayıflamışsa, dolgu çıkarılırken dişin sağlam dokusu da zarar görebilir. Diş hekimlerinin hem kendi sağlıkları hem de hastalarının sağlığı için dolgu çıkarma işlemini koruyucu önlemlerle yapması önemlidir. Özellikle, uygun havalandırma, koruyucu maske kullanımı ve cıva buharlarının solunmasını önleyecek özel aspirasyon sistemlerinin kullanılması gereklidir.” uyarısını yaptı.
Malzeme seçimi dişin durumuna, hastanın ihtiyaçlarına ve estetik beklentilerine göre değişir
Amalgam dolgulara kıyasla alternatif dolgu malzemelerinin avantajları ve dezavantajlarına da değinen Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kompozit dolgular estetik açıdan daha doğal görünür, dişin rengine uyum sağlar. Dişin yapısal bütünlüğü bozulmadan uygulanabilir, çünkü kompozitler dişin üzerine yapışarak daha az madde kaybına neden olur. Dezavantaj olarak zamanla renk değiştirebilir ve aşınabilirler. Daha kısa ömürlü olabilirler. Uygulama süreci daha uzun olabilir ve bazı durumlarda, dişin daha fazla işlenmesi gerekebilir. Porselen dolgular estetik açıdan çok iyi sonuçlar verir, dişe mükemmel uyum sağlar. Dayanıklı ve uzun ömürlüdür. Ancak dişten daha fazla madde kaldırılması gerekebilir. Uygulama süreci genellikle daha uzun ve pahalı olabilir. Özellikle büyük dolgular için kırılma riski vardır. Cam iyonomer dolgular dişe kimyasal bağlanma sağlar, böylece dişin daha az işlenmesi gerekir. Florür salınımı yaparak dişi çürükten korur. Fakat amalgam ve porselen dolgulardan daha az dayanıklıdır. Estetik olarak daha az tatmin edici olabilir. Uzun vadede aşınmaya daha yatkındır.
Her dolgu malzemesinin avantajları ve dezavantajları vardır ve hangi malzemenin kullanılacağı dişin durumuna, hastanın ihtiyaçlarına ve estetik beklentilerine göre değişir. Diş hekimi, hastanın ağız sağlığını en iyi şekilde koruyacak çözümü önerir.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın