Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonları Örgütü (IOSCO) tarafından organize edilen Dünya Yatırımcı Haftası’nın beşincisi, bu yıl 4 - 6 - 8 Ekim tarihlerinde İstanbul’da bir dizi çevrimiçi etkinlik ile kutlanıyor. Dünya Yatırımcı Haftası Sermaye Piyasası Kurulu, Borsa İstanbul A.Ş. ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği iş birliğinde Borsa İstanbul’da gerçekleştirilen gong töreniyle 4 Ekim’de başladı. Etkinlik üç gün boyunca Türkiye’nin önde gelen uzmanlarının katılacağı bireysel yatırımcılar, üniversite öğrencileri ve reel sektör şirketlerine yönelik düzenlenen panel ve eğitimler ile devam edecek.
Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonları Örgütü (IOSCO) tarafından organize edilen ve aralarında Türkiye’nin de olduğu 87 ülkede kutlanan Dünya Yatırımcı Haftası’nın beşincisi, 4 - 6 - 8 Ekim tarihlerinde çevrim içi (on-line) düzenlenen bir dizi etkinlik ile kutlanacak. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Borsa İstanbul A.Ş. ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) iş birliğinde düzenlenen etkinlikler, 4 Ekim 2021, Pazartesi günü gerçekleştirilen gong töreniyle başladı.
Hafta boyunca, uzmanların katılımı ile bireysel yatırımcılar ve reel sektör şirketlerine yönelik panel ve eğitimler çevrim içi bir şekilde devam edecek. Panel ve eğitim başlıkları; halka açık şirketlerde sürdürülebilirlik ilkelerinden sürdürülebilir finansman araçlarına, kitle fonlamasından yapay zekanın sermaye piyasasında kullanımına, algoritmik alım satım işlemlerinden Z kuşağının finans sektörüne adaptasyonuna kadar geniş bir yelpazede belirlenen konular, alanının önde gelen uzmanları tarafından ele alınacak.
Borsa İstanbul’da düzenlenen tören, SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun ve TSPB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Öztop’un açılış konuşmaları ile başladı.
Son 10 yılda büyük değişim
Açılış konuşmasına Dünya Yatırımcı Haftası organizasyonunda emeği geçenlere teşekkür ederek başlayan ve Türkiye sermaye piyasalarının son 10 yılda birçok açıdan kabuk değiştirdiğini kaydeden SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, şu açıklamalarda bulundu: “Özellikle 3 ana başlıkta önemli yenilikler hayata geçirilmiştir. Ürün çeşitliliği bakımından, farklı yatırım ve finansman ihtiyaçlarına cevap verebilmek amacıyla, bireysel emeklilik sistemi, kira sertifikaları, girişim sermayesi ve gayrimenkul yatırım fonları gibi alternatif yatırım fonları uygulamaya alınmıştır. Ayrıca, varlığa veya ipoteğe dayalı menkul kıymetler ile teminatlı menkul kıymetler şeklinde menkul kıymetleştirme uygulamaları ve kitle fonlaması gibi yenilikçi finansman modelleri piyasamıza kazandırılmıştır. Şirketlerimizin sürekliliği açısından, borsa şirketlerinin tabi oldukları kurumsal yönetim ilkeleri OECD İlkeleri ile uyumlu şekilde düzenlenerek ülkemizdeki kurumsal yönetim uygulamalarının yasal altyapısı oluşturulmuştur. Teknoloji açısından ise borsa, saklama ve takas kuruluşlarından oluşan finansal altyapı kuruluşları modern bir yapıya kavuşturulmuştur. Son iki yılda ise talep tarafında da önemli ölçüde ilerlemeler kaydedilmiş ve pay piyasası yatırımcı sayısında kayda değer gelişmeler yaşanmıştır. Bu süreçte, pay piyasasındaki yatırımcı sayısı 1,2 milyondan 2,4 milyona, bakiyesi 10 bin TL üzeri hesap sayısı ise 347 binden 950 bine yükselmiştir. Ürün çeşitliği ve piyasa altyapısı bakımından önemli gelişmeler gösteren sektörümüze, yatırımcılarımızın da ilgi göstermesiyle birlikte, halka arz ve bedelli sermaye artırımlarına olan talepte, portföy büyüklüklerinde ve işlem hacimlerinde ciddi artışlar yaşanmıştır.”
Yatırımcılar için şeffaf bir piyasa oluşturuyoruz
Yatırımcı ilgisini, sermaye piyasalarının en hassas konularından birisi olarak gördüklerini belirten Taşkesenlioğlu, “Yıllarca emek verilerek elde edilen yatırımcı güveninin çok kısa bir sürede kaybedilebileceğinin farkındayız. Bu nedenle, yatırımcıların, kendilerini güvende hissettikleri şeffaf bir piyasa oluşturmak için çalışıyoruz” dedi.
SPK’nın, mevcut gözetim ve denetim sisteminin yanında, yatırımcıların kendilerini koruyabilecekleri bir piyasa ortamı oluşturmak için çalıştığını ifade eden Taşkesenlioğlu, şunları söyledi: “Gerek yurt dışında gerekse ülkemiz örneğinde, eğitimli ve bilinçli yatırımcıların, herhangi bir desteğe gerek kalmadan, kendi yatırım kararlarını, zaman zaman profesyonel destek de alarak, sağlıklı bir şekilde verebildikleri gözlemlenmektedir. Bununla birlikte; birçok yanlış yatırım kararının ise genellikle kulaktan dolma söylentiler ve kötü niyetli kişilerin yönlendirmeleriyle verildiği görülmektedir. Bunu özellikle son birkaç yıldır twitter, whatsapp ve telegram gibi mecralarda gözlemliyoruz. Bu konuda Sermaye Piyasası Kurulu olarak yatırımcılarımızı birçok kez uyarmamıza rağmen, hala anonim hesaplar üzerinden yapılan yönlendirmeler ile işlem yapan ve zarar eden vatandaşlarımızın olduğu görülmektedir. Maalesef, sosyal medyadaki anonim hesapları dikkate alıp işlem yapan yatırımcılar olduğu sürece böylesi hayal kırıklıkları yaşanmaya devam edecektir. Bu nedenle, aldığınız yatırım kararlarından memnun kalmadığınızda o kararı nasıl verdiğinizi düşünmeniz aynı hatalara tekrar düşmenizi engelleyebilecektir.”
“Yatırım işi zamana yayılarak bilinçli bir şekilde yapılmalı”
“Dünyanın tüm borsalarında, zamana yayılan bir süreçte, uzun vadeli hisse senetleri yatırımları sayesinde varlıklarını artırmış, hatta zengin olmuş birçok örnek yatırımcı bulabilirsiniz. Ancak çok kısa sürede zengin olabilen örnekler yok denecek kadar azdır” diye konuşan Ali Fuat Taşkesenlioğlu, “Çok kısa sürede tüm varlıklarını kaybeden yatırımcı sayısı ise bir hayli fazladır. Bu vesileyle, sermaye piyasalarının uzun vadeli fon arz ve talep edenlerin bir araya geldiği mecralar olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim. Tüm dünya piyasalarında yaşanan bu tecrübe, yatırım işinin zamana yayılarak ve bilinçli bir biçimde yapıldığında fayda sağladığını göstermektedir. Açıkça belirtmeliyim ki bunun sadece iki yolu vardır. Birincisi kendinizi finansal okuryazarlık açısından geliştirmek, ikincisi ise fonlar ya da yatırım danışmanlığı aracılığıyla profesyonel destek almaktır. Profesyonel desteğe başvurmayıp finansal bilginizi de geliştirmezseniz, bir süre sonra kendinizi başkalarının art niyetli yönlendirmesiyle yatırım yaparken bulabilirsiniz” dedi.
“Borsamızda değerlendirilen kaynakları milli bir servet olarak görüyoruz”
Taşkesenlioğlu, “Yatırımcılarımızın finansal okuryazarlığını geliştirerek ve profesyonel yardım alarak bu milli değere sahip çıkması, Türkiye ekonomisi açısından hayati öneme sahiptir” diye konuştu. Taşkesenlioğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu süreçte, Sermaye Piyasası Kurulu olarak, bilinçli yatırımcılarımızın güvenli bir biçimde yatırım yapacakları piyasaları oluşturmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, yarışma kapsamında ödül alan yönetmenlerimizi tebrik eder, Dünya Yatırımcı Haftası’nın sermaye piyasaları ve yatırımcılarımız açısından verimli bir şekilde geçmesini temenni ederim.”
“Sermaye piyasamız arz ve talep tarafında önemli büyüme potansiyeline sahip”
Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun “Sermaye piyasamız, arz ve talep tarafında, önemli bir büyüme potansiyeline sahiptir. Bu potansiyel sayesinde, Borsamız ve ülke ekonomisi açısından, önemli mesafeler alacağımıza inanıyoruz. Bunu sağlamak için, daha fazla şirketin, çeşitli kaynak temini imkânına kavuştuğu, daha geniş bir yatırımcı tabanına ulaşıldığı, piyasa ihtiyaçlarına göre, yeni ürün ve hizmetlerin geliştirildiği, özetle, piyasaların büyümesine odaklandığımız bir hedef öngörüyoruz. Bu hedefte, aracı kurumlarımız bizim en önemli iş ortaklarımız, yatırımcılar ise en kıymetli paydaşlarımızdır” dedi.
Bunun en iyi örneğinin, tüm dünyayı etkileyen bu salgın sürecinde yaşandığına dikkat çeken Ergun, “Aracı kurumlarımızla birlikte, Borsa olarak tüm hizmetleri kesintisiz sunmaya devam ettik. Sektör olarak, çok ciddi bir testten geçtik. Değişen koşullara hızlı bir şekilde ayak uydurmayı başarabildik. Bu özverili gayretlerinden dolayı, aracı kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Salgın sürecinde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum” diye konuştu.
“Bireysel yatırımcı sayısı arttı, sorumluluklarımız da arttı”
2020 yılının başında, 1,2 milyon olan yatırımcı sayısının, yaklaşık 2,4 milyona ulaştığını kaydeden Ergun konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Bireysel yatırımcı sayısının artması, aynı zamanda sorumluluklarımızı da artırıyor ve biz bunun bilinciyle hareket ediyoruz. Şeffaflığı ve doğru bilgi akışını teşvik eden bir ortam için çalışıyoruz. Diğer yandan, kurumsal yatırımcılar için de çalışmaya devam ediyoruz, portföylerini çeşitlendirebilecekleri ürünler geliştiriyoruz. Geniş bir yatırımcı tabanına ulaşılması hedefi, Sermaye Piyasası Kanunu’nun amaç kısmında yazdığı gibi, piyasanın, güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişine dayanıyor. İşte bu ortamın sağlanmasında, iki önemli taraf vardır. Bu iki taraf, aynı zamanda birbiriyle ilişkilidir ve birbirini etkilemektedir. Arz tarafında, şirketlerin şeffaflığı, talep tarafında ise, yatırımcıların finansal okuryazarlığı çok önemli. Biz, bir pazar yeri olarak, tasarruf sahipleri ile bu tasarrufları kullanmaya talip olanları bir araya getiriyor ve bu yapıda, en iyi teknik ve hukuki alt yapı hizmetlerini tesis etmeye çalışıyoruz. Ancak, bu tek başına yeterli olmuyor. Bu açıdan, her fırsatta finansal okuryazarlığın önemini anlatırken, buradan yatırımcılarımıza bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum: Diyorum ki, lütfen yatırım yapacağınız ürünü iyi anlayın. Yatırım için, vade ve risk karşılaştırmasını iyi yapın. Yatırımlarınızı, mutlaka ama mutlaka çeşitlendirin. Değersiz haberlere ve dedikodulara dayanarak hareket etmeyin. Finansal bilgileri ve açıklamaları doğru kaynaklardan öğrenin. Şirketleri, Kamuyu Aydınlatma Platformundan takip edin. Sosyal medyada duyduklarınıza itibar etmeyin. Çalıştığınız aracı kurumların, araştırma raporlarını inceleyin. Aracı kurumlarınızın yatırım danışmanlarının tavsiyelerini dinleyin. Birikimlerinizi bu bilgilere göre değerlendirin. Finansal okuryazarlık seviyenizi güçlendirin.”
Yatırımda doğru karar için finansal okuryazarlık
“Yatırımcılar her tür bilgiye, artık gerçek zamanlı olarak erişebiliyor” diyen Ergun, şu açıklamalarda bulundu: “Teknolojik gelişmeler, bu erişimi çok kuvvetli beslerken, yatırımcılarımızın bilinçlendirilmesi ve doğru karar alabilmeleri için, doğru bilgiye erişimlerinin de teşvik edilmesi gerekiyor. Finansal piyasalarda artan çeşitlilik, aynı zamanda finansal risklerin doğru yönetilmesini de beraberinde getiriyor. Finansal okuryazarlığı artırmadaki temel amacımız, sadece finansal katılımcıların bilgi seviyelerini artırmak değil, onları doğru karar almak için, yeterli donanıma sahip hale getirmek de olmalıdır. Özellikle gençlerimize ulaşmak, doğru ve bilinçli karar verebilmeleri için, onları gerekli bilgi ve beceriye sahip hale getirmek için çalışıyoruz. Gençlerin sermaye piyasaları konusundaki bilgilerini ve finansal okuryazarlıklarını artırmayı çok önemsiyoruz. Borsa olarak, salgın öncesinde aracı kurumlar ile iş birliği yaparak, düzenli bir şekilde, yerleşkemizde hafta sonları ücretsiz finansal okuryazarlık eğitimleri düzenliyorduk. Ayrıca, üniversitelerin talepleri doğrultusunda, öğrencilerle buluşarak eğitim ve seminerler veriyorduk. Salgın sürecinde ise, uzmanlarımız, gençlere webinar ortamında eğitim vermeye devam etmektedir. Finansal okuryazarlığın yaygınlaştırılmasını, özellikle gençlerimize, tasarruf ve yatırımcı bilincinin kazandırılmasını amaçlayan, ülkemizdeki ilk uygulama ve simülasyon laboratuvarı olan BISTLAB’ın çeşitli üniversitelerimizde kurulumunu tamamladık. Orta öğrenim öğrencilerinin, salgın sürecinde, evden aldığı eğitimin önemli kanallarından biri olan EBA TV’de, Borsa İstanbul’un finansal okuryazarlık videoları yayınlandı. Böylece ulusal bir kanal aracılığıyla, gençlere en doğru yolla ulaşılması hedeflendi. Yatırımcılarımızı bilgilendirmek için, internet sitemizden ve YouTube kanalımızdan, videolar yayınlamaya devam ediyoruz. Aracı kurumlarımızın, Borsamızda işlem gören şirketlere ilişkin hazırladıkları, araştırma raporlarına finansal destek sağlıyoruz. Yatırımcıların finansal refahlarına katkı sağlayacak donanıma, bilgiye ve beceriye sahip olabilmeleri amacıyla, , dünya yatırımcı haftası etkinliklerinin düzenlenmesinde, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
“Dünya Yatırımcı Haftası kapsamında oturumlara davetlisiniz”
TSPB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Öztop törende yaptığı konuşmasında; 5. Dünya Yatırımcı Haftası ve 7. Kamera Elinde Geleceğin Cebinde Kısa Film Yarışması dolayısıyla gerçekleştirilen törene katılanlara teşekkür ederek, tüm yatırımcıların yatırımcı haftasını kutladı. Sermaye Piyasası Kurulu, Borsa İstanbul ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği iş birliğinde gerçekleştirilen Dünya Yatırımcı Haftası etkinliklerinin, 4-6-8 Ekim tarihlerinde gün boyunca çevrim içi panellerle devam edeceğini belirten Öztop, “Yatırımcılarımızla birlikte, reel sektör şirket temsilcilerini ve öğrencileri, sektör liderlerinin, uzmanların ve akademisyenlerin değerli bilgi ve birikimlerini paylaşacakları oturumlarımızı takip etmeye davet ediyorum” dedi.
“Sermaye piyasasında değerlendirilen yatırımlarda önemli artış yaşandı”
İbrahim Öztop, sermaye piyasalarında temel büyüklüklerindeki son gelişmeler hakkında şu bilgileri verdi: “Profesyonellerce sermaye piyasasında değerlendirilen yatırımlara baktığımızda önemli artışlar yaşandığını görüyoruz. Nitekim yatırım fonlarının portföy büyüklüğü bu yıl Ağustos ayı sonu itibarıyla 221,4 milyar liraya, emeklilik yatırım fonları ise 189,2 milyar liraya çıktı. Eylül sonu itibarıyla 38 şirket halka arz yoluyla 16,3 milyar lira kaynak sağladı.”
“Birlik olarak odağımızda yatırımcılar var”
TSPB olarak ülkemizde; tasarruf, yatırım bilincini geliştirmek için iletişim, eğitim ve etkinliklerle çok yönlü faaliyetler gerçekleştirdiklerini vurgulayan Öztop; “Bu faaliyetlerde odağımızı her zaman “yatırımcılar” oluşturuyor. Pandemi döneminin tüm kısıtlarına rağmen, yatırımcı eğitimlerimizi aralıksız bir şekilde devam ettirdik. 2014 yılından bu yana her yıl düzenlediğimiz “Kamera Elinde Geleceğin Cebinde” kısa film yarışmamız yürüttüğümüz en önemli projelerimizden biri. Birlik olarak kısa film yarışması ile ülkemizde tasarruf ve yatırım bilincinin geliştirilmesinde sanatın toplumsal dönüşümdeki sihirli gücünü yanımıza almaktan çok mutluyuz” diye konuştu.
“İstanbul Finans Merkezi ile yabancı yatırımcıyı çekeceğiz”
Sermaye piyasalarının, verilerin de ortaya koyduğu gibi son yıllarda gerek arz gerekse talep tarafında artan ilgiyle birlikte önemli bir büyüme trendine girdiğini ifade eden Öztop, “Gelecek dönemde İstanbul Finans Merkezi hedefimiz kapsamında yerli yatırımcıların yanı sıra yabancı yatırımcıları da ülkemiz sermaye piyasalarına daha güçlü bir şekilde çekerek büyümemizi sürdürülebilir şekilde güçlendireceğimize inanıyorum. Sermaye piyasalarımız, yetişmiş insan kaynağı ve teknoloji alanındaki üstünlüğü ile bulunduğumuz coğrafyada birçok finansal hizmetin tedarikçisi olabilecek potansiyeli barındırıyor. İstanbul’u uluslararası finans merkezi haline dönüştürmek için bugünün yatırım dünyasının ihtiyaçlarını karşılayacak ve bu anlamda eksiklerimizi giderecek etkin bir stratejiyle hareket etmeliyiz” diye konuştu.
Yorum Yazın