24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün sorularını cevaplayan Sağlık Bakan Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci, 'Önümüzdeki 10 yılda üzerimizdeki tshirtlerde bile sensör olacağını düşünüyorum. Çünkü sağlık çok değerli' dedi. 24 TV'nin her bölümü merakla beklenen programı Arafta Sorular'ın bu haftaki konuğu, Sağlık Bakan Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci oldu. “Önümüzdeki 10 yılda üzerimizdeki tshirtlerde bile sensör olacağını düşünüyorum. Çünkü sağlık çok değerli.”Uzaktan sağlık ile dünyanın bir çok yerine hizmet verebilirsiniz. E-nabız cihazlardan bütün verileri alıyor. Önümüzdeki 10 yılda üzerimizdeki tshirtlerde bile sensör olacağını düşünüyorum. Çünkü sağlık çok değerli. Şuanda günde ne kadar uyunuyor, ne kadar yürünüyor bunların hepsini ölçebiliyorsunuz. “Gelecekte yataksız hastaneler olacak. Herkes evinde olacak.”Geçmişte konuşulduğunda hayalperest bulunurdu, polikliniksiz hastaneler konuşulurdu. Bence gelecekte yataksız hastaneler olacak. Herkes evinde olacak. Bir sanal oda olabilir. Çok ihtiyaç olursa hekim gelebilir ya da hastaneye taşınabilir. Toplum yaşamından soyutlanmayan ve sürekli sağlığın ve insanın izlendiği bir sistem geliyor. Yataksız hastanenin yakın olduğunu düşünüyorum. Pandemide elektronik ortamda insanları muayene ettirdik. “Türkiye geçmişrte son evre kanser hastası gibiydi. O kadar umutsuzdu.”Kolay anlaşılır bir yorum mu yapayım? Son evre bir kanser hastası gibiydi. O kadar umutsuzdu. Son nefesinde bir kadro hareketine denk geldi ve büyük bir lider her şeyi değiştirdi. İnsana üzüntü veren gençlerin bunları bilmiyor olması. Bir yerde okumuştum insanlar herhangi bir kötülük ya da iyilik halini ortalama 7 ay aklında tutabilir. Kısa zamanda insanlar iyiliği ve kötülüğü unutabiliyor. O gün sosyal medya olsaydı bugün daha iyi anlaşılıyor olurdu. O gün ile bugün arasında inanılmaz farklar var. “Bir sürü ülke Türkiye’deki sağlık sistemini fark etti ve Türkiye’nin sağlık sistemine güven çok arttı. Pandemi, bu algıyı çok güçlendirdi.”Bizim algısal sorunlarımız var. İyi bir şey yapıldığında bunu Batılıların yaptığını düşünüyorlar. 6 ayda İtalya’nın toplam yoğun bakım yatağı kadar yatak üretiyorsunuz. Sizin sisteminiz yarın oraya kaç hastanın gireceğini söylüyor ve yeni yataklar açıyorsunuz. Peki bunu yaparken nasıl yapıyorsunuz? Son dakika yeteneği değildi, 20 yıllık emek var burada. Kimsenin arzu etmediği ama yaşadığımızda da başarıyla çıktığımız bir testti. Bir sürü ülke Türkiye’deki sağlık sistemini fark etti ve Türkiye’nin sağlık sistemine güven çok arttı. Pandemi, bu algıyı çok güçlendirdi. “Riskli hastaya erişim açısından baktığınızda Türkiye, dünyadaki en iyi ülkelerden biri.”Ambulans çağrısından hasta taburcu olana kadar ki süreci ölçen bir sistem var. Ülkenin neresinde yaşarsanız yaşayın başınıza acil bir şey geldiği zaman ambulans size eşit ulaşmalı. Riskli hastaya erişim açısından baktığınızda Türkiye, dünyadaki en iyi ülkelerden biri.Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün sorularını cevaplayan Sağlık Bakan Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci, 'Önümüzdeki 10 yılda üzerimizdeki tshirtlerde bile sensör olacağını düşünüyorum. Çünkü sağlık çok değerli' dedi.
24 TV'nin her bölümü merakla beklenen programı Arafta Sorular'ın bu haftaki konuğu, Sağlık Bakan Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci oldu.
“Önümüzdeki 10 yılda üzerimizdeki tshirtlerde bile sensör olacağını düşünüyorum. Çünkü sağlık çok değerli.”
Uzaktan sağlık ile dünyanın bir çok yerine hizmet verebilirsiniz. E-nabız cihazlardan bütün verileri alıyor. Önümüzdeki 10 yılda üzerimizdeki tshirtlerde bile sensör olacağını düşünüyorum. Çünkü sağlık çok değerli. Şuanda günde ne kadar uyunuyor, ne kadar yürünüyor bunların hepsini ölçebiliyorsunuz.
“Gelecekte yataksız hastaneler olacak. Herkes evinde olacak.”
Geçmişte konuşulduğunda hayalperest bulunurdu, polikliniksiz hastaneler konuşulurdu. Bence gelecekte yataksız hastaneler olacak. Herkes evinde olacak. Bir sanal oda olabilir. Çok ihtiyaç olursa hekim gelebilir ya da hastaneye taşınabilir. Toplum yaşamından soyutlanmayan ve sürekli sağlığın ve insanın izlendiği bir sistem geliyor. Yataksız hastanenin yakın olduğunu düşünüyorum. Pandemide elektronik ortamda insanları muayene ettirdik.
“Türkiye geçmişrte son evre kanser hastası gibiydi. O kadar umutsuzdu.”
Kolay anlaşılır bir yorum mu yapayım? Son evre bir kanser hastası gibiydi. O kadar umutsuzdu. Son nefesinde bir kadro hareketine denk geldi ve büyük bir lider her şeyi değiştirdi. İnsana üzüntü veren gençlerin bunları bilmiyor olması. Bir yerde okumuştum insanlar herhangi bir kötülük ya da iyilik halini ortalama 7 ay aklında tutabilir. Kısa zamanda insanlar iyiliği ve kötülüğü unutabiliyor. O gün sosyal medya olsaydı bugün daha iyi anlaşılıyor olurdu. O gün ile bugün arasında inanılmaz farklar var.
“Bir sürü ülke Türkiye’deki sağlık sistemini fark etti ve Türkiye’nin sağlık sistemine güven çok arttı. Pandemi, bu algıyı çok güçlendirdi.”
Bizim algısal sorunlarımız var. İyi bir şey yapıldığında bunu Batılıların yaptığını düşünüyorlar. 6 ayda İtalya’nın toplam yoğun bakım yatağı kadar yatak üretiyorsunuz. Sizin sisteminiz yarın oraya kaç hastanın gireceğini söylüyor ve yeni yataklar açıyorsunuz. Peki bunu yaparken nasıl yapıyorsunuz? Son dakika yeteneği değildi, 20 yıllık emek var burada. Kimsenin arzu etmediği ama yaşadığımızda da başarıyla çıktığımız bir testti. Bir sürü ülke Türkiye’deki sağlık sistemini fark etti ve Türkiye’nin sağlık sistemine güven çok arttı. Pandemi, bu algıyı çok güçlendirdi.
“Riskli hastaya erişim açısından baktığınızda Türkiye, dünyadaki en iyi ülkelerden biri.”
Ambulans çağrısından hasta taburcu olana kadar ki süreci ölçen bir sistem var. Ülkenin neresinde yaşarsanız yaşayın başınıza acil bir şey geldiği zaman ambulans size eşit ulaşmalı. Riskli hastaya erişim açısından baktığınızda Türkiye, dünyadaki en iyi ülkelerden biri.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın