Aşı karşıtlığı toplumun önemli bir kesiminde karşılık buldu. Yeterli aşılama yapılmadığı takdirde COVID-19 salgınının durdurulamayacağını belirten Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Aşı karşıtlığı bilimsel temeli olmayan komplo teorilerinden besleniyor. Ne yazık ki bu iddialar toplum tarafından tanınan kişiler ve ‘uzmanlar’ tarafından da seslendiriliyor. Toplumsal bağışıklığı aşılamayla sağlayabiliriz. Aşı karşıtlarıyla, ikna yoluyla ve devlet desteğiyle mücadele etmeliyiz” ifadelerini kullandı. Koronavirüs pandemisi yeni varyantlarıyla toplum sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. “Aşılama tamamlanmadan, toplumsal bağışıklık elde edilemez” diyen Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Yakınlarımızı kaybettiğimiz, sağlık emekçilerinin canı pahasına mücadele ettiği COVID 19 pandemisini yok sayan, toplum sağlığını tehlikeye atan hastalıklı bir düşünce aramızda dolaşıyor. Komplo teorilerinden beslenen ‘uzmanlar’ ve toplum tarafından beğenilen isimler bilimsel temellere dayandırmadan aşı karşıtlığını korkuyla birlikte topluma pompalıyor. Ne yazık ki onların bu çağrıları toplumuzda karşılık buluyor” ifadelerini kullandı. “AŞILAMA OLMADAN COVID-19’U YENEMEYİZ”“Geçtiğimiz mart ayında bir yılını dolduran koronavirüs pandemisi inatçı, sürekli yeni mutasyonlarla karşımıza çıkan, insan bağışık sisteminin tanımadığı bir virüs” diye konuşan Özlem Akarken, “Sürekli yeni varyantları ve bu yeni varyantların aşıya olan dirençlerini konuştuğumuz bu süreçte aşılama hızla tamamlanmalı ve toplumsal bağışıklık hedefini yakalamalıyız. Virüsle mücadelenin en akılcı, en geçerli yolu aşılamadır. Ülkemizde artık yeterli sayıda aşı bulunuyor. Hayatın normalleşmesi, hepimizin rahat bir nefes alması için aşılama şart” diye konuştu. “AŞI KARŞITLARIYLA DEVLET DESTEKLİ, İKNA YOLUYLA MÜCADELE” Devletin tüm imkânlarıyla aşı karşıtlarıyla mücadele etmesi gerektiğini savunan Özlem Akarken, “Bilimin ışığında ve toplum yararına ortaya konulmuş her ifade çok değerlidir. Ancak ne yazık ki ülkemizde sadece popüler olabilmek için uzmanlık alanlarının dışında ve toplum sağlığını ilgilendiren aşılama gibi önemli bir konuda ‘herkes’ fikir beyan edebiliyor. Öncelikle bu konuda uzman olmayan kaynaklardan gelen ve bilimsel temelleri olmayan her açıklamanın yayılması engellenmelidir. Devlet ikna yoluyla tüm mecraları kullanarak vatandaşları aşı karşıtlığına ve sonuçlarına karşı uyarmalı, bilimsel verilerle aşıya teşvik etmelidir. Gerekirse her gün tablo açıklanırken vaka sayılarında aşı olan ve aşı olmayanlar diye belirtilmelidir” diyerek sözlerini sonlandırdı. Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Aşı karşıtlığı toplumun önemli bir kesiminde karşılık buldu. Yeterli aşılama yapılmadığı takdirde COVID-19 salgınının durdurulamayacağını belirten Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Aşı karşıtlığı bilimsel temeli olmayan komplo teorilerinden besleniyor. Ne yazık ki bu iddialar toplum tarafından tanınan kişiler ve ‘uzmanlar’ tarafından da seslendiriliyor. Toplumsal bağışıklığı aşılamayla sağlayabiliriz. Aşı karşıtlarıyla, ikna yoluyla ve devlet desteğiyle mücadele etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Koronavirüs pandemisi yeni varyantlarıyla toplum sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. “Aşılama tamamlanmadan, toplumsal bağışıklık elde edilemez” diyen Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Yakınlarımızı kaybettiğimiz, sağlık emekçilerinin canı pahasına mücadele ettiği COVID 19 pandemisini yok sayan, toplum sağlığını tehlikeye atan hastalıklı bir düşünce aramızda dolaşıyor. Komplo teorilerinden beslenen ‘uzmanlar’ ve toplum tarafından beğenilen isimler bilimsel temellere dayandırmadan aşı karşıtlığını korkuyla birlikte topluma pompalıyor. Ne yazık ki onların bu çağrıları toplumuzda karşılık buluyor” ifadelerini kullandı.
“AŞILAMA OLMADAN COVID-19’U YENEMEYİZ”
“Geçtiğimiz mart ayında bir yılını dolduran koronavirüs pandemisi inatçı, sürekli yeni mutasyonlarla karşımıza çıkan, insan bağışık sisteminin tanımadığı bir virüs” diye konuşan Özlem Akarken, “Sürekli yeni varyantları ve bu yeni varyantların aşıya olan dirençlerini konuştuğumuz bu süreçte aşılama hızla tamamlanmalı ve toplumsal bağışıklık hedefini yakalamalıyız. Virüsle mücadelenin en akılcı, en geçerli yolu aşılamadır. Ülkemizde artık yeterli sayıda aşı bulunuyor. Hayatın normalleşmesi, hepimizin rahat bir nefes alması için aşılama şart” diye konuştu.
“AŞI KARŞITLARIYLA DEVLET DESTEKLİ, İKNA YOLUYLA MÜCADELE”
Devletin tüm imkânlarıyla aşı karşıtlarıyla mücadele etmesi gerektiğini savunan Özlem Akarken, “Bilimin ışığında ve toplum yararına ortaya konulmuş her ifade çok değerlidir. Ancak ne yazık ki ülkemizde sadece popüler olabilmek için uzmanlık alanlarının dışında ve toplum sağlığını ilgilendiren aşılama gibi önemli bir konuda ‘herkes’ fikir beyan edebiliyor. Öncelikle bu konuda uzman olmayan kaynaklardan gelen ve bilimsel temelleri olmayan her açıklamanın yayılması engellenmelidir. Devlet ikna yoluyla tüm mecraları kullanarak vatandaşları aşı karşıtlığına ve sonuçlarına karşı uyarmalı, bilimsel verilerle aşıya teşvik etmelidir. Gerekirse her gün tablo açıklanırken vaka sayılarında aşı olan ve aşı olmayanlar diye belirtilmelidir” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın