2020 ihracatının liderleri zirvedeki yerini aldı

EİB ihracatın yıldızlarını ödüllendirdi

İhracatın yıldızlarına 5,3 milyar dolarlık teşekkür 

Ege İhracatçı Birlikleri, 2020 yılında gerçekleştirdiği 13 milyar dolarlık ihracata 5 milyar 331 milyon dolarlık katkı sağlayan 58 üyesini geçen sene pandemi koşullarında ertelenen “EİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”yle ödüllendirdi. 

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, “2020 gibi, belirsizliklerin had safhaya ulaştığı bir yılı 169 milyar dolarla hedeflerimizin üzerinde kapatmayı başardık. Pandemide hem geleneksel pazarlarımızdan, Hem de hedef pazarlarımızdan önemli tutarlarda siparişler aldık. Küresel tedarik zincirlerindeki kırılma sonucunda ülkemize yönelen bu ilgiyi lehimize kullanmayı başardık.  Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki ihracatçılarımız, pandemi yılında, bir önceki yılda gerçekleştirdikleri rakamı korumayı başararak, önemli bir istikrar gösterdi.” dedi. 

Gülle, “Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye’ye ancak ve ancak ihracat yıldızlarımızın başarılı performansları, ve katma değerli üretime yapacakları yeni yatırımlarla ulaşabiliriz. Önümüzdeki süreci yeni yatırımlarla, katma değerli ürünlerle süslemeli; ve 5 yıl içerisinde, 300 milyar dolarlık hedefimize ulaşmalıyız. Son 12 ayda, 215 milyar doları aşmayı başardık. Ben bu yolda, Egeli ihracatçılarımıza sonuna kadar güveniyorum.” diye konuştu. 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Sektöründe öncü, sürdürülebilirliğe yatırım yapan firmalarımız; 2020 yılı EİB’nin toplam 13 milyar dolarlık ihracatının 5 milyar 331 milyon dolarlık kısmını gerçekleştirdi. Sürdürülebilirlik tartışmasında çevre ile ekonomik kalkınma arasında güçlü bir ilişki var. İklim krizi; 21’inci yüzyılın çok cepheli, en çetin, en derin hesaplaşması ve bizi etiğin yeni cephelerine doğru itiyor.” dedi. 

Yükselişin en önemli parçası öğretiyi almak ve döngüyü kırmaktır

2022 yılı İklim Değişikliği Performansı Endeksi’ne göre Türkiye’nin geçen yıl olduğu gibi yine 42’inci sırada ve genel performansının yine ‘düşük’ olduğunu açıklayan Eskinazi şöyle devam etti:

“Yüzyıllık argüman şöyle gelişiyor; İnsan ihtiyaç ve arzuları sonsuzdur, o nedenle bunları karşılama süreci de sonsuz olmalıdır. Peki sadece kendi ihtiyacımızı karşılamak için yapılan “üretim” üretim midir? Kendi rolümüzü; mekanistik bir dünya görüşüne, endüstriyel ve sermaye merkezli rekabetçi bir ekonomiye, tahakküm, şiddet, savaş, ekolojik ve insani sorumsuzluk kültürüne dayalı, miadı dolmuş statükocu paradigma çerçevesinde kurgulamaya devam edersek, artan iklim felaketleri, türlerin yok oluşu, ekonomik çöküş, insani adaletsizlik ve eşitsizliğin en hızlı yükselişine şahit olacağız. Yükselişin en önemli parçası öğretiyi almak ve döngüyü kırmaktır.” 

EİB’nin ihracatı 16 milyar doları aştı

Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer almayı hedeflediğine dikkat çeken Jak Eskinazi, “Biz türbülanslı ve belirsizliklerle dolu 2020 yılını; Yeni dünya düzeninin tohumu olarak gördük.” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Son 1 yıllık dönemdeki ihracatını yüzde 25’lik artışla 16 milyar 24 milyon dolara ulaştıran, 2021 yıl sonu 15 milyar dolar ihracat hedefine 5 ay önceden ulaşan,  2021 yıl sonu 16 milyar dolara yükselttiği hedefini ise haftalar öncesinden yakalayan, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme alanında yaptığı projelerle, atılımlarla, dünyada ilkleri gerçekleştirerek Türkiye’de İhracatçı Birlikleri arasında öncü, Ege İhracatçı Birlikleri olarak şunu çok net bir şekilde söyleyebiliriz; 2023 hedefinin gerçekleşmesi için eğitim, ekonomik özgürlük, entelektüel sermayenin bir an önce güçlendirilmesi gerekiyor.” 

Döviz kuru çağrısı: Politikacılar birlikte çözüm üretmeli

Eskinazi, döviz kurlarındaki aşırı dalgalanma ihracatı durduracak boyuta ulaştığını ve acilen önlem alınması gerektiğine değindi. 

“İhracatçılar olarak fiyat veremiyoruz, mal alamaz noktaya geldik. Üretim ve ihracat durmak üzere. Dövizde bir günde yüzde 10-15 aralığındaki dalgalanma baş edilebilecek bir oran değil. Politikacılar birlikte çözüm üretmeli. Gelinen nokta iş dünyasının çözüm bulabileceği noktayı çoktan geçti. Bizim ihtiyacımız olan itici kuvvet; yaratıcılık, endüstriyel inovasyon ve emek verimliliği. Dikkat çekilmesi gereken nokta ise şu; Türkiye, OECD ülkeleri arasında 2020'de devlet bütçesinden Ar-Ge yatırımları payını azaltan tek ülke.” 

Yapay zeka teknoloji start-up’ları rekor kırdı, Greentech yani yeşil teknoloji endüstrisi büyüyor

Jak Eskinazi, Ar-Ge yatırımı yapılırsa inovasyon, inovasyon olursa nitelikli sürdürülebilir ekonomik büyüme olacağını, yeşil yatırım seferberliği için gerekli katkının verilmesi gerektiğini ve Ar-Ge kaynağının fazlalaştırılmasını vurguladı.

“Her sene teknoloji trendleriyle ilgili ciddi öngörüler veren Hype Cycle 2020 grafiğine göre sosyal mesafe teknolojileri geçen sene dünyanın en zirvesindeydi. 2021 yılında ise 25 çığır açan teknoloji içerisinde NFT’ler yani blok zinciri tabanlı dijital metaların artık sahiplendirildiği bir dünya trendde. Öte yandan yapay zeka teknoloji start-up’ları 2021 yılı 3’üncü çeyreğinde 18 milyar dolar fonlama elde etti. Greentech yani yeşil teknoloji endüstrisi büyüyor. Küresel çevre teknolojileri pazar hacminin 2020'de 4,6 trilyon eurodan 2030'da 9,4 trilyon euroya yükselmesi öngörülüyor. Agtech yani ziraat teknolojisi start-up’larına fonlama büyüklüğü ise 2021’in 3’üncü çeyreğinde yıllık yüzde 82 artarak 4 milyar dolara ulaştı.”

Nesnelerin interneti sera gazı salınımlarını 9,1 milyar ton azaltacak

Eskinazi’ye göre Dördüncü Sanayi Devrimini; Great Reset, Avrupa Yeşil Mutabakatı örneğinde olduğu gibi, kısa sürede norm ve etik standart haline gelen değişkenler karakterize ediyor. 

“Cisco’nun tahminleri oldukça dikkat çekici; 10 yıl içinde nesnelerin interneti teknolojisinden elde edilecek 14,4 trilyon dolarlık ekonomik yararın 2,7 trilyonluk kısmı, atık tasfiyesinden ve tedarik zincirleriyle lojistik süreçlerin iyileştirilmesinden sağlanabilecek. Nesnelerin interneti teknolojisine dayalı çözümler sera gazı salınımlarını önümüzdeki senelerde 9,1 milyar ton azaltacak. Bu gelişmeler; ilerlemenin başlıca belirleyicisinin, bir toplumun inovasyonu kucaklama derecesi olduğunu açıkça gösteriyor.” 

Yenilenebilir Enerji Ekipman ve Hizmet İhracatçıları Birliği’nin hazırlıkları başladı

Türkiye’nin kapsamlı bir yapısal reform programını düşünmekten bir adım öteye, uygulamaya geçmesi gerektiğine değinen Jak Eskinazi, İhracatçı birliklerin sektörel aksiyon planları ile düşük karbonlu ekonomi sürecini hızlandırması ve dijital dönüşümde kazanılan ivmeyi korumasının öneminden bahsediyor.

“Özellikle enerji dönüşümü son yıllarda küresel çapta daha fazla önem kazanan, birçok ülkenin aksiyon aldığı ve son zamanlarda bizim de ciddi anlamda kafa yorduğumuz kritik bir konu. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’na göre Türkiye, yenilenebilir enerji kurulu gücüyle dünyada 12'nci sırada. Ege Bölgesi yenilenebilir enerjide önemli bir üretim ve ihracat üssü olma yolunda hızla ilerliyor. Biz Türkiye'nin ilk Yenilenebilir Enerji Ekipman ve Hizmet İhracatçıları Birliği'nin kurulmasına yönelik çalışmalarımızı başlattık. Bu hamle yenilenebilir enerji üreticilerinin tek bir elden desteklenmesi için oldukça önemli. Çünkü GTİP’lerin belirlenmesi, ayrıştırılması ve bir araya toplanması gerekiyor.” 

EİB bünyesinde Yeni Birlikler temsil edilmeli

Eskinazi, EİB’nin ihracatının yüzde 35’inin de EİB bünyesinde birliği olmayan sektörler tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. 

“EİB çatısı altında kimya, elektrik-elektronik, çimento, seramik ve toprak ürünleri, otomotiv yan sanayi ve makine sektörleri öncelikli olmak üzere yeni ihracatçı birliklerinin kurulmasının gerekliliğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Bir diğer konuşmamız gereken konu ise Trans-Pasifik’te yükselen yeni ticari ittifaklar… 15 Asya Pasifik ülkesinin imza attığı RCEP ile ilk kez bir ticaret bloğunun içinde yer alan ve kısa süre önce AB ile uzlaştığı yatırım anlaşmasıyla elini iyice güçlendiren Çin’in Trans Pasifik Ortaklığı için Kapsamlı ve Aşamalı Anlaşması'na (CPTPP) hamlesine dikkat çekmek istiyorum. İnovasyon ekosistemlerini inşa etmeye odaklanmak, rekabet gücümüzü koruyabilmek için inovasyonun ön saflarında yer almak zorundayız.”