© Sektorel 2021

Yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatında 2023 hedefi 1,5 milyar dolar

Yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatı 2022 yılının ilk yarısında 551 milyon dolara yükseldi

 

Interfresh Eurasia’da 41 Türk firması 160 yabancı alıcıyla buluşacak

 

 

20 – 22 Ekim 2022 tarihleri arasında Antalya Anfaş’ta gerçekleştirilecek Türkiye’nin sektöründe tek “Sebze, Meyve, Ambalaj, Depolama, Lojistik ,Tarım Makine ve Teknolojileri Fuarı ve Kongresi” Interfresh Eurasia Fuarı, bu sene 16 farklı ülkeden 160 yabancı alıcıyla Türk ihracatçıları bir araya getirecek.

 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, taze meyve sebze sektörünün tek fuarı Interfresh Eurasia Fuarı’nı düzenleyen ANTEXPO Fuarcılık Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü Murat Özer ile birlikte basın toplantısı düzenledi.

 

Toplantıda, yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörlerinde 2022 yılı ilk yarısındaki ihracat performansı ve 20-22 Ekim 2022 tarihlerinde Antalya’da düzenlenecek olan Interfresh Eurasia Fuarı’yla ilgili güncel bilgiler paylaşıldı.

 

Almanya, ABD, Rusya ilk üç ülke 

 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatının 2022 yılının ilk 6 ayında bir önceki yıla göre yüzde 9 artışla 551 milyon dolara yükseldiğini açıkladı.

 

“Geçtiğimiz yılı 1 milyar 182 milyon dolar ihracat ile kapatmıştık. 6 aylık artış ivmemizi devam ettirdiğimiz takdirde bu yılın sonunda ihracatımızı 1 milyar 300 milyon dolara, Cumhuriyetimizin 100.yılı 2023 sonunda ise ihracatımızı bir buçuk milyar dolara taşıyabileceğimizi düşünüyorum. Ülkeler bazında da yaş meyve sebze ve mamuller ihracatımızda en fazla ihracat yaptığımız ilk 3 ülke; 93 milyon dolarla Almanya, 87 milyon dolarla ABD ve 65 milyon dolarla Rusya olmuştur. Altı aylık dönemde 122 ülkeye ihracat gerçekleştirmişiz.”

 

Uçak, “İhracatımızda yaşanan, hammadde fiyatlarındaki artışlar, lojistik sorunları, Euro-Dolar paritesinin durumu bizleri zaman zaman rekabetçi fiyatlar verme konusunda zorluyor. Ancak şunu unutmayalım ki biz bir tarım ülkesiyiz. İhraç ettiğimiz ürünü kendimiz üretiyoruz, son derece modern işleme tesislerimizde ürünlerimizi işliyor ve paketliyoruz. Dolayısıyla bizim her zaman önümüzün açık olduğunu düşünüyorum.” dedi.

 

Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi Programı

 

Mart ayında başlayan Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi Programının 6 hafta sürdüğünü açıklayan Hayrettin Uçak, “Başarı ile tamamlanan projemiz kapsamında üniversitelerin son sınıflarında okuyan veya yeni mezun olmuş 40 genç girişimciye sürdürülebilir tarım için gerekli süreçleri kapsayan kapsamlı bir eğitim programı sunduk ve öğrencilerimizi başarı ile mezun ettik. Mezunlarımızın eğitim programımızdan çok memnun olduklarını duymamız bizleri çok sevindirdi. Eğitim süresince, çok güzel ve yenilikçi projeler ortaya çıktı, bu projelerden bazılarını değerlendirmek için arkadaşlarla iletişim halindeyiz.” diye konuştu.  

 

Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projesi 

 

Meyve Sebze Mamulleri ile ilgili 7 kişilik alt komite oluşturduklarını söyleyen Uçak, önümüzdeki günlerde diğer komiteleri de oluşturarak faaliyetlerine başlayacaklarına değindi.

 

“Burada amacımız bu komitelerin sektör sorunlarına çözüm önerileri getirmesi, ihracatımızı artırmak için yeni projeler üretmesidir. Yakın zamanda komitelerimizin meyvelerini toplamaya başlayacağız. Yine geçen yıldan beri devam ettiğimiz ve bu yıl kapsamını genişlettiğimiz Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projemize hız kesmeden devam ediyoruz. Bu sene 10 üründe projemiz devam ediyor. Çilek, kiraz, kornişon ve şeftalide analiz sonuçlarımızı aldık, şu an için sonuçların genel anlamda olumlu olduğunu söyleyebilirim.”

 

Hasat sonrası kayıpların 30 ile 50 arasında azaltılmasını sağlayacağız

 

6 aylık dönemde, üretici ve ihracatçılarla gerçekleştirdikleri ürün ve bölge bazlı geniş katılımlı toplantılara yoğun bir mesai harcadıklarını anlatan Hayrettin Uçak sözlerine şöyle devam etti:

 

“Kemalpaşa, Sultanhisar, Selçuk, Ödemiş ve Alaşehir ilçelerinde geniş katılımlı toplantılar düzenledik. Bu toplantılara konusunda uzman konuşmacılar davet edilerek üreticilere bilgi aktarımı yaptık, üreticilerimizden beklentilerimizi ortaya koyduk. Ağustos ayından itibaren Ege Üniversitesi ile Mandarin, Nar ve Domateste Hasat Sonrası Kayıpların Belirlenmesi Projesi’ne başlıyoruz. Bu projede, hasat sonrası meydana gelen kayıpların 30 ile 50 arasında azaltılmasını sağlamak, Kayıpların azaltılmasıyla daha az kimyasal kullanımını sağlamak, pazarlanabilen kaliteli ürün miktarını artırmak gibi hedeflerimiz var. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün de projemize paydaş olma gibi bir düşüncesi var. Umuyorum bu proje de sektöre faydalı bir proje olacaktır.”

 

İyi Tarım Uygulamalarının yapılmasına yönelik bir proje başlatıyoruz

 

Hayrettin Uçak, “Üretimde kaliteyi artırmak amacıyla, önümüzdeki günlerde İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile birlikte, İzmir’in Selçuk, Menderes ve Seferihisar ilçelerinde bulunan 100 mandarin üreticisinde İyi Tarım Uygulamalarının yapılmasına yönelik bir proje başlatıyoruz. Pandemi sebebiyle ara verdiğimiz yurtdışı faaliyetlerimize de bu yıl tekrar başladık. İlk olarak Birliğimiz bünyesinde yürütülen Yaş Meyve Sebze URGE Projesi kapsamında Hindistan’a ticaret heyeti düzenledik ve bu heyette 50’nin üzerinde alıcı ile ikili iş görüşmeleri yaptık. Eylül ayından itibaren hem URGE heyetlerimiz hem de yurtdışı fuar katılımlarımız hız kesmeden devam edecektir.”

 

Antalya’da verim alırsak İzmir ve İstanbul’da da düşünüyoruz

 

Uçak, 20-22 Ekim 2022 tarihlerinde Antalya’da üçüncü kez düzenlenecek Interfresh fuarının ülkedeki tek yaş meyve sebze fuarı olduğunu ve sektör olarak sahiplenilmesi gerektiğini vurguladı.

 

“Her çeşit meyve ve sebzenin yetiştiği, bereketli topraklara sahip ülkemizin adından söz ettiren uluslararası nitelikte bir taze meyve sebze fuarına ev sahipliği yapmasının önemli ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Bizler de Türkiye’deki İhracatçı Birlikleri olarak ortak bir stand ile fuara katılım sağlayacağız. Bu tür fuarlar ile potansiyel alıcılar, firmalarımızla bir araya gelerek yüz yüze ticari görüşmelerde bulunuyor, firmalarımızın tesislerini ziyaret ederek yerinde görme imkânı buluyor. Firmalarımızın uluslararası standartların üzerindeki modern tesislerini yurtdışındaki alıcılarımıza göstermek için bir fırsat yaratıyor. Ekim ayında verimli bir fuar olacaktır. Antalya’da verim alırsak İzmir ve İstanbul’da da düşünüyoruz.”

 

İzmir’de 1,8 milyon ton sebze 750 bin ton meyve üretimi 

 

İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen,  “İzmir önemli bir tarım kenti. 3,8 milyon dönüm tarım arazisinde 1,8 milyon ton sebze 750 bin ton meyve üretimimiz söz konusu. Bu sektörü hem üretenler hem pazarlayanlar olarak bir arada yürütmeliyiz. Bu yüzden EİB’nin katkısı çok büyük. Dünyada öne çıkan tarım sektörünün içerisinde bütün paydaşların hepsinin katma değeri var. Önemli olan birlikteliği yarınlara taşımak. Pandemiye, iklimsel sıkıntılara rağmen kuraklığa rağmen ihracat rakamlarında yüzde 10-15 artışın olması sevindirici. Pandeminin etkileri nedeniyle yeniden artan vakalar endişe verici bir tablo çiziyor. Küresel iklim değişikliğine adaptasyon sağlanması, tarımsal arazileri ve tarımsal suyu kullanmada bilinçlenmeliyiz. Tarımsal sektörü olumsuz etkileyen Rusya-Ukrayna savaşının sonlanması ülkemiz tarımı için olumlu katkılar sağlayacaktır.” dedi.

 

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Murat Ödül, “Yeni dönemde URGE heyetlerimize hem de yurtdışı pazarlamalara hız vereceğiz. Yönetim Kurulu olarak büyük bir şevk ile çalışmaktayız.” dedi.

 

16 farklı ülkeden 160 yabancı alıcı gelecek

 

Uzun bir aradan, pandemiden sonra sektörün ilk ve tek fuarının sektörle buluşacağını söyleyen ANTEXPO Fuarcılık Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü Murat Özer sözlerine şöyle devam etti:

 

“Fuarlar pazarlamada sektörün en hızlı ve etkin bileşenlerinden biri. Çünkü alıcılara ürünlerinizi ve işletmelerinizi Türkiye’de en rahat gösterebileceğiniz platformunuz var. Yurtdışındaki fuarlarda maliyetler daha farklı. Türkiye’deki fuarlarda yurtdışından gelen yabancı alıcılara işletmelerini gösterebilirsiniz. Türkiye’de modern teknolojiyle kurulmuş onlarca işletmeyi tanıtabilirsiniz. Avrupa’nın yaş meyve sebze hacminin 70 milyar euro, Türkiye, bu sene 1,5 milyar euro hacme ulaştı. Bu sene fuarda Avrupa’dan üç market zinciri, Rusya’dan iki market zinciri, Ortadoğu’dan iki market zincirini fuara getiriyoruz.”

 

41 Türk firması 160 yabancı alıcıyla buluşacak

 

Özer, “160 tane farklı alıcıyı halci, tüccar ve büyük toptancıları da fuara davet ettik. 16 ülkeden 160 yabancı alıcıyı ihracatçılarımızla buluşturacağız. Global konferanslar düzenleyeceğiz Ana tema iklim değişikliği, sürdürülebilir tarım, kalıntısız tarım. 5 farklı üniversite ile iş birliği halindeyiz. Türkiye’de Akdeniz, Ege, Doğu Akdeniz olmak üzere üç üretim bölgesi var. Hava ulaşımı, havalimanları yurtdışından yabancı alıcı getirmek konusunda çok önemli. İzmir’in hava ulaşımı şu an daha da iyileşti ve aktif olarak kullanılıyor. Önümüzdeki dönemlerde fuarın İzmir’e gelmesi mümkün. Lojistik sektör için büyük problem, dolayısıyla lojistik maliyetler düşürülürse Türk ihracatçısı daha yüksek rakamlara ulaşacaktır. Fuara toplam 41 Türk firması katılıyor. 17-18 firma opsiyonlu, onların da yüzde 80 katılacaklarını öngörüyoruz. Ege bölgesinden 15 firmaya ulaşacağız.” diye konuştu.

 

Türkiye hızlı bir şekilde pozisyonunu almak zorunda: AYM’nin gerekliliklerini yerine getirmeliyiz

 

TARSİD Başkanı Prof. Dr. Rahmi Öztürk, “Yeşil Mutabakat ve sürdürülebilir tarımda dikkat etmemiz gerekenler var. Fosil yakıtlardan hızla uzaklaşmalıyız. AB ve gelişmiş ülkelerde hızlı dönüşüm başladı, önlemler alındı. Türkiye hızlı bir şekilde pozisyonunu almak zorunda. Dünyada ortalama ısının yükselmesi ile deniz suyunun yükseleceği konuda uzman görüşleri var. Dünyada acilen durumu çözmezsek 180 milyon kişi mülteci durumuna düşecek. Yağmur hasadı ve yağmur tarlaları ile yağmur ve sel sularının bir yerde toplanması gerekiyor. Hollanda’da bu planlama var. Yağmur sularını yeraltı depolarına koymalıyız. Binalarda ciddi radyasyon yayılımı söz konusu. Binalarda yalıtımlar ele alınmalı.” dedi.

 

Geçtiğimiz günlerde 2100 yılında olması muhtemel değişimlerin 2050’ye çekildiğini anlatan Öztürk sözlerini şöyle tamamladı:

 

“Salınım gazlarıyla ilgili yeni durumlar var. Kontrol edelim-karbon emisyonunu azaltalım istiyoruz ancak Rusya Ukrayna savaşında atılan füzeler atmosfere ciddi zararlar verdi. Elektrikli araçlara geçmek durumundayız. İklim değişikliğiyle ilgili devlet nezdinde önemli gelişmeler var. Geçtiğimiz günelrde "Ulusal Sürdürülebilir Kalkınma Koordinasyon Kurulu" kurulmasına ilişkin genelge, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlandı. Dünyada tarımsal bitkisel üretimlerde ne tür önlemler alınmalı; kuraklıkta en az su ile bitki yetiştirme üzerine çalışmalar yapılıyor. Ülkemiz Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uymazsa Avrupa’ya ihracatımız tehlikeye girebilir. Artık QR kod ile üründe kullanılan gübre, toprak, ilaç hatta ürünü üretmede kullanılan enerji kaynağı bile tespit edilebilecek. AYM’nin gerekliliklerini yerine getirmeliyiz.


Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER