Üniversiteye yeni başlayanlar uyum süreci önerileri
AJANSPandemi nedeniyle yaklaşık 2 yıldır okula gidemeyen ve eğitimlerini online sürdüren öğrencilerin üniversite ve yüz yüze eğitime başlama döneminde çeşitli zorluklar çekebileceğine değinen Dr. Psikolog Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, öğrenci ve ailelerine çeşitli önerilerde bulundu. Öğrenciler pandemide eğitim ve sosyal hayatını online olarak devam ettirdi. Üniversitelerin artık kademeli olarak yüz yüze eğitime başlayacağı bu dönemde, üniversiteyi yeni kazanan öğrencilerin uyum sürecinde zorluklar yaşayabileceğini belirten İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Psikolog Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, bazı öğrencilerin bu yüzden çok tuhaf hissettiklerini söyledi. Online eğitime ve iletişime alışan öğrencilerin yüz yüze eğitimi tedirginlikle karşıladıklarını ifade eden Dr. Çakmakcı, bu durumun normal olduğunu belirterek “ Öğrenciler uzun bir aradan sonra yüz yüze eğitime dönmek istemeyebilir. Okuldan, derslerden, insanlarla iletişim kurmaktan uzak kalabilir. Özellikle de yeni üniversiteye başlayıp ailesinden uzakta üniversite okuyan öğrencilerin okula ve gideceği şehre alışma süreci onları biraz zorlayabilir” açıklamasını yaptı. “GİTTİĞİNİZ ŞEHRİ TANIYIN” Farklı şehirlerde üniversite okumaya başlayacak olan öğrencilere önerilerde bulunan Psikolog Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, “Öncelikle öğrenciler gittikleri şehri tanısınlar, gezsinler. Orayla bütünleşmeye çalışsınlar. Ardından okulun kampüsünü gezsinler. Çünkü orası onların yaşam alanı olacak” diye konuştu. Özellikle şehrin ve okulun kütüphanelerinin de gezilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Çakmakcı, burada rahatlıkla sosyalleşilebileceğini söyledi. AİLE ÖZLEMİ NASIL GİDERİLİR? Üniversiteye başlayacak öğrencilerin sorunlarından birinin de aile ve memleket özlemi olduğunu belirten Psikolog Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, bu özlemi gidermek için yapılması gerekenleri şöyle anlattı: “Eğer öğrenciler ailelerini özlerse ara ara memleketlerine ziyarete gidebilirler. Ama sık sık ailelerinin yanına gitmeyi önermiyoruz. Çünkü bu yüzden akademik hayatlarından geri kalabilirler. Aileler de buna çok dikkat etmeli ve çocuklarını sık sık memlekete çağırmamalıdır. Bilindiği üzere görüntülü konuşma pandemide çok popüler oldu. Öğrenciler ailelerini her gün görüntülü arayarak özlemini giderebilir. Ayrıca öğrenciler gittikleri şehirde kendini güvende hissetmek için yumuşak, sarıp sarmalayan kıyafetler giyebilirler. Yumuşak kıyafetler, tüylü şallar, battaniyeler kişinin güvende hissetme duygusunu artırır. Bir de yabancılık hissetmemeleri için kendi yaşam alanlarından bir nesneyi (eski kalemler, çantalar, fotoğraf çerçevesi gibi) yanlarında yurda ya da yeni eve getirebilirler.” ÇOCUKLARINIZI HER ZAMAN TAKİP EDİN Ailelerin genellikle çocuklarını üniversiteye ve yurda yerleştirip bırakıp gittiklerini söyleyen Dr. Çakmakcı, bunun uygun bir davranış şekli olmadığını ve çocuklarını ara ara ziyaret edip eğitim hayatlarını uzaktan da olsa takip etmelerini önerdi. “OKULU BIRAKMAK İSTİYORUM DİYEBİLİRLER” Ailesinden uzakta üniversiteyi kazanan bazı öğrencilerin daha ilk haftadan okulu bırakıp geri dönmek istediklerini ifade eden Dr. Çakmakcı, böyle durumlarda acele karar verilmemesi ve ailelerin çocuklarıyla oturup konuşması gerektiğini söyledi. Bazı öğrencilerde bu durumun anksiyete bozukluğu ve depresyondan kaynaklanabileceğini vurgulayan Dr. Çakmakcı, ailelerin çocuklarını psikolog ya da rehberlik danışmanlara getirmesi gerektiğini belirtti. “KADEMELİ DERS PROGRAMI HAZIRLAYIN” Akademik hayata alışmaları için de öğrencilere kademeli ders programı hazırlamaları gerektiğini öneren Dr. Çakmakcı, “Bu program; ilk hafta iki saat, ikinci hafta üç saat, üçüncü haftada dört saat ders çalışma şeklinde olabilir. Öğrencilerin hiçbirinden hemen altı saat çalışmaya başlanması ile ilgili bir beklenti yok. Ayrıca ders programı için üniversitenin rehberlik hizmetinden de yararlanılabilir” şeklinde konuştu. “ÖZGÜRLEŞTİK DEMEYİN, DİKKATLİ OLUN” Bazı gençlerin ergenlikte aileleri tarafından çok fazla baskı altında kaldığı için üniversiteye başladıklarında fazla özgürlükçü davranabileceğini belirten Dr. Çakmakcı, bu gibi durumlarda aile ve gençlerin çok dikkatli olması gerektiğini söyledi. Özgürleştik deyip de fazla rahat davranılmaması gerektiğini belirten Dr. Çakmakcı, “Öğrenciler özellikle üniversite ortamında alkol ve zararlı maddelerden uzak durmalı. Zararlı ortamlardan kendini uzak tutmalıdır. Hemen ‘biz özgürleştik’ deyip hayatlarını kötü etkileyecek şeylere bulaşmasınlar. Aileler de çocuklarını takip etsinler” dedi. Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Pandemi nedeniyle yaklaşık 2 yıldır okula gidemeyen ve eğitimlerini online sürdüren öğrencilerin üniversite ve yüz yüze eğitime başlama döneminde çeşitli zorluklar çekebileceğine değinen Dr. Psikolog Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, öğrenci ve ailelerine çeşitli önerilerde bulundu.
Öğrenciler pandemide eğitim ve sosyal hayatını online olarak devam ettirdi. Üniversitelerin artık kademeli olarak yüz yüze eğitime başlayacağı bu dönemde, üniversiteyi yeni kazanan öğrencilerin uyum sürecinde zorluklar yaşayabileceğini belirten İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Psikolog Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, bazı öğrencilerin bu yüzden çok tuhaf hissettiklerini söyledi. Online eğitime ve iletişime alışan öğrencilerin yüz yüze eğitimi tedirginlikle karşıladıklarını ifade eden Dr. Çakmakcı, bu durumun normal olduğunu belirterek “ Öğrenciler uzun bir aradan sonra yüz yüze eğitime dönmek istemeyebilir. Okuldan, derslerden, insanlarla iletişim kurmaktan uzak kalabilir. Özellikle de yeni üniversiteye başlayıp ailesinden uzakta üniversite okuyan öğrencilerin okula ve gideceği şehre alışma süreci onları biraz zorlayabilir” açıklamasını yaptı.
“GİTTİĞİNİZ ŞEHRİ TANIYIN”
Farklı şehirlerde üniversite okumaya başlayacak olan öğrencilere önerilerde bulunan Psikolog Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, “Öncelikle öğrenciler gittikleri şehri tanısınlar, gezsinler. Orayla bütünleşmeye çalışsınlar. Ardından okulun kampüsünü gezsinler. Çünkü orası onların yaşam alanı olacak” diye konuştu. Özellikle şehrin ve okulun kütüphanelerinin de gezilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Çakmakcı, burada rahatlıkla sosyalleşilebileceğini söyledi.
AİLE ÖZLEMİ NASIL GİDERİLİR?
Üniversiteye başlayacak öğrencilerin sorunlarından birinin de aile ve memleket özlemi olduğunu belirten Psikolog Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, bu özlemi gidermek için yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
“Eğer öğrenciler ailelerini özlerse ara ara memleketlerine ziyarete gidebilirler. Ama sık sık ailelerinin yanına gitmeyi önermiyoruz. Çünkü bu yüzden akademik hayatlarından geri kalabilirler. Aileler de buna çok dikkat etmeli ve çocuklarını sık sık memlekete çağırmamalıdır. Bilindiği üzere görüntülü konuşma pandemide çok popüler oldu. Öğrenciler ailelerini her gün görüntülü arayarak özlemini giderebilir. Ayrıca öğrenciler gittikleri şehirde kendini güvende hissetmek için yumuşak, sarıp sarmalayan kıyafetler giyebilirler. Yumuşak kıyafetler, tüylü şallar, battaniyeler kişinin güvende hissetme duygusunu artırır. Bir de yabancılık hissetmemeleri için kendi yaşam alanlarından bir nesneyi (eski kalemler, çantalar, fotoğraf çerçevesi gibi) yanlarında yurda ya da yeni eve getirebilirler.”
ÇOCUKLARINIZI HER ZAMAN TAKİP EDİN
Ailelerin genellikle çocuklarını üniversiteye ve yurda yerleştirip bırakıp gittiklerini söyleyen Dr. Çakmakcı, bunun uygun bir davranış şekli olmadığını ve çocuklarını ara ara ziyaret edip eğitim hayatlarını uzaktan da olsa takip etmelerini önerdi.
“OKULU BIRAKMAK İSTİYORUM DİYEBİLİRLER”
Ailesinden uzakta üniversiteyi kazanan bazı öğrencilerin daha ilk haftadan okulu bırakıp geri dönmek istediklerini ifade eden Dr. Çakmakcı, böyle durumlarda acele karar verilmemesi ve ailelerin çocuklarıyla oturup konuşması gerektiğini söyledi. Bazı öğrencilerde bu durumun anksiyete bozukluğu ve depresyondan kaynaklanabileceğini vurgulayan Dr. Çakmakcı, ailelerin çocuklarını psikolog ya da rehberlik danışmanlara getirmesi gerektiğini belirtti.
“KADEMELİ DERS PROGRAMI HAZIRLAYIN”
Akademik hayata alışmaları için de öğrencilere kademeli ders programı hazırlamaları gerektiğini öneren Dr. Çakmakcı, “Bu program; ilk hafta iki saat, ikinci hafta üç saat, üçüncü haftada dört saat ders çalışma şeklinde olabilir. Öğrencilerin hiçbirinden hemen altı saat çalışmaya başlanması ile ilgili bir beklenti yok. Ayrıca ders programı için üniversitenin rehberlik hizmetinden de yararlanılabilir” şeklinde konuştu.
“ÖZGÜRLEŞTİK DEMEYİN, DİKKATLİ OLUN”
Bazı gençlerin ergenlikte aileleri tarafından çok fazla baskı altında kaldığı için üniversiteye başladıklarında fazla özgürlükçü davranabileceğini belirten Dr. Çakmakcı, bu gibi durumlarda aile ve gençlerin çok dikkatli olması gerektiğini söyledi. Özgürleştik deyip de fazla rahat davranılmaması gerektiğini belirten Dr. Çakmakcı, “Öğrenciler özellikle üniversite ortamında alkol ve zararlı maddelerden uzak durmalı. Zararlı ortamlardan kendini uzak tutmalıdır. Hemen ‘biz özgürleştik’ deyip hayatlarını kötü etkileyecek şeylere bulaşmasınlar. Aileler de çocuklarını takip etsinler” dedi.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
İlginizi Çekebilir