© Sektorel 2021

Türk Kızılay Genel Başkanı Kınık ilk kez anlattı: Oğlum 15 Temmuz’da gazi oldu...

24 TV Arafta Sorular programında Star yazarı Esra Elönü'nün sorularını cevaplayan Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını ilk kez anlattı. Kınık, '15 Temmuz'un olduğu akşam sınıf arkadaşımın çocuğunun kına gecesi vardı. Tam o sırada bu darbe girişimi oldu. Bizim çocuklarda oradaydı. Ben Atatürk Havalimanına geçtim Medaimde çocukları alıp geldiler oraya. Biz orada o etten duvarı ördük. Büyük oğlum farklı bir noktadaydı o da bizim yanımıza gelirken köprüde yaralandı, gazi oldu.' dedi.   24 TV'de yayınlanan Arafta Sorular programının bu haftaki konuğu Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık oldu. Kınık gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   Türkiye'de yerli bu toprakları vatan bilen, bu topraklarla kaderini birleştirmiş insanlar kimse başımızın üzerinde yeri var. 15 Temmuz'un olduğu akşam sınıf arkadaşımın çocuğunun kına gecesi vardı. Tam o sırada bu darbe girişimi oldu. Bizim çocuklarda oradaydı. Ben Atatürk Havalimanına geçtim Medaimde çocukları alıp geldiler oraya. Biz orada o etten duvarı ördük. Büyük oğlum farklı bir noktadaydı o da bizim yanımıza gelirken köprüde yaralandı, gazi oldu. Türkiye'de yerli bu toprakları vatan bilen, bu topraklarla kaderini birleştirmiş insanlar kimse başımızın üzerinde yeri var..   ORMANLARIMIZ NEDEN YANIYOR? Afet temelli risk analizi yapan ilgili yerlerin ifadelerine göre iklimsel bir zemin var. Havanın yüksek sıcaklığı, nemin düşüklüğü ve rüzgarın yüksekliği... Bu üç unsur bir araya gelince zemin yangınlar için çok müsait bir hal alıyor. Bundan sonra artık riskler devreye giriyor. Doğaya kullanılıp atılmış bir şişe camının büyüteç vazifesi görerek oradaki güneş ışığıını odaklayarak yangına çevirmesi. Bugün bazı afet bilimciler Dünya'nın bu yeni dönemde "Yangınlar Çağı" na girdiğini ifade ediyorlar. Özellikle yağış rejimlerinin değişmesi bunu tetikliyor. Bütün bunlara rağmen riskleri azaltma imkanımız var. Bireysel olarak yapabileceğimiz şeyler var. Özellikle ormana yakın yerlerde oturan, ormanın içerisinde yaşayan insanların, ormancılık yapan kişiler , bir şekilde ormanla içli dışlı olan kişiler açısından baktığımızda bizim alabileceğimiz tedbirler var. Bugün gerçekten büyük bir alanda mücadele veriyoruz. Çok ciddi bir mücadele bu.   "YANGIN BÖLGELERİNDE, 8 FARKLI VİLAYETİMİZDE, YAKLAŞIK 160 NOKTADA 1000 CİVARINDA KIZILAY ÇALIŞANIMIZ VAR." Yangın bölgelerinde, 8 farklı vilayetimizde, yaklaşık 160 noktada 1000 civarında Kızılay çalışanımız var. Eleştirmek isteyen için elverişli bir kurum. Zaman zaman haksızda eleştiriyorlar. Bunlarla mücadele etmek tabi ki kolay değil. Çünkü bazen gerçekler algıya algılar gerçeğe dönüşüyor.   "HER ŞEYİN BİR TANSİYONU VARDIR. İNSANIN, AİLENİN, MİLLETİN, TOPLUMUN BİR TANSİYONU VARDIR, BU TANSİYONU YÜKSELTMEMEK LAZIM TANSİYONUMUZU HER KOŞULDA NORMAL TUTMAMIZ LAZIM." Her şeyin bir tansiyonu vardır. İnsanın, ailenin, milletin, toplumun bir tansiyonu vardır, bu tansiyonu yükseltmemek lazım tansiyonumuzu her koşulda normal tutmamız lazım. Mutalaka belli bir tonusta olması lazım. Böye afet dönemlerinde özellikle dahada dikket etmek lazım.   "İNSAN ETİ AĞIRDIR, BU BİRİNCİ DERECEDEN AKRABA İÇİN DE GEÇERLİ OLABİLİR. EĞER YÜKSEK BİR AHLAKİ DEĞER OLMAZSA VE EMPATİ DUYGUSUNU YETERİNCE ÇALIŞTIRMAZSANIZ, SİZE SIĞINAN MÜLTECİLERE, SINIRLI KAYNAĞIMIZI BÖLÜŞECEK İNSANLAR GELDİ İÇGÜDÜSÜYLE BAKARSINIZ." Öncelikle dünyada insanların sayısı artıyor. Artan nüfuslar daha çok şehirlerde yaşamaya başlıyor. Şuan dünyada aktif 40 savaş var. Bu aktif 40 savaşın oluşturduğu korku ile evini bırakıp gitmek zorunda kalan insan sayısı 80milyonu geçti. Bu afetlerin etkisini kentlerde çok net görebiliyoruz. İnsan eti ağırdır, bu birinci dereceden akraba için de geçerli olabilir. Eğer yüksek bir ahlaki değer olmazsa ve empati duygusunu yeterince çalıştırmazsanız, size sığınan mültecilere, sınırlı kaynağımızı bölüşecek insanlar geldi içgüdüsüyle bakarsınız.   "KÜRESEL VİCDANIN TEMSİLCİĞİNİ KİM YAPIYOR" DEDİĞİNİZDE BİZ GÖĞSÜMÜZÜ GERE GERE ALNIMIZ AÇIK "BİZ VARIZ" DİYEBİLİYORUZ." Bizim geleneğimizde ölümden kaçan birisine soru sorulmaz. Türkiye'nin insancıl politikasından dolayı "Küresel vicdanın temsilciğini kim yapıyor" dediğinizde biz göğsümüzü gere gere alnımız açık "Biz varız" diyebiliyoruz.   "SİYASETÇİYSENİZ EĞER; TOPLUMA HİZMET ETMEK ,DEVLETİNİN TOPLUMUNUN REFAHINI SAĞLAMAK, GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK İÇİN BU SİYASETİ YAPIYORSUNUZDUR." Biz neden mücadele ediyoruz? Bu insanların bayrama gitmesini eleştiriyorlar. Bu insanların o topraklara girip çıkması lazım ki ülsiyeti devam etsin. O insanlar bayrama gittiklerinde gülmeye eğlenmeye gitmiyorlar. O toprağa vefat etmiş akrabalarını ziyarete gidiyorlar.   Bunlar ince görülmesi gereken meseleler. Sonucunda kimseye faydası dokunmayan düşüncelere gerek yok. Burada olamsı egreken var olan riski azaltmak. Siyasetçiyseniz eğer; topluma hizmet etmek ,devletinin toplumunun refahını sağlamak, güvenliğini sağlamak için bu siyaseti yapıyorsunuzdur. Başka ne için siyaseti yapılır?   "BİZİM İKTİDARIYLA MUHALEFETİYLE AKADEMİSİYLE SANAT CAMİASIYLA MEDYASIYLA ÖZEL SEKTÖRÜYLE VS. YAPMAMIZ GEREKEN ŞİMDİYE KADAR OLDUĞU GİBİ İNSANCIL DURUŞUMUZU MUHAFAZA ETMEK." Bizim iktidarıyla muhalefetiyle akademisiyle sanat camiasıyla medyasıyla özel sektörüyle vs. yapmamız gereken şimdiye kadar olduğu gibi insancıl duruşumuzu muhafaza etmek.   "GEÇEN SENE 2,5 MİLYON FİDAN DİKTİK ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜMÜZ İLE. BU SENE ŞÖYLE BİR KARAR VERDİK HER BİR KAN İÇİN ÜÇ FİDAN DİKELİM YANİ 7,5 MİLYON FİDAN DİKELİM KARARI VERDİK." Her bir kan bağışı için biz 1 fidan dikiyoruz. Geçen sene 2,5 milyon fidan diktik Orman Genel Müdürlüğümüz ile. Bu sene şöyle bir karar verdik her bir kan için üç fidan dikelim yani 7,5 milyon fidan dikelim kararı verdik. Bunun için bizim gönüllülerimizi seferber edeceğiz. Vatanımızı yeşillendirmek için gönüllü olacağız.   KIZILAY'IN GELECEK PLANLARI... "Biz gönüllüğü yaygınlaştırmak bir müessese olarak toplumumuza hizmet verebilecek bir modele sokmaya çalışıyoruz." Kızılay güçlü bir yapı ve büyük bir teşkilat. Kızılay milletimizin hizmetinde. Bağışçılarının desteği ve gönüllülerinin katkılarıyla ayakta duran bir yapı. Bugün dünyadaki kendisine benzeyen ulusal cemiyetler içerisinde de hatırı sayılır bir yerde. Biz gönüllüğü yaygınlaştırmak bir müessese olarak toplumumuza hizmet verebilecek bir modele sokmaya çalışıyoruz. Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

24 TV Arafta Sorular programında Star yazarı Esra Elönü'nün sorularını cevaplayan Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını ilk kez anlattı. Kınık, '15 Temmuz'un olduğu akşam sınıf arkadaşımın çocuğunun kına gecesi vardı. Tam o sırada bu darbe girişimi oldu. Bizim çocuklarda oradaydı. Ben Atatürk Havalimanına geçtim Medaimde çocukları alıp geldiler oraya. Biz orada o etten duvarı ördük. Büyük oğlum farklı bir noktadaydı o da bizim yanımıza gelirken köprüde yaralandı, gazi oldu.' dedi.

 

24 TV'de yayınlanan Arafta Sorular programının bu haftaki konuğu Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık oldu. Kınık gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

Türkiye'de yerli bu toprakları vatan bilen, bu topraklarla kaderini birleştirmiş insanlar kimse başımızın üzerinde yeri var.

15 Temmuz'un olduğu akşam sınıf arkadaşımın çocuğunun kına gecesi vardı. Tam o sırada bu darbe girişimi oldu. Bizim çocuklarda oradaydı. Ben Atatürk Havalimanına geçtim Medaimde çocukları alıp geldiler oraya. Biz orada o etten duvarı ördük. Büyük oğlum farklı bir noktadaydı o da bizim yanımıza gelirken köprüde yaralandı, gazi oldu.

Türkiye'de yerli bu toprakları vatan bilen, bu topraklarla kaderini birleştirmiş insanlar kimse başımızın üzerinde yeri var..

 

ORMANLARIMIZ NEDEN YANIYOR?

Afet temelli risk analizi yapan ilgili yerlerin ifadelerine göre iklimsel bir zemin var. Havanın yüksek sıcaklığı, nemin düşüklüğü ve rüzgarın yüksekliği... Bu üç unsur bir araya gelince zemin yangınlar için çok müsait bir hal alıyor. Bundan sonra artık riskler devreye giriyor. Doğaya kullanılıp atılmış bir şişe camının büyüteç vazifesi görerek oradaki güneş ışığıını odaklayarak yangına çevirmesi.

Bugün bazı afet bilimciler Dünya'nın bu yeni dönemde "Yangınlar Çağı" na girdiğini ifade ediyorlar. Özellikle yağış rejimlerinin değişmesi bunu tetikliyor.

Bütün bunlara rağmen riskleri azaltma imkanımız var. Bireysel olarak yapabileceğimiz şeyler var. Özellikle ormana yakın yerlerde oturan, ormanın içerisinde yaşayan insanların, ormancılık yapan kişiler , bir şekilde ormanla içli dışlı olan kişiler açısından baktığımızda bizim alabileceğimiz tedbirler var. Bugün gerçekten büyük bir alanda mücadele veriyoruz. Çok ciddi bir mücadele bu.

 

"YANGIN BÖLGELERİNDE, 8 FARKLI VİLAYETİMİZDE, YAKLAŞIK 160 NOKTADA 1000 CİVARINDA KIZILAY ÇALIŞANIMIZ VAR."

Yangın bölgelerinde, 8 farklı vilayetimizde, yaklaşık 160 noktada 1000 civarında Kızılay çalışanımız var. Eleştirmek isteyen için elverişli bir kurum. Zaman zaman haksızda eleştiriyorlar. Bunlarla mücadele etmek tabi ki kolay değil. Çünkü bazen gerçekler algıya algılar gerçeğe dönüşüyor.

 

"HER ŞEYİN BİR TANSİYONU VARDIR. İNSANIN, AİLENİN, MİLLETİN, TOPLUMUN BİR TANSİYONU VARDIR, BU TANSİYONU YÜKSELTMEMEK LAZIM TANSİYONUMUZU HER KOŞULDA NORMAL TUTMAMIZ LAZIM."

Her şeyin bir tansiyonu vardır. İnsanın, ailenin, milletin, toplumun bir tansiyonu vardır, bu tansiyonu yükseltmemek lazım tansiyonumuzu her koşulda normal tutmamız lazım. Mutalaka belli bir tonusta olması lazım. Böye afet dönemlerinde özellikle dahada dikket etmek lazım.

 

"İNSAN ETİ AĞIRDIR, BU BİRİNCİ DERECEDEN AKRABA İÇİN DE GEÇERLİ OLABİLİR. EĞER YÜKSEK BİR AHLAKİ DEĞER OLMAZSA VE EMPATİ DUYGUSUNU YETERİNCE ÇALIŞTIRMAZSANIZ, SİZE SIĞINAN MÜLTECİLERE, SINIRLI KAYNAĞIMIZI BÖLÜŞECEK İNSANLAR GELDİ İÇGÜDÜSÜYLE BAKARSINIZ."

Öncelikle dünyada insanların sayısı artıyor. Artan nüfuslar daha çok şehirlerde yaşamaya başlıyor. Şuan dünyada aktif 40 savaş var. Bu aktif 40 savaşın oluşturduğu korku ile evini bırakıp gitmek zorunda kalan insan sayısı 80milyonu geçti. Bu afetlerin etkisini kentlerde çok net görebiliyoruz.

İnsan eti ağırdır, bu birinci dereceden akraba için de geçerli olabilir. Eğer yüksek bir ahlaki değer olmazsa ve empati duygusunu yeterince çalıştırmazsanız, size sığınan mültecilere, sınırlı kaynağımızı bölüşecek insanlar geldi içgüdüsüyle bakarsınız.

 

"KÜRESEL VİCDANIN TEMSİLCİĞİNİ KİM YAPIYOR" DEDİĞİNİZDE BİZ GÖĞSÜMÜZÜ GERE GERE ALNIMIZ AÇIK "BİZ VARIZ" DİYEBİLİYORUZ."

Bizim geleneğimizde ölümden kaçan birisine soru sorulmaz. Türkiye'nin insancıl politikasından dolayı "Küresel vicdanın temsilciğini kim yapıyor" dediğinizde biz göğsümüzü gere gere alnımız açık "Biz varız" diyebiliyoruz.

 

"SİYASETÇİYSENİZ EĞER; TOPLUMA HİZMET ETMEK ,DEVLETİNİN TOPLUMUNUN REFAHINI SAĞLAMAK, GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK İÇİN BU SİYASETİ YAPIYORSUNUZDUR."

Biz neden mücadele ediyoruz? Bu insanların bayrama gitmesini eleştiriyorlar. Bu insanların o topraklara girip çıkması lazım ki ülsiyeti devam etsin. O insanlar bayrama gittiklerinde gülmeye eğlenmeye gitmiyorlar. O toprağa vefat etmiş akrabalarını ziyarete gidiyorlar.

 

Bunlar ince görülmesi gereken meseleler. Sonucunda kimseye faydası dokunmayan düşüncelere gerek yok. Burada olamsı egreken var olan riski azaltmak. Siyasetçiyseniz eğer; topluma hizmet etmek ,devletinin toplumunun refahını sağlamak, güvenliğini sağlamak için bu siyaseti yapıyorsunuzdur. Başka ne için siyaseti yapılır?

 

"BİZİM İKTİDARIYLA MUHALEFETİYLE AKADEMİSİYLE SANAT CAMİASIYLA MEDYASIYLA ÖZEL SEKTÖRÜYLE VS. YAPMAMIZ GEREKEN ŞİMDİYE KADAR OLDUĞU GİBİ İNSANCIL DURUŞUMUZU MUHAFAZA ETMEK."

Bizim iktidarıyla muhalefetiyle akademisiyle sanat camiasıyla medyasıyla özel sektörüyle vs. yapmamız gereken şimdiye kadar olduğu gibi insancıl duruşumuzu muhafaza etmek.

 

"GEÇEN SENE 2,5 MİLYON FİDAN DİKTİK ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜMÜZ İLE. BU SENE ŞÖYLE BİR KARAR VERDİK HER BİR KAN İÇİN ÜÇ FİDAN DİKELİM YANİ 7,5 MİLYON FİDAN DİKELİM KARARI VERDİK."

Her bir kan bağışı için biz 1 fidan dikiyoruz. Geçen sene 2,5 milyon fidan diktik Orman Genel Müdürlüğümüz ile. Bu sene şöyle bir karar verdik her bir kan için üç fidan dikelim yani 7,5 milyon fidan dikelim kararı verdik. Bunun için bizim gönüllülerimizi seferber edeceğiz. Vatanımızı yeşillendirmek için gönüllü olacağız.

 

KIZILAY'IN GELECEK PLANLARI...

"Biz gönüllüğü yaygınlaştırmak bir müessese olarak toplumumuza hizmet verebilecek bir modele sokmaya çalışıyoruz."

Kızılay güçlü bir yapı ve büyük bir teşkilat. Kızılay milletimizin hizmetinde. Bağışçılarının desteği ve gönüllülerinin katkılarıyla ayakta duran bir yapı. Bugün dünyadaki kendisine benzeyen ulusal cemiyetler içerisinde de hatırı sayılır bir yerde. Biz gönüllüğü yaygınlaştırmak bir müessese olarak toplumumuza hizmet verebilecek bir modele sokmaya çalışıyoruz.


Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER