TSKB ve Escarus’un Düzenlediği 9. Sürdürülebilirlik Atölyesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde Çevrim İçi Gerçekleştirildi

TSKB ve iştiraki TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı ESCARUS’un birlikte düzenlediği “9. Sürdürülebilirlik Atölyesi” 10 Nisan’da 11 farklı üniversite ve 8 farklı bölümden 48 öğrencinin katılımıyla çevrim içi olarak gerçekleştirildi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden İşletme Topluluğu ve Verimlilik Topluluğu’nun iş birliği ile düzenlenen atölye kapsamında, öğrenciler özel sektörden alanında uzman katılımcılarla bir araya gelerek vaka çalışmaları gerçekleştirdi.

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın (TSKB) iştiraki Escarus (TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.Ş.) ile birlikte gerçekleştirdiği 9. Sürdürülebilirlik Atölyesi, bu yıl Orta Doğu Teknik Üniversitesi iş birliği ile 11 farklı üniversiteden öğrencinin katılımıyla çevrim içi olarak gerçekleştirildi. Sürdürülebilirlik konusunda farkındalığı artırmak amacıyla gerçekleştirilen atölyeye; işletme, ekonomi, çevre mühendisliği, endüstri mühendisliği, kimya mühendisliği, makine mühendisliği, metalurji ve malzeme mühendisliği, şehir ve bölge planlama gibi farklı bölümlerden 48 öğrenci katıldı. 

 2012 yılından bu yana düzenlenen Sürdürülebilirlik Atölyesi’nin bu yılki teması “İklim Değişikliği: Şirketler İçin Yeni Bir Risk Unsuru” oldu. Atölye boyunca geleceğin karar vericileri üniversite öğrencileri sürdürülebilirlik konusunu ele alarak özel sektörden alanında uzman katılımcıların liderliğinde vaka çalışmaları gerçekleştirdi. TSKB yöneticilerinin ve Escarus’un Genel Müdürü ve yöneticilerinin de eşlik ettiği 9. Sürdürülebilirlik Atölyesi çalışmasında, öğrenciler kurgulanan senaryolar çerçevesinde sunumlar hazırladı.

ESCARUS Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak kapanış konuşmasında iklim değişikliğinin şirketlerin stratejik süreçlerine etkisine dikkat çekerek şunları söyledi:

 “İklim kaynaklı risklerin şirketlerin faaliyet ve stratejilerini derinden etkilemeye başladığı bir döneme girmiş bulunuyoruz. Artık su gibi doğal kaynakların şirketler için maliyetlerinin arttığı, emisyonların karbon vergileri ve ticaret sistemleri aracılığıyla maliyet fiyatlandırmalarına entegre edildiği ve iklim kaynaklı fiziksel değişikliklerin şirketler için risk oluşturmaya başladığını görmekteyiz. İhracatta bölgesel karbon kotalarına tabi olma, piyasalarda gelişen düşük karbonlu üretim taleplerine yönelik üretim süreçlerinin gelişmesi gibi birçok yeni konu gündeme geliyor. Uzun vadeli var olma anlayışı ve sürdürülebilir finansal performans bakış açısıyla iklim değişikliği iş dünyasındaki perspektifin şekillenmesinde rol oynuyor. Bu sebeple iklim değişikliğinin farklı bir yüzünü vaka çalışması aracılığıyla öğrencilerimizle paylaşmayı hedefledik. İklim bağlantılı risklerin ve fırsatların analiz edildiği çalıştayda konunun şirketler için ne ifade ettiğini birlikte değerlendirdik.”