Tercih Döneminde Güvenli Kampüs Nasıl Olmalı?
EĞİTİMYKS sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte tercih tanıtım günleri kapsamında üniversitelere yönelik ziyaretler artmaya başladı. Çok sayıda üniversite adayı ebeveynleriyle birlikte geleceklerini şekillendirecek üniversiteleri görmek, seçecekleri bölümlerle ilgili bilgi almak için kampüslerin yolunu tuttu. Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aynur Eren Topkaya, özellikle içinde bulduğumuz dönemde hala pandemiden tam olarak kurtulmadığımıza işaret ederek bireysel ve kurumsal olarak önlemlerin alınması gerektiği konusunda önemli uyarılarda bulundu.
Pandemi boyunca farklı platformlarda yapılan bilgilendirme çalışmalarıyla toplumda bu anlamda bir bilinç düzeyinin oluştuğunu dile getiren Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aynur Eren Topkaya, sürecin çok dinamik olduğunu ve virüste mutasyonlar ve varyantlar oluşmaya devam ettiğini anımsattı. “Dünya Sağlık Örgütü tarafından ‘Pandemi bitmiştir’ açıklaması yapılana kadar maske takmaya devam edilmelidir” diyen Prof. Dr. Topkaya, özellikle üniversitelerde devam eden tercih tanıtım günlerinde alınması gereken önlemlerle ilgili önemli bilgiler aktardı.
Yeditepe Üniversitesi Kampüsü’nün Türk Standartları Enstitüsü tarafından “Güvenli Kampüs” olarak ilan edildiğini belirten Prof. Dr. Aynur Eren Topkaya, “Pandemi çok dinamik bir seyir izledi ve izlemeye devam ediyor. Biz de bu dinamiğe uygun şekilde olası riskleri tahmin etmeye çalışarak üniversite bünyesinde gerekli önlemleri aldık. Kampüste güvenli hayatın sürdürülebilmesi konusunda gerekli çalışmaları yaptık ve yapmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
“SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜMLER GEREKLİ”
Pandeminin başında, virüsün nerelerden bulaşabileceğinden hastalığın seyrine kadar birçok noktada bilinmeyenler çoktu. Ancak günümüzde her gün elde edilen yeni bilgilerle de önemli bir noktaya gelindiğini söylemenin mümkün olduğunu anlatan Prof. Dr. Topkaya, “Şu an için vaka sayılarındaki artışı gözlemlesek de yaklaşık 2 yıla varan bu seyirde sürekli olarak tam kapanmayla devam edecek bir sürecin de sürdürülebilir olmadığını biliyoruz. Her anlamda sürdürülebilir bir yaşam için kurallara uymak şart” dedi.
Şu anda toplumun yaklaşık yüzde 30’unun iki doz, yüzde 48’inin ise tek doz aşılanmış olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Aynur Eren Topkaya, “Bunun yanında toplumun bir kısmı da hastalık geçirerek doğal bağışıklık kazandı. Ancak aşının sağladığı bağışıklığı kontrol edemeyeceğimiz ve herkese sürekli antikor test yapılamayacağı için herkesin kurallara uyarak hem kendisini hem de toplumun genelini korumakla görevli olduğuna inanıyorum” ifadelerini kullandı.
AŞILANMAK REHAVETE DÜŞÜRMEMELİ
Aşılanan kişilerin de “Bir daha virüsle karşılaşmayacağım ya da bulaştırmayacağım” düşüncesiyle önlem almaktan vazgeçmemesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Topkaya sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde de 2021 yılı başından itibaren aşılanma başladı. Dolayısıyla hem hastalığı geçirerek hem de aşılanarak oluşan toplumsal bağışıklık da belli bir seviyeye ulaştı. Ancak hem doğal hem de aşıyla gelen bağışıklığın miktar ve süre olarak kişiden kişiye değiştiğini gördük. Yapılan çalışmalarla, kişiden kişiye farklı olmak kaydıyla, bağışıklığın 9-11 ay sürebildiği ortaya çıktı. Bu nedenle aşılanmak bizi asla rehavete sürüklememeli.”
Enfeksiyon geçirenlerin de yeniden enfeksiyon geçirebileceğini anımsatan Prof. Dr. Topkaya, “Dolayısıyla aşılananların da yeniden enfeksiyon geçirebileceği unutulmamalı. Bu nedenle hem başlayacak akademik yılda hem de tercih sürecinde tüm önlemler yeniden gözden geçirilmeli” dedi.
“MASKE, MESAFE VE HİJYEN” ALTIN KURAL OLMAYA DEVAM EDİYOR
Virüsün bulaşmasını önlemek için alınabilecek en öneli önlemlerin “maske, mesafe ve hijyen” olmaya devam ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Aynur Eren Topkaya, şöyle devam etti:
“Bu nedenle sınıflar, kantinler, kapalı alanlar gibi ortak kullanım alanlarında mutlaka mesafeye dikkat edilmeli ve maske kesinlikle çıkarılmamalı. Bununla birlikte açık alanlarda da kapalı alana göre daha düşük olmakla birlikte virüsün bulaş riski olduğu unutulmamalı. Bir arada olduğumuz ortamlardaki kişilerin bağışık olup olmadığını bilemediğimiz gibi herkesin her an virüsü taşıyabileceği ve bunu da aktarabileceği riski göz önündü tutulmalı. Açık alanlarda da maksimum önlemler alınmalı. Yeni Delta mutasyonunun da bulaş riskinin daha fazla olduğunu biliyoruz. Şu an en yaygın mutant virüs delta olduğu için de mesafemiz 1,5 metren, 2 metreye çıktı.”
GÜVENLİ KAMPÜSTE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Yeditepe Üniversitesi kampüsünde sağlık ve güvenlik anlamında gerekli tüm önlemlerin alındığının altını çizen Prof. Dr. Topkaya, şu bilgileri verdi:
“Kapılarda gerek HES kodu gerekse ateş kontrolüyle risk taşıyabilecek kişilerin kampüs alanına girişleri kontrol altına alınıyor. Ana giriş kapılarında ve binalarda tiriaj alanları oluşturuldu. Revirde düzenlemeler yapıldı. Tüm sağlık ekibi olası anlık şikâyetler için gerekli hazırlıklarını yaptı. Kampüs içinde teması en aza indirecek, kapalı alanlarda kalabalık şekilde bulunmayı önleyecek gerekli altyapı çalışmaları yapıldı. Mesafeye uyum için işaretleme ve uyarılar oluşturuldu. Bu konuda gerekli uyarıları yapmak konusunda tüm görevliler de bilgilendirildi. Maske takmak unutulsa dahi görev yapan arkadaşlarımız gerekli uyarıları yapmaları konusunda eğitildi. Biz ‘Güvenli Kampüs’ standartları gereği alacağımız güvenlik önlemlerinden hiçbir şekilde taviz veremeyiz. Sürdürülebilir eğitim için gerekli tüm önlemleri alarak çocuklarımızı korumak için elimizden geleni yapacağız.”
İlginizi Çekebilir