Sulak Alanların Kaybı Kamuoyunu Endişelendiriyor
AJANSSosyal değişim taleplerinin adresi Change.org Türkiye, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü’nde vatandaşın ve kurumların başlattığı sulak alan koruma kampanyalarını bir araya getirdi. Sulak alanların korunması için öne çıkan 30 kampanyaya, vatandaşlar 500 bine yakın imza attı.
Sulak alan ekosistemleri hakkında tüm dünyada farkındalık yaratmaya çalışmak amacıyla her yıl 2 Şubat’ta kutlanan “Dünya Sulak Alanlar Günü” bu sene ülkemizde 25. yılını kutluyor. Bilim insanları Türkiye'de son 50 yılda kuruyan sulak alanlardaki su kütlesi miktarının 24 Eğirdir Gölü veya 3 Van Gölü büyüklüğünde olduğunu belirtiyor. Ülkemizin de dahil olduğu Ramsar Sözleşmesi’ne üye 171 ülkede kutlanan ve sulak alanların gezegenimiz ve yaşamımız için öneminin altını çizen “2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü” son yıllarda bu alanlarda yaşanan biyolojik çeşitlilik kaybına dikkat çekiyor.
Sosyal değişim taleplerinin adresi Change.org Türkiye, sulak alanların korunması için bireyler ve sivil toplum kurumları tarafından başlatılan kampanyalar arasından en fazla imzalananları, Change.org/SulakAlanlar adresinde bir araya getirdi. Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerinde yer alan sulak alan ekosistemlerinin ve bu bölgelerde yaşayan canlıların zarar görmesini engellemeye yönelik kampanyalar arasında İztuzu Kumsalı, Seyfe Gölü, Tuz Gölü, Nemrut Krater Gölü, Gediz Deltası, Salda Gölü, Muğla’daki Tuzla Sulak Alanı ve Kuzey Ege Bölgesi’nde bulunan Akçay Sulak Alanı’nı korumak için başlatılan kampanyalar öne çıkıyor.
“YETKİLİLER HALKA KULAK VERMELİ”
Change.org Türkiye’de sulak alanları konusunda başlatılan kampanyaların giderek arttığını ve en fazla imzalanan kampanyalar arasında yer aldığını söyleyen Change.org Türkiye Genel Direktörü Dr. Uygar Özesmi: “Change.org Türkiye’de başlatılan ve imzalanan kampanyalar, kamuoyunun taleplerini anlamak için çok önemli. Türkiye’deki hemen hemen her sulak alan için bir veya birden fazla kampanya başlatılmış. Bu kampanyalar binlerce kişi tarafından imzalanmış. Kamuoyu sulak alanların korunması için daha büyük çaba ve çözüm beklentisi içinde. Sulak alanlar konusundaki kampanyaların son dönemde artmış olması, başlatılan kampanyaları bir sayfa altında bir araya getirme ihtiyacını doğurdu. Kamuoyunun bu konudaki çözüm taleplerini 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü vesilesiyle bir kez daha duyurmak istedik, yetkililer halka kulak vermeli,” dedi.
İklim için Türkiye’den genç iklim aktivisti Deniz Yazıcı ise Türkiye’deki sulak alan ekosistemlerinin giderek azalmasıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Türkiye’nin en önemli ekosistemlerinden biri olan ve bir zamanlar Türkiye’nin en büyük ikinci gölü sayılan Tuz Gölü kuruyor. NASA, Tuz Gölü'nün farklı yıllardaki uydu görüntülerini paylaşarak gölün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunan, 6000 kuş yuvalama alanı ve 279 bitki ve bakteri çeşidine ev sahipliği yapan Tuz Gölü'nü hem iklim krizi hem de yanlış yönetim nedeniyle kaybediyoruz. Bizler de Dünya Sulak Alanlar Günü’nde “Tarım ve Orman Bakanlığı Tuz Gölü'nü korumak için bir eylem planı oluşturmalı” talebimizi change.org/TuzGoluKuruyor kampanyasıyla yeniliyoruz."
Muğla Çevre Platformu'ndan (MUÇEP) Umay Karabaş, Muğla Milas’taki Bargilya Tuzla Sulak Alanı’na dikkat çekerek: “Bargilya Tuzla Sulak Alanı ülkemizin yaşayan son lagünlerinden. Kuzeyinde Güllük Deltası ve güneyinde Salih Adası ile beraber bir Önemli Doğa Alanı'nın tam kalbinde. Lagün olması nedeniyle kıyıları tuzlu suya adapte olmuş canlı yaşamına yuva. Bu özelliği ile iklim krizi karşısında deniz seviyesinin yükselmesi durumunda tuzlu suyun içerilere ilerlememesi, toprağın tuzlanmaması için tampon görevi de görüyor. Karadaki yaşamın da sağlıkla devam etmesi bu sulak alanın bütüncül bir yaklaşımla korunmasına bağlı. Yıl boyunca 200'ün üzerinde farklı kuş türüne ev sahipliği yapan bu eşsiz sulak alan yanı başına yapılmak istenen "turizm kenti" projesi yüzünden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Hukuki süreç devam ediyor. Yaşamdan yana bir karar çıkacağına dair inancımız tam," dedi.
Akcay Sulak Alanı Savunması’ndan Zeynep İlhan ise Kuzey Ege Bölgesi’ndeki son sulak alan ekosistemini korumak için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi ve "Kuzey Ege Havzası’ndaki Akçay Sazlığı, Edremit ilçesi Balıkesir ili sınırları içinde olup Edremit Körfezi kıyısında yer alır. Bu sulak alan özelliğindeki saha sazlık bataklık habitat özelliğinde olup 148,20 hektar (ha) boyutlarındadır. Akçay Sulak Alanı Türkiye’nin toplamında kaydedilmiş olan 491 kuş türünün 34'üne ev sahipliği yapıyor. Akçay Sulak Alanı’nı kaybetmek yalnızca Edremit Körfezi’ni değil Saros’tan Gediz’e tüm Kuzey Ege kıyı sulak alanlar sisteminin anahtar bir halkasını kaybetmek anlamına gelir. Bu sebeple 37 sivil toplum kuruluşu bir araya geldik ve Kuzey Ege Bölgesi’nin son sulak alan ekosistemini korumak için elimizden geleni yapıyoruz" ifadesinde bulundu.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
İlginizi Çekebilir