© Sektorel 2021

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri Jüri Özel Ödülü Profesör Susan Michie’ye Verildi

Sosyal bilimler alanında Türkiye’deki ilk uluslararası ödül programı olan Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri sahiplerini buldu. Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, çevrimiçi gerçekleşen ödül töreninde yaptığı konuşmada, ”Tüm dünyayı etkileyen bu salgın bittiğinde, dünya bir daha asla Korona öncesi gibi olmayacak, biliyoruz. Pandeminin etkilerini sosyal, psikolojik ve siyasi boyutları ile ele almak, toplumsal dönüşümün dinamiklerini anlamak adına çok kıymetli” dedi.   Yılın konusunun “Korona Sonrası Dünya ve Türkiye: Pandemilerin Sosyal, Psikolojik ve Siyasi Etkileri” olarak belirlendiği Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nde Jüri Özel Ödülü, davranışsal sağlık psikolojisi alanında değerli çalışmaları bulunan, University College London Davranışsal Değişim Merkezi Direktörü Profesör Dr. Susan Michie’ye verildi.   Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine verilen Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri, sosyal bilimler alanında bilim insanlarını ödüllendirmeyi sürdürüyor. Bu yıl 16.’sı gerçekleştirilen Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nde yılın teması “Korona Sonrası Dünya ve Türkiye: Pandemilerin Sosyal, Psikolojik ve Siyasi Etkileri” olurken; bu alana uluslararası düzeyde önemli katkılar sunan University College London Davranışsal Değişim Merkezi Direktörü Profesör Susan Michie Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.    Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, çevrimiçi düzenlenen törende yaptığı konuşmada, tüm dünyanın bilim insanlarından, insanlığa umut olacak haberleri beklediğini hatırlatarak, “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri, Sakıp Bey’in gelecek için, bilim insanlarına olan güveninin bir kanıtıdır. Türkiye’den sosyal bilimler alanında uluslararası platformda verilen ilk ödül programı olması sebebiyle de hem Üniversitemiz hem de ülkemiz için çok kıymetlidir. Bu olağandışı günlerde, tüm insanlık olarak gözümüz, kulağımız bilim insanlarında; onlardan gelecek, insanlığa umut olacak haberleri bekliyoruz. Bir kez daha bilimin, insanın varoluşunun temel taşlarından biri olduğunu görüyor, bu vasiyetin önemini çok iyi anlıyoruz. Sakıp Bey’in bu inançla temellerini attığı Üniversitemiz, bugün dünya için bilim üretiyor, gelecek için bilim insanları yetiştiriyor” dedi.    “ALTUNİZADE DİJİTAL KAMPÜSÜNÜ HAYATA GEÇİRDİK” Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nin bu yılki konusunun “Korona Sonrası Dünya ve Türkiye: Pandemilerin Sosyal, Psikolojik ve Siyasi Etkileri” olduğuna dikkat çeken Güler Sabancı, şöyle konuştu:  “Hiç şüphesiz bugün yaşadığımız pandeminin etkilerini yalnızca sağlık alanında değil; toplumun her alanında hissediyoruz. Pandemi döneminde hayatımızda büyük değişimler yaşandı. Salgın bittiğinde, dünya bir daha asla pandemi öncesi gibi olmayacak, bunu biliyoruz. Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri dünya gündemini her zaman yakından takip etti. Sosyal bilimlerin sadece bugünü değil, geleceğin dünyasını da anlamak açısından önemli olması nedeniyle bu yılın konusunun hepimiz için büyük önem taşıdığına şüphe yok. Pandeminin etkilerini sosyal, psikolojik ve siyasi boyutları ile ele almak, toplumsal dönüşümün dinamiklerini anlamak adına kıymetli.“   Sabancı Üniversitesi’nin yatırımlarını ara vermeden sürdürdüğünü belirten Güler Sabancı, şunları söyledi:  “Teknoloji geliştirme üssü olarak konumladığımız Sabancı Üniversitesi Altunizade Dijital Kampüsünü hayata geçirdik. Ayrıca yeni Görsel Sanatlar Atölye binamızı da açtık. Fakültelerimiz, araştırma birimlerimiz, forum ve merkezlerimiz bilimsel çalışmalarıyla topluma ve bilime katkı sağlamaya bu dönemde de devam ediyor. Dünya üniversitesi olma hedefiyle Üniversitemizin temellerini atan Merhum Sakıp Bey de inanıyorum ki, hiçbir şeyi ertelemeyen, mevcut şartlarda en iyisini yapan bir üniversite olmamızdan ve başarılarımızdan büyük gurur duyardı.“   SUSAN MICHIE: BİRBİRİMİZİ KORUYARAK KENDİMİZİ KORUYABİLİRİZ   Jüri Özel Ödülü’nü kazanan, davranışsal sağlık psikolojisi profesörü, kamu sağlığı alanında politik aktivist olarak da bilinen Profesör Susan Michie ise ödül töreninde yaptığı konuşmada, böyle bir ödüle layık görülmekten büyük bir onur duyduğunu söyledi. Profesör Michie, “Psikoloji COVID-19’la mücadeleye nasıl yardımcı oluyor? Bunu sizle paylaşmak istiyorum. COVID-19 salgını nedeniyle tüm dünyada hükümetler insanların davranışlarını değiştirmelerini istedi. Fiziksel mesafe koymak, maske takmak, kendimizi izole etmek gibi değişik davranış alışkanlıkları edindik. Ancak kurallara bağlılık kabiliyet, fırsat ve motivasyona bağlı. Bu 3 nokta davranışları doğrudan etkiliyor. Psikologlar COVID-19’un üstesinden gelmek için davranışları anlama ve değerlendirmede önemli bir rol oynuyor” dedi.    “Vatandaşların davranışlarını değiştirmek istiyorsak; önce sağlık profesyonellerinin, işverenlerin ve politikacıların davranışlarını değiştirmemiz gerekiyor” diyen Susan Michie, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Öncelikle politika yapıcıların davranışlarını değiştirmesini hedeflemeliyiz. Değişimi sağlamanın ilk adımı davranışları değiştirmek için tavsiyelerde bulunmaktır. Araştırma grubumuz insanların davranışlarını değiştirmelerini sağlayan 93 farklı teknik belirledi. Bu tekniklerin kullanımı toplumlara, koşullara ve değiştirilmesi istenen davranışlara göre değişiyor. Örneğin, karantina kuralına uyulmasını istiyorsanız para cezası gibi yöntemlerle motivasyonu artırmayı değil; sosyal, finansal ve uygulamaya yönelik kaynakları artırmak gibi yöntemlerle fırsatlarını geliştirmeyi hedeflersiniz. Bu noktada güvenilir liderlik önemli. İletişim dürüst açık ve şeffaf olmalı. Sadece ne yapılacağını söylemeyi değil, bu tavsiyenin gerekçesini de vatandaşa anlatmak gerek. Toplumu iyi tanımak, onları dinlemek ve karar alma sürecine dahil etmek gerek. Hükümetler her zaman bizlerin önerdiklerini yapmazlar ama biz en iyi tavsiyeleri vermeye çalışıyoruz. Umarım Türkiye’de de hükümet davranış bilimi uzmanlarından, psikologlardan yararlanıyordur. Bugün hiç kimse ve hiçbir hükümet kendi başına kendini koruyamaz. İnsanlar birbirine bağlı, üretilecek çözümler küresel olmalı. Ancak birbirimizi koruyarak kendimizi koruyabiliriz.”   ÖNÜMÜZDEKİ YILIN KONUSU AÇIKLANDI Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi ve İstanbul Politikalar Merkezi liderliğinde yürütülen Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nde makale değerlendirmeleri bağımsız ve uluslararası jüri üyeleri tarafından yapılıyor. Şimdiye kadar Türkiye’nin ekonomisinden dış politikasına, tarihinden toplumsal dinamiklerine kadar çeşitli konularda çalışmaları ödüllendiren programa, bu yıl dünyanın 5 farklı kıtasından rekor sayıda başvuru geldi.  Bu yılın ödül kazanan üç makalesi ise şunlar oldu: Bilkent Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ayşenur Dal ve Doç. Dr. Efe Tokdemir tarafından kaleme alınan “Toplumlarda COVID-19’a karşı savaşmada, arka planda yatan koşullarla birlikte sosyo-psikolojik dinamikler”,  Kadir Has Üniversitesi’nden Onurcan Yılmaz ve Avustralya Queensland Teknoloji Üniversitesi’nden Ozan İşler tarafından kaleme alınan “COVID-19 tehdidinin dünyada ve Türkiye’deki bilişsel ve davranışsal sonuçları”, Yaşar Üniversitesi’nden Sinan Alper’in kaleme aldığı “COVID-19 ile ilgili komplo teorilerine inanmak: Hata değil, insan doğasının bir özelliği”. Makale ödüllerinin değerlendirme sürecinde Jüri Başkanlığını Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nebi Sümer üstlenirken, jüri heyetinde Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Müftüler-Baç, Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adil Sarıbay, Kent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Üskül, Columbia Üniversitesi Psikoloji Bölümü Başkanı Kevin N. Ochsner ve New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Jay Van Bavel yer aldı.   Törende aynı zamanda Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri 2022 konusu “Türkiye ve Karşılaştırmalı Örnekler Işığında Küreselleşmenin Geleceği: Devlet Geri mi Dönüyor?” olarak açıklandı.                                                     Profesör Susan Michie Hakkında:                         İngiltere Tıp Bilimleri ve Sosyal Bilimler Akademileri üyesi olan Profesör Michie, University College London’da Sağlık Psikolojisi alanında araştırmalar yürütmekte ve Davranış Değişimi Araştırmaları Merkezi’nin direktörlüğünün yanında, çok sayıda araştırma kurumunda eş-yönetici, bilimsel kurul üyeliği ve danışmalık görevlerinde bulunmaktadır. COVID-19’a karşı verilen mücadelede ön saflarda yer alan Profesör Michie, İngiltere Davranış Bilimleri Salgın (COVID-19) Bilim Kurulu (SAGE), Lancet COVID-19 Komisyonu, DSÖ Davranışsal Öngörüler ve Bilimler Teknik Kurulu üyeliklerini ve Sosyal Bilimler Akademisi “Halkın Sağlığı Projesi” çalışma grubu başkanlığını yürütmektedir.  Profesör Michie’nin bilimsel araştırmaları sağlık ve çevrenin korunması için gerekli sürdürülebilir davranış değişimine odaklanmıştır. Bu alanda özgün kuramlar ve davranış değişimine yönelik kanıt temelli müdahale programları geliştirmiştir. Tıp, çevre mühendisliği, bilgisayar ve bilişim bilimleriyle disiplinlerarası işbirliği içinde, özellikle makine öğrenmesi ve yapay zeka uygulamalarını da etkin şekilde kullanarak, yürüttüğü projeler ve geliştirdiği programlar çok sayıda alanda uygulamaya geçirilmiştir. İnsan Davranışı Değişimi ve Sürdürülebilirlik ve Sağlık için Karmaşık Sistemler adlı davranış değişimi alanındaki en kapsamlı iki projenin yürütücüsüdür. 500’den fazla bilimsel makalesi ve çok sayıda kitabı bulunan Profesör Michie’nin “Davranış Değişimi Çarkı: Müdahale Programları Planlama Rehberi” (Behaviour Change Wheel: A Guide to Designing Interventions) başlıklı kitabı alanının başucu yapıtlarındandır. Bilimsel çalışmaları Korona sırası ve sonrasındaki yaşama uyum sağlamak için geliştirilmesi gereken halk sağlığı programları ve psikolojik sağlık konusundaki kamu politikaları için zengin bir kaynak oluşturmaktadır. Sadece davranış değişimi modellerinin uygulamaya geçirilmesi konusunda değil; aynı zamanda, toplumsal eşitsizliklere karşı duyarlılığı ve COVID-19’un sosyal ve psikolojik etkisini politikacılara ve kamuya aktarmadaki öncülüğü ile de Profesör Michie, sosyal bilimciler için rol modeldir. Detaylı bilgi için lütfen tıklayın. Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

Sosyal bilimler alanında Türkiye’deki ilk uluslararası ödül programı olan Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri sahiplerini buldu. Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, çevrimiçi gerçekleşen ödül töreninde yaptığı konuşmada, ”Tüm dünyayı etkileyen bu salgın bittiğinde, dünya bir daha asla Korona öncesi gibi olmayacak, biliyoruz. Pandeminin etkilerini sosyal, psikolojik ve siyasi boyutları ile ele almak, toplumsal dönüşümün dinamiklerini anlamak adına çok kıymetli” dedi.

 

Yılın konusunun “Korona Sonrası Dünya ve Türkiye: Pandemilerin Sosyal, Psikolojik ve Siyasi Etkileri” olarak belirlendiği Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nde Jüri Özel Ödülü, davranışsal sağlık psikolojisi alanında değerli çalışmaları bulunan, University College London Davranışsal Değişim Merkezi Direktörü Profesör Dr. Susan Michie’ye verildi.

 

Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine verilen Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri, sosyal bilimler alanında bilim insanlarını ödüllendirmeyi sürdürüyor. Bu yıl 16.’sı gerçekleştirilen Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nde yılın teması “Korona Sonrası Dünya ve Türkiye: Pandemilerin Sosyal, Psikolojik ve Siyasi Etkileri” olurken; bu alana uluslararası düzeyde önemli katkılar sunan University College London Davranışsal Değişim Merkezi Direktörü Profesör Susan Michie Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. 

 

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, çevrimiçi düzenlenen törende yaptığı konuşmada, tüm dünyanın bilim insanlarından, insanlığa umut olacak haberleri beklediğini hatırlatarak, “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri, Sakıp Bey’in gelecek için, bilim insanlarına olan güveninin bir kanıtıdır. Türkiye’den sosyal bilimler alanında uluslararası platformda verilen ilk ödül programı olması sebebiyle de hem Üniversitemiz hem de ülkemiz için çok kıymetlidir. Bu olağandışı günlerde, tüm insanlık olarak gözümüz, kulağımız bilim insanlarında; onlardan gelecek, insanlığa umut olacak haberleri bekliyoruz. Bir kez daha bilimin, insanın varoluşunun temel taşlarından biri olduğunu görüyor, bu vasiyetin önemini çok iyi anlıyoruz. Sakıp Bey’in bu inançla temellerini attığı Üniversitemiz, bugün dünya için bilim üretiyor, gelecek için bilim insanları yetiştiriyor” dedi.

  

“ALTUNİZADE DİJİTAL KAMPÜSÜNÜ HAYATA GEÇİRDİK”

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nin bu yılki konusunun “Korona Sonrası Dünya ve Türkiye: Pandemilerin Sosyal, Psikolojik ve Siyasi Etkileri” olduğuna dikkat çeken Güler Sabancı, şöyle konuştu: 

Hiç şüphesiz bugün yaşadığımız pandeminin etkilerini yalnızca sağlık alanında değil; toplumun her alanında hissediyoruz. Pandemi döneminde hayatımızda büyük değişimler yaşandı. Salgın bittiğinde, dünya bir daha asla pandemi öncesi gibi olmayacak, bunu biliyoruz. Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri dünya gündemini her zaman yakından takip etti. Sosyal bilimlerin sadece bugünü değil, geleceğin dünyasını da anlamak açısından önemli olması nedeniyle bu yılın konusunun hepimiz için büyük önem taşıdığına şüphe yok. Pandeminin etkilerini sosyal, psikolojik ve siyasi boyutları ile ele almak, toplumsal dönüşümün dinamiklerini anlamak adına kıymetli.“

 

Sabancı Üniversitesi’nin yatırımlarını ara vermeden sürdürdüğünü belirten Güler Sabancı, şunları söyledi: 

“Teknoloji geliştirme üssü olarak konumladığımız Sabancı Üniversitesi Altunizade Dijital Kampüsünü hayata geçirdik. Ayrıca yeni Görsel Sanatlar Atölye binamızı da açtık. Fakültelerimiz, araştırma birimlerimiz, forum ve merkezlerimiz bilimsel çalışmalarıyla topluma ve bilime katkı sağlamaya bu dönemde de devam ediyor. Dünya üniversitesi olma hedefiyle Üniversitemizin temellerini atan Merhum Sakıp Bey de inanıyorum ki, hiçbir şeyi ertelemeyen, mevcut şartlarda en iyisini yapan bir üniversite olmamızdan ve başarılarımızdan büyük gurur duyardı.“

 

SUSAN MICHIE: BİRBİRİMİZİ KORUYARAK KENDİMİZİ KORUYABİLİRİZ

 

Jüri Özel Ödülü’nü kazanan, davranışsal sağlık psikolojisi profesörü, kamu sağlığı alanında politik aktivist olarak da bilinen Profesör Susan Michie ise ödül töreninde yaptığı konuşmada, böyle bir ödüle layık görülmekten büyük bir onur duyduğunu söyledi. Profesör Michie, “Psikoloji COVID-19’la mücadeleye nasıl yardımcı oluyor? Bunu sizle paylaşmak istiyorum. COVID-19 salgını nedeniyle tüm dünyada hükümetler insanların davranışlarını değiştirmelerini istedi. Fiziksel mesafe koymak, maske takmak, kendimizi izole etmek gibi değişik davranış alışkanlıkları edindik. Ancak kurallara bağlılık kabiliyet, fırsat ve motivasyona bağlı. Bu 3 nokta davranışları doğrudan etkiliyor. Psikologlar COVID-19’un üstesinden gelmek için davranışları anlama ve değerlendirmede önemli bir rol oynuyor” dedi. 

 

“Vatandaşların davranışlarını değiştirmek istiyorsak; önce sağlık profesyonellerinin, işverenlerin ve politikacıların davranışlarını değiştirmemiz gerekiyor” diyen Susan Michie, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Öncelikle politika yapıcıların davranışlarını değiştirmesini hedeflemeliyiz. Değişimi sağlamanın ilk adımı davranışları değiştirmek için tavsiyelerde bulunmaktır. Araştırma grubumuz insanların davranışlarını değiştirmelerini sağlayan 93 farklı teknik belirledi. Bu tekniklerin kullanımı toplumlara, koşullara ve değiştirilmesi istenen davranışlara göre değişiyor. Örneğin, karantina kuralına uyulmasını istiyorsanız para cezası gibi yöntemlerle motivasyonu artırmayı değil; sosyal, finansal ve uygulamaya yönelik kaynakları artırmak gibi yöntemlerle fırsatlarını geliştirmeyi hedeflersiniz. Bu noktada güvenilir liderlik önemli. İletişim dürüst açık ve şeffaf olmalı. Sadece ne yapılacağını söylemeyi değil, bu tavsiyenin gerekçesini de vatandaşa anlatmak gerek. Toplumu iyi tanımak, onları dinlemek ve karar alma sürecine dahil etmek gerek. Hükümetler her zaman bizlerin önerdiklerini yapmazlar ama biz en iyi tavsiyeleri vermeye çalışıyoruz. Umarım Türkiye’de de hükümet davranış bilimi uzmanlarından, psikologlardan yararlanıyordur. Bugün hiç kimse ve hiçbir hükümet kendi başına kendini koruyamaz. İnsanlar birbirine bağlı, üretilecek çözümler küresel olmalı. Ancak birbirimizi koruyarak kendimizi koruyabiliriz.”

 

ÖNÜMÜZDEKİ YILIN KONUSU AÇIKLANDI

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi ve İstanbul Politikalar Merkezi liderliğinde yürütülen Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nde makale değerlendirmeleri bağımsız ve uluslararası jüri üyeleri tarafından yapılıyor. Şimdiye kadar Türkiye’nin ekonomisinden dış politikasına, tarihinden toplumsal dinamiklerine kadar çeşitli konularda çalışmaları ödüllendiren programa, bu yıl dünyanın 5 farklı kıtasından rekor sayıda başvuru geldi. 

Bu yılın ödül kazanan üç makalesi ise şunlar oldu:

Makale ödüllerinin değerlendirme sürecinde Jüri Başkanlığını Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nebi Sümer üstlenirken, jüri heyetinde Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Müftüler-Baç, Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adil Sarıbay, Kent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Üskül, Columbia Üniversitesi Psikoloji Bölümü Başkanı Kevin N. Ochsner ve New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Jay Van Bavel yer aldı.

 

Törende aynı zamanda Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri 2022 konusu “Türkiye ve Karşılaştırmalı Örnekler Işığında Küreselleşmenin Geleceği: Devlet Geri mi Dönüyor?” olarak açıklandı. 

                                                

 

Profesör Susan Michie Hakkında:                        

İngiltere Tıp Bilimleri ve Sosyal Bilimler Akademileri üyesi olan Profesör Michie, University College London’da Sağlık Psikolojisi alanında araştırmalar yürütmekte ve Davranış Değişimi Araştırmaları Merkezi’nin direktörlüğünün yanında, çok sayıda araştırma kurumunda eş-yönetici, bilimsel kurul üyeliği ve danışmalık görevlerinde bulunmaktadır. COVID-19’a karşı verilen mücadelede ön saflarda yer alan Profesör Michie, İngiltere Davranış Bilimleri Salgın (COVID-19) Bilim Kurulu (SAGE), Lancet COVID-19 Komisyonu, DSÖ Davranışsal Öngörüler ve Bilimler Teknik Kurulu üyeliklerini ve Sosyal Bilimler Akademisi “Halkın Sağlığı Projesi” çalışma grubu başkanlığını yürütmektedir. 

Profesör Michie’nin bilimsel araştırmaları sağlık ve çevrenin korunması için gerekli sürdürülebilir davranış değişimine odaklanmıştır. Bu alanda özgün kuramlar ve davranış değişimine yönelik kanıt temelli müdahale programları geliştirmiştir. Tıp, çevre mühendisliği, bilgisayar ve bilişim bilimleriyle disiplinlerarası işbirliği içinde, özellikle makine öğrenmesi ve yapay zeka uygulamalarını da etkin şekilde kullanarak, yürüttüğü projeler ve geliştirdiği programlar çok sayıda alanda uygulamaya geçirilmiştir. İnsan Davranışı Değişimi ve Sürdürülebilirlik ve Sağlık için Karmaşık Sistemler adlı davranış değişimi alanındaki en kapsamlı iki projenin yürütücüsüdür. 500’den fazla bilimsel makalesi ve çok sayıda kitabı bulunan Profesör Michie’nin “Davranış Değişimi Çarkı: Müdahale Programları Planlama Rehberi” (Behaviour Change Wheel: A Guide to Designing Interventions) başlıklı kitabı alanının başucu yapıtlarındandır. Bilimsel çalışmaları Korona sırası ve sonrasındaki yaşama uyum sağlamak için geliştirilmesi gereken halk sağlığı programları ve psikolojik sağlık konusundaki kamu politikaları için zengin bir kaynak oluşturmaktadır. Sadece davranış değişimi modellerinin uygulamaya geçirilmesi konusunda değil; aynı zamanda, toplumsal eşitsizliklere karşı duyarlılığı ve COVID-19’un sosyal ve psikolojik etkisini politikacılara ve kamuya aktarmadaki öncülüğü ile de Profesör Michie, sosyal bilimciler için rol modeldir. Detaylı bilgi için lütfen tıklayın.


Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER