© Sektorel 2021

Ramazan’da tok kalmanın sırrı; yumurta ve kefir ikilisi!

Ramazan’da tok kalmak için yumurta ve kefirin mutlaka sahurda tüketilmesi gerektiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Aslıhan Kara, “Yumurta proteinden en zengin besindir. 1 yumurta yaklaşık 35-40 gram ete eş değerdir. Yumurtanın ete göre iki önemli üstünlüğü vardır. Bunlardan birisi A vitamini içermesi, diğeri ise doymamış yağ içermesidir. Kefir ise yağ içeriği sebebiyle mide iç çeperini koruyucu bir katmanla sarar ve midenizi korur” dedi.    Ramazan ayının oruç tutanlar için beslenme ve yaşam şeklinin değiştiği bir ay olduğunu ifade eden VM Medical Park Pendik Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Aslıhan Kara, yeterli, dengeli ve kaliteli beslenmenin sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az iki öğünü tamamlamak ve sahur öğününü atlamamak gerektiğini söyledi. Ramazan ayında beslenirken sahur öğünü kahvaltının yerini alması gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Aslıhan Kara, “Sahurda mutlaka proteinden zengin besinler ve tahıllı ekmek gibi kompleks karbonhidratlar olmalı. Sahur öğününde 1 bardak kefir,1 yumurta, bir miktar tam yağlı beyaz peynir, tam tahıllı ekmek, koyu yeşil yapraklı sebzeler (tere, roka gibi) ve bunlara ek olarak 1 orta boy taze mevsim meyvesi bulunabilir” diye konuştu. SAHURDA KEFİR VE YUMURTA Yumurtanın proteinden en zengin ve en ekonomik ve hazırlaması kolay olan bir besin olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Aslıhan Kara, “1 yumurta yaklaşık 35-40 gram ete eş değerdir. Yumurtanın ete göre iki önemli üstünlüğü vardır. Bunlardan birisi A vitamini içermesi ve doymamış yağ içermesidir. Yumurtanın içeriğinde ‘lesitin’ olduğu için zihinsel işlevleri de geliştirir. Ayrıca yumurtanın üzerine çörekotu serpebilirsiniz, hem kan şekerini dengeler hem de bağışıklığı güçlendirir. Kefir ise yağ içeriği sebebiyle mide iç çeperini koruyucu bir katmanla sarar ve midenizi korur. Aynı zamanda tokluk hissi sağlar, probiyotik bir besin olduğu için sindirim sistemi için kefir tüketilmesini öneririm” ifadelerini kullandı.  1 AVUÇ İÇİ PİDE TÜKETİLEBİLİR İftarda da besin tüketiminin abartılı olmaması gerektiğini kaydeden Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Aslıhan Kara, şu önerilerde bulundu: “İftarda kontrolsüz ve abartılı besin tüketiminin en büyük dezavantajı kilo alımına sebep olmasıdır. Düzensiz beslenme sonucu metabolizmamız yavaşlayabilir. İftar sofrasında her besin grubundan besin bulunmasına özen gösterilmelidir. Başlangıç için un miktarı az baklagil ve bulgur içeren doyurucu çorbalar içilebilir. İftarda çorba ile ana yemek arasında mutlaka 10 dakika ara verin. Bu şekilde tokluk hissi sağlayarak daha az miktarda ana yemekle doyabilirsiniz. Çok yağlı olmayan özellikle balık ve derisiz tavuk, haftada 2 kez kırmızı et, tam tahıllı ekmek veya bulgur pilavı, ayran veya yoğurt, ek olarak sebze veya salata tüketilebilir. Ramazan ayında geleneksel pide tüketmek isterseniz, ortalama olarak 1 ince dilim ekmek yerine 1 avuç içi büyüklüğünde Ramazan pidesi tüketebilirsiniz.” ORUÇ TUTARKEN KİLO VERMEK İÇİN… “Kilo vermek için oruç tutulmaz ama oruç tutarken kilo verilebilir” diyen Diyetisyen Aslıhan Kara, Ramazan’da kilo vermeyi düşünenlerin dikkat etmesi gerekenleri ise şöyle anlattı: “En önemli nokta sahuru atlamamaktır. Oruç tutarken sahur öğününü atlarsanız, hem metabolizmanız yavaşlar hem de zayıflama süreci yavaşlar. Çünkü vücudunuz kendisini korumaya alır. Birçok kişi oruç tutarken az yer, böylece günlük enerji alımı düşer, vücutları günlük enerji gereksiniminin altında enerji aldığını hissettiğinde de enerji alımını kontrol almak adına metabolizma yavaşlar. Buna bağlı olarak kilo alma yatkınlığı da artar. Bu nedenle oruç tutarken günlük enerji gereksinimine ulaşmalı, mutlaka sahur ve iftar öğünlerini atlamamalısınız. Oruç tutmanın anlamı unutulmamalı, aşırı besin tüketiminden kaçınmalıyız.” METABOLİZMAYI HIZLANDIRAN VE TOK TUTAN 10 BESİN  Ramazan ayında en çok metabolizmamızı hızlandıran ve bir yandan da bizi gün boyunca tok tutacak besinlere ihtiyacımız olduğunu belirten Diyetisyen Aslıhan Kara, oruçta hem metabolizmanızı hızlandıran hem de bizi tok tutan 10 besini ise şöyle sıraladı; “Yeşil mercimek, tam tahıllı ekmek, ev yapımı yoğurt, yulaf, yumurta, somon, muz, Chia tohumu, Maş fasulyesi, yoğurt.” RAMAZAN AYINDA TATLI TÜKETİMİNE DİKKAT! Ramazan’da en sık sorulan soruların başında tatlı tüketiminin geldiğini de sözlerine ekleyen Diyetisyen Aslıhan Kara, “Ramazan ayında tatlı tüketmek istiyorsanız, diyet programınızdan 1 su bardağı süt,1 dilim ekmek,1 orta boy meyve hakkınızı eksilterek; haftada bir gün, 1 porsiyon sütlü bir tatlı, 1 porsiyon meyve tatlısı veya 1 porsiyon güllaç tüketebilirsiniz. Çok fazla karbonhidratlı ve şerbetli tatlıları tercih etmeyin” dedi. BOL SU TÜKETİMİ VE EGZERSİZ ÖNEMLİ Oruç tutarken susuz kalınan sürenin uzamasıyla vücutta mineral kayıplarının meydana geldiğini de sözlerine ekleyen Diyetisyen Aslıhan Kara, “Sahur ve iftar döngüsü arasında günlük en az 10 -12 bardak su tüketilmelidir. Susuzluk hissini çay ve kahve ile gidermek yapılan en büyük hatalardandır. Ramazan boyunca iftardan sonra haftada en az 150 dakika yürüyüş ve egzersiz yapmak, metabolizmanızın hızlanmasına ve kas kaybı yaşamamanıza yardımcı olur. Özellikle gastrit ve reflü gibi rahatsızlıklarımız varsa, midemizi yormamak için çok fazla besin tüketmek yerine, daha çok tok tutan dengeli beslenme şeklini tercih etmeliyiz” ifadelerini kullandı.    Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

Ramazan’da tok kalmak için yumurta ve kefirin mutlaka sahurda tüketilmesi gerektiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Aslıhan Kara, “Yumurta proteinden en zengin besindir. 1 yumurta yaklaşık 35-40 gram ete eş değerdir. Yumurtanın ete göre iki önemli üstünlüğü vardır. Bunlardan birisi A vitamini içermesi, diğeri ise doymamış yağ içermesidir. Kefir ise yağ içeriği sebebiyle mide iç çeperini koruyucu bir katmanla sarar ve midenizi korur” dedi. 

 

Ramazan ayının oruç tutanlar için beslenme ve yaşam şeklinin değiştiği bir ay olduğunu ifade eden VM Medical Park Pendik Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Aslıhan Kara, yeterli, dengeli ve kaliteli beslenmenin sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az iki öğünü tamamlamak ve sahur öğününü atlamamak gerektiğini söyledi.

Ramazan ayında beslenirken sahur öğünü kahvaltının yerini alması gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Aslıhan Kara, “Sahurda mutlaka proteinden zengin besinler ve tahıllı ekmek gibi kompleks karbonhidratlar olmalı. Sahur öğününde 1 bardak kefir,1 yumurta, bir miktar tam yağlı beyaz peynir, tam tahıllı ekmek, koyu yeşil yapraklı sebzeler (tere, roka gibi) ve bunlara ek olarak 1 orta boy taze mevsim meyvesi bulunabilir” diye konuştu.

SAHURDA KEFİR VE YUMURTA

Yumurtanın proteinden en zengin ve en ekonomik ve hazırlaması kolay olan bir besin olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Aslıhan Kara, “1 yumurta yaklaşık 35-40 gram ete eş değerdir. Yumurtanın ete göre iki önemli üstünlüğü vardır. Bunlardan birisi A vitamini içermesi ve doymamış yağ içermesidir. Yumurtanın içeriğinde ‘lesitin’ olduğu için zihinsel işlevleri de geliştirir. Ayrıca yumurtanın üzerine çörekotu serpebilirsiniz, hem kan şekerini dengeler hem de bağışıklığı güçlendirir. Kefir ise yağ içeriği sebebiyle mide iç çeperini koruyucu bir katmanla sarar ve midenizi korur. Aynı zamanda tokluk hissi sağlar, probiyotik bir besin olduğu için sindirim sistemi için kefir tüketilmesini öneririm” ifadelerini kullandı. 

1 AVUÇ İÇİ PİDE TÜKETİLEBİLİR

İftarda da besin tüketiminin abartılı olmaması gerektiğini kaydeden Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Aslıhan Kara, şu önerilerde bulundu:

“İftarda kontrolsüz ve abartılı besin tüketiminin en büyük dezavantajı kilo alımına sebep olmasıdır. Düzensiz beslenme sonucu metabolizmamız yavaşlayabilir. İftar sofrasında her besin grubundan besin bulunmasına özen gösterilmelidir. Başlangıç için un miktarı az baklagil ve bulgur içeren doyurucu çorbalar içilebilir. İftarda çorba ile ana yemek arasında mutlaka 10 dakika ara verin. Bu şekilde tokluk hissi sağlayarak daha az miktarda ana yemekle doyabilirsiniz. Çok yağlı olmayan özellikle balık ve derisiz tavuk, haftada 2 kez kırmızı et, tam tahıllı ekmek veya bulgur pilavı, ayran veya yoğurt, ek olarak sebze veya salata tüketilebilir. Ramazan ayında geleneksel pide tüketmek isterseniz, ortalama olarak 1 ince dilim ekmek yerine 1 avuç içi büyüklüğünde Ramazan pidesi tüketebilirsiniz.”

ORUÇ TUTARKEN KİLO VERMEK İÇİN…

“Kilo vermek için oruç tutulmaz ama oruç tutarken kilo verilebilir” diyen Diyetisyen Aslıhan Kara, Ramazan’da kilo vermeyi düşünenlerin dikkat etmesi gerekenleri ise şöyle anlattı:

“En önemli nokta sahuru atlamamaktır. Oruç tutarken sahur öğününü atlarsanız, hem metabolizmanız yavaşlar hem de zayıflama süreci yavaşlar. Çünkü vücudunuz kendisini korumaya alır. Birçok kişi oruç tutarken az yer, böylece günlük enerji alımı düşer, vücutları günlük enerji gereksiniminin altında enerji aldığını hissettiğinde de enerji alımını kontrol almak adına metabolizma yavaşlar. Buna bağlı olarak kilo alma yatkınlığı da artar. Bu nedenle oruç tutarken günlük enerji gereksinimine ulaşmalı, mutlaka sahur ve iftar öğünlerini atlamamalısınız. Oruç tutmanın anlamı unutulmamalı, aşırı besin tüketiminden kaçınmalıyız.”

METABOLİZMAYI HIZLANDIRAN VE TOK TUTAN 10 BESİN 

Ramazan ayında en çok metabolizmamızı hızlandıran ve bir yandan da bizi gün boyunca tok tutacak besinlere ihtiyacımız olduğunu belirten Diyetisyen Aslıhan Kara, oruçta hem metabolizmanızı hızlandıran hem de bizi tok tutan 10 besini ise şöyle sıraladı;

“Yeşil mercimek, tam tahıllı ekmek, ev yapımı yoğurt, yulaf, yumurta, somon, muz, Chia tohumu, Maş fasulyesi, yoğurt.”

RAMAZAN AYINDA TATLI TÜKETİMİNE DİKKAT!

Ramazan’da en sık sorulan soruların başında tatlı tüketiminin geldiğini de sözlerine ekleyen Diyetisyen Aslıhan Kara, “Ramazan ayında tatlı tüketmek istiyorsanız, diyet programınızdan 1 su bardağı süt,1 dilim ekmek,1 orta boy meyve hakkınızı eksilterek; haftada bir gün, 1 porsiyon sütlü bir tatlı, 1 porsiyon meyve tatlısı veya 1 porsiyon güllaç tüketebilirsiniz. Çok fazla karbonhidratlı ve şerbetli tatlıları tercih etmeyin” dedi.

BOL SU TÜKETİMİ VE EGZERSİZ ÖNEMLİ

Oruç tutarken susuz kalınan sürenin uzamasıyla vücutta mineral kayıplarının meydana geldiğini de sözlerine ekleyen Diyetisyen Aslıhan Kara, “Sahur ve iftar döngüsü arasında günlük en az 10 -12 bardak su tüketilmelidir. Susuzluk hissini çay ve kahve ile gidermek yapılan en büyük hatalardandır. Ramazan boyunca iftardan sonra haftada en az 150 dakika yürüyüş ve egzersiz yapmak, metabolizmanızın hızlanmasına ve kas kaybı yaşamamanıza yardımcı olur. Özellikle gastrit ve reflü gibi rahatsızlıklarımız varsa, midemizi yormamak için çok fazla besin tüketmek yerine, daha çok tok tutan dengeli beslenme şeklini tercih etmeliyiz” ifadelerini kullandı. 

 


Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER