‘Okul için değil, yaşam için öğrenmek’ 25 yaşında
GÜNDEM“Okul için değil, yaşam için öğrenmeli” mottosuyla Türkiye’nin ilk vakıf üniversitelerinden biri olarak kurulan İstanbul Bilgi Üniversitesi, bu yıl 25. yılını kutluyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. N. Alpaslan Parlakçı; “BİLGİ Türkiye’nin eğitim hayatına ve bilgi toplumu olma yolundaki gelişimine özgürlükçü, barışçıl ve yenilikçi yaklaşımıyla önemli katkılar sundu. Toplumsal sorunlara duyarlılığıyla akademi ve eğitimin ötesinde de bir etki meydana getirmeyi başaran nadir üniversitelerden biri oldu” dedi
“Okul için değil, yaşam için öğrenmeli” mottosuyla Türkiye’nin ilk vakıf üniversitelerinden biri olarak kurulan İstanbul Bilgi Üniversitesi, bu yıl 25. yılını kutluyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. N. Alpaslan Parlakçı; “BİLGİ Türkiye’nin eğitim hayatına ve bilgi toplumu olma yolundaki gelişimine özgürlükçü, barışçıl ve yenilikçi yaklaşımıyla önemli katkılar sundu. Toplumsal sorunlara duyarlılığıyla akademi ve eğitimin ötesinde de bir etki meydana getirmeyi başaran nadir üniversitelerden biri oldu” dedi
Türkiye’nin ilk vakıf üniversitelerinden biri olarak 1996 yılında kurulan İstanbul Bilgi Üniversitesi bu yıl eğitim hayatında 25. yılını doldurdu. Üniversitenin 25 yılda Türkiye’de eğitime kazandırdıklarını değerlendiren İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. N. Alpaslan Parlakçı, “BİLGİ, 25 yıldır ülkemizin bilimsel ve entelektüel hayatında saygın ve güçlü bir duruşu temsil ediyor. Kuruluşundan bu yana alanlarında çok değerli akademisyenleri aynı çatı altında buluşturan ve uluslararası standartlarda nitelikli bir eğitim sunan Üniversitemiz, Türkiye’nin eğitim hayatına ve bilgi toplumu olma yolundaki gelişimine özgürlükçü, barışçıl, şeffaflık temelli açıklık ve yenilikçilik yaklaşımlarıyla önemli katkılar sundu” diye konuştu.
“Okul için değil, yaşam için öğrenmeli” anlayışını 25 yıl boyunca bir eğitim felsefesi olarak sürdürdüklerini belirten Prof. Dr. Parlakçı; “BİLGİ’nin temel mottosu olan bu anlayıştan yola çıkarak eğitim hayatımız boyunca öğrenmeyi yalnızca okul ortamında değil; hayatın içinde keşfederek, deneyimleyerek gerçekleşebilecek bir süreç olarak gördük. Bu doğrultuda her bir öğrencimizin BİLGİ’de edindiği donanım ve kazandığı değerlerle sorgulayan, toplumsal sorunlara duyarlı, özgür ve sorumlu bireyler olarak yetişmesi için çalışıyoruz” dedi.
‘Toplumsal fayda üretmeyi ilke edindik’
BİLGİ’nin toplumsal sorunlara duyarlılığıyla Türkiye’de akademi ve eğitimin ötesinde de bir etki meydana getirmeyi başaran nadir üniversitelerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Parlakçı; “BİLGİ, bir ‘kent üniversitesi’ olarak her zaman toplumun farklı kesimlerinin yaşamlarına dokundu ve toplumsal fayda sağlamayı ilke edinen bir üniversite oldu. İlk kampüsümüzün yer aldığı Kuştepe’de yürüttüğümüz sosyal sorumluluk çalışmalarıyla başlayan bu süreç BİLGİ’nin temel bir ilkesi olarak güçlenerek devam etti. Dolapdere’de Hukuk Bölümü öğrencilerimizin halka sunduğu hukuki destek, Mimarlık Bölümü öğrencilerimizin inşa ettikleri anaokulları, göç, insan hakları, sivil toplum, çevre ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda sürdürdüğümüz çalışmalar, entelektüel birikime katkı veren üniversite yayınlarımız, tarihi mirasa sahip çıktığımız santralistanbul Kampüsü’müz BİLGİ’nin toplumsal etkisini gösteren en güzel örneklerden. Her yıl öğrenci ve mezunlarıyla büyüyen; yenilikçiliğiyle toplumsal gelişime katkı sunan Üniversitemizin bu üzerine titrediği değerleriyle Türkiye’nin yükseköğretim hayatındaki seçkin konumunu koruyacağına yürekten inanıyorum” dedi.
İlginizi Çekebilir