© Sektorel 2021

MODOKO İLE ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞ BİRLİĞİYLE İSTİHDAM SORUNUNU ÇÖZECEK

Türkiye’nin en büyük mobilya çarşısı MODOKO, tasarımcı, mobilya ustası gibi kalifiye eleman sorununu çözmek adına üniversite-sanayi iş birliğini başlatıyor. İlk olarak Doğuş Üniversitesi ile başlayan proje kapsamında İtalya’da olduğu gibi bir AR-GE merkezi kurulup öğrencilerin tasarım alanında gelişmesi sağlanıp Türkiye’nin mobilya tasarımında öncü ülke konumuna gelmesi hedefleniyor.

24 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan, 10 bin ihracatçıyı, 36 bin üreticiyi ve 65 bin işyerini barındıran mobilya sektörünün en büyük temsilcisi MODOKO, hem sektörün hem de ülke ekonomisinin kalkınmasının önündeki en önemli sorunların başında gelen kalifiye eleman sorununu çözecek adımlar atıyor.  MODOKO, ilk olarak Doğuş Üniversitesi ile başlayan proje kapsamında İtalya’da olduğu gibi bir AR-GE merkezi kurulup öğrencilerin tasarım alanında gelişmesi sağlanıp Türkiye’nin mobilya tasarımında öncü ülke konumuna gelmesini hedefliyor. 2023’ün son 11 aylık rakamlarına göre 4,2 milyar dolar ihracata karşılık 500 milyon dolarlık bir ithalatla en fazla dış ticaret fazlası veren sektörlerin başında geldiklerini belirten MODOKO Başkanı Koray Çalışkan, “Diğer sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüzün de ana gündem maddesi kalifiye eleman problemi. Mobilya ustasının yanı sıra ‘Made in Türkiye’ damgasını ileriye taşıyacak ve ürünü katma değerli hale getirecek tasarımcılar bulmakta zorlanıyoruz. Bu yüzden İtalya’da olduğu gibi üniversite-sanayi iş birliği kapsamında bir AR-GE merkezi kurup bu merkez üzerinden tasarımcılar, mobilya ustaları yetiştirmek istiyoruz” dedi. İç pazardaki daralmadan dolayı ihracata yöneleceklerini ancak Avrupa’daki resesyondan ötürü bir yılda ihracatın yüzde 400 arttığı Suudi Arabistan ve kilogram başına ihracatı yüksek ABD pazarına yoğunlaşacaklarını ifade eden Çalışkan, “Son bir yılda Çin’in sektöre çok hızlı bir geri dönüş yaptığını görüyoruz. Çin’e göre maliyetlerimiz yukarıda kalmaya başladı. Bizim burada katma değerli ürünlerle fark yaratmamız gerekiyor. Türkiye gerek lojistik gücü gerek hızlı ve kaliteli üretimiyle avantajlı ülke konumunda. Zor bir 2024 yılı bizi bekliyor. Seçim sonrası dönemde alınan tedbirlerin ağırlaşacağı, iç piyasanın daralacağı, krediyle dönen firmaların borç bulmada zorlanacağı, özkaynak satışlarının yaşanacağı, finansal yapısı güçlü olmayan bazı firmalarda kapanmalar yaşanabileceği yıl olacaktır. Kredi bulamayan firmalar özkaynak satışına gidiyor ama bu dönemde taşınmaz satışı da pek mümkün değil. Firmalar araç, makina teçhizat satışı gibi firma akışını bozacak durumlara gitmeden kredi sorununun çözülmesi lazım. Tabii krediyi ev, araba alacaklara değil, sanayi çarklarını döndüreceklere, ihracat yapacaklara vermek gerekiyor” açıklamalarında bulundu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER