© Sektorel 2021

Kapalı by-pass hem hayatını, hem voleybolunu kurtardı

Kapalı by-pass yöntemi ile 4 damarı değişen ve ameliyattan tam bir ay sonra voleybol oynamaya devam eden 62 yaşındaki Nizamettin Özlük, eğer klasik yöntemle by-pass olsaydı spor hayatı bitecekti

 

Batman’da yaşayan 62 yaşındaki emekli voleybolcu Nizamettin Özlük, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Şirketi’ne futbolcu olarak girip 10 yıl sporcu olarak çalıştı. Takımı gençleştirme çalışmalarına gidilince bu kez büro bölümünde çalışmaya başladı; hem çalışıp hem de voleybol takımında oynadı. Yine aynı şirketten 2015 yılında, 55 yaşında hizmet yılı dolunca emekli oldu. Emekli olmadan önce voleybol takımında turnuvalara katılıyor, şampiyonluklar alıyordu. Böyle yoğun bir spor hayatı vardı, hiçbir sağlık sorunu yoktu. “Bana sorsalar en çok güvendiğiniz organınız hangisi, ‘kalbim’ derdim’ diyen Nizamettin Özlük bir gün spor yaparken aniden fenalaştı. Acil anjiyo yapıldı. ‘Hemen ameliyat’ denildi. Dört damarı kapalı by-pass ile değişti.

 

AMELİYAT STRESİ YÜZÜNDEN 10 KİLO VERDİ 

Nizamettin Özlük, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:

“Bugüne kadar hiçbir şikayetim olmamıştı. Sporuma devam ediyordum, maç olmadığı zaman yüzme, ağırlık kaldırma, koşu ile vaktimi geçiriyordum. Yine bir gün tempolu bir yürüyüş anında tam göğsümün ortasında korkunç bir acı ve yanma hissettim. Baktım ki aşırı bir terleme yaşıyorum, doktora gittim. Efor testinin birinci dakikasından sonra çok zorlandım, yine göğsümde ağrı, yanma ve terleme hissettim ve ‘Makineyi durdurun’ dedim. Nefes darlığı yaşadım. İlaçlı kimyasal bir test uyguladılar; daha sonra tekrar 4 dakikalık yürüyüş bandına aldılar beni, ikinci dakikasında zorlandım. Doktor raporda ‘Anjiyo öneriliyor’ dedi. İki gün sonra koldan anjiyo yapıldı. Hocam beni yoğun bakıma aldı, daha sonra gelip üç damarımın iki tanesi yüzde 91, bir tanesinin de yüzde 95 kapalı olduğunun bilgisini verdi ve çok acil ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Doktorum, ‘Kesinlikle stentle oyalanamayız, kendine çok iyi bir doktor ve hastane bul’ dedi. Batman’daki kardiyolog doktorum kan sulandırıcı verdi. Bütün ailem, arkadaşlarım, spor camiası bana doktor ve hastane aramaya başladık. Daha önce ‘kapalı ameliyat’ olduğunu ne ben, ne de Batmanlılar bilmiyorduk. Çünkü çok yakın zamanda birkaç arkadaşım ameliyat oldu hepsi açık ameliyattı. Onların hepsi kendi doktorlarından memnun olduğunu söyleyip ve kendi doktorlarına yönlendirdiler ama hepsi açık ameliyat olmuşlardı ve iyileşme süreçlerinin ne kadar zor olduğunu biliyordum. 15 günde stresten 10 kg verdim çünkü göğsüm kesilecek, spor hayatım bitti, araba kullanamayacağım, en çok açık yara ve enfeksiyon korkusundan yemeden içmeden kesildim. Bu olaydan önce arabamın bakımını yaptırmıştım, ailecek tatile çıkacaktık, bir anda hayatımız altüst oldu. Bu arada tüm aile her koldan doktor ve hastane arayışına girdik. Damadım ve kuzeni İstanbul’dan Prof. Dr. Barış Çaynak’ı öğreniyor ve bizi buluşturdu. Barış hocam bize hiç bilmediğimiz kapalı by-pass ameliyatını anlattı. Hiç endişelenmeme gerek olmadığını, birinci günün sonunda yoğun bakımdan çıkacağımı, dördüncü gün hastaneden taburcu olacağımı ve uçakla memleketime dönebileceğini bana söyledi. İnanamadım, bana bir rüya gibi geldi. Çünkü etrafımda gördüğüm hastaların hem göğsünde ve bacaklarında boydan boya kocaman yara izi vardı. Aylarca sırtüstü yatıp, yan dönemeyip, araba kullanamayıp, normal hayatına çok sonra dönmeleri açıkçası beni çok endişelendiriyordu. Ameliyata kalan olan süreçte aşırı stresten şekerim ve tansiyonum çıktı, zaten şeker hastasıyım, hocam hepsinin düzene konulmasını sağladı ve ameliyata girdim çok sorunsuz bir ameliyat geçirdim. Üç damar olarak ameliyata girdim ama hocam bir sürprizle karşılaşmış. Kalbi besleyen yan damarımın da yüzde 90 kapalı olduğunu ameliyat esnasında tespit etti ve o damarımı da değiştirdi. Yani üç damar diye girip dört damar değiştirerek ameliyattan çıktık.  Beşinci gün taburcu oldum, Batman’a döndüm. Barış hocam bana; ‘Yüzebilirsin, araç kullanabilirsin her gün mesafeyi artırarak yürüyüşlerine başlayabilirsin’ dedi. Bir ay içerisinde bütün bu aktiviteleri yaparak normal hayatıma döndüm, maçlara, antrenmanlara gittim. Maçlara çıktım, şampiyonluk aldık. Hem takım kaptanı, hem de takımın kurucusu olarak çok mutlu oldum. Hem sağlığıma kavuştum, hem istediğim hayatıma yeniden döndüm, çok mutluyum.”

 

KLASİK BY-PASS OLSAYDI SPOR HAYATI BİTECEKTİ 

Nizamettin Özlük’ün ameliyatını gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, tedavi sürecini şu sözlerle anlattı: “Şehir dışından gelen hastamız bize önce anjiyo görüntülerini iletti. Bir an önce ameliyat olması gerekiyordu. Acil ameliyat olması gerektiği için hemen randevu oluşturuldu ve anjiyosu incelendi. Kalbi besleyen 3 ana damarın üçünde de tıkanıklık olduğu görüldü, yan damarlarında da tıkanıklık olduğu için 4 damarına by-pass yapıldı. Bacak açılmadan endoskopik olarak bacak damarı alınarak kapalı by-pass yapıldı. Taburcu olduktan sonra hızlı şekilde normal hayatına döndü. Sporcu olduğu için sosyal hayatına dönüp antrenmanlarına başladı. Bana ‘Maç yapabilir miyim?’ diyerek danıştı. Ben de izin verdim. Şampiyon oldular. Gurur duydum, kupayı ben almış kadar sevindim. Voleybol bütün göğüs ve kol kaslarının kullanıldığı, zıplama ile göğüs ve kol hareketlerinin yapıldığı bir spordur. Klasik by-pass yapılsaydı, göğüs kafesi açılsaydı, bir daha voleybol oynayamazdı. Kapalı by-pass sayesinde 1. ayda spor yaşantısına döndü. Kapalı by-pass yöntemi bu açıdan da çok önemli.”


Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER