© Sektorel 2021

Kalker Ocağının Kapasitesinin Arttırılmasına İtiraz Edildi

İYİ Parti Edirne il başkanlığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı il Müdürlüğüne çed izin ve denetim genel müdürlüğüne itiraz dilekçesi gönderdi. İYİ Parti Edirne İl Başkanı Ekrem Demir, " Firma her geçen yıl kapasitenin artırılmasını istemişir. Yarın bu alanda yetmeyecek ve yeniden yeniden doğa yok edilecek, yöre insanları zarar görecek, ormanlar kesilecek, bölge tümüyle toz-duman-kirlilik ile kaplanarak ekolojik sistem ortadan kaldırılacaktır. Yıllardır köylü büyük bir eziyetin içinde yaşamaktadır. Arazileri zarar görmekte, ormanları kesilmenin yanında kurumakta, su kaynakları zarar görmektedir. Hayvanlarını otlattıkları alanlar toz ve yağmurla karışan zararlı maddelerle kaplanmıştır" dedi. Cantaş İnş. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından; Edirne İli, Lalapaşa İlçesi, Vaysal ve Hacıdanişment Köyleri sınırlarında halihazırda işletilmekte olan Kkalker Ocağının üretim kapasitesinin artırılması ile ilgili olarak 100 ün üzeirndeki dilekçeyi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı il Müdürlüğüne çed izin ve denetim genel müdürlüğüne verdi. Konuya ilişkin açıklama yapan Başkan Demir,  "Herkesin bildiği üzere kalker; kimyasal bileşiminde en az 90 CaCO3 (kalsiyum karbonat) bulunan kayaçlardır. Kireçtaşı kirecin hammaddesi olmakla beraber çimentonun 70 ana hammaddesi olarak kullanılmaktadır. Öncelikle 100 binlik Havza planlarında Istranca Dağlarının güney yamaçlarının Trakya Ovasının su kaynağı olduğu bilinmelidir. Bu bölgede değil taş veya kalker gibi ocak açmak bir çekiç bile vurulmamalıdır. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Abd. Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Doğan Kantarcı tarafından 2015 yılında yazılan “Açık Taş Ocağı İşletmesinin Çevreye Etkileri ve Sürdürülebilirliği” başlıklı raporuna göre; Türkiye genelinde sayıları on binlerle ifade edilen açık taş ve kalker ocağı işletmeciliği, deprem etkisi yaratan patlatmalarla yeraltı sularını yok ederken, çıkardığı toz ile döllenmeyi önlemekte, ağaçların verimsizleşmesine sebep olmaktadır. Taş ve kalker ocaklarının orman ve su üretim alanlarıyla yerleşim yerlerinin uzağında ve ağaçlandırılamayacak kayalık arazilerde açılması gerekmektedir. Taş ocağı işletmelerinin üretim ve sürdürülebilirliği ancak böyle sağlanabilir. Aksi durumda halk ve mahkemelerle uğraşır. Ki Trakya’da yıllardır köylüler mahkemelerde resmi raporlar ile resmi kurumlar ve işletmecilerle mahkemeleşmektedir" dedi. Ocağın ne tür zararlar vereceğini de dilekçede aktardıklarını belirten Demir, "Firma her geçen yıl kapasitenin artırılmasını istemişir. Yarın bu alanda yetmeyecek ve yeniden yeniden doğa yok edilecek, yöre insanları zarar görecek, ormanlar kesilecek, bölge tümüyle toz-duman-kirlilik ile kaplanarak ekolojik sistem ortadan kaldırılacaktır. Yıllardır köylü büyük bir eziyetin içinde yaşamaktadır. Arazileri zarar görmekte, ormanları kesilmenin yanında kurumakta, su kaynakları zarar görmektedir. Hayvanlarını otlattıkları alanlar toz ve yağmurla karışan zararlı maddelerle kaplanmıştır" dedi. "Trakya Bölgesinin su kaynağı da olan bu bölge; ‘’Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’nde belirtilen alanlardandır. ‘’Herkes sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına sahiptir’’ diyen Anayasamızın 56. Maddesine göre devletin sorumluluğundadır" diyenbaşkan Demir Şunları söyledi: "Ocak sahası Vaysal ve Hacıdanişment köylerine yakındır. Bu nedenle köylüler zaten yıllardır çalışan işletme ve taş ocağı işletmesinin tozundan, gürültüsünden, köy içindeki trafik ve kirlilik yoğunluğundan bıkmış durumdadır. Proje sahasının önemli ana kuş göç yolları üzerinde bulunması nedeniyle birçok kuş türünün göç rotası üzerinde bulunmaktadır. Ayrıca flora ve faunanın da konusunda uzmanlar tarafından yeniden araştırılarak raporlanması ve bu rapora göre yeniden projenin değerlendirilmesi ve red edilmesi düşüncesindeyiz. Planlanan kalker ocağı ve kırma eleme tesisinden ziyade yerleşim alanlarının korunan alanlara olan yakınlığı nedeniyle yaratacağı Antropojen (insan kaynaklı) etkiler daha önemlidir. Proje alternatifleri ve kar-zarar ilişkisi de düşünülerek yapılması planlanan Kalker ocağı ve Kırma Eleme Tesisi Projesinin mevcut ekosistemler ve biyoçeşitlilik üzerine geri dönüşümsüz bir etki yaratmayacağı öngörülmüştür. Bu nedenlerle, Anayasa’nın 17. maddesi, 45. Maddesi, 56. maddesi, 169. maddelerine, Çevre Kanunu’na tamamen aykırı olan; sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına zarar verecek, doğal yaşamı ortadan kaldıracak, tüm bölgeyi etkileyecek ve kamu yararına aykırı olan “Cantaş İnş. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından; Edirne İli, Lalapaşa İlçesi, Vaysal ve Hacıdanişment Köyleri sınırları” içinde düşünülen kapasite artışı talebinin derhal iptal edilmesini ve acilen sonlandırılmasına karar verilmesini talep ediyoruz." Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

İYİ Parti Edirne il başkanlığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı il Müdürlüğüne çed izin ve denetim genel müdürlüğüne itiraz dilekçesi gönderdi.


İYİ Parti Edirne İl Başkanı Ekrem Demir, " Firma her geçen yıl kapasitenin artırılmasını istemişir. Yarın bu alanda yetmeyecek ve yeniden yeniden doğa yok edilecek, yöre insanları zarar görecek, ormanlar kesilecek, bölge tümüyle toz-duman-kirlilik ile kaplanarak ekolojik sistem ortadan kaldırılacaktır. Yıllardır köylü büyük bir eziyetin içinde yaşamaktadır. Arazileri zarar görmekte, ormanları kesilmenin yanında kurumakta, su kaynakları zarar görmektedir. Hayvanlarını otlattıkları alanlar toz ve yağmurla karışan zararlı maddelerle kaplanmıştır" dedi.



Cantaş İnş. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından; Edirne İli, Lalapaşa İlçesi, Vaysal ve Hacıdanişment Köyleri sınırlarında halihazırda işletilmekte olan Kkalker Ocağının üretim kapasitesinin artırılması ile ilgili olarak 100 ün üzeirndeki dilekçeyi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı il Müdürlüğüne çed izin ve denetim genel müdürlüğüne verdi.

Konuya ilişkin açıklama yapan Başkan Demir,  "Herkesin bildiği üzere kalker; kimyasal bileşiminde en az 90 CaCO3 (kalsiyum karbonat) bulunan kayaçlardır. Kireçtaşı kirecin hammaddesi olmakla beraber çimentonun 70 ana hammaddesi olarak kullanılmaktadır.


Öncelikle 100 binlik Havza planlarında Istranca Dağlarının güney yamaçlarının Trakya Ovasının su kaynağı olduğu bilinmelidir. Bu bölgede değil taş veya kalker gibi ocak açmak bir çekiç bile vurulmamalıdır. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Abd. Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Doğan Kantarcı tarafından 2015 yılında yazılan “Açık Taş Ocağı İşletmesinin Çevreye Etkileri ve Sürdürülebilirliği” başlıklı raporuna göre;


Türkiye genelinde sayıları on binlerle ifade edilen açık taş ve kalker ocağı işletmeciliği, deprem etkisi yaratan patlatmalarla yeraltı sularını yok ederken, çıkardığı toz ile döllenmeyi önlemekte, ağaçların verimsizleşmesine sebep olmaktadır. Taş ve kalker ocaklarının orman ve su üretim alanlarıyla yerleşim yerlerinin uzağında ve ağaçlandırılamayacak kayalık arazilerde açılması gerekmektedir. Taş ocağı işletmelerinin üretim ve sürdürülebilirliği ancak böyle sağlanabilir. Aksi durumda halk ve mahkemelerle uğraşır. Ki Trakya’da yıllardır köylüler mahkemelerde resmi raporlar ile resmi kurumlar ve işletmecilerle mahkemeleşmektedir" dedi.
Ocağın ne tür zararlar vereceğini de dilekçede aktardıklarını belirten Demir, "Firma her geçen yıl kapasitenin artırılmasını istemişir. Yarın bu alanda yetmeyecek ve yeniden yeniden doğa yok edilecek, yöre insanları zarar görecek, ormanlar kesilecek, bölge tümüyle toz-duman-kirlilik ile kaplanarak ekolojik sistem ortadan kaldırılacaktır. Yıllardır köylü büyük bir eziyetin içinde yaşamaktadır. Arazileri zarar görmekte, ormanları kesilmenin yanında kurumakta, su kaynakları zarar görmektedir. Hayvanlarını otlattıkları alanlar toz ve yağmurla karışan zararlı maddelerle kaplanmıştır" dedi.

"Trakya Bölgesinin su kaynağı da olan bu bölge; ‘’Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’nde belirtilen alanlardandır. ‘’Herkes sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına sahiptir’’ diyen Anayasamızın 56. Maddesine göre devletin sorumluluğundadır" diyenbaşkan Demir Şunları söyledi:


"Ocak sahası Vaysal ve Hacıdanişment köylerine yakındır. Bu nedenle köylüler zaten yıllardır çalışan işletme ve taş ocağı işletmesinin tozundan, gürültüsünden, köy içindeki trafik ve kirlilik yoğunluğundan bıkmış durumdadır.

Proje sahasının önemli ana kuş göç yolları üzerinde bulunması nedeniyle birçok kuş türünün göç rotası üzerinde bulunmaktadır. Ayrıca flora ve faunanın da konusunda uzmanlar tarafından yeniden araştırılarak raporlanması ve bu rapora göre yeniden projenin değerlendirilmesi ve red edilmesi düşüncesindeyiz.

Planlanan kalker ocağı ve kırma eleme tesisinden ziyade yerleşim alanlarının korunan alanlara olan yakınlığı nedeniyle yaratacağı Antropojen (insan kaynaklı) etkiler daha önemlidir. Proje alternatifleri ve kar-zarar ilişkisi de düşünülerek yapılması planlanan Kalker ocağı ve Kırma Eleme Tesisi Projesinin mevcut ekosistemler ve biyoçeşitlilik üzerine geri dönüşümsüz bir etki yaratmayacağı öngörülmüştür.

Bu nedenlerle, Anayasa’nın 17. maddesi, 45. Maddesi, 56. maddesi, 169. maddelerine, Çevre Kanunu’na tamamen aykırı olan; sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına zarar verecek, doğal yaşamı ortadan kaldıracak, tüm bölgeyi etkileyecek ve kamu yararına aykırı olan “Cantaş İnş. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından; Edirne İli, Lalapaşa İlçesi, Vaysal ve Hacıdanişment Köyleri sınırları” içinde düşünülen kapasite artışı talebinin derhal iptal edilmesini ve acilen sonlandırılmasına karar verilmesini talep ediyoruz."


Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER