Güneşin zararları ışınlarına karşı 8 kritik kural
AJANSGüneş yanıkları, kırışıklar, kuruluk, lekeler… Tüm bu olumsuz faktörler nedeniyle erken yaşlanan cildimiz… Sağlığımız üzerinde pek çok faydası olsa da, zararlı ışınlarına kontrolsüzce maruz kaldığımızda güneş bu kez tam tersi bir etki gösteriyor; cildimizde kalıcı sorunlara neden olabiliyor! Öyle ki cilt yaşlanması üzerinde genetik faktörlerden sonra en güçlü etkinin ‘güneş ışınları’ olduğu, yapılan çalışmalarla kanıtlanmış. Çok daha önemlisi, günümüzde görülme oranı giderek artan ve artık 20’li yaşların bile sorunu haline gelen cilt kanserine yol açabiliyor! Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır, pandemi nedeniyle hayatımıza giren maskelere güvenmeyip cildimizi mutlaka korumamız gerektiğine dikkat çekerek, “Güneş ışınlarını kısmen engellediği için maskenin kapattığı alanlarda cilt renginde daha az bronzlaşma olurken, maskenin dışında kalan bölgeler ise güneş ışınlarının etkisiyle daha fazla bronzlaşabiliyor; bunun sonucunda ciltte rahatsız edici boyutlara ulaşabilen ton farklılıkları oluşabiliyor. Dolayısıyla güneş koruyucu ürünleri düzenli olarak yüzümüze sürmeli ve özellikle maske dışında kalan alanları daha iyi korumalıyız” diyor. Peki, zararlı güneş ışınlarından korunmak için hangi önlemleri almamız gerekiyor? Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır, güneşin zararlı etkilerinden korunmak için dikkat etmemiz gereken 8 kuralı anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu. D vitamini için 10 dakika yeterli! Sağlığımız üzerinde son derece önemli bir role sahip olan D vitamininin sentezi için güneş ışınlarından her gün faydalanmamız şart. Ancak süreyi abartmamak şartıyla! “D vitamini sentezi için vücudunuzun sadece kol ve bacak gibi bölgelerinin iki el ayası kadarlık bir bölümünün güneşe maruz kalması yeterlidir” diyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır, şöyle devam ediyor: “Daha uzun süre güneşlendiğimizde daha fazla D vitamini üretimi olmuyor. Aksine 30 dakikadan fazla güneşte kalmak D vitamini yıkımını başlatıyor. Ayrıca güneş koruyucu kullanmak D vitamini üretimini tamamen sıfırlamıyor, sadece D vitamini üretim süresini 10 dakikadan yarım saate çıkarmış oluyor. Bu nedenle 11:00-15:00 saatleri arasında, güneş koruyucu kullanmadan 10 dakika güneşlenmeniz yeterli olacaktır. Bu sürenin dışında ise güneşin zararlı ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği bu saatlerde asla güneşlenmeyin” Her 2-3 saatte bir tekrarlayın! Güneşten korunurken yaptığımız önemli hatalardan biri, koruyucu ürünü günde sadece bir kez uygulamak oluyor. Oysa etkisi sürüldükten sonra giderek azaldığı için güneş koruyucu ürünleri her 2-3 saat arayla tekrar etmeyi alışkanlık haline getirmelisiniz. Deniz veya havuzdan çıktıktan sonra, duşun ardından ve terlediğinizde etkisi azalacağı için bu süreyi beklemeden koruyucu ürünü yeniden sürmelisiniz. Sokağa çıkmadan önce şart! Hemen hepimiz güneş koruyucu ürünleri sokağa çıkmadan hemen önce, tatildeysek deniz veya havuz kenarında sürmeyi alışkanlık haline getirdik. Ancak etkileri sürüldükten 20 dakika sonra başladığı için koruyucu ürünleri dışarıya çıkmadan önce uygulamaya özen gösterin. Şapkanız geniş siperlikli olsun Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır, “Sadece güneş kremi sürmek güneşten korunmak için yeterli değildir” uyarısında bulunarak, “Şemsiye altında oturmak ve geniş siperlikli şapka kullanmak gibi önlemleri de ihmal etmemek gerekiyor. Ayrıca göz sağlığını korumak ve göz çevresi kırışıklarını engellemek için güneş gözlüğü de mutlaka kullanılmalı” diyor. Sadece UVB’den korunmak yetmez! Güneş koruyucu ürünlerdeki SPF (Sun Protection Factor-Güneş Koruyucu Faktör) değeri, güneşin altında cildimizin kızarmadan kalabileceğimiz süreyi gösteriyor. Güneş koruyucu ürünlerde, yaz aylarında SPF değeri en az 30 olan ürünü tercih edin, çünkü daha düşük SPF değeri güneşin zararlı ışınlarından cildimizi korumak için yeterli gelmeyecektir. Ancak SPF sadece zararlı güneş ışını UVB den korunmayı ifade ediyor. Oysa aynı zamanda cilt yaşlanması ve cilt kanserinden sorumlu olan UVA’dan da korunmamız gerekiyor. Bu sebeple güneş koruyucu alırken üzerindeki SPF değeri kadar UVA koruyuculuğunu ifade eden ''PA++'' değerinin de olmasına dikkat etmeniz çok önemli. Cilt tipinize özel olsun Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır, cilt tipinize uygun güneş koruyucu ürünleri kullanmanız gerektiğini hatırlatarak, “Özellikle yağlı ciltlerde sivilce ve siyah nokta sorunuyla karşılaşmamak için su bazlı ve üzerinde ‘non-comedogenic’ ifadesi yazan ürünler tercih edilmeli. Lekeye yatkın ciltlerde ise içinde renklendirici olan ve 'tinted’ dediğimiz ürünleri kullanmalı” diyor. Ürünün suya dayanıklı olmasına da dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Mehtap Kıdır, şöyle devam ediyor: “Ürünün üzerinde hem UVA hem de UVB den koruduğunu ifade eden 'geniş spektrumlu' ifadesi de yer almalı. Çocuklarda kullanılan güneş koruyucularda ürünün içinde parafin, paraben, PABA ve oxybenzone olmamasına dikkat edilmeli, çünkü bu maddelerin kanserojen ve alerjik etkileri olduğu biliniyor. Ayrıca çocuklarda ve hamilelerde cilt yüzeyinde kalan, emilmeyen ve mineral filtre olarak adlandırılan fiziksel güneş koruyucular tercih edilmeli.” Yeterli sürdüğünüzden emin olun Güneş kreminin güneşin zararlı ışınlarından koruması için yeterli miktarda uygulanması önem taşıyor. Güneş koruyucu yetersiz kullanıldığında, ürünün koruyuculuğunu ifade eden SPF değeri 50 den 2-3’e kadar düşebiliyor. Kremi cildinize iyice ovalayarak yedirmeniz, koruma gücünü azaltacaktır. Bu nedenle çok ovmadan hafifçe emdirerek uygulamaya dikkat edin. Araçta ve evde pencere kenarında… Evdeki pencerelerden ve araçların camlarından UVB ışınlarının geçişi engellenirken, UVA ışınlarının yoğunluğu ise camdan geçişle azalmıyor ve yaz-kış aynı miktarda oluyor. UVA, cilt yaşlanması ile cilt kanserinden sorumlu olan güneş ışığı. Bu nedenle evde ve araçta bulunduğunuz süreçte camdan geçen güneş ışığından korunmak için UVA koruyuculuğunu gösteren, üzerinde ''PA++'' ibaresi olan bir güneş kremi kullanmalısınız. Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Güneş yanıkları, kırışıklar, kuruluk, lekeler… Tüm bu olumsuz faktörler nedeniyle erken yaşlanan cildimiz… Sağlığımız üzerinde pek çok faydası olsa da, zararlı ışınlarına kontrolsüzce maruz kaldığımızda güneş bu kez tam tersi bir etki gösteriyor; cildimizde kalıcı sorunlara neden olabiliyor! Öyle ki cilt yaşlanması üzerinde genetik faktörlerden sonra en güçlü etkinin ‘güneş ışınları’ olduğu, yapılan çalışmalarla kanıtlanmış. Çok daha önemlisi, günümüzde görülme oranı giderek artan ve artık 20’li yaşların bile sorunu haline gelen cilt kanserine yol açabiliyor! Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır, pandemi nedeniyle hayatımıza giren maskelere güvenmeyip cildimizi mutlaka korumamız gerektiğine dikkat çekerek, “Güneş ışınlarını kısmen engellediği için maskenin kapattığı alanlarda cilt renginde daha az bronzlaşma olurken, maskenin dışında kalan bölgeler ise güneş ışınlarının etkisiyle daha fazla bronzlaşabiliyor; bunun sonucunda ciltte rahatsız edici boyutlara ulaşabilen ton farklılıkları oluşabiliyor. Dolayısıyla güneş koruyucu ürünleri düzenli olarak yüzümüze sürmeli ve özellikle maske dışında kalan alanları daha iyi korumalıyız” diyor. Peki, zararlı güneş ışınlarından korunmak için hangi önlemleri almamız gerekiyor? Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır, güneşin zararlı etkilerinden korunmak için dikkat etmemiz gereken 8 kuralı anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
D vitamini için 10 dakika yeterli!
Sağlığımız üzerinde son derece önemli bir role sahip olan D vitamininin sentezi için güneş ışınlarından her gün faydalanmamız şart. Ancak süreyi abartmamak şartıyla! “D vitamini sentezi için vücudunuzun sadece kol ve bacak gibi bölgelerinin iki el ayası kadarlık bir bölümünün güneşe maruz kalması yeterlidir” diyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır, şöyle devam ediyor: “Daha uzun süre güneşlendiğimizde daha fazla D vitamini üretimi olmuyor. Aksine 30 dakikadan fazla güneşte kalmak D vitamini yıkımını başlatıyor. Ayrıca güneş koruyucu kullanmak D vitamini üretimini tamamen sıfırlamıyor, sadece D vitamini üretim süresini 10 dakikadan yarım saate çıkarmış oluyor. Bu nedenle 11:00-15:00 saatleri arasında, güneş koruyucu kullanmadan 10 dakika güneşlenmeniz yeterli olacaktır. Bu sürenin dışında ise güneşin zararlı ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği bu saatlerde asla güneşlenmeyin”
Her 2-3 saatte bir tekrarlayın!
Güneşten korunurken yaptığımız önemli hatalardan biri, koruyucu ürünü günde sadece bir kez uygulamak oluyor. Oysa etkisi sürüldükten sonra giderek azaldığı için güneş koruyucu ürünleri her 2-3 saat arayla tekrar etmeyi alışkanlık haline getirmelisiniz. Deniz veya havuzdan çıktıktan sonra, duşun ardından ve terlediğinizde etkisi azalacağı için bu süreyi beklemeden koruyucu ürünü yeniden sürmelisiniz.
Sokağa çıkmadan önce şart!
Hemen hepimiz güneş koruyucu ürünleri sokağa çıkmadan hemen önce, tatildeysek deniz veya havuz kenarında sürmeyi alışkanlık haline getirdik. Ancak etkileri sürüldükten 20 dakika sonra başladığı için koruyucu ürünleri dışarıya çıkmadan önce uygulamaya özen gösterin.
Şapkanız geniş siperlikli olsun
Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır, “Sadece güneş kremi sürmek güneşten korunmak için yeterli değildir” uyarısında bulunarak, “Şemsiye altında oturmak ve geniş siperlikli şapka kullanmak gibi önlemleri de ihmal etmemek gerekiyor. Ayrıca göz sağlığını korumak ve göz çevresi kırışıklarını engellemek için güneş gözlüğü de mutlaka kullanılmalı” diyor.
Sadece UVB’den korunmak yetmez!
Güneş koruyucu ürünlerdeki SPF (Sun Protection Factor-Güneş Koruyucu Faktör) değeri, güneşin altında cildimizin kızarmadan kalabileceğimiz süreyi gösteriyor. Güneş koruyucu ürünlerde, yaz aylarında SPF değeri en az 30 olan ürünü tercih edin, çünkü daha düşük SPF değeri güneşin zararlı ışınlarından cildimizi korumak için yeterli gelmeyecektir. Ancak SPF sadece zararlı güneş ışını UVB den korunmayı ifade ediyor. Oysa aynı zamanda cilt yaşlanması ve cilt kanserinden sorumlu olan UVA’dan da korunmamız gerekiyor. Bu sebeple güneş koruyucu alırken üzerindeki SPF değeri kadar UVA koruyuculuğunu ifade eden ''PA++'' değerinin de olmasına dikkat etmeniz çok önemli.
Cilt tipinize özel olsun
Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır, cilt tipinize uygun güneş koruyucu ürünleri kullanmanız gerektiğini hatırlatarak, “Özellikle yağlı ciltlerde sivilce ve siyah nokta sorunuyla karşılaşmamak için su bazlı ve üzerinde ‘non-comedogenic’ ifadesi yazan ürünler tercih edilmeli. Lekeye yatkın ciltlerde ise içinde renklendirici olan ve 'tinted’ dediğimiz ürünleri kullanmalı” diyor. Ürünün suya dayanıklı olmasına da dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Mehtap Kıdır, şöyle devam ediyor: “Ürünün üzerinde hem UVA hem de UVB den koruduğunu ifade eden 'geniş spektrumlu' ifadesi de yer almalı. Çocuklarda kullanılan güneş koruyucularda ürünün içinde parafin, paraben, PABA ve oxybenzone olmamasına dikkat edilmeli, çünkü bu maddelerin kanserojen ve alerjik etkileri olduğu biliniyor. Ayrıca çocuklarda ve hamilelerde cilt yüzeyinde kalan, emilmeyen ve mineral filtre olarak adlandırılan fiziksel güneş koruyucular tercih edilmeli.”
Yeterli sürdüğünüzden emin olun
Güneş kreminin güneşin zararlı ışınlarından koruması için yeterli miktarda uygulanması önem taşıyor. Güneş koruyucu yetersiz kullanıldığında, ürünün koruyuculuğunu ifade eden SPF değeri 50 den 2-3’e kadar düşebiliyor. Kremi cildinize iyice ovalayarak yedirmeniz, koruma gücünü azaltacaktır. Bu nedenle çok ovmadan hafifçe emdirerek uygulamaya dikkat edin.
Araçta ve evde pencere kenarında…
Evdeki pencerelerden ve araçların camlarından UVB ışınlarının geçişi engellenirken, UVA ışınlarının yoğunluğu ise camdan geçişle azalmıyor ve yaz-kış aynı miktarda oluyor. UVA, cilt yaşlanması ile cilt kanserinden sorumlu olan güneş ışığı. Bu nedenle evde ve araçta bulunduğunuz süreçte camdan geçen güneş ışığından korunmak için UVA koruyuculuğunu gösteren, üzerinde ''PA++'' ibaresi olan bir güneş kremi kullanmalısınız.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
İlginizi Çekebilir