Google’da Kendi Adınızı Arıyor musunuz
AJANSEğitmen ve dijital iletişim profesyoneli Gamze Nurluoğlu, her geçen gün daha da önem kazanan “dijital iz” konusunda Google’da atılan her adımın nasıl iz bıraktığını yorumluyor. Herkesi yakından ilgilendiren bu bilgiler dijital medyadaki her bir kullanıcı için büyük önem taşıyor. Çoğu insan, sosyal medya hesaplarını tamamen sosyal ortamlar olarak görüyor ve kendi durumlarını gelişigüzel güncelliyor. Bu güncellemelerin eğitim veya iş hayatına etkisi noktasında ise tereddütler çok nadir oluşuyor. “Çoğu kullanıcı sadece kendi arkadaş çevresi ve takipçileri ile son gelişmeleri paylaştığını düşünüyor. Oysa dijital dünyada paylaştığımız her şey bizi takip ediyor” diyen dijital iletişim profesyoneli ve aynı isimli iletişim şirketinin kurucusu Gamze Nurluoğlu “işverenler, sosyal medyanın bir adayın basit bir özgeçmişinden daha çok bilgi verdiğini söylüyor. Adayı gerçekten tanımanın yolu dijital izlerden geçiyor” diyerek herkesin Google arama platformunda kendi isminin nasıl göründüğünü kontrol etmesi gerektiğini hatırlatıyor. Dijital İz mi Dijital Kir mi? Egosurfing ve Egogoogling terimleri kişilerin arama motorlarında kendi ismini aramasını temsil ediyor. Dijital dünyada varoldukça, bırakılan izler artıyor. Dolayısıyla bu bilgileri kontrol altına almak da zorlaşıyor. Nurluoğlu “Gizli bir Instagram hesabınızda yer alan bir bilginin bile herkese açık bir şekilde Google’da yer aldığını görebiliyorsunuz. Ya da bir bakıyorsunuz 10 sene önceki bir özgeçmişiniz insanların karşısına ilk sırada çıkıyor” diyerek tüm bu sürecin “Dijital Varlık Yönetimi” adı altında kontrol altına nasıl alınacağına dair önerilerini paylaşıyor: Gizli Modda Arayın Kullanıcıların kendi adı ile kendilerini aramanın ilk kuralı, gizli modda aramak. Tarayıcılara kaydedilen çerezler ve kişisel bilgiler olmadan, kullanıcıların kendi adlarını aradıklarında neyle karşılaşacaklarını görmenin ilk ve tek yolu “gizli mod”da arama yapmaktan geçiyor. Ayda 1 Kez Adınızı Google’da Arayın Kullanıcıların, dijital varlıklarını kontrol edebilmeleri için kendi şirket veya isimlerini düzenli aralıklarla takip etmeleri büyük önem taşıyor. Bu konuda ideal süre ayda 1 kez kontrol edilmesi yönünde. Bu zaman aralığında, yeni bilgileri yönetebilmek mümkün. “Ancak diyelim ki, çok göz önünde birisiniz ve hakkınızda yoğun bir içerik akışı var. O zaman haftada minimum bir kez arama yapmak daha verimli sonuç çıkartacaktır”. Bir diğer öneri de hakkında yoğun bir içerik akışı olan ve el imkanları ile manuel tarama ile bu akışı kontrol altına almak mümkün değilse, dijital dinleme hizmeti alınması gerekiyor. Böylece internet ortamında kişi hakkında yayınlanan tüm sonuçlar rapor olarak sunuluyor. Bunun ücretsiz bir versiyonu da Google tarayıcısının sunduğu” Google Alert” hizmeti de kullanılabilir. Buraya ilgili kelimeler, anahtar kelime olarak girildiğinde çıkan yeni sonuçlar kullanıcılara e-mail olarak bildiriliyor. İlk Sayfada Çıkan Sonuçlara Dikkat Edin Arama sonuçlarında en önemli alan, sonuçlarda listelenen ilk sayfanın kendisidir. Özellikle de ilk 5 sonuç. 2014 yılında Advanced Web Rankings tarafından yapılan bir araştırmaya göre, web trafiğinin neredeyse yüzde 95'i sonuçların ilk sayfasına gidiyor ve tüm tıklamaların yüzde 67'sinden fazlası ilk 5 sonuca gidiyor. “Ayrıca unutmayın; insanlar sizin hakkınızda hızlıca bilgi edinmek istedikleri için hakkınızda arama yapıyorlar. Sayfa sayfa gezmeyecekler ve ilk izlenimleri edip ayrılacaklar. Şimdi tekrar düşünün hakkınızdaki ilk 5 arama sonucu neydi?” İlk 5 Sayfayı Tarayın “İnsanlar için ilk sayfa önemli diye sadece ilk sayfa sonuçlarına mı bakacağız? Hayır! Bizim için ilk 5 sayfa oldukça önemli. Araştırmacı kişilerin; ilk sayfa ile yetinmeyeceğini unutmayın. Geri kalan sayfalardaki bilgileri gözden kaçırma riskini almayın ve tüm sayfaları tarayın. Taramalarınızda; sosyal medya hesaplarınız, arkadaşlık sitesi hesaplarınız, perakende satış istek listeleri, mesaj panosu gönderileri, blog yazıları, yorumlar, bahsedenler ve diğer web hizmeti hesaplarınızı gözden geçirin.” Öne Çıkmasını İstemediğiniz Olumsuz Sonuçlara Birden Fazla Tıklamayın Dijital platformlarda, kullanıcılar hakkında olumlu ve olumsuz birçok sonuç aynı sayfada listelenebiliyor. Bazılarına müdahale etme şansı, özellikle de “sözlük” misyonu üstlenen sayfalarda mümkün olamayabiliyor. “Burada yapacağımız şey olumsuz sonuçlara olabildiğince az tıklamak. Çünkü ne kadar çok tıklanırsa; arama sonuçlarında o kadar çok yükselmesini sağlayacaksınız. Tıklama aldıkça Google bu sonuca ilgi gösterildiğini düşünecek çünkü. Her ay kontrol yaparken karşınıza aynı sonuç çıkıyorsa; onu artık tespit ettiğiniz için tıklamadan geçin.” Gönderi Tarihine Göre Arayın Her ay düzenli bir arama yapmaya başladığınızda, bir aşamadan sonra sadece son gönderi tarihine göre arama yaparak o ay neler eklendiği kontrol edilebiliyor. Tarayıcıların gelişmiş arama seçenekleri ile de arama yapılan konu ile ilgili önceki ay, hafta ve/veya son 24 saat içerisinde yükselen gönderilere bakılabiliyor. Fotoğraf ve Videolar Bölümüne Bakmayın Unutmayın Dijital medyanın algoritmaları anahtar kelimeler üzerine odaklanıyor. Bu sebeple sadece kelime odaklı değil, fotoğraf ve video odaklı da arama yapılması önemli. “Sonuçları tararken özel olarak fotoğraf ve video bölümüne bakmayı unutmayın. Özellikle fotoğraf bölümünden hangi sonuçları sizin adınızla eşleştirdiği önemli olacaktır. Bazen bir profil bağlantısı nedeniyle sizinle alakası olmayan fotoğraflar yer alabilir ya da etiketlendiğiniz ama haberiniz olmayan fotoğraflar olabilir.” Adınızla Beraber Sizi Tanımlayan Unvan veya Özellikleri de Arayın “Unvanlar, şirketler ya da size ait spesifik özellikler. Adınızla arama yaptıktan sonra bir de bu özellikler ile arama yapıp çıkan sonuçları değerlendirebilirsiniz. Böylece size ait spesifik biz özellik üzerinden arama yapan kişilerin karşılaştığı sonuçları da değerlendirme şansınız olacaktır.” Arama İşlemi için Sadece Google ile Yetinmeyin Arama motorları arasında 69,89’luk açık ara pazar payıyla en popüler arama motoru Google olsa da sadece Google üzerinden arama yapmamak gerekiyor. Arama yaparken Bing, Baidu ve Yahoo’nun da listeye eklenmesi önem taşıyor. Kaldırmak İstediğiniz Bilgiler için Önce Ana Kaynak ile İletişime Geçin Arama sonuçlarından bir bilgiyi kaldırmanın en hızlı çözümü, ilgili sitenin yöneticisine ulaşmak ve bilgiyi ana kaynaktan kaldırmaktır. Site yöneticisinin cevap vermediği veya ulaşılamadığı bir durum olduğu takdirde talepler arama motoruna başvurarak ulaştırılabilir. “Online itibar yönetimi tek seferlik bir şey değil unutmayın; kendi kişisel marka algınız için devam etmeniz gereken bir süreç. Bu süreci kendiniz için verimli hale getirmek ve sizin hakkınızda bilgi almak isteyenlere kendinizi en doğru biçim de tanıtmak da sizin elinizde.” Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Eğitmen ve dijital iletişim profesyoneli Gamze Nurluoğlu, her geçen gün daha da önem kazanan “dijital iz” konusunda Google’da atılan her adımın nasıl iz bıraktığını yorumluyor. Herkesi yakından ilgilendiren bu bilgiler dijital medyadaki her bir kullanıcı için büyük önem taşıyor.
Çoğu insan, sosyal medya hesaplarını tamamen sosyal ortamlar olarak görüyor ve kendi durumlarını gelişigüzel güncelliyor. Bu güncellemelerin eğitim veya iş hayatına etkisi noktasında ise tereddütler çok nadir oluşuyor. “Çoğu kullanıcı sadece kendi arkadaş çevresi ve takipçileri ile son gelişmeleri paylaştığını düşünüyor. Oysa dijital dünyada paylaştığımız her şey bizi takip ediyor” diyen dijital iletişim profesyoneli ve aynı isimli iletişim şirketinin kurucusu Gamze Nurluoğlu “işverenler, sosyal medyanın bir adayın basit bir özgeçmişinden daha çok bilgi verdiğini söylüyor. Adayı gerçekten tanımanın yolu dijital izlerden geçiyor” diyerek herkesin Google arama platformunda kendi isminin nasıl göründüğünü kontrol etmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Dijital İz mi Dijital Kir mi?
Egosurfing ve Egogoogling terimleri kişilerin arama motorlarında kendi ismini aramasını temsil ediyor. Dijital dünyada varoldukça, bırakılan izler artıyor. Dolayısıyla bu bilgileri kontrol altına almak da zorlaşıyor. Nurluoğlu “Gizli bir Instagram hesabınızda yer alan bir bilginin bile herkese açık bir şekilde Google’da yer aldığını görebiliyorsunuz. Ya da bir bakıyorsunuz 10 sene önceki bir özgeçmişiniz insanların karşısına ilk sırada çıkıyor” diyerek tüm bu sürecin “Dijital Varlık Yönetimi” adı altında kontrol altına nasıl alınacağına dair önerilerini paylaşıyor:
Gizli Modda Arayın
Kullanıcıların kendi adı ile kendilerini aramanın ilk kuralı, gizli modda aramak. Tarayıcılara kaydedilen çerezler ve kişisel bilgiler olmadan, kullanıcıların kendi adlarını aradıklarında neyle karşılaşacaklarını görmenin ilk ve tek yolu “gizli mod”da arama yapmaktan geçiyor.
Ayda 1 Kez Adınızı Google’da Arayın
Kullanıcıların, dijital varlıklarını kontrol edebilmeleri için kendi şirket veya isimlerini düzenli aralıklarla takip etmeleri büyük önem taşıyor. Bu konuda ideal süre ayda 1 kez kontrol edilmesi yönünde. Bu zaman aralığında, yeni bilgileri yönetebilmek mümkün. “Ancak diyelim ki, çok göz önünde birisiniz ve hakkınızda yoğun bir içerik akışı var. O zaman haftada minimum bir kez arama yapmak daha verimli sonuç çıkartacaktır”.
Bir diğer öneri de hakkında yoğun bir içerik akışı olan ve el imkanları ile manuel tarama ile bu akışı kontrol altına almak mümkün değilse, dijital dinleme hizmeti alınması gerekiyor. Böylece internet ortamında kişi hakkında yayınlanan tüm sonuçlar rapor olarak sunuluyor.
Bunun ücretsiz bir versiyonu da Google tarayıcısının sunduğu” Google Alert” hizmeti de kullanılabilir. Buraya ilgili kelimeler, anahtar kelime olarak girildiğinde çıkan yeni sonuçlar kullanıcılara e-mail olarak bildiriliyor.
İlk Sayfada Çıkan Sonuçlara Dikkat Edin
Arama sonuçlarında en önemli alan, sonuçlarda listelenen ilk sayfanın kendisidir. Özellikle de ilk 5 sonuç. 2014 yılında Advanced Web Rankings tarafından yapılan bir araştırmaya göre, web trafiğinin neredeyse yüzde 95'i sonuçların ilk sayfasına gidiyor ve tüm tıklamaların yüzde 67'sinden fazlası ilk 5 sonuca gidiyor.
“Ayrıca unutmayın; insanlar sizin hakkınızda hızlıca bilgi edinmek istedikleri için hakkınızda arama yapıyorlar. Sayfa sayfa gezmeyecekler ve ilk izlenimleri edip ayrılacaklar. Şimdi tekrar düşünün hakkınızdaki ilk 5 arama sonucu neydi?”
İlk 5 Sayfayı Tarayın
“İnsanlar için ilk sayfa önemli diye sadece ilk sayfa sonuçlarına mı bakacağız? Hayır! Bizim için ilk 5 sayfa oldukça önemli. Araştırmacı kişilerin; ilk sayfa ile yetinmeyeceğini unutmayın. Geri kalan sayfalardaki bilgileri gözden kaçırma riskini almayın ve tüm sayfaları tarayın.
Taramalarınızda; sosyal medya hesaplarınız, arkadaşlık sitesi hesaplarınız, perakende satış istek listeleri, mesaj panosu gönderileri, blog yazıları, yorumlar, bahsedenler ve diğer web hizmeti hesaplarınızı gözden geçirin.”
Öne Çıkmasını İstemediğiniz Olumsuz Sonuçlara Birden Fazla Tıklamayın
Dijital platformlarda, kullanıcılar hakkında olumlu ve olumsuz birçok sonuç aynı sayfada listelenebiliyor. Bazılarına müdahale etme şansı, özellikle de “sözlük” misyonu üstlenen sayfalarda mümkün olamayabiliyor. “Burada yapacağımız şey olumsuz sonuçlara olabildiğince az tıklamak. Çünkü ne kadar çok tıklanırsa; arama sonuçlarında o kadar çok yükselmesini sağlayacaksınız. Tıklama aldıkça Google bu sonuca ilgi gösterildiğini düşünecek çünkü. Her ay kontrol yaparken karşınıza aynı sonuç çıkıyorsa; onu artık tespit ettiğiniz için tıklamadan geçin.”
Gönderi Tarihine Göre Arayın
Her ay düzenli bir arama yapmaya başladığınızda, bir aşamadan sonra sadece son gönderi tarihine göre arama yaparak o ay neler eklendiği kontrol edilebiliyor. Tarayıcıların gelişmiş arama seçenekleri ile de arama yapılan konu ile ilgili önceki ay, hafta ve/veya son 24 saat içerisinde yükselen gönderilere bakılabiliyor.
Fotoğraf ve Videolar Bölümüne Bakmayın Unutmayın
Dijital medyanın algoritmaları anahtar kelimeler üzerine odaklanıyor. Bu sebeple sadece kelime odaklı değil, fotoğraf ve video odaklı da arama yapılması önemli. “Sonuçları tararken özel olarak fotoğraf ve video bölümüne bakmayı unutmayın.
Özellikle fotoğraf bölümünden hangi sonuçları sizin adınızla eşleştirdiği önemli olacaktır. Bazen bir profil bağlantısı nedeniyle sizinle alakası olmayan fotoğraflar yer alabilir ya da etiketlendiğiniz ama haberiniz olmayan fotoğraflar olabilir.”
Adınızla Beraber Sizi Tanımlayan Unvan veya Özellikleri de Arayın
“Unvanlar, şirketler ya da size ait spesifik özellikler. Adınızla arama yaptıktan sonra bir de bu özellikler ile arama yapıp çıkan sonuçları değerlendirebilirsiniz. Böylece size ait spesifik biz özellik üzerinden arama yapan kişilerin karşılaştığı sonuçları da değerlendirme şansınız olacaktır.”
Arama İşlemi için Sadece Google ile Yetinmeyin
Arama motorları arasında 69,89’luk açık ara pazar payıyla en popüler arama motoru Google olsa da sadece Google üzerinden arama yapmamak gerekiyor. Arama yaparken Bing, Baidu ve Yahoo’nun da listeye eklenmesi önem taşıyor.
Kaldırmak İstediğiniz Bilgiler için Önce Ana Kaynak ile İletişime Geçin
Arama sonuçlarından bir bilgiyi kaldırmanın en hızlı çözümü, ilgili sitenin yöneticisine ulaşmak ve bilgiyi ana kaynaktan kaldırmaktır. Site yöneticisinin cevap vermediği veya ulaşılamadığı bir durum olduğu takdirde talepler arama motoruna başvurarak ulaştırılabilir.
“Online itibar yönetimi tek seferlik bir şey değil unutmayın; kendi kişisel marka algınız için devam etmeniz gereken bir süreç. Bu süreci kendiniz için verimli hale getirmek ve sizin hakkınızda bilgi almak isteyenlere kendinizi en doğru biçim de tanıtmak da sizin elinizde.”
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
İlginizi Çekebilir