Erken menopozda doğurganlığı korumak mümkün
SAĞLIKKadınların 40 yaşından önce adetinin sonlanmasına erken menopoz deniliyor. Bu dönemde yumurta sayısının ve kalitesinin azalması bu tanıyı alan kadınların gebe kalma şansını da önemli ölçüde azaltıyor. Ancak gelişen tıp dünyası, erken menopoz riski taşıyan kadınlara yumurta dondurma yöntemi sayesinde anne olma şansını sunuyor.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Yücel Karaman, erken menopoz riski taşıyan kadınların gelecekte anne olma şanslarını korumaya yardımcı olan yumurta dondurma işlemi hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Yumurta dondurma kriterlerinde yeni uygulama
“Daha öncesinde sadece ciddi bir cerrahi operasyon geçirecek, kemoterapi veya radyoterapi görecek olan hastalarda yumurtalık dokusu ve yumurta hücresinin dondurulabilmesi söz konusuyken 2014’te Sağlık Bakanlığı tarafından bu izin kapsamı genişletilerek, artık erken menopoz riski olan, henüz doğum yapmamış tüm kadınlar bu uygulamadan yararlanabiliyor.” diyen Prof. Dr. Yücel Karaman, özellikle ailelerinde erken menopozu olan kadınlara mutlaka over rezerv testlerine (AMH, FSH…) baktırmalarını ve bu değer 1’in altında ise hemen yumurta dondurma, 1’in üzerinde ise yıllık AMH kontrollerini yaptırmalarını önerdi.
Yumurta dondurma nedir?
Yumurtalıktan toplanan yumurtalar ileride kullanılmak üzere dondurularak saklanır ve istendiği zaman çözülerek kullanılabilir. Bu şekilde kişiye daha sonra tüp bebek yöntemi ile gebelik şansı verilir.
Kadınlarda yumurtalık rezervi ne zaman azalmaya başlar?
Kadınlar yumurtalıklarındaki maksimum yumurta sayısına daha anne karnında 20 haftalık fetüs halindeyken sahiptirler. Yenidoğan bir kız çocuğunun yumurtalıklarında yaklaşık iki milyon olgunlaşmamış yumurta bulunmaktadır. Ergenlik aşamasına gelindiğinde yaklaşık 400 bin olgunlaşmamış yumurta yumurtalıklarda bulunur.
Menopoza kadar olan süreçte bu yumurtalardan yaklaşık 400 tanesi olgunlaşarak yumurtlama ile atılır ve gebelik şansı verir. Sağlıklı bir kadında bu azalma 35 yaşından sonra artar, bu yaştan sonra gebelik şansında azalma; yumurtalık rezervi ve yumurta kalitesindeki azalmadan dolayı belirginleşir. 35 yaşından sonra dondurulan yumurtalar ile oluşacak gebelik şansı azalmaya başlarken 37-38 yaşlardan sonra kırılma çok daha belirginleşir. Yine her 100 kadından birinde sebebi bilinmeyen nedenlerden dolayı çok daha erken yaşlarda yumurtalık rezervi azalabilir ve erken menopoz görülebilir.
Dondurulan yumurtanın saklanma süresi artık sınırsız
Dondurulan yumurtaların saklanma süresi başlangıçta yasal olarak beş yıl ile sınırlandırılmıştır. Günümüzde ek onam belgeleri alınması ile bu süre sınırsızdır.
Yumurta dondurma işlemi sonrası kişi neler yaşayabilir?
İşlem sonrası kişi günlük hayatına dönebilir. Bir kanser hastasının gebelik şansını kaybetmemesi hayata tutunması açısından ciddi moral ve motivasyon katarken, yumurtalık rezervi azaldığı için kariyer planlarından vazgeçmek istemeyenler için yumurta dondurma işlemi kariyer planlarını tamamlama şansını verir.
İşlem sonrası çözülen yumurtaların canlılık oranları yüzde 80-85
Yumurta dondurma işlemi öncesi cilt altına uygulanan günlük iğne tedavisi ile büyümeye aday çok sayıda follikül (yani içerisinde yumurta bulunduran küçük kesecikler büyütülmeye çalışılır. Başlangıçta 5-9 mm olan bu folliküllerin 17-18 mm olana kadar büyümesi 3-4 günde bir yapılan ultrasonografik muayene ve kan tahlilleri ile takip edilir. Yumurta takibi olarak bilinen bu süreç ortalama 10-12 gün sürer. Folliküller yeterli büyüklüğe geldiğinde yumurtaların olgunlaşması için gereken yeni cilt altı iğneleri yapılır. Bu iğnelerden yaklaşık 36 saat sonra genel anestezi altında yumurta toplama işlemi uygulanır. Toplanan yumurtaların çevresindeki hücrelerin ayıklanmasını takiben izlenen olgun yumurtalar uygun yöntemle dondurularak saklanır. Toplanan yumurtaların yaklaşık yüzde 70-80’i olgun yumurta olarak izlenir ve dondurulur. Vitrifikasyon yöntemi ile tecrübeli ellerde yapılan dondurma işlemi sonrasında çözülen yumurtaların canlılık oranları yüzde 80-85’tir.
Prof. Dr. Yücel Karaman Hakkında:
Prof Dr Yücel Karaman, önce Belçika’da Louvain Üniversitesinde ve daha sonra Belçika Brüksel EDITH CAVELL Medical Institut ve Hospital Français’de Endoskopik Cerrahi ve Tüp Bebek bölüm başkanı olarak uzun yıllar görev yaptıktan sonra 2000-07 yıllları arasında Florence Nightingale hastanesinde Infertilite ve Tüp Bebek ekibiyle birlikte bölüm başkanı olarak İnfertilite ve Tüp Bebek alanlarında çalışmalarını sürdürmüş daha sonra 2008 yılından itibaren kendi merkezi olan ve son teknoloji ile donatılan Brüksel Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezinde tüm ekibi ile birlikte çalışmalarına devam etmektedir. Merkezimiz özellikle tüp bebek tedavisi için donatılmış olup uzman kadrosu ile mustakil olarak hizmet vermektedir.
Prof. Dr. Yücel Kahraman ilk tüp bebek çalışmalarına 1982 yılında Belçika’da başlamıştır. Bugüne kadar Belçika, İngiltere ve Türkiye’de 30.000′ in üzerinde Laparoskopik ve Histeroskopik ameliyat gerçekleştirilmiştir.
İlginizi Çekebilir