Diş Bakımına Bebeklik Döneminden İtibaren Başlamak Gerek!
AJANSDiş çürükleri ve diş eti sağlığı genel sağlığımızı da etkiliyor. Diş problemlerinin şeker hastalığı, kalp hastalıkları, gebelik komplikasyonları ve romatoidartrit gibi hastalıklarla ilişkili olduğu düşünülüyor. Bu nedenle diş bakımına önem vermemiz gerekiyor. DoktorTakvimi.com uzmanlarından Doç. Dr. Hasan Kocaağaoğlu, sağlıklı dişler için bebeklik döneminden itibaren fırçalamak, diş arayüzlerini diş ipi gibi araçlarla temizlemek ve 6 ayda bir diş hekimi kontrollerini aksatmamak gerektiğini hatırlatıyor. Günümüzde diş çürüğü ile birlikte diş eti hastalıkları, diş hekimliğinde en çok rastlanan problemler arasında yer alıyor. Diş çürükleri ve diş eti hastalıklarının ağız bakımı ve yeme içme alışkanlıklarıyla direkt ilişkili olduğunu hatırlatan DoktorTakvimi.com uzmanlarından Doç. Dr. Hasan Kocaağaoğlu, “Maalesef toplumda ağız ve diş bakımı yeterli ve etkili yapılmıyor. Bebeklikten itibaren ağız ve diş sağlığının aile tarafından önemsenmemesi, ‘zaten bu dişler süt dişi ve düşecek’ tarzındaki yaklaşımlar, halk arasında kulaktan dolma dediğimiz yanlış bilgiler, insanları diş bakımından ve diş hekimi kontrolüne gitmekten uzaklaştırıyor. Yapılan çalışmalara göre doğumdan itibaren ilk 5 yıllık sürede ağız florası (ağızda yer alan bakteriler) oluşuyor ve ömür boyu bu flora kalıcı oluyor. Bu süre zarfında tüketilen şekerli gıdalar zararlı bakterilerin ağız içerisinde çoğalmasına ve yerleşmesine neden oluyor” diyor. Diş sağlığı ile birçok yanlış inanış bulunduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, bunlardan birinin diş taşı temizlemenin diş minesine zarar verdiği inancı olduğunu söylüyor. Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, mikrobiyaldental plak diye adlandırılan diş üzerindeki birikintilerin yeterli temizlenmeyen besin artıklarının mikroorganizmalar tarafından kullanılarak oluşturduğu bir tabaka olduğunu ve ne yaparsanız yapın kendiliğinden oluştuğunun altını çiziyor. Bu nedenle bu tabakanın sürekli temizlenmesi gerektiğini anlatan Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, bu tabakanın tükürükteki kalsiyum ile etkileştiğinde ise diş taşı oluşumuna ve diş eti hastalıklarına davetiye çıkarttığını belirtiyor. Dişeti hastalıklarının dişeti çekilmelerine ve hatta diş kayıplarına neden olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Diş eti çekilmeleri belirli bir seviyeye gelene kadar ağrısız seyrettiği için hastalar tarafından önemsenmez. Diş eti hastalıklarının yanı sıra bu plak, mikroorganizma toksinlerini de barındırdığından ağız içerisinde asidik bir ortam oluşturur ve diş çürükleri meydana gelir.Bu problemlerden korunmanın tek yolu bebeklik döneminden itibaren etkin ve sürekli diş fırçalama yapmak, diş arayüzlerini diş ipi gibi araçlarla temizlemek ve 6 ayda bir diş hekimi kontrollerini aksatmamaktır. Böylece olası diş problemlerinin daha başlangıçta iken önüne geçilebilir.” Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Diş çürükleri ve diş eti sağlığı genel sağlığımızı da etkiliyor. Diş problemlerinin şeker hastalığı, kalp hastalıkları, gebelik komplikasyonları ve romatoidartrit gibi hastalıklarla ilişkili olduğu düşünülüyor. Bu nedenle diş bakımına önem vermemiz gerekiyor. DoktorTakvimi.com uzmanlarından Doç. Dr. Hasan Kocaağaoğlu, sağlıklı dişler için bebeklik döneminden itibaren fırçalamak, diş arayüzlerini diş ipi gibi araçlarla temizlemek ve 6 ayda bir diş hekimi kontrollerini aksatmamak gerektiğini hatırlatıyor.
Günümüzde diş çürüğü ile birlikte diş eti hastalıkları, diş hekimliğinde en çok rastlanan problemler arasında yer alıyor. Diş çürükleri ve diş eti hastalıklarının ağız bakımı ve yeme içme alışkanlıklarıyla direkt ilişkili olduğunu hatırlatan DoktorTakvimi.com uzmanlarından Doç. Dr. Hasan Kocaağaoğlu, “Maalesef toplumda ağız ve diş bakımı yeterli ve etkili yapılmıyor. Bebeklikten itibaren ağız ve diş sağlığının aile tarafından önemsenmemesi, ‘zaten bu dişler süt dişi ve düşecek’ tarzındaki yaklaşımlar, halk arasında kulaktan dolma dediğimiz yanlış bilgiler, insanları diş bakımından ve diş hekimi kontrolüne gitmekten uzaklaştırıyor. Yapılan çalışmalara göre doğumdan itibaren ilk 5 yıllık sürede ağız florası (ağızda yer alan bakteriler) oluşuyor ve ömür boyu bu flora kalıcı oluyor. Bu süre zarfında tüketilen şekerli gıdalar zararlı bakterilerin ağız içerisinde çoğalmasına ve yerleşmesine neden oluyor” diyor.
Diş sağlığı ile birçok yanlış inanış bulunduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, bunlardan birinin diş taşı temizlemenin diş minesine zarar verdiği inancı olduğunu söylüyor. Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, mikrobiyaldental plak diye adlandırılan diş üzerindeki birikintilerin yeterli temizlenmeyen besin artıklarının mikroorganizmalar tarafından kullanılarak oluşturduğu bir tabaka olduğunu ve ne yaparsanız yapın kendiliğinden oluştuğunun altını çiziyor. Bu nedenle bu tabakanın sürekli temizlenmesi gerektiğini anlatan Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, bu tabakanın tükürükteki kalsiyum ile etkileştiğinde ise diş taşı oluşumuna ve diş eti hastalıklarına davetiye çıkarttığını belirtiyor.
Dişeti hastalıklarının dişeti çekilmelerine ve hatta diş kayıplarına neden olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Kocaağaçoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Diş eti çekilmeleri belirli bir seviyeye gelene kadar ağrısız seyrettiği için hastalar tarafından önemsenmez. Diş eti hastalıklarının yanı sıra bu plak, mikroorganizma toksinlerini de barındırdığından ağız içerisinde asidik bir ortam oluşturur ve diş çürükleri meydana gelir.Bu problemlerden korunmanın tek yolu bebeklik döneminden itibaren etkin ve sürekli diş fırçalama yapmak, diş arayüzlerini diş ipi gibi araçlarla temizlemek ve 6 ayda bir diş hekimi kontrollerini aksatmamaktır. Böylece olası diş problemlerinin daha başlangıçta iken önüne geçilebilir.”
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
İlginizi Çekebilir