© Sektorel 2021

Dijital Dönüşüme uyumlu insan kaynağı yeni roller peşinde

Seminerde teknoloji ve inovasyonun, insan kaynakları yönetimine etkileri ve Dijital Dönüşümün iş dünyasındaki yansımaları konuşuldu. Etkinlik Çağla Şengöz Altas (Michael Page Turkiye - Kıdemli Müdür) moderatörlüğünde, Esra Eray (Vertiv IK Direktörü ),Özgür Oktan (TRLogic Kurucusu ), Barış Coşkungönül (Criteo, Ajanslardan Sorumlu Yönetici ), Tayfun Eker (Sharpcake Kurucu ortak ) katılımıyla gerçekleşti. Etkinliğin açılış konuşmasında BCCT Başkanı Chris Gaunt, OBE “Dijital Dönüşüme ayak uydurabilen iş tedarik zincirinin bir parçası olarak sistemin içinde kalabiliyor. Bu dünya ile barışık olamayan çalışanların ve işverenlerin sisteme uyumu her geçen gün zorlaşıyor, çünkü Dijital Dönüşüm kalıcı ve sürdürülebilir bir süreç olarak hayatımızın her köşesine çoktan yerleşti. İnsan Kaynakları uzmanları için iş başvurularında BT alanındaki becerilere yatkınlık öncelikli tercih sebebi oluyor.  “ ifadesinde bulundu. Geçtiğimiz yıl COVID-19 sağlık krizi, çoğu şirket için dijital dönüşümün anlamını ve arkasındaki zihniyeti değiştirdi. Bu son süreç içindeki çalışma sistemindeki değişimler kalıcı bir gerçeklik haline geldi. Ofiste çalışmaktan, dijital çözümlerle desteklenen uzaktan çalışmaya uzanan hızlı dönüşüm sayesinde, birçok şirket, müşterilerle çalışmanın ve iletişim kurmanın yeni yollarını keşfederken hizmetlerine aralıksız devam edebildi. PageGroup tarafından İspanya, Portekiz, Türkiye, Polonya, Avusturya ve İsviçre'de 1.200'den fazla Yönetici Direktör, İK Direktörü ve CTO’nun cevaplarına dayalı, Dijital Dönüşümün yeni rolleri üzerine gerçekleştirilen anketin bulguları ışığında panelistlerin etkinlikteki yorumlarıyla ortaya çıkan sonuçları Çağla Şengöz Altas şöyle özetledi; Pandemi süreci ile birlikte iş yapma zihniyetinde değişim ve dönüşüm hız kazandı. İnsanlar çalışma hayatında yaptıkları iş ile ilgili sorumluluklarını fazlasıyla hisseder oldu. Zamanı akıllıca kullanabilme yeteneği geliştirenlerin işi kolaylaştı. Makro yönetim mikro yönetimle yer değiştirdi. Ev yaşamı içindeki iş hayatında, çözüm odaklı çalışma modeli kolaylık sağladı. Esnek çalışma hayatında öz disiplin ve öz sorumlulukla negatif etkenlerin üstesinden gelebilme yolları keşfedildi. İnsanların istem dışı olarak yaşadığı bu değişimle birlikte akıllı çalışma modelleri iş hayatının kalbine yerleşti ve sağladığı fayda ile kalıcı olmayı garantiledi. Pandemi sonrasında da bu yöntemlerle iş yapabilme olanakları pek çok şirket ve çalışan için şimdiden benimsendi. Bu sayede geleceğin iş modelinde sadece üretim alanında çalışanlar iş yerlerine gitmeye devam ederken, ofis ortamında çalışanlar tercihlerine göre uzaktan çalışma sistemine devam edebilecek. “Önce İnsan” Modelli Çalışma İnsani ihtiyaçların ön planda olduğunu çalışma modeline adapte olma sürecine geçildi. Yani çalışan bir annenin toplantı esnasında hem çocuğu ile ilgilenirken, hem de kapıya gelen postaya bakmak durumunda kalabilmesi gibi eskiye göre gerçek üstü manzaralar normalleşti. Gerçek yaşamdan sanal yaşama geçiş hızlandı. İhtiyaçlarda  yüksek oranda online alışveriş tercih edilir oldu. Yeni gerçekler yeni roller ve yeni iş modelleri doğurdu. Davranış, beklenti ve alışkanlıklar değişime uğradı. Artık iş başvurularında, mekan birliğine gerek kalmadan, ülkenin her yerinden ve hatta dünyanın pek çok ülkesinden çalışma imkanının kapıları açıldı.  Özellikle Bilgisayar Teknolojisi (BT) alanında çalışanlar esnek çalışma modeline çok daha kolay uyum sağlıyor. Yeni normal ile birlikte Dijital Dönüşüm kavramı hayatın her boyutunda çok daha yaygın olarak yer almaya başladı. Dijital Dönüşüm Zihinsel Dönüşümle Yaygınlaştı Dijital Dönüşümün aslında zihinsel dönüşümle başlayıp, başarısının insan odaklı olduğu bu süreçte daha net ortaya çıktı. Yıllardan beri aslında hayatımızda olan teknolojik donanımlar, son bir buçuk yıl içinde çok daha yaygın olarak kullanılmaya başladı. Bu alanda sürdürülebilir bir dönüşümden söz edebilmek için sadece teknolojik kolaylıkları kullanabilme becerisinin yeterli olmadığı anlaşıldı. Dijital Dönüşüm, insana ve zihniyet dönüşümüne bağlı, iş hedefleri odaklı ve iş yapma kültürü içinde müşteri memnuniyetini merkeze alan bir formülle özetlendi.  Dijital Dönüşüm, pandemi gibi beklenmedik gelişmelerle, teknolojinin potansiyelini çözüm üretebilmek için kullanmasıyla hız kazandı. Ekonomideki ihtiyaçların artması sebebiyle bankacılık, fintech sistemleri, e-ticaret alanlarında insan odaklı kullanım yaygınlaştı. Müşterilerin tercih ettiği pazarlama platformlarına uyumlu, dijital dönüşümünde daha esnek fırsatlar sunuldu. Örneğin Bankalar bu sıkıntılı süreçte dijital dönüşüme eskiye oranlar çok daha hızlı uyum sağlamaya başladı.  Dijital Dönüşüm bir sonuç değil, bir süreç Dijital Dönüşümün en temel bileşenleri, ürün ve hizmet oluşturma, buna uygun iş modeli geliştirme, müşteri ile doğru iletişim olarak özetlendi. Teknoloji, araştırma, geliştirme ve iş kültürü bütünlüğü içinde Dijital Dönüşümün bir sonuç değil, bir süreç olduğu vurgulandı. Bu süreçte teknik ve kreatif ekibinin uyum içinde olması ve her iki grubun da iyi bir yönetimle ahengi yakalaması koşulu başarının devamlılığına katkı sağlıyor. Dijital Dönüşümün hız kazandığı son dönemde bu dönüşüme ayak uydurabilecek iç motivasyonu güçlü, analitik düşünebilen, teknoloji bilgisine sahip  yetenekli kişilerin ise yeni rollerde iş bulmaları kolaylaşıyor. Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

Seminerde teknoloji ve inovasyonun, insan kaynakları yönetimine etkileri ve Dijital Dönüşümün iş dünyasındaki yansımaları konuşuldu.
Etkinlik Çağla Şengöz Altas (Michael Page Turkiye - Kıdemli Müdür) moderatörlüğünde, Esra Eray (Vertiv IK Direktörü ),Özgür Oktan (TRLogic Kurucusu ),
Barış Coşkungönül (Criteo, Ajanslardan Sorumlu Yönetici ), Tayfun Eker (Sharpcake Kurucu ortak ) katılımıyla gerçekleşti.

Etkinliğin açılış konuşmasında BCCT Başkanı Chris Gaunt, OBE “Dijital Dönüşüme ayak uydurabilen iş tedarik zincirinin bir parçası olarak sistemin içinde kalabiliyor. Bu dünya ile barışık olamayan çalışanların ve işverenlerin sisteme uyumu her geçen gün zorlaşıyor, çünkü Dijital Dönüşüm kalıcı ve sürdürülebilir bir süreç olarak hayatımızın her köşesine çoktan yerleşti. İnsan Kaynakları uzmanları için iş başvurularında BT alanındaki becerilere yatkınlık öncelikli tercih sebebi oluyor.  “ ifadesinde bulundu.

Geçtiğimiz yıl COVID-19 sağlık krizi, çoğu şirket için dijital dönüşümün anlamını ve arkasındaki zihniyeti değiştirdi. Bu son süreç içindeki çalışma sistemindeki değişimler kalıcı bir gerçeklik haline geldi. Ofiste çalışmaktan, dijital çözümlerle desteklenen uzaktan çalışmaya uzanan hızlı dönüşüm sayesinde, birçok şirket, müşterilerle çalışmanın ve iletişim kurmanın yeni yollarını keşfederken hizmetlerine aralıksız devam edebildi.

PageGroup tarafından İspanya, Portekiz, Türkiye, Polonya, Avusturya ve İsviçre'de 1.200'den fazla Yönetici Direktör, İK Direktörü ve CTO’nun cevaplarına dayalı, Dijital Dönüşümün yeni rolleri üzerine gerçekleştirilen anketin bulguları ışığında panelistlerin etkinlikteki yorumlarıyla ortaya çıkan sonuçları Çağla Şengöz Altas şöyle özetledi;

Pandemi süreci ile birlikte iş yapma zihniyetinde değişim ve dönüşüm hız kazandı. İnsanlar çalışma hayatında yaptıkları iş ile ilgili sorumluluklarını fazlasıyla hisseder oldu. Zamanı akıllıca kullanabilme yeteneği geliştirenlerin işi kolaylaştı. Makro yönetim mikro yönetimle yer değiştirdi. Ev yaşamı içindeki iş hayatında, çözüm odaklı çalışma modeli kolaylık sağladı. Esnek çalışma hayatında öz disiplin ve öz sorumlulukla negatif etkenlerin üstesinden gelebilme yolları keşfedildi. İnsanların istem dışı olarak yaşadığı bu değişimle birlikte akıllı çalışma modelleri iş hayatının kalbine yerleşti ve sağladığı fayda ile kalıcı olmayı garantiledi.

Pandemi sonrasında da bu yöntemlerle iş yapabilme olanakları pek çok şirket ve çalışan için şimdiden benimsendi. Bu sayede geleceğin iş modelinde sadece üretim alanında çalışanlar iş yerlerine gitmeye devam ederken, ofis ortamında çalışanlar tercihlerine göre uzaktan çalışma sistemine devam edebilecek.

“Önce İnsan” Modelli Çalışma

İnsani ihtiyaçların ön planda olduğunu çalışma modeline adapte olma sürecine geçildi. Yani çalışan bir annenin toplantı esnasında hem çocuğu ile ilgilenirken, hem de kapıya gelen postaya bakmak durumunda kalabilmesi gibi eskiye göre gerçek üstü manzaralar normalleşti. Gerçek yaşamdan sanal yaşama geçiş hızlandı. İhtiyaçlarda  yüksek oranda online alışveriş tercih edilir oldu. Yeni gerçekler yeni roller ve yeni iş modelleri doğurdu. Davranış, beklenti ve alışkanlıklar değişime uğradı. Artık iş başvurularında, mekan birliğine gerek kalmadan, ülkenin her yerinden ve hatta dünyanın pek çok ülkesinden çalışma imkanının kapıları açıldı.  Özellikle Bilgisayar Teknolojisi (BT) alanında çalışanlar esnek çalışma modeline çok daha kolay uyum sağlıyor. Yeni normal ile birlikte Dijital Dönüşüm kavramı hayatın her boyutunda çok daha yaygın olarak yer almaya başladı.

Dijital Dönüşüm Zihinsel Dönüşümle Yaygınlaştı

Dijital Dönüşümün aslında zihinsel dönüşümle başlayıp, başarısının insan odaklı olduğu bu süreçte daha net ortaya çıktı. Yıllardan beri aslında hayatımızda olan teknolojik donanımlar, son bir buçuk yıl içinde çok daha yaygın olarak kullanılmaya başladı. Bu alanda sürdürülebilir bir dönüşümden söz edebilmek için sadece teknolojik kolaylıkları kullanabilme becerisinin yeterli olmadığı anlaşıldı. Dijital Dönüşüm, insana ve zihniyet dönüşümüne bağlı, iş hedefleri odaklı ve iş yapma kültürü içinde müşteri memnuniyetini merkeze alan bir formülle özetlendi. 

Dijital Dönüşüm, pandemi gibi beklenmedik gelişmelerle, teknolojinin potansiyelini çözüm üretebilmek için kullanmasıyla hız kazandı. Ekonomideki ihtiyaçların artması sebebiyle bankacılık, fintech sistemleri, e-ticaret alanlarında insan odaklı kullanım yaygınlaştı. Müşterilerin tercih ettiği pazarlama platformlarına uyumlu, dijital dönüşümünde daha esnek fırsatlar sunuldu. Örneğin Bankalar bu sıkıntılı süreçte dijital dönüşüme eskiye oranlar çok daha hızlı uyum sağlamaya başladı. 

Dijital Dönüşüm bir sonuç değil, bir süreç

Dijital Dönüşümün en temel bileşenleri, ürün ve hizmet oluşturma, buna uygun iş modeli geliştirme, müşteri ile doğru iletişim olarak özetlendi. Teknoloji, araştırma, geliştirme ve iş kültürü bütünlüğü içinde Dijital Dönüşümün bir sonuç değil, bir süreç olduğu vurgulandı. Bu süreçte teknik ve kreatif ekibinin uyum içinde olması ve her iki grubun da iyi bir yönetimle ahengi yakalaması koşulu başarının devamlılığına katkı sağlıyor. Dijital Dönüşümün hız kazandığı son dönemde bu dönüşüme ayak uydurabilecek iç motivasyonu güçlü, analitik düşünebilen, teknoloji bilgisine sahip  yetenekli kişilerin ise yeni rollerde iş bulmaları kolaylaşıyor.


Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER