DEÜ’nün araştırması aşının önemini ortaya koydu
AJANSDokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) 548 sağlık çalışanı üzerinde yaptığı çalışmada, iki doz CoronaVac aşısı sonrası, üçüncü doz BioNTech veya CoronaVac aşısı yaptıranların yüzde 100’ünün antikor düzeylerinin arttığı tespit edildi. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, aşı olmanın toplumsal bir görev olduğunu ifade ederek, “Mutlaka aşınızı olun” çağrısı yaptı. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı, Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı tarafından mart ayında başlatılan iki doz CoronaVac, üçüncü doz BioNTech veya CoronaVac aşısı sonrası antikor sonuçları çalışması, Covid-19’la mücadelede aşının önemini bir kez daha ortaya koydu. DEÜ’de 3 bin 538 sağlık çalışanı arasından seçilen 548 kişiyle yapılan araştırmada, iki doz CoronaVac ve üçüncü doz BioNTech veya CoronaVac aşısı olanların yüzde 100’nün antikor düzeylerinin arttığı tespit edildi. Üçüncü doz aşısını CoronaVac olarak yaptıranlarda antikor düzeyinin 7,5 kat; BioNTech yaptıranlarda ise 106 kat arttığı belirtildi. Araştırmaya katılan DEÜ sağlık çalışanları arasında üçüncü doz aşısını olan 293 kişiden sadece 1’inde hastalık geliştiği ortaya çıktı. REKTÖR HOTAR ARAŞTIRMAYI PAYLAŞTI Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, iki yıldır dünyayı etkisi alan Covid-19 pandemisi nedeniyle DEÜ’lü bilim insanlarının çok önemli çalışmalar yaptığını ifade ederek, “Küresel pandeminin başladığı ilk günlerden itibaren hastane ekibimiz, Rektörlük üst yönetimimiz ve tüm mensuplarımızla çok hızlı aksiyon aldık. Birimlerimizdeki iş akışını maske, mesafe ve hijyen koşullarına uygun hale getirdik. Covid-19’la mücadelede kullanılan ekipmanları kendimiz ürettik, ihtiyaç duyan diğer kamu kurumları ile de paylaştık. Covid-19 Tanı Merkezi Laboratuvarı’nı kurduk, Covid-19 İzleme Merkezi’ni açtık. Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı, Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı tarafından Covid-19 İzleme Merkezimizde yapılan çalışmayla üçüncü doz aşı sonrası oluşan tabloyu ortaya koyduk. Mart 2021’de başlayan çalışmamızın ilk bölümünde iki doz CoronaVac aşısı olan 548 DEÜ’lü sağlık çalışanının yüzde 98,7’sinde antikor geliştiği, 4 ay sonraki ölçümlerde yüzde 89,6’sında antikorun hala yeterli düzeyde olduğu saptanmıştı. Şimdi ise iki doz CoronaVac aşısı sonrası, üçüncü doz BioNTech veya CoronaVac aşısı olan sağlık çalışanlarının yüzde 100’ünde antikor düzeyinin arttığı ve yeterli düzeyde olduğu tespit edildi. Üçüncü doz aşısını CoronaVac yaptıranlarda antikor düzeyinin 7,5 kat; BioNTech olarak yaptıranlarda ise 106 kat arttığı ortaya çıktı. Üçüncü doz aşısını olan 293 kişiden sadece 1 kişide hastalık geliştiği saptandı” diye konuştu. DEÜ’nün elde ettiği verilere göre üç aşının yeterli olduğunun görüldüğünü ancak Aralık ayında yapacakları çalışmayla dördüncü aşıya ihtiyaç olup olmadığını ortaya koyacaklarını ifade eden Rektör Hotar, “Bir çalışmamız daha olacak, yakın zamanda Covid-19 geçirmiş kişilerde görülen yan etkileri, hastalık sonrası süreçte yaşadıklarını da sizlere paylaşacağız” ifadelerini kullandı. AŞI OLMAK HERKESİ KORUR Ortaya koyulan bilimsel verilerin önemine değinen Rektör Hotar, “Aşı, çok bilinmezliklerle gelişmiş bu hastalığa karşı bulunabilen en etkili yöntem. Dolayısıyla hem kendimizi korumak hem de bir başkasına zarar vermemek adına gereken önemi göstermemiz gerekiyor. Sadece bizim üniversitemize 70 bin öğrenci gelecek. Öğrencilerimizin aşılı olması, kendilerini, arkadaşlarını, idari personeli, akademisyenleri riske atmamak adına çok önemli. Aynı şekilde, idari personelimizin, hocalarımızın aşı yaptırmış olması büyük önem arz ediyor. Bilimsel verilerin ışığında aşımızı bir şekilde yaptırmak durumundayız” dedi. Kanunen bir zorlama olmadığını ancak aşı olmamayı gerektirecek bir durumun da bulunmadığını belirten Rektör Hotar, “Kişiler kendi özgürlük alanında böyle bir hakka sahip olsalar bile toplum sağlığını ilgilendiren böyle bir durumda hassasiyet gösterilmesi gerekir” açıklamasında bulundu. Üniversite bünyesinde gerekli tüm önlemleri aldıklarını dile getiren Rektör Hotar, aşı yaptıranların sayısının artmasıyla normalleşme takviminin hızlanacağını söyledi. TÜRKİYE’DE İLK KEZ AÇIKLANDI DEÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı başkanı Prof. Dr. Bülent Kılıç ise dünyada ve Türkiye’de ilk kez iki doz inaktif aşıdan sonra bir doz mRNA aşısı olanlarla ilgili bir araştırma sonucunun açıklandığını belirterek, “Kamuoyunda şöyle bir algı vardı, ‘iki doz CoronaVac aşısının hiçbir etkisi yok, herkesin yeniden iki doz BioNTech aşısı olması gerekiyor’ deniyordu. Bu görüşün doğru olmadığı ortaya çıktı” ifadelerini kullandı. DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Semih Küçükgüçlü de aşı sonrası yoğun bakımlarda ciddi bir düşüş olduğunu ifade etti. Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) 548 sağlık çalışanı üzerinde yaptığı çalışmada, iki doz CoronaVac aşısı sonrası, üçüncü doz BioNTech veya CoronaVac aşısı yaptıranların yüzde 100’ünün antikor düzeylerinin arttığı tespit edildi. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, aşı olmanın toplumsal bir görev olduğunu ifade ederek, “Mutlaka aşınızı olun” çağrısı yaptı.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı, Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı tarafından mart ayında başlatılan iki doz CoronaVac, üçüncü doz BioNTech veya CoronaVac aşısı sonrası antikor sonuçları çalışması, Covid-19’la mücadelede aşının önemini bir kez daha ortaya koydu. DEÜ’de 3 bin 538 sağlık çalışanı arasından seçilen 548 kişiyle yapılan araştırmada, iki doz CoronaVac ve üçüncü doz BioNTech veya CoronaVac aşısı olanların yüzde 100’nün antikor düzeylerinin arttığı tespit edildi. Üçüncü doz aşısını CoronaVac olarak yaptıranlarda antikor düzeyinin 7,5 kat; BioNTech yaptıranlarda ise 106 kat arttığı belirtildi. Araştırmaya katılan DEÜ sağlık çalışanları arasında üçüncü doz aşısını olan 293 kişiden sadece 1’inde hastalık geliştiği ortaya çıktı.
REKTÖR HOTAR ARAŞTIRMAYI PAYLAŞTI
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, iki yıldır dünyayı etkisi alan Covid-19 pandemisi nedeniyle DEÜ’lü bilim insanlarının çok önemli çalışmalar yaptığını ifade ederek, “Küresel pandeminin başladığı ilk günlerden itibaren hastane ekibimiz, Rektörlük üst yönetimimiz ve tüm mensuplarımızla çok hızlı aksiyon aldık. Birimlerimizdeki iş akışını maske, mesafe ve hijyen koşullarına uygun hale getirdik. Covid-19’la mücadelede kullanılan ekipmanları kendimiz ürettik, ihtiyaç duyan diğer kamu kurumları ile de paylaştık. Covid-19 Tanı Merkezi Laboratuvarı’nı kurduk, Covid-19 İzleme Merkezi’ni açtık. Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı, Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı tarafından Covid-19 İzleme Merkezimizde yapılan çalışmayla üçüncü doz aşı sonrası oluşan tabloyu ortaya koyduk. Mart 2021’de başlayan çalışmamızın ilk bölümünde iki doz CoronaVac aşısı olan 548 DEÜ’lü sağlık çalışanının yüzde 98,7’sinde antikor geliştiği, 4 ay sonraki ölçümlerde yüzde 89,6’sında antikorun hala yeterli düzeyde olduğu saptanmıştı. Şimdi ise iki doz CoronaVac aşısı sonrası, üçüncü doz BioNTech veya CoronaVac aşısı olan sağlık çalışanlarının yüzde 100’ünde antikor düzeyinin arttığı ve yeterli düzeyde olduğu tespit edildi. Üçüncü doz aşısını CoronaVac yaptıranlarda antikor düzeyinin 7,5 kat; BioNTech olarak yaptıranlarda ise 106 kat arttığı ortaya çıktı. Üçüncü doz aşısını olan 293 kişiden sadece 1 kişide hastalık geliştiği saptandı” diye konuştu.
DEÜ’nün elde ettiği verilere göre üç aşının yeterli olduğunun görüldüğünü ancak Aralık ayında yapacakları çalışmayla dördüncü aşıya ihtiyaç olup olmadığını ortaya koyacaklarını ifade eden Rektör Hotar, “Bir çalışmamız daha olacak, yakın zamanda Covid-19 geçirmiş kişilerde görülen yan etkileri, hastalık sonrası süreçte yaşadıklarını da sizlere paylaşacağız” ifadelerini kullandı.
AŞI OLMAK HERKESİ KORUR
Ortaya koyulan bilimsel verilerin önemine değinen Rektör Hotar, “Aşı, çok bilinmezliklerle gelişmiş bu hastalığa karşı bulunabilen en etkili yöntem. Dolayısıyla hem kendimizi korumak hem de bir başkasına zarar vermemek adına gereken önemi göstermemiz gerekiyor. Sadece bizim üniversitemize 70 bin öğrenci gelecek. Öğrencilerimizin aşılı olması, kendilerini, arkadaşlarını, idari personeli, akademisyenleri riske atmamak adına çok önemli. Aynı şekilde, idari personelimizin, hocalarımızın aşı yaptırmış olması büyük önem arz ediyor. Bilimsel verilerin ışığında aşımızı bir şekilde yaptırmak durumundayız” dedi. Kanunen bir zorlama olmadığını ancak aşı olmamayı gerektirecek bir durumun da bulunmadığını belirten Rektör Hotar, “Kişiler kendi özgürlük alanında böyle bir hakka sahip olsalar bile toplum sağlığını ilgilendiren böyle bir durumda hassasiyet gösterilmesi gerekir” açıklamasında bulundu. Üniversite bünyesinde gerekli tüm önlemleri aldıklarını dile getiren Rektör Hotar, aşı yaptıranların sayısının artmasıyla normalleşme takviminin hızlanacağını söyledi.
TÜRKİYE’DE İLK KEZ AÇIKLANDI
DEÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı başkanı Prof. Dr. Bülent Kılıç ise dünyada ve Türkiye’de ilk kez iki doz inaktif aşıdan sonra bir doz mRNA aşısı olanlarla ilgili bir araştırma sonucunun açıklandığını belirterek, “Kamuoyunda şöyle bir algı vardı, ‘iki doz CoronaVac aşısının hiçbir etkisi yok, herkesin yeniden iki doz BioNTech aşısı olması gerekiyor’ deniyordu. Bu görüşün doğru olmadığı ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.
DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Semih Küçükgüçlü de aşı sonrası yoğun bakımlarda ciddi bir düşüş olduğunu ifade etti.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
İlginizi Çekebilir