BTP Lideri Hüseyin Baş’tan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı
AJANS29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle yazılı bir kutlama mesajı yayımlayan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Bağımsızlık yürüyüşünü taçlandıran Cumhuriyet, milletimize Atatürk tarafından verilen en büyük değerimizdir ve bugün, bu onur ve gururu yaşıyoruz” dedi. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle yazılı bir kutlama mesajı yayımladı. Mesajında, Cumhuriyet’in Kurtuluş Savaşı’nda hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan Türk milletine Mustafa Kemal Atatürk tarafından verilmiş en büyük değer olduğunu ifade eden BTP lideri Baş, şunları kaydetti; “Tarifi imkânsız zorluklar ve fedakârlıklarla kurulan cumhuriyetimiz 98 yaşında. 19 Mayıs 1919’da Samsun’da ilk adımı atılan bağımsızlık yürüyüşü, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanı ile taçlandı. Cumhuriyet, Kurtuluş Savaşı’nda hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan Türk milletine Atatürk tarafından verilmiş en güzel ve en büyük değerdir. Cumhuriyet en büyük değerimizdir ve bugün, bu onur ve gururu yaşıyoruz. Her şeyin bitti sanıldığı bir anda, “Ya istiklal ya ölüm” diyerek bağımsızlık ateşini yakan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına selam olsun. Onlar bu ülke için, bizler için, gelecek nesiller için ve hatta tüm dünya için büyük bir iş başardılar. Ancak aradan geçen bir asır sonra ülke olarak geldiğimiz nokta, ne yazık ki içimizi acıtıyor. 98 yıl sonra çok vahim bir noktadayız Ekonomide yaşanan büyük çöküş, paramızın tüm para birimleri karşısında erimesi, dış politikadaki tutarsızlıklar ve itibarsızlıklar, en hayati meselelerin oy hesabıyla iç politika malzemesi yapılması velhasıl spordan eğitime kadar pek çok konudaki vahim tablo ortada. Bu tablo içimizi karartıyor, vatandaşımız ağır zamlar altında eziliyor, ülkemiz göçmen deposu haline gelirken, gençlerimiz bu ülkeyi terk etmenin hesabını yapıyor. Cumhuriyetimizin 100. yılına 2 kala böyle bir manzara ile yüz yüze olmak gerçekten de dramatik bir durum. Türkiye çaresiz değil Neden bu hale geldik? Bu sorunun cevabının Atatürk’ün gençliğe hitabesinde olduğunu hatırlatmak isterim. Peki ne yapacağız, çaresiz miyiz? Elbette çaresiz değiliz! Dün umutların tükendiği anda Mustafa Kemal vardı, bugün de Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) var. ‘Atatürk vatandır’ diyen ebedi liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş’ın bize bıraktığı BTP, bu ülkenin bağımsızlığının ve yaşanan krizlerden çıkışın teminatıdır. BTP varsa çözüm var Bu noktada Atatürk’ün “Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki; bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez” sözlerini hatırlatmak isterim. Bugün de bu ülkede evinin ışıkları yanan, dumanı tüten bir Bağımsız Türkiye Partili olduğu sürece, bu ülkenin bağımsızlığı için çalışacak birileri var demektir. Parti olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kıyamete kadar yaşatacak plan, program ve kadroya herkesten fazla biz sahibiz. Bu yolda rehberimiz, ebedi liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli’dir, Ehl-i Beyt duruşudur, Hoş Geldin Atatürk duruşudur. Bu anlayışla milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlar, nice kutlu yıllara hep birlikte ulaşmayı temenni ederim.” Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle yazılı bir kutlama mesajı yayımlayan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Bağımsızlık yürüyüşünü taçlandıran Cumhuriyet, milletimize Atatürk tarafından verilen en büyük değerimizdir ve bugün, bu onur ve gururu yaşıyoruz” dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle yazılı bir kutlama mesajı yayımladı.
Mesajında, Cumhuriyet’in Kurtuluş Savaşı’nda hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan Türk milletine Mustafa Kemal Atatürk tarafından verilmiş en büyük değer olduğunu ifade eden BTP lideri Baş, şunları kaydetti;
“Tarifi imkânsız zorluklar ve fedakârlıklarla kurulan cumhuriyetimiz 98 yaşında. 19 Mayıs 1919’da Samsun’da ilk adımı atılan bağımsızlık yürüyüşü, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanı ile taçlandı.
Cumhuriyet, Kurtuluş Savaşı’nda hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan Türk milletine Atatürk tarafından verilmiş en güzel ve en büyük değerdir.
Cumhuriyet en büyük değerimizdir ve bugün, bu onur ve gururu yaşıyoruz.
Her şeyin bitti sanıldığı bir anda, “Ya istiklal ya ölüm” diyerek bağımsızlık ateşini yakan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına selam olsun.
Onlar bu ülke için, bizler için, gelecek nesiller için ve hatta tüm dünya için büyük bir iş başardılar.
Ancak aradan geçen bir asır sonra ülke olarak geldiğimiz nokta, ne yazık ki içimizi acıtıyor.
98 yıl sonra çok vahim bir noktadayız
Ekonomide yaşanan büyük çöküş, paramızın tüm para birimleri karşısında erimesi, dış politikadaki tutarsızlıklar ve itibarsızlıklar, en hayati meselelerin oy hesabıyla iç politika malzemesi yapılması velhasıl spordan eğitime kadar pek çok konudaki vahim tablo ortada.
Bu tablo içimizi karartıyor, vatandaşımız ağır zamlar altında eziliyor, ülkemiz göçmen deposu haline gelirken, gençlerimiz bu ülkeyi terk etmenin hesabını yapıyor.
Cumhuriyetimizin 100. yılına 2 kala böyle bir manzara ile yüz yüze olmak gerçekten de dramatik bir durum.
Türkiye çaresiz değil
Neden bu hale geldik?
Bu sorunun cevabının Atatürk’ün gençliğe hitabesinde olduğunu hatırlatmak isterim.
Peki ne yapacağız, çaresiz miyiz?
Elbette çaresiz değiliz!
Dün umutların tükendiği anda Mustafa Kemal vardı, bugün de Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) var.
‘Atatürk vatandır’ diyen ebedi liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş’ın bize bıraktığı BTP, bu ülkenin bağımsızlığının ve yaşanan krizlerden çıkışın teminatıdır.
BTP varsa çözüm var
Bu noktada Atatürk’ün “Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki; bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez” sözlerini hatırlatmak isterim.
Bugün de bu ülkede evinin ışıkları yanan, dumanı tüten bir Bağımsız Türkiye Partili olduğu sürece, bu ülkenin bağımsızlığı için çalışacak birileri var demektir.
Parti olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kıyamete kadar yaşatacak plan, program ve kadroya herkesten fazla biz sahibiz.
Bu yolda rehberimiz, ebedi liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli’dir, Ehl-i Beyt duruşudur, Hoş Geldin Atatürk duruşudur.
Bu anlayışla milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlar, nice kutlu yıllara hep birlikte ulaşmayı temenni ederim.”
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
İlginizi Çekebilir