BM Genel Sekreter Yardımcısından Türkiye’ye övgü
AJANSBAHÇEŞEHİR Üniversitesi ev sahipliğinde, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı ve BM Eğitim ve Araştırma Enstitüsü (UNITAR) Başkanı Nikhil Seth’in katılımıyla Giresun’daki bin 700 rakımlı Kulakkaya Yaylasında küresel iklim zirvesi gerçekleştirildi. Seth, “Türkiye hem Paris Anlaşması’nı imzalayarak hem de daha sonra Glasgow zirvesindeki taahhütleriyle önemli ve güçlü bir duruş sergilemiştir.” dedi. BAU Global Başkanı Enver Yücel de, “İklimle tarım iç içe bir konu. Bazı ülkelerde petrol vardır ancak karın doyurmuyor. Türkiye’nin de kendine yetebilecek tarımı yapabilmesi için güzel coğrafyamızın topraklarını daha verimli hale getirmemiz lazım.” diye konuştu.
Adını Doğu Karadeniz’de yetişen zifin çiçeğinden alan, Giresun Kulakkaya Yaylasındaki Zifin Otel, Bahçeşehir Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen küresel iklim zirvesine ev sahipliği yaptı. Bugün gerçekleştirilen zirveye, BM Genel Sekreter Yardımcısı ve BM Eğitim ve Araştırma Enstitüsü (UNITAR) Başkanı Nikhil Seth, CIFAL Küresel Ağı Direktörü Alex Mejia, BAU Global Başkanı Enver Yücel, UNITAR İnsan ve Sosyal İçerme Bölümü Direktörü aynı zamanda CIFAL Küresel Ağı Başkanı Alex Mejia, Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Orta Asya Alt Bölge Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Nurettin Canikli, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Eski Bakanı Hilmi Güler ile İTÜ Meteoroloji ve Afet Yönetimi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu katıldı. Bunun yanı sıra, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri alanında görev yapan BM Türkiye delegasyonu ve kurumlarının temsilcileri, yerel yöneticiler, akademisyen ve medya temsilcileri zirvede yer aldı.
“ÇOCUKLAR BU KÜLTÜRLE BÜYÜMELİ”
Açılış konuşmasını yapan ve karbon salınımının sıfır noktasında böyle bir zirve gerçekleştirdiklerinin mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen BAU Global Başkanı Enver Yücel, “Bugün Kulakkaya’da iklim zirvesi düzenliyoruz. Burayı mini bir Davos yapmak istiyor ve çalışmalarımızı da buna göre yürütüyoruz. Bugünkü iklim zirvesinde başmisafirimiz de BM Genel Sekreteri Nikhil Seth. Malum Paris İklim Anlaşması’na Türkiye’de imza attı. Bundan sonra iklimle ilgili yapılması gerekenleri, daha küçük yaşlardan itibaren okullarımızda öğretiyoruz. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları nedir, nasıl olmalıdır? Anaokulundan itibaren üniversiteye kadar çocuklar o kültürle büyürlerse o zaman Türkiye’nin değil dünyanın iklim değişimine destek olmuş olacaklar. Bizim tüm çabamız da bu. İklim değişikliğiyle ilgili zaman zaman toplantılarımız olacak. Aralık ayındayız ve Kulakkaya yaylasında hava güneşli. Normalde bu mevsimde burada kar olması gerekir. Dolayısıyla sellerin, yolların, göçüklerin, bunların tümünü biz insanlar iklim meselesiyle bu durumlara getirdik. O yüzden herkesin bu konuda daha duyarlı hareket etmesi gerekir.“ dedi.
“DURUMDAN VAZİFE ÇIKARDIK”
Pandemi’nin birçok şeyi hatırlattığını ve değiştirdiğini dile getiren Yücel, “Belki de 15-20 yıl sonra olacaklar dünyadaki değişimlerle bir an önce önümüze gelebilir. Pandemi, tarımla, sürdürülebilir kalkınma ve iklimle ilgili önlemler alması gerektiğini bizlere öğretti. Biz üniversite olarak, Giresun’da tarımla ilgili bir uygulama alanı yapıyoruz. Durumdan vazife çıkardık. Bu alanda hem halkımızın hem de gençlerimizin tarıma olan ilgi ve alakalarını arttırmak istiyoruz. İklimle tarım iç içe bir konu. Bazı ülkelerde petrol vardır ancak karın doyurmuyor. Mutlaka onu satarak tarımı ve gıdayı temin edebiliriz. Türkiye’nin de kendine yetebilecek tarımı yapabilmesi için güzel coğrafyamızın topraklarını daha verimli hale getirmemiz lazım. Türkiye’nin tarımsal faaliyetleri çok da iyi ve mükemmel olması lazım. Üniversitelere düşen görev de bizzati bunlardır. Üniversiteler sadece öğrenci eğitim transferi yapan kurumlar değildir. Dünyanın toplumun sorunlarını da yön verecek alanlara da hizmet etmesi lazım. Karadeniz’de, Akdeniz’de zaman zaman olması gereken meyveler artık olmaya başladı. Yani mevsimler değişiyor. Bunun için daha iyi teknolojiyi de tarımda kullanmak için çalışmalar yürütüyoruz.” dedi.
“TÜRKİYE, ÖNEMLİ VE GÜÇLÜ BİR DURUŞ SERGİLEMİŞTİR”
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı ve BM Eğitim ve Araştırma Enstitüsü (UNITAR) Başkanı Nikhil Seth ise, “Her ülke iklim değişikliğini engellemek üzere önemli bir çaba içerisindedir. Türkiye gibi ülkelerin de bu gibi konularda liderlik vasfı, pozisyonu ve özelliği vardır. Türkiye dünyanın takip edeceği bir örnek ülke konumundadır. Türkiye hem Paris Anlaşması’nı imzalayarak hem de daha sonra Glasgow zirvesindeki taahhütleriyle önemli ve güçlü bir duruş sergilemiştir. Tabii ki bazı sözleri kağıt üzerinde vermek bir tarafa, diğer tarafta da diğer ülke vatandaşlarının iklim değişikliğiyle ilgili mücadelede farkındalığa sahip olması gereklidir. Eğitim bu noktada çok önemlidir çünkü hem vatandaşların hem de öğrencilerin davranışlarını şekillendirir, değiştirir. O yüzden Bahçeşehir Üniversitesi’nin ve Sayın Başkan Enver Yücel’in yaptıkları son derece önemlidir. İklim değişikliğini ancak kollektif hareket edebilirsek çözebiliriz. İklim değişikliği, farklı siyasi liderlere ya da liderliğe ait bir şey değildir, hepimize ait bir şeydir. Bu konuda yapmamız gereken en önemli şey, farkındalığı arttırmaktır.” dedi.
“İKLİM KONUSUYLA İLGİLİ MÜFREDAT OLSUN”
Bahçeşehir Üniversitesi ile işbirliği yaptıklarını dile getiren Seth, “Her bir okulda iklim konusuyla alakalı bir müfredat olsun. Ne zamanki öğretmenler, iklim değişikliğinin korkunç sonuçlarını anlar o zaman öğrenciler de bunun farkına varacaklardır, bunu daha iyi özümseyecektir. Türkiye iyi gidiyor ama tüm dünya olarak yapacak çok şeyimiz var. Türkiye’de iklim konusunda yapılacak her şey çok yolunda ilerliyor ama sormamız gereken soru şu, bu yeterli mi? Karşı karşıya olduğumuz problem son derece ciddi. Sadece, akademi, hükümet, özel sektör değil aynı zamanda her bir vatandaşa da görevler düşmektedir. Benim mesajım, medyanın iklim krizini tüm topluma duyurması gibi önemli bir vazifesi bulunmakta. Vatandaşların atığı azaltılması konusunda teşvik edilmesi ve enerjiyi boş yere israf etmemesi gerektiğinin anlatılması gerekiyor. Hiçbir zaman biz elimizden geleni yapıyoruz yeterlidir dememeliyiz, daha fazla ne yapabiliriz? bunu sormamız gerekiyor.” diye konuştu.
“TOPYEKÜN HAREKETE İHTİYAÇ VAR”
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece de, “Ülkemizde iklim değişikliği etkilerini aslında geçen yazda hep birlikte yaşadık. Sadece Türkiye’de değil Yunanistan’da, Avusturalya’da, Kaliforniya’da çok dikkat çekici yangınlar oldu. Bütün bunlara sebep aslında ısınmanın ortaya çıkardığı nemin düşüklüğü. Rüzgarın etkisiyle de yangınların olmasına çok doğal bir ortam hazırladı. Maalesef, bizim dünyayı tüketim hızımız dünyanın kendisini yenileme hızından fazla. Tamamen topyekün bir harekete ihtiyacımız var.” dedi.
“BM’NİN ÇABALARI ÇOK ÇOK ÖNEMLİ”
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran da iklim değişikliğinin insanlığa her alanda yansımaları olduğunu söyledi. Ekonomide, sosyolojide, psikolojide, siyasette, her alanda iklim değişikliğinin insanlığı maruz bıraktığı sonuçların etkilerinin doğrudan görüldüğünü belirten Kıran, şöyle konuştu:
"Bu bakımdan Türkiye olarak her meselede olduğu gibi, insanlığın her ortak meselesinde olduğu gibi bu ortak tehditle mücadele adına da ortak eylemlerin harekete geçirilmesini düşünüyoruz. Maalesef bu konuda her alanda olduğu gibi küresel sistemin yeterli sonuç üretemediğini görüyoruz. O yüzden Cumhurbaşkanımızın daha adil bir dünya mümkündür hedefi ve ilkesi aslında iklim değişikliğiyle mücadele bakımından çok önemli bir ilkeyi ortaya koyuyor. Bugün dünyayı en çok kirletenlerin, en çok karbon salınımında bulunanların iklim değişikliğiyle mücadelede de en geri safta olduğunu görüyoruz. Sorumluluğu en çok olan ülkelerin, iş bu yükü paylaşmaya geldiğinde bu yükü en az paylaşan ülkeler olduğunu görüyoruz. Bu asla sürdürülebilir ve bu soruna çözüm üretecek bir durum teşkil etmiyor. Bu bakımdan Birleşmiş Milletler'in bu bakımdan göstereceği örnek çabalar çok çok kıymetli."
“YEŞİLİN ORANINI ARTTIRMALIYIZ”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Nurettin Canikli ise,
“Paris İklim Anlaşması'yla ortaya konulan vizyon aslında, tamam yani çevreyi tahrip edecek olan dünyayı tüketme hızımızı yavaşlatacak olan bir projedir. Kabul ediyoruz. Ama işin perde arkasına baktığımızda neden bugün değil, neden 10 yıl önce değil, neden 20 yıl önce değil, neden 30 yıl önce değil. Böyle bir anlaşma hayata geçirilmedi. Şunun için, çünkü gelişen dünya yeşil ekonominin üretilmesi için gereken teknolojiyi yeni geliştirdi. Gelişmekte olan piyasa ve ekonomilerin de sahip olmadığı teknolojileri geliştirdi, şu anda. Bütün dünyayı geliştirdiği teknolojileri kullanmaya zorluyor bu açıdan bakıldığında. Aynen sanayi devriminde olduğu gibi. Yani karbon salımı yapmayan otomobillerden tutun aklınıza gelen tüm alanlarda çevreye zarar vermeyen teknolojileri geliştirdi. Onların ürünlerini pazarlayabilmek için diğer karbon salımı ürünlerin kullanımlarını giderek sınırlandırıyorlar. Aslında paris iklim anlaşması bu yönüyle bakıldığında bu. Biz neden kabul ediyoruz, çevrenin korunması için bir katkı sağlıyor ve o nedenle kabul ediyoruz. Türkiye bu anlaşmayla hiç alakası olmaksızın, dünyada orman varlığını artıran sınırlı birkaç ülkeden bir tanesi Türkiye. Son 20 yılda. Bu FAO'nun rakamları. Kendi rakamlarımız değil. Türkiye bunu hiçbir uluslararası baskı, yönlendirme olmadan yaptı. Bu anlamda sayın Cumhurbaşkanımızın çevreye hassasiyeti noktasındaki yaklaşımını biz biliyoruz. Gerçekten sonuç da alındı. Dünyanın da dikkatini çekti. Aslında yapılacak olan bütün çevreye zarar verecek aktiviteleri tolare edebilmek için, ortadan kaldırabilmek için yapılacak olan şey ağaçlandırma. Yeşilin oranını, sayısını artırmak. Tek çözüm bu. Elbette diğer aktivitelerin tahrip eden aktivitelerin sınırlandırılması gerekiyor. Bunlar önemli ama diğer taraftan da bunların artırılması gerekiyor.” dedi.
Zirvenin öğleden sonraki oturumunda gerçekleştirilen yuvarlak masa toplantısında, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında uluslararası işbirliğinin önemi, gıda ve tarımın geleceği konuşuldu.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
İlginizi Çekebilir