© Sektorel 2021

Birlik ve Dayanışma Sendikasının Acil ve Açık Çağrısıdır.

Toplumun sağlığı ve sağlık hakkı için emek veren biz hekim, diş hekimi, hemşire, ebe, laboratuvar ve röntgen teknisyenleri, sosyal hizmetler dahil tüm sağlık çalışanları olarak ilgili ve yetkililere hatırlatmak istiyoruz.   Bir ülkenin siyasi ve sosyal politikalarının temel direği iyi işleyen bir sağlık sistemidir.   Artan Sağlık’ta Şiddet, hastaların ciddi hastalık durumunda ilgili uzmanlık alanına ulaşmalarındaki zorluklar, acil servislerde tıbbi ve bilimsel akıl ile açıklanamayacak yoğunluk ve yığılmalar, Aile Hekimliğini birincil amacı koruyucu hekimlik dışına yönelten angarya ve iş yükü, yetersiz çalışan istihdamı, emeğin ve sorumluluğun karşılığı olmayan ücretler ve özellikle olumsuz şart ve ortamlar nedeniyle artan istifalar ve özel sağlık kurumlarına geçişler kamusal sağlık sisteminin hızla bir tükeniş ve çöküşe ilerlediğini gösteren başlıca durumlardır.   Çok geç olmadan! Tüm siyasi ve akademik yetkilileri, kanun koyucu ve yürütücülerini, sağlık politikaları idarecilerini telafi edilemeyecek bir SON yaşanmadan sağduyu ve göreve çağırıyoruz.   İki yıldır devam eden salgın hastalığın daha da arttırması ile ülkemizde sağlık sistemi aşırı bir yük ve baskı altındadır. Hekimler ve sağlık çalışanları tükenmiş durumdadır. Son dönemde artan Covid-19 vakalarıyla birlikte bu aşırı yük, çalışanlar üzerindeki stres, yorgunluk ve ne yazık ki şiddet artarak devam edecektir.   Pek çok kez yinelenen taleplere karşılık gerek sağlıkta şiddet gerek çalışma ve emeklilik koşulları ve ücretlendirmeler ile ilgili duyurulan iyileştirme ve çözümler ihtiyacın çok gerisinde ve yetersizdir. Israrla devam edilen ve geliştirildiği söylenen sağlık yönetimi ticari kaygıları öncelemeye, sağlıkta sermaye ve endüstriyel yaklaşımı beslemeye devam etmektedir. Açıkça bellidir ki bu, koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin kalitesini ve değerini bozmaya devam edecektir. Bu nedenle; sağlık sisteminin çöküşünü engellemek, gelecekte insan odaklı ve sürdürülebilir hale getirebilmek ve doğrudan vatandaşların sağlık ihtiyaç ve hizmetine yansıyacağı açık olan sağlık çalışanlarına teşvik edici, koruyucu tedbirler oluşturmak için acilen olması gereken önem ve ilgiyi göstermeye çağırıyoruz.   Çok geç olmadan, bir an önce sağlıkta ticarileşmenin sağlık sistemi üzerindeki olumsuz etkilerini kabul etmenizi, sağlık hizmetinin kalite ve işleyişini iyileştirmek için bu yaklaşımı sonlandırmanızı, eşit, ulaşılabilir, adil ve nitelikli sağlığa ulaşım için kamu olanaklarına dönülmesini istiyoruz. “Sağlık ticareti” anlayışının sağlık çalışanlarına dayattığı performans, insanüstü iş yükü, aşırı ve uzun çalışma saatleri, yetersiz muayene süre ve aralıkları ve aşırı hasta sayısı şeklindeki uygulamalara derhal son verilmesini talep ediyoruz.   Yeniden insana odaklanan, hem hasta hem çalışan açısından daha duyarlı ve hakkaniyetli bir sağlık sisteminde tüm tıbbi, koruyucu, tedavi ve bakım meslekleri için güvenli, iyi ve insanca çalışma ortamları zorunlu ve kanuni koşullardandır. Yeterli çalışan istihdamı, var olanların korunması ve teşviki temel bir gerekliliktir. Sağlık hizmetlerinin gereklilik ve yüküne göre çalışan planlaması acilen uygulanmalı, çalışanları ve hastaları tehlikeye atacak yetersizlik, eksiklik ve uygunsuz koşullardan kaçınılmalıdır. Olağanüstü her türlü koşula önceden hazırlıklı istihdam ile birlikte iyi ve nitelikli eğitim vazgeçilmez olmalıdır. Hekim ve sağlık çalışanlarının iş ve aile dengesi gözetilmelidir. Çalışma ve dinlenme saatleri özellikli çalışanın statüsü dikkate alınarak risk oluşturmayacak şekilde belirlenmelidir. İnsani ve özel gereksinimleri yok sayan geçici görevlendirme ve mecburi hizmet yükümlülüğü kaldırılmalıdır. Toplumun sağlık bilincinin, sağlık okur-yazarlığının arttırılması ve geliştirilmesi uzun vadeli bir sağlık planlaması için gerekli ve kapsamlı bir yaklaşımdır. Bu amaçla ilköğretim yaşlarından itibaren sağlık eğitimi ihmal edilmemeli, yeterli zaman ve destek sağlanmalıdır.   Sağlık alanında çalışan birçok farklı mesleğin gerekli işbirliği geliştirilmeli, bireysel çıkarlar üzerine değil, saygılı ve barışçıl iş ortamının koşul ve gerekleri sağlanmalıdır.   Sağlık sisteminin sorunlarının çözümünde hizmeti yapan ve sağlık sektörü içinde yer alan tüm mesleklerin temsilci ve örgütlenmeleri ile beraber çalışılmalı, görüşülmeli ve tartışılmalıdır. Aşırı yüklenmiş ve tükenmiş bu sistemin içinde her gün çalışanlar olarak eksiklik ve ihtiyaçları, hastaları, sorunları en iyi bilen ve bizzat yaşayanların dinlenmesi ve dikkate alınması en akılcı yoldur. Talepler ve fikirlerimiz insanca ve insan odaklı bir sağlık sistemi planlaması için gerekli ve değerlidir. Çok geç olmadan! Çağrımız duyulmalı, görülmeli ve karşılık bulmalıdır. Birlik ve Dayanışma Sendikası Merkez Yönetim Kurulu Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

Toplumun sağlığı ve sağlık hakkı için emek veren biz hekim, diş hekimi, hemşire, ebe, laboratuvar ve röntgen teknisyenleri, sosyal hizmetler dahil tüm sağlık çalışanları olarak ilgili ve yetkililere hatırlatmak istiyoruz.

 

Bir ülkenin siyasi ve sosyal politikalarının temel direği iyi işleyen bir sağlık sistemidir.

 

Artan Sağlık’ta Şiddet, hastaların ciddi hastalık durumunda ilgili uzmanlık alanına ulaşmalarındaki zorluklar, acil servislerde tıbbi ve bilimsel akıl ile açıklanamayacak yoğunluk ve yığılmalar, Aile Hekimliğini birincil amacı koruyucu hekimlik dışına yönelten angarya ve iş yükü, yetersiz çalışan istihdamı, emeğin ve sorumluluğun karşılığı olmayan ücretler ve özellikle olumsuz şart ve ortamlar nedeniyle artan istifalar ve özel sağlık kurumlarına geçişler kamusal sağlık sisteminin hızla bir tükeniş ve çöküşe ilerlediğini gösteren başlıca durumlardır.

 

Çok geç olmadan!

Tüm siyasi ve akademik yetkilileri, kanun koyucu ve yürütücülerini, sağlık politikaları idarecilerini telafi edilemeyecek bir SON yaşanmadan sağduyu ve göreve çağırıyoruz.

 

İki yıldır devam eden salgın hastalığın daha da arttırması ile ülkemizde sağlık sistemi aşırı bir yük ve baskı altındadır. Hekimler ve sağlık çalışanları tükenmiş durumdadır. Son dönemde artan Covid-19 vakalarıyla birlikte bu aşırı yük, çalışanlar üzerindeki stres, yorgunluk ve ne yazık ki şiddet artarak devam edecektir.

 

Pek çok kez yinelenen taleplere karşılık gerek sağlıkta şiddet gerek çalışma ve emeklilik koşulları ve ücretlendirmeler ile ilgili duyurulan iyileştirme ve çözümler ihtiyacın çok gerisinde ve yetersizdir. Israrla devam edilen ve geliştirildiği söylenen sağlık yönetimi ticari kaygıları öncelemeye, sağlıkta sermaye ve endüstriyel yaklaşımı beslemeye devam etmektedir. Açıkça bellidir ki bu, koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin kalitesini ve değerini bozmaya devam edecektir. Bu nedenle; sağlık sisteminin çöküşünü engellemek, gelecekte insan odaklı ve sürdürülebilir hale getirebilmek ve doğrudan vatandaşların sağlık ihtiyaç ve hizmetine yansıyacağı açık olan sağlık çalışanlarına teşvik edici, koruyucu tedbirler oluşturmak için acilen olması gereken önem ve ilgiyi göstermeye çağırıyoruz.

 

Çok geç olmadan, bir an önce sağlıkta ticarileşmenin sağlık sistemi üzerindeki olumsuz etkilerini kabul etmenizi, sağlık hizmetinin kalite ve işleyişini iyileştirmek için bu yaklaşımı sonlandırmanızı, eşit, ulaşılabilir, adil ve nitelikli sağlığa ulaşım için kamu olanaklarına dönülmesini istiyoruz. “Sağlık ticareti” anlayışının sağlık çalışanlarına dayattığı performans, insanüstü iş yükü, aşırı ve uzun çalışma saatleri, yetersiz muayene süre ve aralıkları ve aşırı hasta sayısı şeklindeki uygulamalara derhal son verilmesini talep ediyoruz.

 

Yeniden insana odaklanan, hem hasta hem çalışan açısından daha duyarlı ve hakkaniyetli bir sağlık sisteminde tüm tıbbi, koruyucu, tedavi ve bakım meslekleri için güvenli, iyi ve insanca çalışma ortamları zorunlu ve kanuni koşullardandır. Yeterli çalışan istihdamı, var olanların korunması ve teşviki temel bir gerekliliktir. Sağlık hizmetlerinin gereklilik ve yüküne göre çalışan planlaması acilen uygulanmalı, çalışanları ve hastaları tehlikeye atacak yetersizlik, eksiklik ve uygunsuz koşullardan kaçınılmalıdır. Olağanüstü her türlü koşula önceden hazırlıklı istihdam ile birlikte iyi ve nitelikli eğitim vazgeçilmez olmalıdır.

Hekim ve sağlık çalışanlarının iş ve aile dengesi gözetilmelidir. Çalışma ve dinlenme saatleri özellikli çalışanın statüsü dikkate alınarak risk oluşturmayacak şekilde belirlenmelidir. İnsani ve özel gereksinimleri yok sayan geçici görevlendirme ve mecburi hizmet yükümlülüğü kaldırılmalıdır.

Toplumun sağlık bilincinin, sağlık okur-yazarlığının arttırılması ve geliştirilmesi uzun vadeli bir sağlık planlaması için gerekli ve kapsamlı bir yaklaşımdır. Bu amaçla ilköğretim yaşlarından itibaren sağlık eğitimi ihmal edilmemeli, yeterli zaman ve destek sağlanmalıdır.

 

Sağlık alanında çalışan birçok farklı mesleğin gerekli işbirliği geliştirilmeli, bireysel çıkarlar üzerine değil, saygılı ve barışçıl iş ortamının koşul ve gerekleri sağlanmalıdır.

 

Sağlık sisteminin sorunlarının çözümünde hizmeti yapan ve sağlık sektörü içinde yer alan tüm mesleklerin temsilci ve örgütlenmeleri ile beraber çalışılmalı, görüşülmeli ve tartışılmalıdır. Aşırı yüklenmiş ve tükenmiş bu sistemin içinde her gün çalışanlar olarak eksiklik ve ihtiyaçları, hastaları, sorunları en iyi bilen ve bizzat yaşayanların dinlenmesi ve dikkate alınması en akılcı yoldur.

Talepler ve fikirlerimiz insanca ve insan odaklı bir sağlık sistemi planlaması için gerekli ve değerlidir.

Çok geç olmadan!

Çağrımız duyulmalı, görülmeli ve karşılık bulmalıdır.

Birlik ve Dayanışma Sendikası Merkez Yönetim Kurulu


Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER