© Sektorel 2021

Anadolu Tarihi için anlamlı çalıştay

Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından Ankara’da ‘Anadolu Tarihi ve Kültür Değerlerini Anlama Çalıştayı’ düzenlendi. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle düzenlenen çalıştay, Ankara Ticaret Odası’nda (ATO) gerçekleştirildi. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuzhan Aydın’ın moderatörlüğünü yaptığı çalıştaya çok sayıda konuk ve davetli katıldı.

ANKARA (İGFA) -  AK Parti Ankara Milletvekili Arife Polat Düzgün, çalıştayda yaptığı  konuşmada, Hükümet tarafından Başkent’te son 18 yılda kültür, sanat ve turizm alanlarında 870 milyon TL yatırım yapıldığını anlattı. Düzgün, bu alana ayrılan bütçenin 184 milyon lira bölümü ile Ankara’daki 119 tane kültür varlığının restorasyon çalışmasının tamamlandığı bilgisini verdi. AK Parti olarak Ankara’nın kültür değerlerini muhafaza etmeye çalıştıklarını ifade eden Düzgün,  yasadışı yollarla yurt dışına kaçırılan önemli kültür eserlerini Kültür Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan ortak çalışmalarla ait oldukları kadim Anadolu medeniyetlerine tekrar döndürüldüğünü kaydetti.

ANKARA’YI ANLAYAMADAN ANADOLU’YU ANLAYAMAYIZ

 Kültür Sanat Muhabirleri Derneği Başkanı İbrahim Gökdemir ise çalıştayın ikincisinin yapıldığını hatırlattı. Derneğin çalışmaları hakkında bilgi veren Gökdemir, 81 ilden gelecek kültür sanat muhabirlerine, yazarlara Başkent’in tanıtılacağını bildirdi. Çalıştayın Ankara temalı olduğunu kaydeden Gökdemir, Başkentin tarihi bilinmeden Anadolu tarihinin anlanamayacağına işaret etti. Gökdemir, yaptıkları çalışmalarda kendilerine destek veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ATO Başkanı Gürsel Baran'a teşekkür etti.

ANKARA’YI SIRADANLAŞTIRIRSAK BU KENTE İHANET EDERİZ

Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, çalıştayda yaptığı konuşmasında Ankara’nın geçmişte kadim medeniyetlere ev sahipliği yaptığını hatırlatarak şöyle devam etti: “Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Makedonlar, Galatlar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar bu kente hepsi dokundular. Dolayısıyla bu kadar güçlü medeniyetlerin dokunduğu bir kent, Anadolu’da yerleşim alanıyla neredeyse eşdeğer gücü olan bir kent  ‘başkent olduğunda küçük bir kasabaydı ondan sonra önemli bir yer oldu’ diye sıradanlaştırırsak bu kente ihanet ederiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün u kenti tercih etme nedeni bu kentin tarihi.”

TÜRKİYE’DEKİ TÜM ÇOCUKLARI POLATLI’YA GÖTÜRMELİYİZ

Sakarya Meydan Muharebesi’nin 100. yılının yaklaştığını hatırlatan Yılmaz,  Ankara Milletvekili Arife Polat Düzgün’e şu öneriyi sundu: “ Sayın milletvekilim İçişleri Bakanımız ile konuşmalıyız. Türkiye’deki bütün Valilikler binlerce çocuğu Ankara’ya (Polatlı) getirmek zorunda Eylül ayından önce. Sakarya Meydan Muharebesi’nin 100. yıllında bu topraklarda 83 milyonun bütün çocuklarını, Sincan’daki dezavtanjlı bölgedeki o garip çocuğu, 7 yaşına kadar sosyal yardım aldıktan sonra bir ömür boyunca sosyal yardım almadan yaşayamayacağını zanneden çocuğu oraya götüreceğiz. Sosyal yardım almadan yaşamayı oradaki bir tek sahneden öğrenecek. Yokluğu anlatacağız onlara.”

AK Parti Ankara Milletvekili Arife Polat Düzgün ise Sakarya’nın 100. yılı için özel bir programın hazırlandığını bilgisini verdi. 

DÜNYANIN EN GÜZEL BİRLİKTELİĞİ

Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanı Bekir Ödemiş, Başkent’in turizm değerleriyle ilgili bir sunum yaptı. Ödemiş, özetle şunları kaydetti: “Ankara barındırmış olduğu değerlerle turizmde Türkiye’nin en önemli merkezlerden biri olabilecek güce sahip. Türkiye’nin uluslar arası alanda en önemli arkeoloji alanındaki bilim adamımız Ordinaryüs Prof. Ekrem Şerif Akurgal’ın özellikle Hacı Bayram Cami ile Augustus Tapınağı'nın ilişkisine yönelik çok güzel bir sözü var. O bile Ankara’nın sloganı olabilir. Diyor ki Akurgal: ‘Dünyanın en güzel birlikteliği.’ Ankara’nın ulvi değeri Hacı Bayram ile Augustus Tapınağı'nın o birbirine omuz veren yaslanmış haline bir de Ekrem Şerif Akurgal’ın o sözünü motto olarak yazsak, bu bile bir Ankara sloganı olabilecek düzeyde.”

KALE İLE HACI BAYRAM ARASINA TELEFERİK

Ödemiş, Ankara Kalesi ve Hacı Bayram Cami arasına yapacakları önemli projelerle bu alanı bir turizm ve rekreasyon havzası haline getireceklerini söyledi. Ankara Tren Garı’ndan Anafartalar Caddesi’ne uzanacak bir tramvay projesi hazırladıklarının bilgisini veren Ödemiş, projenin ihale edildiği söyledi.

Ödemiş, Hacı Bayram dolmuş duraklarının oradan Kale’ye 510 metre direksiz teleferik yapacaklarını da açıkladı.

TARİHİ ULUS HALİ YENİLENECEK

1937’de yapılan Ulus Hali’ni yenileyeceklerinin müjdesini de veren Ödemiş,  yenileme çalışması projesinin bitmek üzere olduğunu duyurdu. Ankara’daki pek çok noktada tarihi ve turistik yerlerle ilgili sağlıklaştırma çalışması yaptıklarını duyurdu. Kale’deki sağlıklaştırma çalışmalarıyla ilgili de bilgi veren Ödemiş, özgün yapısını bozmadan 234 tarihi evi, içindeki yaşayan kişileri de çıkarmadan restore etmeye başladıklarını aktardı. Ödemiş, Ankara’daki diğer tarihi varlıkları sağlıklaştırma ve onları ayağa kaldırmayla ilgili çalışmalarının olduğunu da anlattı.  

ANKARA HAK ETTİĞİ YERİ BULAN BAŞKENT OLMALIDIR

Ankara Kent Konseyi Kale Sözcüsü, eski MHP Ankara Milletvekili Şevket Bülent Yahnici, Ankara’nın çok sayıda medeniyete ev sahipliği yaptığını hatırlatarak şunları söyledi: Ankara’nın soyut ve somut tarihi değerlerine ilişkin şu bilgileri verdi. “Ankara kültür değerlerinin ortasında yaşamakta olan bir şehir. Biz Anadolu’da çok büyük bir medeniyeti devralarak oturuyoruz. Bu şehir kadim bir şehir, kadim kültürlerin kalıntısı bir şehrin varisi olarak biz bu havayı soluyoruz hep birlikte. Biz Ankara’da doğduk; ama Ankara’da yaşamakta olan herkesle hemşeriyiz. Biz ne kadar Ankara’ya sahip olma iradesini ortaya koyacaksak da 83 milyon bütünüyle bu Ankara’ya sahip olmak zorundayız. Ankara Türk dünyasının başkenti olmalıdır. Ankara kültür ve sanatın başkenti olmalıdır. Ankara hak ettiği yeri bulan bir başkent olmalıdır.”

ÇİN MALI YERİNE GELENEKSEL EL SANATLARINI HEDİYELEŞELİM

Başkent Ankara Meclisi Başkan Yardımcısı Sanem Arıkan da Anadolu kültüründe geleneksel el sanatlarının yeri ve önemi hakkında bir sunum yaptı. Geleneksel el sanatçılarına ve yaptığı eserlere değer verilmesi çağrısında bulunan Arıkan,  “Geleneksel el sanatçılarımızı korumamız lazım. Kültür Bakanlığına bağlı 1335 geleneksel el sanatçımız var” dedi.

Sanem Arıkan Türk insanının hediyeleşmeyi sevdiğini söylerken, “Gelin şöyle bir kampanya başlatalım. Bir birimize hediye götürürken, öyle çin malı allı güllü hediyelerden vazgeçelim. Geleneksel el sanatı sanatçılarımızın çok değerli eserleri var. Bunlardan alıp hediyeleşmemizi bunlarla yapalım. Örneğin Ankara’da Kat-ı sanatı yapan dünyada eşi benzeri bulunmayan bir sanatçımız olan Murat Eteş’in çok güzel deri kesme hat sanatları bulunuyor. Biz bu sanatçılarımıza sahip çıkmalıyız. Onları yaşatmalıyız. Böylelikle kültürümüzü yaşatmış oluruz” şeklinde konuştu.

 

 





İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER