© Sektorel 2021

5. İstanbul Ekonomisi Zirvesi Basın Toplantısı Gerçekleşti

"Yeşil Ekonomi" ana temasıyla 10 Aralık’ta Kalyon PV ana sponsorluğuyla Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilecek olan İstanbul Ekonomi Zirvesi öncesi, İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Başkanı Kürşad Tüzmen, İstanbul Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer ve İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Üyesi Demet Sabancı Çetindoğan basın mensupları ile bir araya geldi. ‘‘Yeşil Ekonomi’’ Temasıyla 10 Aralık Cuma Günü gerçekleşecek olan 5. İstanbul Ekonomi Zirvesi öncesi Devlet Eski Bakanı, İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Başkanı Kürşad Tüzmen, İstanbul Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer İstanbul Pera Palas Hotel’de İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Üyesi Demet Sabancı Çetindoğan ev sahipliğinde basın mensupları ile buluştu. Toplantıda Sürdürülebilir Kalkınmada Yeşil Ekonominin Önemi, Dünyanın Yenilenebilir Enerjide Değişim ve Dönüşüm Süreci, Covid-19 İle Birlikte Kırılan Tedarik Zincirinde Yeni Dengeler Dijital Tarım Ve Temel Gıda gibi konu başlıkları ele alındı.  Açılış konuşmasını yapan ve Türkiye’nin en büyük ekonomi organizasyonları arasında yer alan İstanbul Ekonomi Zirvesi hakkında konuşan İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Başkanı Kürşad Tüzmen “Yeşil Ekonomiyi Yeşil tahvilleri ve yeşil konulardan bahsederek iklim şartlarında ileriye dönük çalışmalarımızı nasıl yapabiliriz bunu konuşacağız. Bu sene 5. Yapacağız. İklim kapanmaları bütün ülkeleri etkileyecek. Emisyon karbondioksit ve sera gazı salımında ülkelerin farklı yüzdeleri olsa da ülkeler etkilenecek. Tedbirlerimizi almalıyız. Fosil yakıtların çıkartılması durdurulabilir” dedi. Farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz “Yeşil Mutabakat bir ekonomik büyüme modeli; sektörlere ve şirketlere yeniden şekillenme, yapılanma ve kaynakları verimli kullanma imkanı veren bir strateji olarak bakmalıyız” ifadelerini kullanan Tüzmen sözlerine şunları ekledi: “Yeşil Mutabakat ile ortaya çıkacak bu fırsatları değerlendirebilmemiz ve olası riskleri bertaraf edebilmemiz için yol haritalarına ihtiyacımız var. Düşük karbonlu ekonomiye geçiş ile önemli kazançlar elde edebiliriz. Küresel iklim gündemi pandemi sürecinde bile önceliğini yitirmedi, aksine AB başta olmak üzere birçok ülkede daha da önem kazandı. Bu dönemde Çin de dahil olmak üzere ülkelerin karbon nötr hedeflerini açıkladığını, ABD’nin Paris Anlaşması gündemine geri döndüğünü görüyoruz. Tüm bu gelişmeler çerçevesinde hem iklim değişikliği ile mücadelede güçlü adımlar atmak hem de küresel rekabette geride kalmamak Türkiye açısından oldukça önemli. Bu sebeple AB'nin yeni nesil ticaret anlaşmalarında da referans aldığı Paris Anlaşması’nı stratejik bir öncelik olarak ele almamız gerektiğini düşünüyoruz. Sanayimize, ihracat yoğun sektörlerimize, hizmet sektörlerimize yön gösterecek yol haritası ihtiyacını hem kamu hem de uluslararası paydaşlarımızla paylaşıyor; mevzuat çalışmalarına görüşlerimizle katkı sağlıyoruz. Aynı zamanda özel sektöre ilham verebilecek iyi örneklerin çoğalması konusunda da farkındalık çalışmalarımıza devam ediyoruz." Devlet ve özel sektör iş birliği yapmalı Abdullah Değer ise “Son on yılda yeşil ekonomi hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde sürdürülebilir kalkınma için önemli bir politika çerçevesi olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle küreselleşme ile coğrafi olarak fazlasıyla uzak hale gelmiş olan tarım ve sanayinin bir kısmı yeniden yerelleşmelidir. Devlet ve özel sektör iş birliği noktasında ise istihdam dostu yeşil işlere yatırım yapılması ile karbon temelli ekonomiden, yenilenebilir enerji temelli bir ekonomiye geçişin önü açılmalıdır” açıklamasında bulundu.  İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Üyesi Demet Sabancı “Şu an içinde bulunduğumuz salon 1900’lerden günümüze önemli organizasyonlara ev sahipliği yaptı. Seneler çok hızlı geçiyor. İnşallah bu yılda çok başarılı bir zirve gerçekleştireceğiz” dedi.   İklim değişikliği turizmi etkiliyor TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya iklim değişikliği başta olmak üzere dünyada yaşanan çevre sorunlarının gelecekte en çok tehdit edeceği alanların başında turizmin geldiğini ifade ederek “Küresel ısınma nedeniyle deniz seviyelerinin yükselmesi, dünya genelinde orman yangınlarının artması gibi birçok sorunun, zaman içinde turizm hareketleri üzerinde olumsuz bir etki oluşturacağı çok açık biçimde görülüyor. Turizmdeki duraksamanın küresel ekonomi üzerinde nasıl yıkıcı bir domino etkisi yarattığına pandemi sürecinde hep birlikte şahitlik ettik. Turizmin; ekonomileri harekete geçiren lokomotif niteliğindeki yapısıyla birçok farklı sektörü beslediği, istihdam yarattığı ve sağladığı döviz girdisi ile ülke ekonomilerine büyük katkı sağladığı gerçeği, pandemi sürecinde çok daha belirgin biçimde ortaya çıktı.  Bundan sonraki dönemde çevre duyarlılığını gözeterek turizm sektöründe çarkların sürdürülebilir şekilde dönmesine odaklanmamız daha da önem arz ediyor. Turizm strateji ve politikalarını bundan sonra bu temelde şekillendirilmemiz gerekiyor” açıklamasında bulundu. İstanbul’un ihracatı, geçen seneye göre yüzde 35 arttı TİM Başkan Vekili Başaran Bayrak “İstanbulumuz, başlı başına bir ülke ekonomisi kadar, katma değer ve istihdam üretiyor. Yıllık 15 milyona yaklaşan yabancı turist sayısı,85 milyar dolarlık ihracatı ve üretmiş olduğu 257 milyar dolarlık Gayri Safi Yurt içi Hasıla ile birçok ülkeden büyük bir ekonomi. Öyle ki; İstanbul’un Türkiye’nin iş gücündeki payı yüzde 20’nin, ülkemizin İhracatında ve ithalatındaki payı ise yüzde 50’nin üzerinde yer alıyor. Yılın ilk dokuz ayında İstanbul’un ihracatı ise, geçen seneye göre yüzde 35 artışla 63 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu anlamda, İstanbul Ekonomi Zirvesi yaratmış olduğu ekosistem ile hem güçlü bir ekonomik katma değere hem de küresel ölçekte bir iş ağına zemin oluşturuyor” dedi. Borusan Otomativ İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik ise “Yeşil Ekonominin, çevreyi korumanın bir zorunluluk değil gereksinim haline geldiği günümüzde bu kültürel dönüşümü destekleyecek böyle bir zirveye sponsor olmaktan Borusan Otomotiv ailesi olarak çok mutluyuz” Sanofi Sağlık Ürünleri Ülke Başkanı Cem Öztürk ise sağlık ekonomisinin ne yönde şekilleneceğini ülkelerin hangi alanlara yatırım yapacağını ve Türkiye’nin nereye taşınacağını panellerde işleyeceklerini ifade etti. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Turkish Cargo, Koluman Otomotiv Endüstri A.Ş., Mercedes Benz Türk, Borusan Otomotiv BMW Türkiye, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB),  Mersin Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas ve Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB), Sanofi Sağlık Ürünleri ve Aşcı Etci Benglian (AEB Hukuk)Avukatlık Ortaklığı destekleyen ve sponsor olduğu organizasyon ekonomiye yön verecek. Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

"Yeşil Ekonomi" ana temasıyla 10 Aralık’ta Kalyon PV ana sponsorluğuyla Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilecek olan İstanbul Ekonomi Zirvesi öncesi, İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Başkanı Kürşad Tüzmen, İstanbul Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer ve İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Üyesi Demet Sabancı Çetindoğan basın mensupları ile bir araya geldi.

‘‘Yeşil Ekonomi’’ Temasıyla 10 Aralık Cuma Günü gerçekleşecek olan 5. İstanbul Ekonomi Zirvesi öncesi Devlet Eski Bakanı, İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Başkanı Kürşad Tüzmen, İstanbul Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer İstanbul Pera Palas Hotel’de İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Üyesi Demet Sabancı Çetindoğan ev sahipliğinde basın mensupları ile buluştu. Toplantıda Sürdürülebilir Kalkınmada Yeşil Ekonominin Önemi, Dünyanın Yenilenebilir Enerjide Değişim ve Dönüşüm Süreci, Covid-19 İle Birlikte Kırılan Tedarik Zincirinde Yeni Dengeler Dijital Tarım Ve Temel Gıda gibi konu başlıkları ele alındı.  Açılış konuşmasını yapan ve Türkiye’nin en büyük ekonomi organizasyonları arasında yer alan İstanbul Ekonomi Zirvesi hakkında konuşan İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Başkanı Kürşad Tüzmen “Yeşil Ekonomiyi Yeşil tahvilleri ve yeşil konulardan bahsederek iklim şartlarında ileriye dönük çalışmalarımızı nasıl yapabiliriz bunu konuşacağız. Bu sene 5. Yapacağız. İklim kapanmaları bütün ülkeleri etkileyecek. Emisyon karbondioksit ve sera gazı salımında ülkelerin farklı yüzdeleri olsa da ülkeler etkilenecek. Tedbirlerimizi almalıyız. Fosil yakıtların çıkartılması durdurulabilir” dedi.

Farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz

“Yeşil Mutabakat bir ekonomik büyüme modeli; sektörlere ve şirketlere yeniden şekillenme, yapılanma ve kaynakları verimli kullanma imkanı veren bir strateji olarak bakmalıyız” ifadelerini kullanan Tüzmen sözlerine şunları ekledi: “Yeşil Mutabakat ile ortaya çıkacak bu fırsatları değerlendirebilmemiz ve olası riskleri bertaraf edebilmemiz için yol haritalarına ihtiyacımız var. Düşük karbonlu ekonomiye geçiş ile önemli kazançlar elde edebiliriz. Küresel iklim gündemi pandemi sürecinde bile önceliğini yitirmedi, aksine AB başta olmak üzere birçok ülkede daha da önem kazandı. Bu dönemde Çin de dahil olmak üzere ülkelerin karbon nötr hedeflerini açıkladığını, ABD’nin Paris Anlaşması gündemine geri döndüğünü görüyoruz. Tüm bu gelişmeler çerçevesinde hem iklim değişikliği ile mücadelede güçlü adımlar atmak hem de küresel rekabette geride kalmamak Türkiye açısından oldukça önemli. Bu sebeple AB'nin yeni nesil ticaret anlaşmalarında da referans aldığı Paris Anlaşması’nı stratejik bir öncelik olarak ele almamız gerektiğini düşünüyoruz. Sanayimize, ihracat yoğun sektörlerimize, hizmet sektörlerimize yön gösterecek yol haritası ihtiyacını hem kamu hem de uluslararası paydaşlarımızla paylaşıyor; mevzuat çalışmalarına görüşlerimizle katkı sağlıyoruz. Aynı zamanda özel sektöre ilham verebilecek iyi örneklerin çoğalması konusunda da farkındalık çalışmalarımıza devam ediyoruz."

Devlet ve özel sektör iş birliği yapmalı

Abdullah Değer ise “Son on yılda yeşil ekonomi hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde sürdürülebilir kalkınma için önemli bir politika çerçevesi olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle küreselleşme ile coğrafi olarak fazlasıyla uzak hale gelmiş olan tarım ve sanayinin bir kısmı yeniden yerelleşmelidir. Devlet ve özel sektör iş birliği noktasında ise istihdam dostu yeşil işlere yatırım yapılması ile karbon temelli ekonomiden, yenilenebilir enerji temelli bir ekonomiye geçişin önü açılmalıdır” açıklamasında bulundu.  İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Üyesi Demet Sabancı “Şu an içinde bulunduğumuz salon 1900’lerden günümüze önemli organizasyonlara ev sahipliği yaptı. Seneler çok hızlı geçiyor. İnşallah bu yılda çok başarılı bir zirve gerçekleştireceğiz” dedi.  

İklim değişikliği turizmi etkiliyor

TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya iklim değişikliği başta olmak üzere dünyada yaşanan çevre sorunlarının gelecekte en çok tehdit edeceği alanların başında turizmin geldiğini ifade ederek “Küresel ısınma nedeniyle deniz seviyelerinin yükselmesi, dünya genelinde orman yangınlarının artması gibi birçok sorunun, zaman içinde turizm hareketleri üzerinde olumsuz bir etki oluşturacağı çok açık biçimde görülüyor. Turizmdeki duraksamanın küresel ekonomi üzerinde nasıl yıkıcı bir domino etkisi yarattığına pandemi sürecinde hep birlikte şahitlik ettik. Turizmin; ekonomileri harekete geçiren lokomotif niteliğindeki yapısıyla birçok farklı sektörü beslediği, istihdam yarattığı ve sağladığı döviz girdisi ile ülke ekonomilerine büyük katkı sağladığı gerçeği, pandemi sürecinde çok daha belirgin biçimde ortaya çıktı.  Bundan sonraki dönemde çevre duyarlılığını gözeterek turizm sektöründe çarkların sürdürülebilir şekilde dönmesine odaklanmamız daha da önem arz ediyor. Turizm strateji ve politikalarını bundan sonra bu temelde şekillendirilmemiz gerekiyor” açıklamasında bulundu.

İstanbul’un ihracatı, geçen seneye göre yüzde 35 arttı

TİM Başkan Vekili Başaran Bayrak “İstanbulumuz, başlı başına bir ülke ekonomisi kadar, katma değer ve istihdam üretiyor. Yıllık 15 milyona yaklaşan yabancı turist sayısı,85 milyar dolarlık ihracatı ve üretmiş olduğu 257 milyar dolarlık Gayri Safi Yurt içi Hasıla ile birçok ülkeden büyük bir ekonomi. Öyle ki; İstanbul’un Türkiye’nin iş gücündeki payı yüzde 20’nin, ülkemizin İhracatında ve ithalatındaki payı ise yüzde 50’nin üzerinde yer alıyor. Yılın ilk dokuz ayında İstanbul’un ihracatı ise, geçen seneye göre yüzde 35 artışla 63 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu anlamda, İstanbul Ekonomi Zirvesi yaratmış olduğu ekosistem ile hem güçlü bir ekonomik katma değere hem de küresel ölçekte bir iş ağına zemin oluşturuyor” dedi. Borusan Otomativ İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik ise “Yeşil Ekonominin, çevreyi korumanın bir zorunluluk değil gereksinim haline geldiği günümüzde bu kültürel dönüşümü destekleyecek böyle bir zirveye sponsor olmaktan Borusan Otomotiv ailesi olarak çok mutluyuz”

Sanofi Sağlık Ürünleri Ülke Başkanı Cem Öztürk ise sağlık ekonomisinin ne yönde şekilleneceğini ülkelerin hangi alanlara yatırım yapacağını ve Türkiye’nin nereye taşınacağını panellerde işleyeceklerini ifade etti.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Turkish Cargo, Koluman Otomotiv Endüstri A.Ş., Mercedes Benz Türk, Borusan Otomotiv BMW Türkiye, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB),  Mersin Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas ve Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB), Sanofi Sağlık Ürünleri ve Aşcı Etci Benglian (AEB Hukuk)Avukatlık Ortaklığı destekleyen ve sponsor olduğu organizasyon ekonomiye yön verecek.


Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER